Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Geçmiş
bir şeyi çıkarmak
"bir şeyi çıkarmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir şeyi çıkarmak
take something off
f.
Phrasals
2
Öbek Fiiller
bir şeyi çıkarmak
chuck something up
f.
3
Öbek Fiiller
bir şeyi çıkarmak
file something off
f.
Slang
4
Argo
bir şeyi çıkarmak
honk
f.
"bir şeyi çıkarmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 398 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir şeyi bir yerden çıkarmak
take something out of
f.
2
Genel
suya bastırarak bir şeyi çıkarmak
soak out
f.
3
Genel
bir şeyi ön plana çıkarmak
give something prominence
f.
4
Genel
bir şeyi satışa çıkarmak
put something up for sale
f.
5
Genel
kürekleyerek çıkarmak (gömülmüş birini/bir şeyi)
dig out
f.
6
Genel
bir şeyi meydana çıkarmak
smoke something out
f.
7
Genel
bir şeyi buhara tutarak çıkarmak
steam something off
f.
8
Genel
bir şeyi açık artırma ile satışa çıkarmak
put something up for auction
f.
9
Genel
bir şeyi bir yerden çıkarmak
work something out of
f.
10
Genel
bir şeyi bir yerden çıkarmak
work something out
f.
11
Genel
bir şeyi bir yerden çıkarmak
take something out
f.
12
Genel
çıkarmak (bir şeyi bir yerden)
withdraw from
f.
13
Genel
(bir şeyi) kuvveden fiile çıkarmak
put/bring/carry something into effect
f.
14
Genel
(bir şeyi) kuvveden fiile çıkarmak
put something into action
f.
15
Genel
bir şeyi ortaya çıkarmak
unearth
f.
16
Genel
(bir şeyi gerçekleştirmede) zorluk çıkarmak
encomber [obsolete]
f.
17
Genel
(asılı bir şeyi) çıkarmak
unhang
f.
18
Genel
(sarkan bir şeyi) çıkarmak
unhang
f.
19
Genel
(sarılı bir şeyi) çıkarmak
unmuffle
f.
20
Genel
(sarılı bir şeyi) çıkarmak
unplat
f.
21
Genel
(bir şeyi) kabından çıkarmak
unsheathe
f.
22
Genel
(bir şeyi) kılıfından çıkarmak
unsheathe
f.
23
Genel
(bir şeyi) tehditkar bir şekilde çıkarmak
unsheathe
f.
24
Genel
(bir şeyi) kundaktan çıkarmak
unswaddle
f.
25
Genel
(sarıp sarmalayan bir şeyi) çıkarmak
unswathe
f.
26
Genel
(çevreleyen bir şeyi) çıkarmak
unswathe
f.
27
Genel
(bir şeyi başka bir şeyden) çıkarmak
untack
f.
28
Genel
(bir şeyi) saklanan yerden çıkarmak
untuck
f.
29
Genel
(bir şeyi) gizli yerinden çıkarmak
untuck
f.
30
Genel
bir şeyi öne çıkarmak
obtrude
f.
31
Genel
(anlaşılması zor bir şeyi) inceleyip anlamını ortaya çıkarmak
decipher
f.
32
Genel
(bir şeyi) bağırsaklarından çıkarmak
disentrail [obsolete]
f.
Phrasals
33
Öbek Fiiller
(bir şeyi başka bir şeyden) kaynatarak çıkarmak
boil (something) out of (something)
f.
34
Öbek Fiiller
(gırtlağa takılan bir şeyi) çıkarmak
choke up
f.
35
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi bir yerden) çıkarmak
conduct (someone or something) out of (some place)
f.
36
Öbek Fiiller
bir şeyi kazıyarak çıkarmak
scrape something out
f.
37
Öbek Fiiller
bir yerden bir şeyi çekip çıkarmak
draw something out of some place
f.
38
Öbek Fiiller
bir yerden bir şeyi çekip çıkarmak
draw something out
f.
39
Öbek Fiiller
bir şeyi bir yerden buhar tutarak çıkarmak
steam something
f.
40
Öbek Fiiller
bir şeyi kepçe/kaşık ile çıkarmak/almak
ladle something out
f.
41
Öbek Fiiller
bir şeyi bir yerden buhar tutarak çıkarmak
steam something out
f.
42
Öbek Fiiller
bir şeyi kökünden söküp çıkarmak/atmak
root someone or something out of something
f.
43
Öbek Fiiller
bir şeyi bir yerden buhar tutarak çıkarmak
steam something off (of) something
f.
44
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin dışına doğru uzatmak/çıkarmak
poke something out
f.
45
Öbek Fiiller
bir şeyi kepçe/kaşık ile çıkarmak/almak
ladle something out of something
f.
46
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin huzuruna çıkarmak
take something before someone
f.
47
Öbek Fiiller
bir şeyi bir yerden buhar tutarak çıkarmak
steam something out of something
f.
48
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin dışına doğru uzatmak/çıkarmak
poke something out of something
f.
49
Öbek Fiiller
bir şeyi kazıyarak çıkarmak
scrape something out of something
f.
50
Öbek Fiiller
bir şeyi satarak/yenisini alarak elden çıkarmak
trade something off
f.
51
Öbek Fiiller
bir şeyi kökünden söküp çıkarmak/atmak
root something out
f.
52
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yerden) tamamen çıkarmak/silmek/yok etmek
obliterate someone or something from something
f.
53
Öbek Fiiller
(üzerinden) bir şeyi çıkarmak
shuck something off
f.
54
Öbek Fiiller
birini ya da bir şeyi fotoğraftan çıkarmak
crop someone or something out
f.
55
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi suyun dibinden çıkarmak
dredge someone or something
f.
56
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
eliminate (someone or something) from (something)
f.
57
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyden çıkarmak
eliminate someone or something from something
f.
58
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyin içinden) çıkarmak
scoop (something) out of (something else)
f.
59
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyin içinden) kepçeyle/kaşıkla çıkarmak
scoop (something) out of (something else)
f.
60
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyin içinden) çekip çıkarmak
scoop (something) out of (something else)
f.
61
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin içinden çıkarmak
scoop something out of something
f.
62
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin içinden kepçeyle/kaşıkla çıkarmak
scoop something out of something
f.
63
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin içinden çekip çıkarmak
scoop something out of something
f.
64
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin içinden kepçeyi/kaşığı daldırıp çıkarmak
scoop something out of something
f.
65
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin içinden çıkarmak
scoop something out
f.
66
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin içinden kepçeyle/kaşıkla çıkarmak
scoop something out
f.
67
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin içinden çekip çıkarmak
scoop something out
f.
68
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin içinden kepçeyi/kaşığı daldırıp çıkarmak
scoop something out
f.
69
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şey olarak göklere çıkarmak
extol someone or something as something
f.
70
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi/kendini) zor durumdan çıkarmak
extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something)
f.
71
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi/kendini) sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak
extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something)
f.
72
Öbek Fiiller
bir şeyi filtreleyerek bir şeyden gidermek/çıkarmak
filter out
f.
73
Öbek Fiiller
bir şeyi süzerek atmak/çıkarmak
filter out
f.
74
Öbek Fiiller
bir şeyi bulup çıkarmak
filter out
f.
75
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla çıkarmak
force (someone or something) off (of) (something)
f.
76
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla çıkarmak
force off
f.
77
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden zorla çıkarmak
force someone or something off (of) something
f.
78
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden zorla çıkarmak
and force someone or something off
f.
79
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi boşa çıkarmak
free up
f.
80
Öbek Fiiller
(bir şeyi) bir şeyin içinden zorlayarak çıkarmak
prize (something) from
f.
81
Öbek Fiiller
(bir şeyi) bir şeyin içinden manivelayla çıkarmak
prize (something) from
f.
82
Öbek Fiiller
(bir şeyi) içinde bulunduğu kötü/zor durumdan çıkarmak/kurtarmak
raise (someone or something) from (some state)
f.
83
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir şeyden veya bir yerden çıkarmak
remove from (someone or something)
f.
84
Öbek Fiiller
(bir şeyi) bir yüzeyden kazımak/kazıyarak çıkarmak
scratch from (something)
f.
85
Öbek Fiiller
(bir şeyi) listeden çıkarmak/elemek
scratch from (something)
f.
86
Öbek Fiiller
birini, bir şeyi veya bir sayıyı bir gruptan veya daha büyük bir şeyden çıkarmak
subtract from (something)
f.
87
Öbek Fiiller
(bir şeyi) burup suyunu çıkarmak
wring (something) from (someone or something)
f.
88
Öbek Fiiller
(bir şeyi) sıkıp suyunu çıkarmak
wring (something) from (someone or something)
f.
89
Öbek Fiiller
bir şeyi sıkıp suyunu çıkarmak
wring something from something
f.
90
Öbek Fiiller
bir şeyi sıkıp suyunu çıkarmak
wring something out of something
f.
91
Öbek Fiiller
bir şeyi/birini bir şeyden çıkarmak
dislodge someone or something from someone or something
f.
92
Öbek Fiiller
bir şeyi/birini bir şeyden söküp çıkarmak
dislodge someone or something from someone or something
f.
93
Öbek Fiiller
bir şeyi/birini gevşetip çıkarmak
dislodge someone or something from someone or something
f.
