closely - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

closely

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"closely" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 11 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
closely zf. yakından
General
closely s. katı bir şekilde
closely zf. sıkı sıkı
closely zf. yakından
closely zf. dikkatle
closely zf. benzer
closely zf. sıkıca
closely zf. sık
closely zf. hemen hemen aynı
closely zf. adeta
closely zf. inceden inceye

"closely" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

İngilizce Türkçe
General
sexual relations between individuals who are closely related i. ensest
closely written pages i. sık yazılmış sayfalar
closely contested election i. çok çekişmeli seçim
closely set eyes i. birbirine yakın olan gözler
be closely pressed together f. sıkışmak
be closely acquainted with f. yakından tanımak
be closely acquainted with f. yakından bilmek
be closely interested in f. yakından ilgilenmek
be closely associated with f. yakından ilgili olmak
be closely connected with f. yakından ilgili olmak
involve closely f. yakından ilgilenmek
examine closely f. dikkatle incelemek
be closely linked with f. yakından bağlı olmak
be closely involved with decisions f. kararda yakından söz sahibi olmak
be closely connected with f. biriyle sıkı fıkı dost olmak
be closely related f. yakın akraba olmak
watch closely f. göz hapsine almak
follow someone closely f. yakın takibe almak
examine very closely f. elekten geçirmek
closely resemble f. tıpa tıp benzemek
be closely related to f. yakından ilgili olmak
examine closely f. yakından incelemek
work closely with f. ile yakın çalışmak
work closely with f. ile yakın çalışmalar içinde olmak
be closely related f. yakından ilişkili olmak
watch/monitor closely f. yakın takibe almak
concern closely f. yakından ilgilendirmek
follow closely f. yakından takip etmek
closely packed s. sıkıca paketlenmiş
closely spaced s. yakın aralıkta
closely contested s. çekişmeli yarışma
closely united s. kenetli
closely spaced s. sıkışık
closely guarded s. iyi korunan
closely related s. yakın akraba
closely associated with s. sıkı sıkıya ilişkili
closely associated with s. birebir ilişkili
closely associated with s. yakından ilişkili
closely knit s. birbirine bağlı
closely knit s. birbirine düşkün
closely [obsolete] zf. gizlice
closely [obsolete] zf. el altından
Phrases
when we look more closely expr. daha yakından baktığımızda
if we look closely expr. dikkat edilirse
Colloquial
opportunity to get closely acquainted with i. yakından tanıma fırsatı
Speaking
listen closely expr. dikkatlice dinle
Trade/Economic
closely-held corporation i. az hissedarlı şirket
closely held corporation i. az hissedarlı şirket
closely-held s. az hissedarlı
closely held s. az hissedarlı
Technical
closely-graded aggregate i. boşluksuz agrega
closely-graded aggregate i. kapalı gradasyonlu agrega
closely graded s. düzgün
closely graded s. üniform
Construction
closely graded i. üniform granülometrili
closely graded soil i. uniform derecelenmiş zemin
Woodworking
closely ringed timber i. sık elyaflı kereste
closely ringed timber i. sık yaşhalkalı kereste
Astronomy
closely packed star i. yanyana dizilmiş yıldız
Basketball
closely guarded i. savunmacının hücum oyuncusuna çok yakın oynaması