Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
başı olmak
"başı olmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
başı olmak
lead
f.
"başı olmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 105 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
başı darda olmak
come to grief
f.
2
Genel
başı dertte olmak
be in deep water
f.
3
Genel
başı dertte olmak
in a jam
f.
4
Genel
birinin üstü başı yırtık pırtık olmak
be dressed in tatters
f.
5
Genel
başı belada olmak
be in trouble
f.
6
Genel
başı dinç olmak
be carefree
f.
7
Genel
başı dertte olmak
be in a jam
f.
8
Genel
başı bağlı olmak
be dependent
f.
9
Genel
başı bağlı olmak
be tied down
f.
10
Genel
liste başı olmak (müzik)
top the chart
f.
11
Genel
başı dertte olmak
be in trouble
f.
12
Genel
başı kalabalık olmak
be busy
f.
13
Genel
başı darda olmak
fall in [australia/new zealand]
f.
14
Genel
başı kalabalık olmak
run around
f.
Phrasals
15
Öbek Fiiller
ile başı belada/dertte olmak
curse with
f.
Proverb
16
Atasözü
öküz ayağı olmaktansa buzağı başı olmak yeğdir
better be the head of a dog than the tail of a lion
Colloquial
17
Konuşma Dili
başı belaya girecek olmak/gününü görecek olmak
be in for it
f.
18
Konuşma Dili
başı dertte olmak
be done for
f.
19
Konuşma Dili
başı belada olmak
be for it
f.
Idioms
20
Deyim
sorunlarla başı dertte olmak
tie oneself (up) in knots
f.
21
Deyim
başı çok kalabalık olmak
be up to ninety
f.
22
Deyim
üstü başı yırtık pırtık olmak
be down at the heel
f.
23
Deyim
başı belada olmak
be in a spot of bother
f.
24
Deyim
… ile başı dertte olmak
be in a spot of bother
f.
25
Deyim
başı belada olmak
have a spot of bother
f.
26
Deyim
… ile başı dertte olmak
have a spot of bother
f.
27
Deyim
başı kalabalık olmak
be up to ninety
f.
28
Deyim
üstü başı/giydikleri/görünüşü kötü olmak
be badly turned out
f.
29
Deyim
aileden biriyle başı dertte olmak
be in the doghouse
f.
30
Deyim
birisiyle başı dertte/belada olmak
be in dutch with someone
f.
31
Deyim
başı belada olmak
be in deep water
f.
32
Deyim
başı dertte olmak
have a rough ride
f.
33
Deyim
başı dertte olmak
be in deep waters
f.
34
Deyim
başı belada olmak
be in the mire
f.
35
Deyim
başı ciddi şekilde belada olmak
have one's ass in a sling
f.
36
Deyim
başı ciddi şekilde belada olmak
have got one's ass in a sling
f.
37
Deyim
başı belada olmak
up the creek without a paddle
f.
38
Deyim
başı belada olmak
be in a bind
f.
39
Deyim
başı dertte olmak
up the creek without a paddle
f.
40
Deyim
biriyle başı dertte olmak
be in butch with someone
f.
41
Deyim
başı belada olmak
have a rough ride
f.
42
Deyim
birisiyle başı belada/dertte olmak
be in hot water with someone
f.
43
Deyim
başı dertte olmak
be in the doghouse
f.
44
Deyim
başı dertte olmak
be on the hook
f.
45
Deyim
başı dertte olmak
live like a marked man
f.
46
Deyim
başı dik olmak
walk tall
f.
47
Deyim
başı belada olmak
one's name is mud
f.
48
Deyim
başı belada olmak
get in a bind
f.
49
Deyim
dört başı mamur bir iş çıkarmış olmak
do oneself proud
f.
50
Deyim
patronuyla başı dertte olmak
get in the doghouse with one's boss
f.
51
Deyim
polisle başı belada olmak
find yourself on the wrong side of the law
f.
52
Deyim
polisle başı belada olmak
get on the wrong side of the law
f.
53
Deyim
polisle başı dertte olmak
get on the wrong side of the law
f.
54
Deyim
patronuyla başı dertte olmak
be in the doghouse with one's boss
f.
55
Deyim
patronuyla başı dertte olmak
find oneself in the doghouse with one's boss
f.
