dayalı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dayalı



"dayalı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
dayalı propped up s.
dayalı shared s.
dayalı lean s.
dayalı based on ed.
dayalı against ed.
dayalı leaning against ed.
dayalı based upon ed.
Computer
dayalı justified s.

"dayalı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kiralayanın süre esasına dayalı ödeme yaptığı ve kat edilen mesafe ne olursa olsun hiçbir ilave para unlimited mileage i.
piyasa ve fiyat mekanizmasına dayalı devlet state bound by market and price mechanism i.
güvene dayalı ilişki fiduciary relationship i.
teminat (borca karşı gösterilen ve bir mülk, tahvil, senet vb'ne dayalı) collateral i.
dine dayalı devlet theocratic state i.
kesin disipline dayalı bir hindu dini jainism i.
borca karşı gösterilen ve bir mülk senet vb'ne dayalı teminat collateral security i.
kafatası biçimine dayalı kişilik analizi phrenology i.
güçlü kanıtlara dayalı testatum i.
sezgi dayalı tahmin guesstimate i.
uzmanlığa dayalı eğitim competency based education i.
araştırmaya dayalı ilaç şirketi research based pharmaceutical company i.
ezbere dayalı öğrenme rote learning i.
adrese dayalı nüfus sayımı address based census i.
sorgulamaya dayalı öğrenme inquiry-based learning i.
nesneye dayalı veri tabanları object-oriented databases i.
performansa dayalı düzenleme performance-based regulation i.
karşılıklı saygı ve dürüstlüğe dayalı ilişki committed relationship i.
tahmine dayalı fikir conjecture i.
ezbere dayalı öğrenme rote i.
temelde tahıl ve bakliyat tüketimine dayalı bir diyet uygulayarak uzun ve sağlıklı bir hayat yaşamayı öngören bir öğreti macrobiotics i.
tüketim toplumuna karşı olup eldeki kaynakların sınırlı ve tutumlu kullanımına dayalı bir hayat biçimi freeganism i.
bilgiye dayalı tahmin educated guess i.
sezgiye dayalı tahmin guestimate i.
genetiğe dayalı ayrımcılık genetic discrimination i.
zamana dayalı rekabet time based competition i.
sürece dayalı yaklaşım/görüş process-based view i.
sürece dayalı yaklaşım process-based approach i.
temel gıdalara dayalı diyet staple diet i.
bilgiye dayalı karar informed decision i.
deliklerden çıkan nesneleri bir çekiç yardımıyla vurarak puan kazanmaya dayalı oyun whac-a-mole i.
rakamlara/somut delillere dayalı bilgi hard data i.
göreve dayalı öğrenim task-based learning i.
gözleme dayalı araştırma observational study i.
meditasyon ile zihnin enerjisini kontrol etmeye ve kullanmaya dayalı bir yoga çeşidi raja yoga i.
konum veya mevkiye dayalı ayrımcılık rankism i.
üçlülere dayalı sistem trialism i.
üçlülere dayalı sistem triadism i.
bilinen gerçeklere dayalı hesaplama/tahmin triangulation i.
dönen bir objeyi vaktinde yakalama mantığına dayalı bir oyun turn the trencher i.
dönen bir objeyi vaktinde yakalama mantığına dayalı bir oyun spin the plate i.
dönen bir objeyi vaktinde yakalama mantığına dayalı bir oyun spin the platter i.
performansa dayalı prim effort bargain i.
performansa dayalı ücretlendirme effort bargain i.
insan kandırmaya dayalı şaka bar [scotland] i.
gönüllü eyleme dayalı politika voluntaryism i.
geçmişi veya herhangi bir şeye dayalı olmayıp tamamen yeni yapılmış şey whole cloth i.
hile ve şaşırtmaya dayalı şey blind man’s buff i.
hile ve şaşırtmaya dayalı bir şey blindman's bluff i.
deneyime dayalı bilgi heurism i.
doğrulara dayalı olma honesty i.
tarlaya ekilecek tohum sayısına dayalı eski bir fransız arazi ölçü birimi muid i.
tarihe dayalı yazılmış veya sahnelenmiş eser historical i.
rivayetlere dayalı istihbarat rumint i.
zalim yasalara dayalı ceza sistemi draconianism i.
zalim yasalara dayalı ceza sistemi draconism i.