94
Öbek Fiiller
(bir şeyi) birinin vücudundan çıkarmak
remove from (someone or something)
f.
95
Öbek Fiiller
(bir şeyi) kesip parçalarını çıkarmak
hack away at (something)
f.
96
Öbek Fiiller
bir şeyi dışarı çıkarmak
bring out
f.
97
Öbek Fiiller
tümüyle çıkarmak (bir şeyi)
zero out
f.
98
Öbek Fiiller
(bir şeyden bir şeyi) kazıyarak çıkarmak/temizlemek
gouge (something) out of (something)
f.
99
Öbek Fiiller
(bir şeyden bir şeyi) oyarak/kazarak çıkarmak
gouge (something) out of (something)
f.
100
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye basıp/bastırıp izini çıkarmak
impress something upon something
f.
101
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye basıp/bastırıp izini çıkarmak
impress something on something
f.
102
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi listeden çıkarmak
mark someone or something off
f.
103
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi listeden çıkarmak
mark someone or something out
f.
104
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyle) silip çıkarmak
mop up with (something)
f.
105
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyle silip çıkarmak
mop something up with something
f.
106
Öbek Fiiller
bir şeyi bastırarak bir şeyin içinden/yerinden çıkarmak
punch something out of something
f.
107
Öbek Fiiller
bir şeyi bastırarak bir şeyin içinden/yerinden çıkarmak
punch something out
f.
108
Öbek Fiiller
bir şeyi sıkıp bir şey çıkarmak
squeeze (something) out of (something)
f.
109
Öbek Fiiller
bir şeyi sıkıp içindekini çıkarmak
squeeze (something) out of (something)
f.
110
Öbek Fiiller
(bir şeyi) sıkıp içinden çıkarmak
squeeze out (of something)
f.
111
Öbek Fiiller
(bir şeyi) sıkıp/sıkarak çıkarmak
squeeze out (of something)
f.
112
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyden çıkarmak
take someone or something out of something
f.
113
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak
take someone or something out of something
f.
114
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyden çıkarmak
and take someone or something out
f.
115
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak
and take someone or something out
f.
116
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak
take something out of someone or something
f.
117
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çekip çıkarmak
take something out of someone or something
f.
118
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak
take something out
f.
119
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çekip çıkarmak
take something out
f.
120
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) -e çıkarmak
take (someone or something) for
f.
121
Öbek Fiiller
(bir şeyi birinin)bir şeyin) üzerinden yıkayarak çıkarmak
wash (something) off (of) (someone or something)
f.
122
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi uğraşıp bir seviyeye çıkarmak
work to
f.
123
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden bir şeye) çıkarmak
increase something (from something) (to something)
f.
124
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi çıkarmak
denude someone or something of something
f.
125
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin üzerine sürmek/çıkarmak
run something onto something
f.
126
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden pat diye çıkarmak
snap something out of something
f.
127
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden pat diye çıkarmak
snap somethingout
f.
128
Öbek Fiiller
sivri bir şeyi saplayarak çıkarmak
spear out
f.
129
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) zıpkınla çıkarmak
spear something out (of something)
f.
130
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) şişe, mızrağa saplayarak çıkarmak
spear something out (of something)
f.
131
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) sivri bir şeyin ucuna saplayarak çıkarmak
spear something out (of something)
f.
132
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) karşısına (bir şeyi) engel olarak çıkarmak
stack (something) against (someone or something)
f.
133
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerinden (bir şeyi) çıkarmak
strip (someone or something) of (something)
f.
134
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden) üstüne çıkarmak
prize (someone or something) above (someone or something else)
f.
135
Öbek Fiiller
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak
prize someone or something above someone or something
f.
136
Öbek Fiiller
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak
put (someone or something) above (someone or something)
f.
137
Öbek Fiiller
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak
put someone or something above someone or something
f.
138
Öbek Fiiller
bir şeyi tekrar ortaya çıkarmak
warm something over
f.
139
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden gıdım gıdım çıkarmak
edge something out of something
f.
140
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden yavaş yavaş çıkarmak
edge something out of something
f.
141
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden ağır ağır çıkarmak
edge something out of something
f.
142
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden aşama aşama çıkarmak
edge something out of something
f.
143
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden çok dikkatlice çıkarmak
edge something out of something
f.
144
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden özenli bir şekilde çıkarmak
edge something out of something
f.
145
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden itinayla çıkarmak
edge something out of something
f.
146
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden kıl payıyla çıkarmak
edge something out of something
f.
147
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden gıdım gıdım çıkarmak
edge somethingout
f.
148
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden yavaş yavaş çıkarmak
edge somethingout
f.
149
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden ağır ağır çıkarmak
edge somethingout
f.
150
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden aşama aşama çıkarmak
edge somethingout
f.
151
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden çok dikkatlice çıkarmak
edge somethingout
f.
152
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden özenli bir şekilde çıkarmak
edge somethingout
f.
153
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden itinayla çıkarmak
edge somethingout
f.
154
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden kıl payıyla çıkarmak
edge somethingout
f.
155
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden çıkarmak
fetch something out of something
f.
156
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden çıkarmak
fetch something out
f.
157
Öbek Fiiller
bir şeyi sıkıp suyunu çıkarmak
spin something out of something
f.
158
Öbek Fiiller
bir şeyi sıkıp suyunu çıkarmak
spin something out
f.
159
Öbek Fiiller
yıkayarak (bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
wash (something) out of (something)
f.
160
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden çıkarmak
wheel someone or something out of something
f.
161
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi tekerlekli bir şeyin üzerinde bir şeyden çıkarmak
wheel someone or something out of something
f.
162
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak
wheel someone or something out of something
f.
163
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla iterek bir şeyin dışına çıkarmak
wheel someone or something out of something
f.
164
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi tekerlekli sandalyeyle bir şeyden çıkarmak
wheel someone or something out of something
f.
165
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden çıkarmak
wheel someone or something out
f.
166
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi tekerlekli bir şeyin üzerinde bir şeyden çıkarmak
wheel someone or something out
f.
167
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak
wheel someone or something out
f.
168
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla iterek bir şeyin dışına çıkarmak
wheel someone or something out
f.
169
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi tekerlekli sandalyeyle bir şeyden çıkarmak
wheel someone or something out
f.
170
Öbek Fiiller
(bir şeyi) dürterek (bir şeyden) çıkarmak
worry (something) out of (something)
f.
171
Öbek Fiiller
(bir şeyi) dürtükleyerek (bir şeyden) çıkarmak
worry (something) out of (something)
f.
172
Öbek Fiiller
(bir şeyi) rahatsız ederek (bir şeyden) çıkarmak
worry (something) out of (something)
f.
173
Öbek Fiiller
(bir şeyi) tedirgin ederek (bir şeyden) çıkarmak
worry (something) out of (something)
f.
174
Öbek Fiiller
(bir şeyi) taciz ederek (bir şeyden) çıkarmak
worry (something) out of (something)
f.
175
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) çekip çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
f.
176
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zorla çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
f.
177
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zor kullanarak çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
f.
178
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) tehditle almak/çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
f.
179
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden söküp çıkarmak
wrench something out of something
f.
180
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) açığa çıkarmak
blow upon (someone or something) [obsolete]
f.
181
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) açığa çıkarmak
blow on (someone or something) [obsolete]
f.
182
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çıkarmak
draw (someone or something) out of (something)
f.
183
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şey için ilana çıkarmak
advertise something for something
f.
184
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şey için ilana çıkarmak
advertise something for something
f.
185
Öbek Fiiller
bir şeyi açık artırmaya çıkarmak
auction something off
f.
186
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi (bir şeyden) geri geri çıkarmak
back someone or something out (from something)
f.
187
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi (bir şeyden) geri çıkarmak
back someone or something out (from something)
f.
188
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyden) zorla çıkarmak/silmek
blast (something) off (something else)
f.
189
Öbek Fiiller
(birinin içindeki) bir şeyi ortaya çıkarmak
bring something out (in someone)
f.
190
Öbek Fiiller
(birinin içindeki) bir şeyi açığa çıkarmak
bring something out (in someone)
f.
191
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) fırçalayarak çıkarmak/temizlemek
brush something away (from something)
f.
192
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi alıp dışarı çıkarmak
carry someone or something out
f.
193
Öbek Fiiller
bir şeyi elden çıkarmak
cast something aside
f.
194
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerden) kovalayıp/kovalayarak çıkarmak
chase (someone or something) out of (some place)
f.
195
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden (zorla) göndermek/çıkarmak
chase someone or something out of some place
f.
196
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden kovalayıp/kovalayarak çıkarmak
chase someone or something out of some place
f.
197
Öbek Fiiller
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak
check out from (something)
f.
198
Öbek Fiiller
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak
check out of (something)
f.
199
Öbek Fiiller
soluk borusunu tıkayan bir şeyi öksürerek atmak/çıkarmak
choke something up
f.
200
Öbek Fiiller
bir şeyi birinden/bir şeyden yırtarak çıkarmak
claw something off someone or something
f.
201
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden soymak/çıkarmak
claw something off someone or something
f.
202
Öbek Fiiller
(bir şeyin) içinden (bir şeyi) atmak/çıkarmak
clean (something) out of (something)
f.
203
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak
clear (someone or something) out of (some place)
f.
204
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyden) çıkarmak/atmak
clear (something) out of (some place)
f.
205
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi listeden/kayıttan çıkarmak
cross someone or something off (of) something
f.
206
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi listeden/kayıttan çıkarmak
cross someone or something off
f.
207
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi (listeden/kayıttan) çıkarmak
cross someone or something out
f.
208
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) sıkıştırarak çıkarmak
crowd (someone or something) out of (something)
f.
209
Öbek Fiiller
(bir şeyi) ezip/sıkıp suyunu çıkarmak
crush (something) out of (something)
f.
210
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
cull (someone or something) out of (something)
f.
211
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi çıkarmak
cut someone or something out
f.
212
Öbek Fiiller
(bir şeyden bir şeyi, miktarı) çıkarmak
deduct (something) from (something)
f.
213
Öbek Fiiller
üstünden (bir şeyi) çıkarmak
denude of
f.
214
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyden kazarak çıkarmak
dig someone or something out of something
f.
215
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyden kazarak çıkarmak
dig someone or something out
f.
216
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şey olarak aklından çıkarmak
dismiss something as something
f.
217
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sürükleyerek götürmek/çıkarmak
drag (someone or something) away
f.
218
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) çekerek uzaklaştırmak/çıkarmak
drag (someone or something) away
f.
219
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden çekip çıkarmak
draw someone or something out of some place
f.
220
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden çekip çıkarmak
draw someone or something out
f.
221
Öbek Fiiller
bir şeyi göz önüne çıkarmak
drum something up
f.
222
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
exclude (someone or something) from (something)
f.
223
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şey) kapsamından çıkarmak
exclude (someone or something) from (something)
f.
224
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi zor durumdan çıkarmak
extricate someone or something from someone or something
f.
225
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak
extricate someone or something from someone or something
f.
226
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) çıkarmak
ferret something out (from something)
f.
227
Öbek Fiiller
bir şeyi (birinden/bir şeyden) ortaya çıkarmak
ferret something out (of someone or something)
f.
228
Öbek Fiiller
bir şeyi (birinden/bir şeyden) ortaya çıkarmak
ferret something out
f.
229
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) çıkarmak
file something away (from something)
f.
230
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) çıkarmak
file something off ((of) something)
f.
231
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) çıkarmak
file something off
f.
232
Öbek Fiiller
(bir şeyi) filtreden geçirip (bir şeyden) gidermek/çıkarmak
filter (something) out of (something)
f.
233
Öbek Fiiller
bir şeyi bulmak/ortaya çıkarmak
find something out
f.
234
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) bulup çıkarmak
fish (someone or something) out of (something)
f.
235
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) çekip çıkarmak
fish (someone or something) out of (something)
f.
236
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi saklandığı yerden çıkarmak
flush someone or something out of some place
f.
237
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi gizlendiği yerden çıkarmak
flush someone or something out of some place
f.
238
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi saklandığı yerden çıkarmak
flush someone or something out
f.
239
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi gizlendiği yerden çıkarmak
flush someone or something out
f.
240
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi saklandığı şeyden/yerden) çıkarmak
flush (someone or something) out of (some thing or place)
f.
241
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi gizlendiği şeyden/yerden) çıkarmak
flush (someone or something) out of (some thing or place)
f.
242
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla çıkarmak
force someone or something out of something
f.
243
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla çıkarmak
force someone or something out
f.
244
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak
get someone or something out of someone or something
f.
245
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak
get someone or something out
f.
246
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden çıkarmak/almak
get someone or something off someone or something
f.
247
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden çıkarmak/almak
get someone or something off
f.
248
Öbek Fiiller
bir şeyi (birinin/bir şeyin) içinden çıkarmak/almak
get something out (of someone or something)
f.
249
Öbek Fiiller
bir şeyi (birinden/bir şeyden) çıkarmak/almak
get something out (of someone or something)
f.
250
Öbek Fiiller
bir şeyi (birinden/bir şeyden) dışarı çıkarmak/almak
get something out (of someone or something)
f.
251
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak/almak
get someone or something out of someone or something
f.
252
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak/almak
get someone or something out of someone or something
f.
253
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden dışarı çıkarmak/almak
get someone or something out of someone or something
f.
254
Öbek Fiiller
(bir şeyi) kazıyarak çıkarmak/temizlemek
gouge (something) out
f.
255
Öbek Fiiller
(bir şeyi) oyarak/kazarak çıkarmak
gouge (something) out
f.
256
Öbek Fiiller
(bir şeyi) öğüterek çıkarmak
grind away (at something)
f.
257
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir yerden) çekip çıkarmak
haul something up (from something)
f.
258
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
f.
259
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) zorla çekip çıkarmak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
f.
