Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bir yere koymak
"bir yere koymak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir yere koymak
place
f.
2
Genel
bir yere koymak
yard
f.
Phrasals
3
Öbek Fiiller
bir yere koymak
cage someone or something up in something
f.
"bir yere koymak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
üremesi için (bir yere) koymak
stock
f.
2
Genel
bir şeyi yere koymak
put something down
f.
3
Genel
birini daha aşağı bir yere koymak
put someone down
f.
4
Genel
bir şeyi birinin erişemeyeceği bir yere koymak
place something out of someone 's reach
f.
5
Genel
bir şeyi bir yere koymak
set something down
f.
6
Genel
bir şeyi düzenli bir şekilde (bir yere) koymak
stow away
f.
7
Genel
kutsal bir yere koymak
enshrine
f.
8
Genel
bir şeyi (aşağı bir yere) koymak
put something down
f.
9
Genel
bir şeyi belli etmeden (bir yere) koymak
slide into
f.
10
Genel
bir şeyi düzenli bir şekilde (bir yere) koymak
stow in
f.
11
Genel
bir şeyi bir yere koymak
lay down
f.
12
Genel
kutsal bir yere koymak
inshrine
f.
13
Genel
bir yerden alıp başka yere koymak
shuffle
f.
14
Genel
koymak (bir başka yere)
transpose to
f.
15
Genel
birini farklı bir yere koymak
put someone in a different place
f.
16
Genel
kale gibi korunaklı bir yere koymak
castle
f.
17
Genel
ters bir yere koymak
transplace
f.
18
Genel
başka bir yere koymak
transplace
f.
19
Genel
güvenli bir yere koymak
ensconce
f.
20
Genel
gizli bir yere koymak
deposit
f.
21
Genel
tasfiye etmek üzere bir yere koymak
commit
f.
22
Genel
güvende tutmak için bir yere koymak
commit
f.
23
Genel
uzak bir yere koymak
disloign [obsolete]
f.
24
Genel
(bir şeyi) bir yere koymak
pop [uk]
f.
25
Genel
belli etmeden bir yere koymak
slip
f.
26
Genel
bir yere güvenli bir şekilde koymak
snug
f.
Phrasals
27
Öbek Fiiller
(bir şeyi/birini bir yere) koymak
put down
f.
28
Öbek Fiiller
(bir şeyi/birini bir yere) koymak
set down
f.
29
Öbek Fiiller
bir şeyi bir yere bırakmak/koymak
set something down
f.
30
Öbek Fiiller
bir şeyi bir yere bırakmak/koymak
put something down
f.
31
Öbek Fiiller
(bir şeyi/birini bir yere) koymak
set down
f.
32
Öbek Fiiller
koymak (bir şeyi bir yere)
set down
f.
33
Öbek Fiiller
bir şeyin bittiği yere başka bir şey koymak/eklemek
edge with (something)
f.
34
Öbek Fiiller
yüksek bir yere koymak
stick up
f.
35
Öbek Fiiller
(birini veya bir şeyi bir yere) koymak
leave (someone or something) (at) (some place)
f.
36
Öbek Fiiller
birini veya bir şeyi bir yere koymak
leave someone or something at
f.
37
Öbek Fiiller
birini veya bir şeyi bir yere koymak
leave someone or something at
f.
38
Öbek Fiiller
(birini veya bir şeyi bir yere) koymak
place (someone or something) at (some place)
f.
39
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yere koymak
perch someone or something on something
f.
40
Öbek Fiiller
birini bir şeyi/birini gözlemleyebileceği bir yere koymak
stake someone or something out
f.
41
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) gelişigüzel koymak
stick into (something)
f.
42
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle aynı yere koymak
keep someone or something in with someone or something
f.
43
Öbek Fiiller
bir yere koymak/yerleştirmek
slide in
f.
44
Öbek Fiiller
gizli (bir şeye/yere) koymak/sokmak
tuck into (something)
f.
45
Öbek Fiiller
güvenli (bir şeye/yere) koymak/yerleştirmek
tuck into (something)
f.
46
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi yere koymak
put someone or something down
f.
47
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yere koymak/indirmek
put someone or something down
f.
48
Öbek Fiiller
kutsal bir yere koymak
enshrine in
f.
49
Öbek Fiiller
bir şeyi çıkarılamayacağı bir yere koymak
lock away
f.
50
Öbek Fiiller
(bir yere) geri koymak
return to (some place)
f.
Idioms
51
Deyim
küçük bir kaba/yere tıka basa koymak
fit a quart into a pint pot
f.
52
Deyim
küçük bir kaba/yere tıka basa koymak
squeeze a quart into a pint pot
f.
53
Deyim
yolu kapatmayacak/tıkamayacak bir yere çekmek/koymak
put out of the way
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir yere koymak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy