casual - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

casual

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"casual" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 62 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
casual s. gündelik
General
casual i. gündelikçi
casual i. gündelik giysi
casual i. günlük (giysi)
casual i. gündelik ayakkabı/giysi
casual s. gelişigüzel
casual s. rahat (giysi)
casual s. kasıtlı olmayan
casual s. gündelikle çalışan
casual s. üstünkörü
casual s. resmi olmayan
casual s. ilgisiz
casual s. rasgele
casual s. ihmalci
casual s. rastlantı eseri
casual s. rastlantısal
casual s. kaçamak
casual s. arızi
casual s. sıradan
casual s. tesadüfi
casual s. dikkatsiz
casual s. tesadüfen olan
casual s. kayıtsız
casual s. pek dikkatli olmayan
casual s. geçici
casual s. rastgele
casual s. lakayıt
casual s. öylesine
casual s. gayriresmi
casual s. arada ciddi bir bağlılık sözünün olmadığı (seks, ilişki)
casual s. umursamaz
casual s. özensiz
casual s. teklifsiz
casual s. laubali
casual s. düzensiz
casual s. ara sıra olan
casual s. plansız
casual s. beklenmedik
casual s. samimi olmayan
casual s. uzaktan (yakın olmayan)
casual s. belirsiz
casual s. kararsız
casual s. şüpheli
casual s. kesin değil/olmayan
Colloquial
casual i. yoksul kimse
Trade/Economic
casual i. geçici işçi
casual i. önceden tahmin edilemeyen
casual s. geçici
casual s. sürekli olmayan
Law
casual i. kazaen
casual s. arızi
casual s. rastgele
casual s. plansız
casual s. tesadüfi
Computer
casual s. rastgele
Biology
casual s. adventif
casual s. yabancıl
Literature
casual i. rahat ve esprili bir dille yazılan makale
Military
casual i. daimi görev beklerken geçici olarak başka bir birlikte görevli olan asker
casual i. sevke tabi personel
Football
casual i. (ingiltere'de) maçlara pahalı gündelik giysilerle giderek kavga çıkaran genç erkek
casual i. holigan

"casual" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

İngilizce Türkçe
General
casual shoe i. gündelik ayakkabı
casual boot i. gündelik bot
casual labourer i. yanaşma
casual clothes i. günlük elbiseler
casual laborer i. gündelikçi
casual labourer i. aylakçı
casual friend i. sıradan arkadaş
casual wear i. gündelik giysi
casual user i. standart kullanıcı
casual laborer i. geçici işçi
casual labor i. gündelikçi
smart casual i. işyerine uygun rahat giyim
smart casual i. şık rahat giyim
business casual i. işyerine uygun rahat giyim
casual wear i. rahat giyim
business casual i. iş yerinde rahat giyim
casual dress i. günlük kıyafet
casual affair i. gelgeç ilişki
casual affair i. öylesine (bir) ilişki
casual clothes i. gündelik kıyafetler
casual clothes i. günlük kıyafet
casual friday (for a business place) i. serbest kıyafet
casual dress i. serbest kıyafet
casual shirt i. spor gömlek
casual relationship i. karşı cinsle kurulan geleceği olmayan, gayriciddi ilişki
casual boots i. gündelik çizme
casual [uk] i. berduş
casual [uk] i. serseri
casual [uk] i. ara sıra belediyeden yardım alan kimse
dressy casual i. resmi olmayıp pahalı, şık veya zarif olan (kıyafet)
casual gossip i. gündelik dedikodu
Idioms
casual dress i. gündelik/günlük giysi
casual dress i. rahat kıyafet
casual dress i. serbest giysi
casual dress i. resmî olmayan kıyafet
casual dress i. kıyafet zorunluluğu olmaması
Trade/Economic
casual workers i. devamlı bir işi olmayan işçiler
casual employee i. geçici işçi
casual employment i. geçici çalışma
casual employment i. geçici işçi çalıştırma
casual work i. geçici iş
casual employee i. geçici işte çalışan işçi
casual leave i. mazeret izni
casual employee i. süreksiz işçi
smart casual i. yarı serbest iş kıyafeti
casual business clothes i. yarı serbest iş kıyafeti
business casual i. yarı serbest iş kıyafeti
casual employee i. yevmiyeli çalışan
casual worker i. yevmiyeli işçi
Law
casual employment i. arızi çalışma
casual income i. arızi gelir
casual connection i. illiyet bağı
casual evidence i. kanun veya anlaşma hükmüyle önceden belirlenmiş olmayıp olaya göre ikamesi mümkün olan her türlü yasal delil
casual condition i. tesadüfi şart
Politics
casual delegation of responsibility i. sorumluluğun dolaylı idaresi
Technical
casual labourer i. gündelik işçi
casual flows i. rastlantısal akışlar
casual heat gain i. tesadüfi ısı kazanımı
Telecom
casual calling i. gündelik aramalar
Textile
casual dress i. rahat kıyafet
casual wear i. rahat kıyafet
casual dress i. rahat giysi
casual dress i. rahat elbise
casual wear i. rahat elbise
casual wear i. rahat giysi
smart casual i. şık spor
Medical
casual contact i. tesadüfi temas
Gastronomy
fast casual i. hızlı günlük yemek
fast casual i. hazır günlük yemek
fast casual i. geleneksel fast food'a kıyasla daha taze ve sağlıklı ayaküstü yemek
fast casual s. fast-food'dan daha kaliteli olup hızlı servis veren (restoran)
Linguistics
casual speech i. teklifsiz konuşma
Environment
casual factor analysis i. rastlantısal faktör analizi
Military
port of embarkation casual detachment i. denizaşırı sevkiyat perakendeleri
casual uplift i. misafir uçağın yakıt ikmali
casual detachment i. sevke tabi personel müfrezesi
Slang
casual sex i. seks amaçlı ilişki