Geçmiş

barely

"barely" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 21 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	barely zf.	ancak
2	Yaygın Kullanım	barely zf.	zar zor
General
3	Genel	barely zf.	dar
4	Genel	barely zf.	sadece
5	Genel	barely zf.	zoraki
6	Genel	barely zf.	güçbela
7	Genel	barely zf.	çok az
8	Genel	barely zf.	çok çok az
9	Genel	barely zf.	dar darına
10	Genel	barely zf.	açıkça
11	Genel	barely zf.	zor
12	Genel	barely zf.	hemen hemen
13	Genel	barely zf.	anca
14	Genel	barely zf.	hemen hemen hiç
15	Genel	barely zf.	gücü gücüne
16	Genel	barely zf.	zar zor
17	Genel	barely zf.	kıtı kıtına
18	Genel	barely zf.	açık bir şekilde
19	Genel	barely zf.	gizlenmeden
20	Genel	barely zf.	daha … bile
Gastronomy
21	Mutfak	barely zf.	belli belirsiz

"barely" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	be barely sufficient f.	kıtı kıtına yetişmek
2	Genel	barely win (the race) f.	zar zor kazanmak (yarışı)
3	Genel	barely recover f.	yeni yeni kendine gelmek
4	Genel	barely recuperate f.	yeni yeni kendine gelmek
5	Genel	barely escape drowning f.	boğulma tehlikesi geçirmek
6	Genel	barely escape drowning f.	boğulma tehlikesi atlatmak
7	Genel	be barely able to stand at the funeral f.	cenazede güçlükle ayakta durabilmek
8	Genel	barely had enough gas money to come f.	gelmek için benzin parasını zar zor denkleştirmek
9	Genel	manage one's existence barely f.	kıt kanaat geçinmek
10	Genel	barely escape with one’s life f.	hayatını zor kurtarmak
11	Genel	barely visible s.	zar zor görünebilen
12	Genel	barely accepted s.	zorla kabul edilmiş/edilen
13	Genel	barely enough s.	zar zor yeterli
14	Genel	barely enough s.	ancak yeterli
15	Genel	just barely zf.	zor bela
16	Genel	just barely zf.	gücü gücüne
17	Genel	barely...when zf.	-er...-mez
Colloquial
18	Konuşma Dili	barely make it f.	zar zor bitirmek
19	Konuşma Dili	barely make it f.	ucu ucuna geçmek
20	Konuşma Dili	barely make it f.	güçlükle tamamlamak
21	Konuşma Dili	barely make it f.	zar zor yetişmek
22	Konuşma Dili	barely make it f.	ucu ucuna yetiştirmek
23	Konuşma Dili	barely make it f.	kıl payı tamamlamak
24	Konuşma Dili	barely make it f.	son anda bitirmek
25	Konuşma Dili	to barely make it f.	zar zor bitirmek
26	Konuşma Dili	to barely make it f.	ucu ucuna geçmek
27	Konuşma Dili	to barely make it f.	güçlükle tamamlamak
28	Konuşma Dili	to barely make it f.	kıl payı tamamlamak
29	Konuşma Dili	to barely make it f.	son anda bitirmek
30	Konuşma Dili	to barely make it f.	zar zor yetişmek
31	Konuşma Dili	to barely make it f.	ucu ucuna yetişmek
32	Konuşma Dili	to barely make it f.	kıl payı yetişmek
33	Konuşma Dili	to barely make it f.	son anda yetişmek
34	Konuşma Dili	to barely make it on time f.	zar zor yetişmek
35	Konuşma Dili	to barely make it on time f.	ucu ucuna yetişmek
36	Konuşma Dili	to barely make it on time f.	kıl payı yetişmek
37	Konuşma Dili	to barely make it on time f.	son anda yetişmek
Idioms
38	Deyim	barely put one foot in front of the other f.	adım atacak hali olmamak
39	Deyim	barely make both ends meet f.	ayın sonunu zor getirmek
40	Deyim	can barely hear yourself think f.	gürültüden adeta kendi sesini duyamamak
41	Deyim	barely make both ends meet f.	kıt kanaat geçinmek
42	Deyim	barely make both ends meet f.	zar zor geçinmek
43	Deyim	barely make it on time f.	zar zor yetişmek
44	Deyim	barely make it on time f.	ucu ucuna yetiştirmek
45	Deyim	barely make it on time f.	kıl payı tamamlamak
46	Deyim	barely make it on time f.	son anda bitirmek
47	Deyim	can barely hear (oneself) think f.	(gürültüden) kendi sesini duyamamak
48	Deyim	can barely hear (oneself) think f.	(gürültüden) konsantre olamamak
49	Deyim	can barely hear (oneself) think f.	(kargaşadan/gürültüden) sağlıklı düşünememek
Speaking
50	Konuşma	we barely know each other expr.	birbirimizi az tanıyoruz
51	Konuşma	we barely know each other expr.	birbirimizi daha yeni tanıyoruz
52	Konuşma	you just barely beat me out! expr.	beni zar zor geçtin/yendin!
53	Konuşma	I can barely afford for my bills expr.	faturalarımı zar zor ödüyorum
54	Konuşma	he barely escaped with his life expr.	hayatını zor kurtarmış
55	Konuşma	he barely escaped with his life expr.	hayatını zor kurtardı
56	Konuşma	we barely spoke expr.	iki çift lafı zor ettik
57	Konuşma	though just barely expr.	zar zor olsa da
58	Konuşma	though just barely expr.	zar zor da olsa
59	Konuşma	we barely stay afloat expr.	zor ayakta duruyoruz
60	Konuşma	I barely came home expr.	zar zor eve geldim