260
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
f.
261
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden/durumdan) hemen/hızlıca çıkarmak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
f.
262
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something)
f.
263
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) zorla çekip çıkarmak
jerk (someone or something) out of (something)
f.
264
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something)
f.
265
Öbek Fiiller
bir şeyi (düşünceyi bir şey yaparak) temize çıkarmak
justify (something) by (doing something)
f.
266
Öbek Fiiller
bir şeyi (düşünceyi bir şey yaparak) haklı çıkarmak
justify (something) by (doing something)
f.
267
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına çıkarmak
match (someone or something) (up) with (someone or something else)
f.
268
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına çıkarmak
match (someone or something) against (someone or something else)
f.
269
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına çıkarmak
match up (someone or something) with (someone or something else)
f.
270
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamen çıkarmak
obliterate (someone or something) from (something or some place)
f.
271
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
pick (someone or something) out of (something)
f.
272
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyden) bastırarak/baskı uygulayarak/sıkarak çıkarmak
press (something) out of (something else)
f.
273
Öbek Fiiller
(bir şeyden bir şeyi) çıkarmak
prune (something) of (something else)
f.
274
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyden) emerek/vakumlayarak çıkarmak
pump (something) out of (something)
f.
275
Öbek Fiiller
(bir şeyi) pompayla çekmek/çıkarmak
pump for
f.
276
Öbek Fiiller
(bir şeyi) emerek/vakumlayarak çıkarmak
pump for
f.
277
Öbek Fiiller
(bir şeyi aklından) çıkarmak
purge (something) from (something)
f.
278
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir seviyenin) üstüne çıkarmak/yükseltmek
push (someone or something) over
f.
279
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) önüne/huzuruna çıkarmak
put (someone or something) before (someone or something)
f.
280
Öbek Fiiller
(bir şeyi) satışa çıkarmak
put (something) up for (something)
f.
281
Öbek Fiiller
(bir şeyi) göklere çıkarmak
rave about (something)
f.
282
Öbek Fiiller
(bir şeyi) göklere çıkarmak
rave over (something)
f.
283
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri) için yeniden basmak/çıkarmak
reissue (something) to (one)
f.
284
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) söküp/çekip çıkarmak
rip (someone or something) out of (something)
f.
285
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamıyla çıkarmak/atmak
root (someone or something) out of (something or some place)
f.
286
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için gözden çıkarmak
sacrifice (someone or something) for (someone or something else)
f.
287
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için gözden çıkarmak
sacrifice (someone or something) to (someone or something else)
f.
288
Öbek Fiiller
(bir şeyi kötü bir durumdan) sağ salim çıkarmak
salvage (something) from (something or some place)
f.
289
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) ilgili (bir şeyi) ortaya çıkarmak/açığa vurmak/belli etmek
say (something) about (someone or something)
f.
290
Öbek Fiiller
(bir şeyi) listeden çıkarmak
score off (something)
f.
291
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyden) ovarak çıkarmak
scour (something) off of (something else)
f.
292
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) kazıyarak çıkarmak
scrape (someone or something) up off (something)
f.
293
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) kazıyarak çıkarmak
scrape (something) off of (something)
f.
294
Öbek Fiiller
(bir şeyi) kazıyarak çıkarmak
scrape away at (something)
f.
295
Öbek Fiiller
içindeki bir şeyi silerek/ovarak çıkarmak/temizlemek
scrub out
f.
296
Öbek Fiiller
bir yeri dumanla doldurarak (birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak
smoke (someone or something) out of (some place)
f.
297
Öbek Fiiller
bir yeri dumanla doldurarak (birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak
smoke out of
f.
298
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi dışarı çıkarmak/sürmek
smoke someone/something out
f.
299
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerden) kaçak olarak çıkarmak
smuggle (someone or something) out (of some place)
f.
300
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerden) gizlice çıkarmak
smuggle (someone or something) out (of some place)
f.
301
Öbek Fiiller
(bir şeyi) ıslatarak (bir şeyin yüzeyinden) çıkarmak
soak (something) off of (something else)
f.
302
Öbek Fiiller
(bir şeyi) bir sıvı kullanarak (başka bir şeyin yüzeyinden) çıkarmak/temizlemek
soak (something) off of (something else)
f.
303
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyin) içine tükürmek/çıkarmak
spit in (something)
f.
304
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyin) içine tükürmek/çıkarmak
spit into (something)
f.
305
Öbek Fiiller
bir şeyi (birinin/bir şeyin) üstüne tükürmek/çıkarmak
spit on (someone or something)
f.
306
Öbek Fiiller
bir şeyi (birinin/bir şeyin) üstüne tükürmek/çıkarmak
spit onto (someone or something)
f.