56
Deyim
üstü başı kir içinde olmak
ain't fittin' to roll with a pig
f.
57
Deyim
üstü başı pejmürde/dökülüyor/dağınık/yırtık pırtık vs. olmak
look like something the cat brought/dragged in
f.
58
Deyim
(çocuk) üstü başı yara bere içinde olmak
have been in the wars
f.
59
Deyim
(biriyle) başı dertte/belada olmak
get in dutch (with someone)
f.
60
Deyim
başı dik olmak/kalmak
ride tall in the saddle
f.
61
Deyim
başı dik olmak/kalmak
ride tall in one's saddle
f.
62
Deyim
başı dik olmak/kalmak
sit tall in the saddle
f.
63
Deyim
başı dik olmak/kalmak
sit tall in one's saddle
f.
64
Deyim
akşamdan kalma veya hasta olmaktan dolayı başı ağrımak/sersem gibi olmak
have a thick head [uk]
f.
65
Deyim
üstü başı/giydikleri/görünüşü iyi olmak
be well turned out
f.
66
Deyim
üstü başı/giydikleri/görünüşü kötü olmak
be badly turned out
f.
67
Deyim
başı boş olmak
be off the reservation
f.
68
Deyim
başı dertte olmak
be up the pole [old-fashioned] [uk]
f.
69
Deyim
üstü başı/giydikleri/görünüşü iyi olmak
be well turned out
f.
70
Deyim
başı belada olmak
be (batting) on a sticky wicket [uk]
f.
71
Deyim
başı dertte olmak
be (batting) on a sticky wicket [uk]
f.
72
Deyim
başı dertte/belada olmak
be a dead duck
f.
73
Deyim
başı belada olmak
be in a bad way
f.
74
Deyim
saat başı olmak
be on the hour
f.
75
Deyim
başı dik olmak
be tall in the saddle
f.
76
Deyim
başı dik olmak
be tall in one's saddle
f.
77
Deyim
başı dertte olmak
be tied (up) in knots
f.
78
Deyim
başı ciddi/büyük belada olmak
be toast
f.
79
Deyim
üstü başı düzgün olmak
be well turned out
f.
80
Deyim
üstü başı kötü olmak
be badly turned out
f.
81
Deyim
dört başı mamur bir iş çıkarmış olmak
do (one or oneself) proud
f.
82
Deyim
başı belada olmak
get into a fix
f.
83
Deyim
(biriyle/bir şeyle) başı belada olmak
have a hard time with (someone or something)
f.
84
Deyim
başı bulutlarda olmak
have head in the clouds
f.
85
Deyim
başı bulutlarda olmak
have your head in the clouds
f.
86
Deyim
sıranın başı olmak
lead the line
f.
87
Deyim
üstü başı pejmürde/dağınık/yırtık pırtık olmak
look like the cat dragged in
f.
88
Deyim
sorunlarla başı dertte olmak
tie in knots
f.
Marine
89
Denizcilik
başı çevrili olmak
head
f.
90
Denizcilik
başı bir tarafa doğru olmak
head
f.
Slang
91
Argo
başı dertte olmak
be in a pickle
f.
92
Argo
başı sıkıntıda/belada olmak
be in a pickle
f.
93
Argo
başı dertte olmak
get in a pickle
f.
94
Argo
başı /sıkıntıda/belada olmak
get in a pickle
f.
95
Argo
başı belada olmak
be in deep shit
f.
96
Argo
başı belada olmak
be in the shit
f.
97
Argo
başı ciddi şekilde belada olmak
have one's ass in a sling
f.
98
Argo
başı ciddi şekilde belada olmak
get one's ass in a sling
f.
99
Argo
başı belada olmak
be dead meat
f.
100
Argo
başı ciddi şekilde belada olmak
have ass in a sling
f.
101
Argo
saçı başı dağınık olmak
look as if (one) has been dragged through a hedge backward
f.
102
Argo
saçı başı dağınık olmak
look as if (one) has been dragged through a hedge backwards
f.
103
Argo
saçı başı dağınık olmak
look like (one) has been dragged through a hedge backward
f.
104
Argo
saçı başı dağınık olmak
look like (one) has been dragged through a hedge backwards
f.
British Slang
105
İngiliz Argosu
saçı başı dağınık olmak
look like you've been dragged through a hedge backwards
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of başı olmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy