Geçmiş

come-on

"come-on" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 10 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	come-on i.	yeşil ışık
2	Genel	come-on i.	tuzak
Colloquial
3	Konuşma Dili	come-on i.	flört
4	Konuşma Dili	come-on i.	kur
5	Konuşma Dili	come-on i.	asılma
6	Konuşma Dili	come-on i.	yazılma
7	Konuşma Dili	come-on i.	kampanya
Slang
8	Argo	come-on i.	dolandırıcı
9	Argo	come-on i.	dolandırılan kimse
10	Argo	come-on i.	kolay lokma

"come-on" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 204 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	come on f.	çıkmak
2	Genel	come on f.	yaklaşmak
3	Genel	come on the market f.	çıkmak
4	Genel	come on f.	başlamak
5	Genel	come on f.	saldırmak
6	Genel	come on f.	üstüne gelmek
7	Genel	come on f.	gafil avlamak
8	Genel	come on f.	rastlamak
9	Genel	come on f.	karşılaşmak
10	Genel	come on f.	sahneye çıkmak
11	Genel	come on f.	basmak
12	Genel	come on f.	izlemek
13	Genel	come on board the ship f.	gemiye binmek
14	Genel	come on board the ship f.	gemiye çıkmak
15	Genel	come on f.	ilerlemek
16	Genel	come on f.	gelişmek
17	Genel	come on f.	ortaya çıkmak
18	Genel	come on f.	görünmek
19	Genel	come on f.	elini çabuk tutmak
20	Genel	give somebody the come-on f.	yeşil ışık yakmak
21	Genel	give someone the come-on f.	pas vermek
22	Genel	come on to something f.	(belli bir konuyu) görüşmeye/müzakere etmeye başlamak
23	Genel	come on! ünl.	haydisene
24	Genel	come on now ünl.	ha
25	Genel	come on! ünl.	haydi!
26	Genel	come on! ünl.	hadi!
27	Genel	come on! ünl.	yok canım!
28	Genel	come on! ünl.	haydi
29	Genel	come on! ünl.	hadi
30	Genel	come on ünl.	hadi
31	Genel	come on then! ünl.	hadi bakalım!
32	Genel	come on! ünl.	olur mu öyle şey
Phrasals
33	Öbek Fiiller	come on into (some place) f.	içeri buyurun demek
34	Öbek Fiiller	come on into (some place) f.	buyurun demek
35	Öbek Fiiller	come on into (some place) f.	'-e gelsenize demek
36	Öbek Fiiller	come on into (some place) f.	(içeri) buyurmaz mısınız demek
37	Öbek Fiiller	come on into (some place) f.	kibarca içeri girin demek
38	Öbek Fiiller	come on f.	çabuk olmak
39	Öbek Fiiller	come on f.	daha hızlı olmak
40	Öbek Fiiller	come on f.	hızlanmak
41	Öbek Fiiller	come on f.	flört etmek
42	Öbek Fiiller	come on f.	yazılmak
43	Öbek Fiiller	come on f.	asılmak
44	Öbek Fiiller	come on f.	kur yapmak
45	Öbek Fiiller	come on f.	sahneye çıkmak
46	Öbek Fiiller	come on f.	sahne almak
47	Öbek Fiiller	come on f.	rastlamak
48	Öbek Fiiller	come on f.	karşılaşmak
49	Öbek Fiiller	come on f.	tesadüfen bulmak
50	Öbek Fiiller	come on f.	görünmek
51	Öbek Fiiller	come on f.	izlenim uyandırmak
52	Öbek Fiiller	come on f.	yaklaşmak
53	Öbek Fiiller	come on f.	başlamak
54	Öbek Fiiller	come on f.	(karanlık) çökmek
55	Öbek Fiiller	come on f.	(sis) basmak
56	Öbek Fiiller	come on f.	(bulut) toplanmak
57	Öbek Fiiller	come on f.	nöbete başlamak
58	Öbek Fiiller	come on f.	(ağrı, sızı) başlamak
59	Öbek Fiiller	come on f.	(ışık) yanmak
60	Öbek Fiiller	come on f.	çalışmak
61	Öbek Fiiller	come on f.	(film, dizi) başlamak
62	Öbek Fiiller	come on f.	(televizyon programı) yayına geçmek
63	Öbek Fiiller	come on someone f.	birisiyle rast gelmek
64	Öbek Fiiller	come on someone f.	birisine rastlamak
65	Öbek Fiiller	come on f.	yanmak/açılmak (lamba/ışık)
66	Öbek Fiiller	come on someone or something f.	birini/bir şeyi bulmak
67	Öbek Fiiller	come on someone or something f.	birine/bir şeye rastlamak
68	Öbek Fiiller	come on someone or something f.	birine/bir şeye rast gelmek
69	Öbek Fiiller	come on someone or something f.	biriyle/bir şeyle karşılaşmak
70	Öbek Fiiller	come on as f.	gibi görünmek
71	Öbek Fiiller	come on to (one) f.	(birine) asılmak
72	Öbek Fiiller	come on to (one) f.	(birine) askıntı olmak
73	Öbek Fiiller	come on to (one) f.	(biriyle) flört etmek
74	Öbek Fiiller	come on to (one) f.	(birine) yazılmak
75	Öbek Fiiller	come on to (one) f.	(birine) kur yapmak
76	Öbek Fiiller	come on to (one) f.	(birine) yakınlaşmak
77	Öbek Fiiller	come on to (something) f.	yağmaya başlamak
78	Öbek Fiiller	come on to (something) f.	(yağmur/kar) başlamak
79	Öbek Fiiller	come on to someone f.	biriyle kaynaşmaya başlamak
80	Öbek Fiiller	come on to someone f.	biriyle arkadaş olmaya başlamak
81	Öbek Fiiller	come on to someone f.	biriyle yakınlaşmaya/iyi anlaşmaya başlamak
82	Öbek Fiiller	come on f.	küçük değişikliklerle başlamak
83	Öbek Fiiller	come on f.	kademe kademe başlamak
84	Öbek Fiiller	come on f.	memnun etmek
85	Öbek Fiiller	come on f.	hatırını hoş etmek
86	Öbek Fiiller	come on f.	hoşnut etmek
87	Öbek Fiiller	come on f.	izlenim bırakmaya çalışmak
88	Öbek Fiiller	come on f.	etki yaratmaya çalışmak
89	Öbek Fiiller	come on f.	kendini takdim etmek
90	Öbek Fiiller	come on f.	(savaşta) ilerlemek
91	Öbek Fiiller	come on f.	(mahkemede) düşünülmek
92	Öbek Fiiller	come on f.	(mahkemede) değerlendirilmek
93	Öbek Fiiller	come on f.	meydana gelmek
94	Öbek Fiiller	come on f.	ulaşılabilir hale gelmek
95	Öbek Fiiller	come on f.	artık kullanılabilir olmak
96	Öbek Fiiller	come on f.	(hastalık, rahatsızlık) etkilemeye başlamak
Colloquial
97	Konuşma Dili	come on to someone f.	asılmak
98	Konuşma Dili	please come on ünl.	hadi ama
99	Konuşma Dili	come on ünl.	hadi ama
100	Konuşma Dili	oh come on ünl.	hadi ama
101	Konuşma Dili	come on over expr.	içeri buyurun
102	Konuşma Dili	come on over expr.	buyurun
103	Konuşma Dili	come on over expr.	'-e gelsenize
104	Konuşma Dili	come on over expr.	(içeri) buyurmaz mısınız?
105	Konuşma Dili	come on expr.	hadi/haydi oradan
106	Konuşma Dili	come on expr.	hadi/haydi git buradan
107	Konuşma Dili	come on expr.	hadi/haydi canım sen de
108	Konuşma Dili	come on expr.	hadi
109	Konuşma Dili	come on expr.	haydi
110	Konuşma Dili	come on expr.	hadi/haydi ama
111	Konuşma Dili	c'monn (come on) expr.	hadi
112	Konuşma Dili	come on you can do it expr.	haydi bunu yapabilirsin
113	Konuşma Dili	c'mon (come on) expr.	hadi
114	Konuşma Dili	just come on! expr.	haydi ama!
115	Konuşma Dili	come on I'll buy you breakfast expr.	gel sana kahvaltı ısmarlayayım
116	Konuşma Dili	come on let's play expr.	hadi gel oyun oynayalım
117	Konuşma Dili	come on in expr.	içeri girin
118	Konuşma Dili	come on in expr.	içeri buyurun/buyurun içeriye (gelin)
119	Konuşma Dili	come on in expr.	içeri gelin
Idioms
120	Deyim	come on (too) strong f.	popülerlik kazanmak
121	Deyim	come on (too) strong f.	rağbet görmeye başlamak
122	Deyim	come on (too) strong f.	yaygınlaşmaya başlamak
123	Deyim	come on (duty) f.	nöbete gelmek
124	Deyim	come on (duty) f.	işe gelmek
125	Deyim	come on line [us] f.	tam kapasiteyle çalışmaya başlamak
126	Deyim	come on line [us] f.	kullanıma hazır olmak
127	Deyim	come on line [us] f.	piyasaya sürülmek
128	Deyim	come on to someone f.	birine askıntı olmak
129	Deyim	come on like gangbusters f.	bir işe büyük bir istekle girişmek
130	Deyim	come on the heels of f.	bir şeyin hemen sonrasında gerçekleşmek
131	Deyim	come on like gangbusters f.	büyük bir şevkle başlamak
132	Deyim	come on strong f.	bir işe büyük bir istekle girişmek
133	Deyim	come on to someone f.	birine yazılmak
134	Deyim	come on strong f.	büyük bir şevkle başlamak
135	Deyim	come on stream f.	çalışmaya başlamak
136	Deyim	come on the heels of f.	hemen ardından gitmek
137	Deyim	come on the heels of f.	hemen peşinden gitmek
138	Deyim	come on as something f.	gibi görünmek
139	Deyim	come on stream f.	hizmete girmek
140	Deyim	come on stream f.	işletmeye açılmak
141	Deyim	come on the heels of f.	izlemek
142	Deyim	come on strong f.	kolları sıvamak
143	Deyim	come on like gangbusters f.	kolları sıvamak
144	Deyim	come on board f.	kabul edenler arasına katılmak
145	Deyim	come on the scene f.	olay yerine/mekana gelmek
146	Deyim	come on strong f.	saldırganca davranmak
147	Deyim	come on the heels of f.	takip etmek
148	Deyim	arrive/come on the scene f.	ortaya çıkmak
149	Deyim	arrive/come on the scene f.	sahneye çıkmak
150	Deyim	arrive/come on the scene f.	olay mahalline/yerine gelmek
151	Deyim	be/come on stream f.	çalışmak/çalışmaya başlamak
152	Deyim	be/come on stream f.	hizmet vermek/hizmete girmek
153	Deyim	be/come on stream f.	işlemek/işletmeye açılmak
154	Deyim	come on stream f.	hizmete girmek
155	Deyim	come on stream f.	işletmeye açılmak
156	Deyim	come on stream f.	çalışmaya başlamak
157	Deyim	come on (too) strong f.	sert davranmak
158	Deyim	come on (too) strong f.	ağırlığını/gücünü ortaya koymak
159	Deyim	come on (too) strong f.	hırçın davranmak
160	Deyim	come on (too) strong f.	rahatsız edici şekilde asılmak
161	Deyim	come on (too) strong f.	ısrarcı şekilde flört etmeye çalışmak
162	Deyim	come on (too) strong f.	askıntı olmak
163	Deyim	come on strong (with somebody) f.	(birinin) üstüne fazla gitmek
164	Deyim	come on strong (with somebody) f.	(birine) düşüncelerini sert bir şekilde söylemek
165	Deyim	come on strong (with somebody) f.	(birine) fazla sert/sinirli davranmak
166	Deyim	come on board f.	bir taşıta binmek
167	Deyim	come on board f.	bir araca binmek
168	Deyim	come on board f.	gemi, tren, uçak gibi bir yolcu aracına binmek
169	Deyim	come on board f.	ekibe gelmek/katılmak
170	Deyim	come on board f.	gruba gelmek/katılmak
171	Deyim	come on board f.	şirkete girmek/katılmak
172	Deyim	come on the scene f.	duruma dahil olmak
173	Deyim	come on the scene f.	ortaya çıkmak
174	Deyim	come on/be going like gangbusters f.	hızla devam etmek
175	Deyim	come on/be going like gangbusters f.	harıl harıl işlemek/devam etmek
176	Deyim	come on top of expr.	bir de bu eksikti
177	Deyim	come on top of expr.	üstüne tüy dikti
178	Deyim	come on top of expr.	üstüne üstlük
179	Deyim	come on in, the water's fine! expr.	gel su güzel!
180	Deyim	come on in, the water's fine! expr.	su güzel, gelsene!
181	Deyim	come on in, the water's fine! expr.	gel sen de yapmaya başla!
182	Deyim	come on in, the water's fine! expr.	sen de gelip başlasana!
183	Deyim	come on in, the water's fine! expr.	hadi sen de gel/yap!
Speaking
184	Konuşma	I'm so glad you could come on such short notice expr.	bu kadar kısa sürede gelebilmenize çok sevindim
185	Konuşma	come on then expr.	haydi bakalım
186	Konuşma	come on in the water's fine expr.	gel su güzel
187	Konuşma	come on in grab a chair expr.	gir içeri bir sandalye çek
188	Konuşma	come on in the water's fine expr.	gel sen de yapmaya başla
189	Konuşma	come on! what are you smoking? expr.	hadi ama! neyin kafasını yaşıyorsun sen?
190	Konuşma	come on in expr.	içeri gelsene
191	Konuşma	come on in expr.	içeri gel
Technical
192	Teknik	come on f.	çalışmak
193	Teknik	come on f.	yanmak
Slang
194	Argo	come on strong f.	ağzının payını vermek
195	Argo	come on to someone f.	asılmak
196	Argo	come on strong f.	birisine asılmak
197	Argo	come on to someone f.	kur yapmak
198	Argo	come on, man expr.	hadi canım
199	Argo	come on, man expr.	hadi ama
200	Argo	come on, man expr.	yapma ya
201	Argo	come on, man expr.	yapma be
202	Argo	come on, man expr.	yok artık
203	Argo	come on, man expr.	daha neler
204	Argo	c'mon (come on) expr.	hadi