307
Öbek Fiiller
(bir şeyi) buharla/buhar tutarak çıkarmak
steam (something)
f.
308
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyden) süzerek ayırmak/çıkarmak
strain (something) off of (something else)
f.
309
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyden) seçip çıkarmak
strain (something) off of (something else)
f.
310
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına çıkarmak
take (someone or something) before (someone or something)
f.
311
Öbek Fiiller
(bir şeyi birinden/bir şeyden) çıkarmak
take (something) out of (someone or something)
f.
312
Öbek Fiiller
(bir şeyi birinin/bir şeyin) dışına çıkarmak
take (something) out of (someone or something)
f.
313
Öbek Fiiller
(bir şeyi birinin/bir şeyin) içinden çıkarmak/almak
take (something) out of (someone or something)
f.
314
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çıkarmak
turn (someone or something) out of (something or some place)
f.
315
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi belli bir dönemden) çıkarmak
usher (someone or something) out of (something)
f.
316
Öbek Fiiller
(bir şeyden) istenmeyen (bir şeyi) çıkarmak
wash (something) of (something else)
f.
317
Öbek Fiiller
'-den istenmeyen (bir şeyi) çıkarmak
wash of
f.
318
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyden) uğraşıp çıkarmak
work (something) out of (something else)
f.
319
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çekip almak/çıkarmak
wrest (someone or something) out of (something)
f.
320
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir durumdan) aniden çıkarmak/ayıltmak
wrest (someone or something) out of (something)
f.
Colloquial
321
Konuşma Dili
birini/bir şeyi listeden çıkarmak
x someone or something out
f.
322
Konuşma Dili
(bir şeyi yaparken/yapmak için kendi) canını çıkarmak
kill (oneself) (doing something)
f.
323
Konuşma Dili
(bir şeyi yapmak için/yapacağım diye kendi) canını çıkarmak
kill yourself doing something
f.
324
Konuşma Dili
(bir şeyi) kusmak/çıkarmak
yak up
f.
325
Konuşma Dili
(üzerindeki bir şeyi) çıkarmak
do off (something)
f.
Idioms
326
Deyim
bir şeyi elden çıkarmak/bırakmak
bid adieu to (someone or something)
f.
327
Deyim
bir şeyi aklından çıkarmak
get something out of one's mind
f.
328
Deyim
bir şeyi açığa çıkarmak
get something out in the open
f.
329
Deyim
bir şeyi aklından çıkarmak
put something out of one's mind
f.
330
Deyim
(hoş olmayan bir şeyi) gün yüzüne çıkarmak/gündeme getirmek
rake something up
f.
331
Deyim
(birini/bir şeyi) çekerek (bir şeyden) uzaklaştırmak/çıkarmak
drag (someone or something) away from (something)
f.
332
Deyim
çok değerli bir şeyi elden çıkarmak
sell the family silver
f.
333
Deyim
değerli bir şeyi ilerisi için saklamaktansa elden çıkarmak
sell the family silver
f.
334
Deyim
hızlı fayda/para elde etmek için değerli bir bir şeyi elden çıkarmak
sell the family silver
f.
335
Deyim
(bir şeyi) aklından çıkarmak
push (something) to the back of (one's) mind
f.
336
Deyim
(bir şeyi) ıskartaya çıkarmak
turn (something) out to grass
f.
337
Deyim
bir şeyi yapıp aradan çıkarmak
get something out of the way
f.
338
Deyim
(birini/bir şeyi) aklından çıkarmak
put (someone or something) out of (one's) head
f.
339
Deyim
(bir şeyi) net bir şekilde açığa çıkarmak
bring (something) into sharp relief
f.
340
Deyim
(bir şeyi) ıskartaya çıkarmak/ayırmak
put (something) out to pasture
f.
341
Deyim
(bir şeyi) ıskartaya çıkarmak/ayırmak
send (something) out to grass
f.
342
Deyim
(bir şeyi) bokunu çıkarmak
be not above (doing something)
f.
343
Deyim
bir şeyi bokunu çıkarmak
not be above doing something
f.
344
Deyim
(bir şeyi) söz konusu olmaktan çıkarmak
take (something) off the table
f.
345
Deyim
(birini/bir şeyi) gözden çıkarmak
kick (someone or something) to the curb
f.
346
Deyim
(bir şeyi) zorla (bir şeyin) içerisinden çıkarmak
knock (someone or something) out of (someone or something)
f.
347
Deyim
(bir şeyi) vura vura (bir şeyin) içerisinden çıkarmak
knock (someone or something) out of (someone or something)
f.
348
Deyim
(bir şeyi bir şeyden) vura vura çıkarmak
knock (someone or something) out of (someone or something)
f.
349
Deyim
(birini/bir şeyi) mahkemeye/hakim önüne çıkarmak
bring (someone or something) to trial
f.
350
Deyim
(bir şeyi) doruk noktasına çıkarmak
bring (something) to a climax
f.
351
Deyim
öksürerek bir şeyi atmak/çıkarmak
bring something up
f.
352
Deyim
bir şeyi gün ışığına çıkarmak
bring something to light
f.
353
Deyim
bir şeyi gün yüzüne çıkarmak
bring something to light
f.
354
Deyim
(birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak
close the book on (someone or something)
f.
355
Deyim
(birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak
close the books on (someone or something)
f.
356
Deyim
(bir şeyi) kesip (birini/bir şeyi) ayırmak/çıkarmak
cut (someone or something) loose
f.
357
Deyim
birini/bir şeyi göklere çıkarmak
praise someone or something to the skies
f.
358
Deyim
birini/bir şeyi öve öve göklere çıkarmak
praise someone or something to the skies
f.
359
Deyim
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
extoll the virtues of (someone or something)
f.
360
Deyim
bir şeyi aklından çıkarmak
put something out of your head
f.
361
Deyim
(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) head
f.
362
Deyim
(birini/bir şeyi) kafasından çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) head
f.
363
Deyim
(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) mind
f.
364
Deyim
(birini/bir şeyi) kafasından çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) mind
f.
365
Deyim
(birini/bir şeyi) zihninden atmak/çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) mind
f.
366
Deyim
(birine bir şeyi) kabul etmesi/(bir şeye) ev sahipliği yapması için) izin çıkarmak
give (one) (the) clearance to have (something)
f.
367
Deyim
(birini/bir şeyi) cebinden çıkarmak
knock (the) spots off (someone or something) [uk/australia]
f.
368
Deyim
(birini/bir şeyi) cebinden çıkarmak
knock the socks off (someone or something)
f.
369
Deyim
(bir şeyi) kontrolden çıkarmak
let (something) loose
f.
370
Deyim
(bir şeyi) meydana çıkarmak
lift the lid off (something)
f.
371
Deyim
bir şeyi meydana çıkarmak
lift the lid off something
f.
372
Deyim
bir şeyi meydana çıkarmak
lift the lid on something
f.
373
Deyim
(bir şeyi) meydana/ortaya çıkarmak
lift the veil (on something)
f.
374
Deyim
(bir şeyi) su yüzüne çıkarmak
lift the veil (on something)
f.
375
Deyim
(bir şeyi) tesadüfen ortaya çıkarmak
pluck (something) out of the air
f.
376
Deyim
(bir şeyi) tesadüfen ortaya çıkarmak
pluck (something) out of the thin air
f.
377
Deyim
(bir şeyi) tesadüfen ortaya çıkarmak
pull (something) out of the/thin air
f.
378
Deyim
(bir şeyi) tam çıkarmak
put (one's) finger on (something)
f.
379
Deyim
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
put (someone or something) (up) on a pedestal
f.
380
Deyim
(birini/bir şeyi) aklından çıkarmak
put (someone or something) out of (one's) mind
f.
381
Deyim
(bir şeyi) ıskartaya çıkarmak
put (something) out to grass
f.
382
Deyim
bir şeyi aklından çıkarmak
put something out of your mind
f.
383
Deyim
bir şeyi aklından çıkarmak
get something out of your mind
f.
384
Deyim
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
set (someone or something) (up) on a pedestal
f.
385
Deyim
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
sing (someone's or something's) praises
f.
386
Deyim
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
sing somebody's/something's praises
f.
387
Deyim
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
sing the praises of (someone or something)
f.
388
Deyim
(bir şeyi) açığa çıkarmak
take the lid off (of) (something)
f.
389
Deyim
(birini/bir şeyi) çürüğe çıkarmak
throw (someone or something) on the scrap heap
f.
390
Deyim
bir şeyi kutudan çıkarmak
pull out
f.
Law
391
Hukuk
toprağa gömülmüş bir şeyi çıkarmak
exhume
f.
Technical
392
Teknik
(bir şeyden) sıkışan bir şeyi çıkarmak
unjam
f.
Slang
393
Argo
birini/bir şeyi elden çıkarmak
deep-six someone or something
f.
394
Argo
(bir şeyi) çıkarmak
puke (something) up
f.
395
Argo
(bir şeyi) kusarak çıkarmak
puke (something) up
f.
396
Argo
midesindeki bir şeyi kusarak çıkarmak/atmak
puke up
f.
397
Argo
(bir şeyi) elden çıkarmak
87 (something)
f.
398
Argo
yuttuğu bir şeyi sıçıp çıkarmak
shit out
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir şeyi çıkarmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy