bozan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bozan



"bozan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bozan witherer i.
bozan expunger i.
bozan perverter i.
bozan spoiler i.
bozan mar i.
bozan rotter i.
bozan bungling s.
bozan disrupting s.
bozan invasive s.
bozan endamaging s.
bozan infirmative s.
bozan distortive s.
bozan infectious s.
bozan corrupting s.
bozan deadly s.
bozan poisonous s.
bozan poisonsome [obsolete] s.
bozan subversionary s.
Law
bozan rescissory s.

"bozan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 169 sonuç

Türkçe İngilizce
General
saflığı bozan şey impurity i.
girişimi bozan kimse marplot i.
göz zevkini bozan (bina vb) an eyesore i.
güzelliği bozan kişi disfigurer i.
huzur bozan kimse stormy petrel i.
görünüşü bozan defacer i.
göz zevkini bozan şey eyesore i.
moral bozan enervator i.
düzeni bozan kişi disorganizer i.
moral bozan şey ya da kişi demoraliser i.
düzeni bozan kişi disorganiser i.
moral bozan şey ya da kişi demoralizer i.
yayını bozan radyo istasyonu jammer i.
bozan kişi skirter i.
neşe bozan kimse kill-joy i.
eşitliği bozan oy tie-breaking vote i.
beraberliği bozan oy tie-breaking vote i.
yeminini bozan oath-breaker i.
(görünüşünü) bozan defacer i.
anlam bütünlüğünü bozan cümleler irrelevant sentences i.
alaycı sorular sorarak, sataşarak ve kusur bularak sinir bozan kimse badgerer i.
huzur bozan şey noiance [obsolete] i.
huzur bozan kimse noier [obsolete] i.
ara bozan kimse embroiler i.
kadını baştan çıkarıp bekaretini bozan kimse undoer i.
bozan kimse undoer i.
bozan kimse uprooter i.
dikkatsizce ve hatalı kullanarak (bir şeyi) bozan kimse marrer i.
gözetim ve hukuk sistemlerinin eksikliği nedeniyle genel düzeni bozan davranışların sergilendiği yer veya durum wild west i.
bozan şey wind i.
bozan şey monkey wrench i.
moral bozan kimse dejecter i.
düzen bozan kimse deranger i.
göz zevkini bozan şey desight i.
istikrarı bozan kimse destabilizer [us] i.
istikrarı bozan kimse destabiliser [uk] i.
(kase) cismin düzlüğünü bozan çıkıntı offset i.
dengeyi bozan şey overbalance i.
güzelliği bozan şey disfigurement i.
düzeni bozan kimse disorganizer i.
teşkilatı bozan kimse disorganizer i.
düzeni bozan kimse disorganiser i.
teşkilatı bozan kimse disorganiser i.
(ses, resim) aslını bozan şey distorter i.
huzur bozan kimse disturbant i.
beraberliği bozan disuniter i.
bütünlüğü bozan disuniter i.
bozan kimse falsifier i.
düzgünlüğü bozan çıkıntı irregularity i.
saflığı bozan şey contamination i.
barışı bozan kimse peacebreaker i.
bitmiş kağıdın şeklini bozan gözle görünür yabancı madde dirt i.
grevi bozan kimse fink i.
sinir bozan kimse puler i.
işi bozan kimse sophisticator i.
(ortamda) iletişimi bozan şey static i.
birliği bozan disruptive s.
ayarını bozan detuning s.
etkisini bozan counteractive s.
işi bozan frustrating s.
göz zevkini bozan unsightly s.
dil rabıtasını bozan disjunctive s.
huzuru bozan riotous s.
ahlakı bozan noxious s.
durumu bozan unsettling s.
biçimini bozan distortive s.
ezber bozan frame breaking s.
huzur bozan ragmatical [old-fashioned] s.
ezber bozan disruptive s.
ezber bozan disruptive s.
anlamı bozan violent s.
yüz hatlarını bozan misfeaturing s.
sinir bozan imse offending s.
moral bozan infectious s.
huzur bozan disturbant s.
huzur bozan disturbative s.
sağlığı bozan contagious [obsolete] s.
göz zevkini bozan sightless [obsolete] s.
ahlakı bozan putrefactive s.
Colloquial
anlaşmayı bozan/ihlal eden/çiğneyen durum deal breaker i.
eğlence bozan kimse spoilsport i.
eğlence bozan kimse killjoy i.
eğlence bozan kimse party pooper i.
insanın bağırsaklarını/midesini bozan gut-busting s.
Idioms
floş bozan a busted flush i.
sinirleri bozan/sinirleri yıpratan şey three-alarm fire i.
eğlence bozan kimse a wet blanket i.
ezber bozan groundbreaking i.
ezber bozan game changer i.
manzarayı bozan kötü görüntü a blot on the landscape i.
manzarayı bozan şey a blot on the landscape i.
karamsarlığıyla ortamı bozan skeleton at the feast i.
oyun bozan addle-plot [obsolete] i.
planları/eğlenceyi bozan kimse addle-plot [obsolete] i.
(birinin) sinirini bozan kimse a thorn in (one's) flesh i.
birinin sinirini bozan kimse thorn in someone's side i.
birinin sinirini bozan kimse thorn in someone's flesh i.
birinin sinirini bozan kimse a thorn in someone's side (or flesh) i.
bilgisayarın güvenlik sistemini kırmak üzere tasarlanmış, verileri bozan veya silen virüs a trojan horse i.
manzarayı bozan şey blot on the landscape i.
görüntüyü bozan şey blot on the landscape i.
genel görünümü bozan görüntü blot on the landscape i.
(birinin) sinirini bozan kimse olmak be a thorn in (one's) flesh f.
(birinin) sinirini bozan kimse olmak be a thorn in (one's) side f.
sinirini bozan kimse olmak be a thorn in your flesh/side f.
ezber bozan out-of-the-box s.
birinin sinirini bozan in someone's hair expr.
Speaking
moraliniz bozan ne? what's troubling you? expr.
Trade/Economic
ezber bozan yenilik paradigm-shifting innovation i.
grevi bozan blackleg i.
grevi bozan strikebreaker i.
Law
evli eşlerin arasını bozan üçüncü şahsa karşı açılan dava alienation of affection i.
antisosyal davranışlar göstererek toplum düzenini bozan kimselere verilen ceza anti-social behaviour order (asbo) i.
asayişi bozan perturber i.
asayişi bozan perturbator i.
asayişi bozan kimse barrator i.
asayişi bozan kimse barrater i.
çift bozan farm breaker's tax i.
düzeni bozan perturbator i.
düzeni bozan perturber i.
genel düzeni bozan fiiller disorderly conduct i.
genel düzeni bozan fiiller disorderly behavior i.
huzuru bozan davranış disorderly conduct i.
huzuru bozan davranış disorderly behavior i.
kamu düzenini bozan davranış disorderly conduct i.
kamu düzenin bozan davranış disorderly behavior i.
mevcut hukuksal ilişkiyi bozan şart condition subsequent i.
mevcut hukuksal ilişkiyi bozan şart dissolving condition i.
kavga ederek mahallenin huzurunu bozan kimse common brawler i.
Technical
iyonosferik bozan etken ionospheric disturbance i.
Computer
bütünlüğü bozan veya anlamsız veri noise i.
gizliliği bozan elektromanyetik yayılım compromising emanations i.
Architecture
yapısal çizginin sürekliliğini bozan özellik break i.
Medical
uykuyu bozan solunum problemi sleep-disordered breathing problem i.
saflığını bozan adulterant s.
Pathology
tek göz kullanıldığında bir sorun olmayıp iki göz kullanıldığında görüşü bozan bir göz hastalığı monoblepsis i.
hücre yapısını bozan cytopathogenic s.
Chemistry
doğal östrojenleri taklit ederek normal endokrin sistemini bozan kimyasal bileşikler xenoestrogen i.
gıda bozan ptomainic s.
yiyeceği bozan ptomainic s.
Biology
genellikle mikroorganizmalardan kaynaklanan, ürünün niteliğini bozan değişim disease i.
Biochemistry
maya bozan antienzyme i.
maya bozan antiferment s.
Agriculture
rüzgarın bitkilerin köklerini gevşeterek dengelerini bozan çarpma etkisi windrock i.
Social Sciences
cinsiyet bozan gender non-conforming s.
Linguistics
anlam bozan kelimeli weasel worded i.
anlam bozan kelime weasel i.
gereksiz, çirkin ve dili bozan unsur barbarism i.
Geology
ağ yapısı-bozan network-modifier i.
Military
hasar veya tahrip etmek yerine engelleyen, bozan veya yanıltan elektronik savaş eylemleri nondestructive electronic warfare i.
alay bozan tüfeği blunderbuss i.
Sport
tavırlarıyla takımın birliğini bozan sporcu headcase i.
Football
hücum hattını bozan bir amerikan futbolcu oyuncusu bucker i.
Tennis
eşitliği bozan set tiebreak i.
eşitliği bozan set tie-breaker i.
Volleyball
eşitliği bozan set tiebreak i.
Latin
asayişi bozan kadın perturbatrix i.
huzuru bozan kadın perturbatrix i.
Archaic
huzuru bozan davranış riotise i.
asap bozan şey displeasure i.
Entomology
et bozan kurtçuk skipper [dialect] i.
Slang
alkol alıp toplumun huzurunu bozan kişilerin tutulduğu nezarethane drunk tank i.
ortamı bozan kimse turd in the punchbowl i.
eğlenceyi bozan kimse wet noodle i.
eğlence bozan kimse wet sock i.
ortamdaki olumlu havayı bozan depresif tip debbie downer i.
göz zevkini bozan aesthetically challenged s.
sinir bozan sketchy s.
British Slang
eğlence bozan kimse misery-guts i.