ortak faydaya dayalı çoğulculuk polygamy i.
duygulara dayalı görüş feeling i.
duygulara dayalı fikir feeling i.
rüzgar gücüyle harekete dayalı bir tür paraşütçülük aktivitesi power kiting i.
güce ve işbirliğine dayalı askeri taktik power play i.
amerikan yerlileri arasında sihir ve eğlenceye dayalı bir çeşit şans getirme ritüeli powwowism i.
belgeye dayalı kanıt documentation i.
genellikle yanlış veya batıl inanca dayalı olup geleneksel olarak sonraki nesillere aktarılan inanış veya hikaye folk tale i.
boş inançlara dayalı tahmin foreholding i.
yabancılara karşı cephe oluşturan, aile ilişkilerine dayalı navajo topluluğu outfit i.
tikellere dayalı mantık sistemi particularism i.
ön koşula dayalı varsayım precondition i.
örfe dayalı iddia prescription i.
etik veya ahlaki ilkelere dayalı tutum scruples i.
ayın gözlemlenmesine dayalı bir fal türü selenomancy i.
bencillik ahlakına dayalı bir sistem selfism i.
güvenlik verilerine dayalı hedefleme safety-data-driven targeting i.
belirli olaylara dayalı tartışma slippery slope i.
ekonomik duruma dayalı topluluk sınıflandırma sistemi society i.
(çevrimiçi bir video oyununda) yeteneğe dayalı eşleştirme skill-based matchmaking (sbmm) i.
ihtiyata dayalı felsefe doktrini prudentialism i.
mısır piramitleriyle ilgili efsanelere dayalı bir inanç sistemi pyramidology i.
dayalı olmak be predicated on f.
sezgiye dayalı tahminde bulunmak guesstimate f.
güvene dayalı olmak be based on trust f.
turizme dayalı olmak depend on tourism f.
turizme dayalı olmak rely on tourism f.
turizme dayalı olmak be dependent upon tourism f.
-e dayalı olmak build upon f.
-e dayalı olmak rest on f.
-e dayalı olmak rest upon f.
-e dayalı olmak rest against f.
esasına dayalı olmak be based on the basis of f.
esasına dayalı olmak be based on the principal of f.
karşılıklı saygı ve güvene dayalı bir ortam yaratmak establish an environment that is based on mutual respect and trust f.
karşılıklı saygı ve güvene dayalı bir ortam oluşturmak establish an environment that is based on mutual respect and trust f.
mantığa dayalı argüman kullanmak logicize f.
mantığa dayalı argüman kullanmak logicise f.
soğutmaya dayalı climatic s.
karşılıklı anlaşmaya dayalı consensual s.
dayalı döşeli completely furnished s.
karşılıklı mutabakata dayalı consensual s.
dosyaya dayalı file based s.
şartlara dayalı conditioned s.
inanca dayalı dogmatic s.
önermeye dayalı prepositional s.
araştırmaya dayalı research oriented s.
gerçeklere dayalı factual s.
sayılamaya dayalı statistical s.
işbirliğine dayalı collusive s.
mutabakata dayalı concurrent s.
deneyime dayalı olarak empirical s.
görüşmeye dayalı deliberative s.
bir şeye dayalı back onto s.
tüme dayalı wholistic s.
gerçeklere dayalı olmayan nonfactual s.
-e dayalı adapted from s.
hesaba dayalı computational s.
ezbere dayalı based on memorization s.
olaya dayalı event driven s.
adrese dayalı address-based s.
korkuya dayalı fear-based s.
büyüklüğe dayalı size-based s.
değere dayalı value-substantive s.
kaynağa dayalı resource-incentive s.
kurala dayalı rule based s.
gerçeklere dayalı fact-driven s.
olaylara dayalı fact-driven s.
hedefe dayalı target-driven s.
beceriye dayalı skill-based s.
paylaşıma dayalı share-based s.
kurala dayalı rule-governed s.
beceriye dayalı skill-oriented s.
soruna dayalı problem-driven s.
soruna dayalı problem driven s.
kanıta dayalı evidence-based s.
delile dayalı evidence-based s.
ihtiyaca dayalı need-based s.
akıl yürütmeye dayalı ratiocinative s.
dayalı döşeli fully furnished s.
mezhebe/dine dayalı olmayan non-confessional s.
gönüllülük esasına dayalı based on voluntariness s.
ortak çalışmaya dayalı collaborative s.
insana dayalı human-driven s.
insana dayalı people-driven s.
kanıya dayalı opinion based s.
gerçeğe dayalı fact-based s.
ilgi alanına dayalı interest-based s.
liyakata dayalı merit based s.
anlatıma dayalı narrative s.
mütekabiliyet esasına dayanan/dayalı concomitant s.
bilime dayalı science-based s.
hükme dayalı adjudicative s.
dini inanışa dayalı credal s.
dini inanışa dayalı creedal s.
sermayeye dayalı capital-based s.
hükme dayalı adjudicatory s.
konum veya mevkiye dayalı ayrımcılık içeren rankist s.
otoriteye dayalı cathedralic s.
sebebe dayalı causable s.
bir kişi ya da grubun karakterine dayalı characterological s.
doğuştan gelen ahlak ve adalet duygusuna dayalı natural s.
göz aşinalığına dayalı nodding s.
efsaneye dayalı nonhistorical s.
normlara dayalı olmayan nonnormative s.
ideale dayalı notional s.
ideale dayalı notionate s.
performansa dayalı performance-related s.
mütekabiliyete dayalı two-way s.
dayalı döşeli fully equipped s.
şiddete dayalı bang-bang s.
gerçeklere dayalı bedrock s.
en iyi ihtimale dayalı best-case s.
gözleme dayalı eyeball s.
yirmiye dayalı vigesimal s.
bir hayli olanaksız tahminlere dayalı voodoo s.
kan bağının anne tarafından devam etmesine dayalı matrilineally s.
tımar sistemine dayalı manorial s.
duvara dayalı hanging s.
doğrulanmış verilere dayalı hard s.
mekanik ve kimyaya dayalı mechanico-chemical s.
mantık yerine duyguya dayalı düşünmeyle, ilkelerle vb. ilgili woolly s.
mantık yerine duyguya dayalı düşünmeyle, ilkelerle vb. ilgili wooly s.
tekrara dayalı yapısı olan repetitional s.
tekrara dayalı yapısı olan repetitionary s.
sınırlı bütçeye dayalı low-budget s.
bilimsel gözleme dayalı observational s.
(sonraki olaylara) dayalı dependant upon s.
(sonraki olaylara) dayalı depending on s.
olgulara dayalı descriptive s.
ideolojiye dayalı idealogical s.
fikre dayalı idealogical s.
fikre dayalı ideologic s.
fikre dayalı ideological s.
ideolojiye dayalı ideological s.
yanıltıcı çalışmalara dayalı ideological s.
yanıltıcı istatistiklere dayalı ideological s.
tekrara dayalı ve sıkıcı mundane s.
80 sayısına dayalı octogenary s.
görülene dayalı olarak ocular s.
belirli karara dayalı open-and-shut s.
harekata dayalı operational s.
fikre dayalı opinionate [obsolete] s.
emanete dayalı olmayan (kripto-para cüzdanı) noncustodial s.
emanete dayalı olmayan (kripto-para cüzdanı) non-custodial s.
kıdeme dayalı bir yetkisi olan oldline s.
yaşa dayalı bir itibarı olan oldline s.
kıdeme dayalı bir yetkisi olan old-line s.
yaşa dayalı bir itibarı olan old-line s.
bilgiye dayalı informed s.
köylünün çiftliğini derebeyinin taleplerine göre işletmesine dayalı base s.
uyuma dayalı concordial s.
anlaşmaya dayalı concordial s.
tüm dünyanın yönetimine dayalı cosmocratic s.
gerçeklere dayalı fanciless s.
tarıma dayalı peasant s.
gözleme dayalı data-based s.
deneye dayalı data-based s.
inanç veya güvene dayalı fiducial s.
dayalı döşeli fitted-out s.
folklora dayalı folkloric s.
bilime dayalı scholarlike s.
gelire dayalı income driven s.
birliğe dayalı solidaristic s.
mantığa dayalı solid s.
dayanışmacılığa dayalı solidaristic s.
başrole dayalı star s.
kehanete dayalı stratospheric s.
kehanete dayalı stratospherical s.
tahmine dayalı suppositive s.
ince hesaplamalara dayalı mathematical s.
konuşmadan anlaşmaya dayalı unspoken s.
aritmetiğe dayalı arithmetic s.
geçmişe dayalı olarak antecedently zf.
incilin batıni yorumlarına dayalı anagogically zf.
görüşmeye dayalı bir şekilde deliberatively zf.
işbirliğine dayalı olarak collusively zf.
olasılığa dayalı olarak probabilistically zf.
gönüllülük esasına dayalı on a volunteer basis zf.
gönüllülük esasına dayalı on a voluntary basis zf.
yoruma dayalı bir şekilde hermeneutically zf.
gösterime dayalı bir şekilde deictically zf.
dayalı vaziyette on zf.
riskleri ve karı paylaşma esasına dayalı olarak on shares zf.
-e dayalı based upon ed.
-e dayalı based on ed.
doğal anlamını veren bir ön ek: doğa çalışmasına dayalı anlamını veren bir ön ek physico- ök.
bir özelliğe dayalı önyargı veya ayrımcılık anlamı veren son ek -ism snk.
benzerliğe dayalı anormallik anlamı veren son ek -ism snk.
Phrasals
(biriyle) cinsel ilişkiye dayalı bir ilişkisi olmak fool around with (someone) f.
ile sekse dayalı bir ilişki içerisinde olmak screw around with f.
(biriyle) sekse dayalı bir ilişki içerisinde olmak screw around with (someone) f.
Phrases
tam gün esasına dayalı olarak on a full-time basis zf.
Colloquial
oyun salonlarında deliklerden çıkan nesneleri bir çekiç yardımıyla vurarak puan kazanmaya dayalı oyun whack-a-mole i.
çılgınca ve eğlence kültürüne dayalı yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade sex, drugs, and rock 'n' roll i.
sonuçların gerçek lig oyuncularına dayalı olduğu ve hayali takımlar ile gerçekleştirilen beyzbol oyunu roto [us] i.
aynı cinsiyetten kurgusal karakterler arasındaki romantik veya cinsel ilişkilere dayalı hayran kurgusu türü slash i.
(biriyle) sekse dayalı bir ilişkisi olmak mess around (with someone) f.
(biriyle) sekse dayalı bir ilişkisi olmak mess about (with someone) f.
(biriyle) sekse dayalı bir ilişkisi olmak monkey around (with someone) f.
cinsel ilişkiye dayalı bir ilişkisi olmak fool about f.
cinsel ilişkiye dayalı bir ilişkisi olmak fool around f.
sezgiye dayalı touchy-feely s.
Idioms
başkasının acısına gülmeye dayalı eğlence roman holiday i.
başkasının acısına gülmeye dayalı eğlence a roman holiday i.
kanaate dayalı karar a judgment call i.
önüne gelenle yatıp/düşüp kalkmaya dayalı cinsellik anlayışı zipper morals [dated] i.
ahlak kurallarına bağlı kalmayarak özgürce cinselliğini yaşamaya dayalı anlayış zipper morals [dated] i.
cinselliği kolay ve özgürce yaşamaya dayalı ahlak zipper morals [dated] i.
karşılıklı güvene dayalı anlaşma a gentleman's agreement i.
yargı kararlarının mevcut hukuk yerine kişisel veya siyasi hususlara dayalı olduğundan şüphelenilmesi durumu activist justice i.
kanaate dayalı karar judgment call i.
kafasına silah dayalı olmak have a gun to your head f.
dayalı döşeli (with) all mod cons s.
bir şeye dayalı rooted in something s.
oy çoğunluğuna dayalı (sistem) first past the post s.
oy çokluğuna dayalı (sistem) first past the post s.
çoğunluk oyuna dayalı (sistemi) first past the post s.
-e dayalı rooted in s.
birbirine dayalı olarak in lockstep [us] expr.
liyakate dayalı olarak on (someone's or something's) (own) merits expr.
liyakate dayalı olarak on its merits expr.
Trade/Economic
internet ticaretine ve ileri teknolojiye dayalı endüstri sonrası dünya ekonomisi new economy i.
altın ve gümüş çift madene dayalı para sistemi bimetalism system i.
aktiflere dayalı menkul kıymet ihracı securitisation i.
abd'de 400 sanayi 40 finans ve 20 taşıma şirketinin piyasa sonuçlarına dayalı olarak hazırlanan bir indeks standard & poor's index i.
azalan bakiyeye dayalı amortisman yöntemi declining-balance depreciation method i.
anket veya görüşme yoluyla bilgi toplanması esasına dayalı bir araştırma yöntemi survey i.
açığa dayalı harcama deficit spending i.
aktiflere dayalı menkul kıymet ihracı securitization i.
aktuaryal varsayıma dayalı hesap experience account i.
altına dayalı bonolar gold backed bonds i.
belgeye dayalı kanıt documentary evidence i.
beceriye dayalı meslek skilled trade i.
bütçe açığına dayalı devlet harcaması deficit spending i.
birden çok varlığa dayalı opsiyonlar multi-asset options i.
birime dayalı sistemler unit-based systems i.
bölüm esasına dayalı örgütlenme divisional organization i.
beyana dayalı gelir vergisi income tax based on declaration i.
bilgiye dayalı toplum knowledge-based society i.
beyana dayalı gelir vergisi declaration based income tax i.
cinsiyete dayalı bütçeleme gender budgeting i.
çözüme dayalı transfer remedial transfer i.
fiyata dayalı rekabet price-based competition i.
fiyat sistemi yerine hükümet kararlarına dayalı ekonomi managed economy i.
gözleme dayalı araştırma observational research i.
genişçe bir orta sınıf yaratıp ekonomik sistemi bu orta sınıfın üzerine yerleştirmeye dayalı anlayış cameralism i.
güvene dayalı para sistemi fiduciary monetary system i.
güvenceye dayalı olma flexicurity i.
hisse senedine dayalı sermaye share capital i.
hava muhalefetine dayalı iptal weather-related cancellation i.
iklime dayalı türev ürünleri weather derivatives i.
ipoteğe dayalı menkul kıymetler (idmk) mortgage-backed securities (mbs) i.
ipoteğe dayalı menkul kıymetler mortgage based securities i.
ihracata dayalı ekonomi export-based economy i.
ipoteğe dayalı menkul kıymetler mortgage backed securities i.
izne dayalı pazarlama permission marketing i.
ilkelere dayalı yaklaşım principles-based approach i.
ipoteğe dayalı menkul kıymetler mortgage-backed securities i.
ilişkiye dayalı ik altsistemi relational hr subsystem i.
ilkelere dayalı yaklaşım principles- based approach i.
ihracata dayalı sanayileşme export oriented industrialisation i.
ihracata dayalı büyüme export-oriented growth i.
içeriden bilgiye dayalı ticaret insider trading i.
ihmale dayalı iflas negligent bankruptcy i.
işleme dayalı net kar marjı yöntemi transactional net margin method (tnmm) i.
kalite ve maliyete dayalı seçim quality-and-cost-based selection i.
kaliteye dayalı seçim quality-based selection i.
karşılıklı güvene dayalı anlaşma gentleman’s agreement i.
karşılıklılık esasına dayalı anlaşma reciprocity agreement i.
karşılıklılık esasına dayalı ticaret reciprocal trade i.
kaldıraca dayalı zorunlu karşılık uygulaması leverage-based required reserves system i.
kapitalizmde üretime dayalı bir süreç intensive stage i.
olay öncesi duruma dayalı analiz a priori analysis i.
krediye dayalı tahviller credit-linked notes i.
kredi temerrüdüne dayalı swap sözleşmesi credit default swap i.
malı satın almaya özendirmek için aşama aşama tam ve ayrıntılı bilgi sunma temeline dayalı bir satış biçimi formula selling presentation i.
maliyete dayalı ölçüm cost- based measurement i.
mala dayalı türev araç commodity derivatives i.
malzemenin tam zamanında teminine dayalı stoklama sistemi just-in time inventory system i.
maliyete dayalı ölçüm cost-based measurement i.
maliyete dayalı yöntem cost oriented method i.
marjinal maliyete dayalı fiyatlandırma marginal cost pricing i.
miktara dayalı sınırlamalar quantitative restrictions i.
mevduata dayalı poliçeler deposit accounting i.
mutabakata dayalı karar alma consensus-based decision-making i.
nakit akımına dayalı finansmanın menkul kıymet ihracıyla sağlanması securitisation i.
mülk sahibine, kiralanan yada satın alınan işletmede yapılan satıştan hiçbir komisyon ödememeye dayalı kira sözleşmesi free of tie lease i.
mirasa dayalı kapitalizm patrimonial capitalism i.
müşteriye istenmeyen bir ürünün gönderilmesi ve müşterinin ürünü kabulü üzerine ödemenin talep edilmesine dayalı bir satış uygulaması inertia selling i.
nakit akımına dayalı finansmanın menkul kıymet ihracıyla sağlanması securitization i.
mütekabiliyet esasına dayalı ticaret reciprocal trade i.
olaya dayalı gerçeğe uygun değer ölçümü event-driven fair value measurement i.
özkaynağa dayalı hisse bazlı ödeme işlemi equity-settled share-based payment transaction i.
örflere, adetlere ve benzer durumlarla ilgili daha önceki mahkeme kararlarına dayalı, yazılı olmayan hukuk sistemi common law i.
özkaynağa dayalı finansal araç equity instrument i.
özel mülkiyete dayalı fakat kamu sektörünün temel rol oynadığı bir ekonomik sistem advanced capitalism i.
performansa dayalı fiyatlandırma performance-based pricing i.
performansa dayalı ücretlendirme performance-based pricing i.
performansa dayalı ölçüm performance-based measurement i.
paraya dayalı takas pecuniary exchange i.
performansa dayalı ödeme performance-related pay i.
performansa dayalı maaş sistemi performance-based salary system i.
prime dayalı iş arama ödeneği contribution-based jobseeker’s allowance i.
performansa dayalı ödeme pay for performance i.
performansa dayalı ücretlendirme performance-based salary system i.
performansa dayalı ücret sistemi performance-based salary system i.
para birimine dayalı örnekleme monetary unit sampling i.
parası çift madene dayalı ülke bimetal standard country i.
paraya dayalı ticaret ya da değişim pecuniary exchange i.
piyasaya dayalı tahminler market-based forecasts i.
prensibe dayalı organizasyonel muhalefet principled-organizational dissent i.
rekabete dayalı işçi ücreti competitive wage i.
rekabete dayalı ihale competitive tender i.
riske dayalı denetim risk based auditing i.
sermayeye dayalı ekonomi capital-based economy i.
sözleşmeye dayalı alım contractual purchase i.
sözleşmeye dayalı anlaşma contractual agreement i.
tarıma dayalı sanayiler agro-industries i.
tek madene dayalı para standardı monometallism i.
tek madene dayalı para sistemi monometalism i.
teminata dayalı borçlar collateralised asset i.
tek madene dayalı para sistemi monometalist system i.
ticari ipoteğe-dayalı menkul kıymetler commercial mortgage-backed securities (cmbs) i.
teminata dayalı borçlar collateralised borrowing i.
tahakkuk esasına dayalı muhasebe accrual accounting i.
tefeciliğe dayalı piyasa unorganized money market i.
tarıma dayalı bir toplumda toprak dağılımı agrarian system i.
talebe dayalı fiyatlandırma demand based pricing i.
varlığa dayalı teminat asset-based collateral i.
varlığa dayalı menkul kıymet asset-backed securities i.
varlığa dayalı menkul asset backed security i.
varlığa-dayalı menkul kıymetler asset-backed securities i.
varlığa dayalı menkul kıymet asset backed security i.
varlığa dayalı menkul kıymetler asset backed securities i.
varlığa dayalı tahviller asset backed bonds i.
verime dayalı fiyatlandırma rate of return pricing i.
varlığa dayalı finansman bonosu asset-backed commercial paper i.
varlığa-dayalı menkul kıymet asset-backed security i.
varlığa dayalı senet asset-backed commercial paper (abcp) i.
varlığa dayalı menkul kıymet çıkarma securitisation i.
varlığa dayalı menkul kıymet çıkarma securitization i.
yargıya dayalı örnekleme judgement-based sampling i.
yabancı para türev araçları veya yabancı paraya dayalı türev araçları foreign currency derivatives i.
yalan beyana dayalı kredi liar loan i.
yabancı para birimine dayalı işlem foreign currency transaction i.
zamana dayalı sözleşme time-based contract i.
kendi başının çaresine bakma prensibine dayalı ekonomik model yoyo economics (you're on your own economics) i.
metallere dayalı para sistemini savunan kimse metallist i.
metallere dayalı para sistemini destekleyen kimse metallist i.
metallere dayalı para sistemini savunan kimse metalist i.
metallere dayalı para sistemini destekleyen kimse metalist i.
ipoteğe dayalı menkul kıymet mortgage-backed security i.
onluk sisteme dayalı bir para birimi sistemi decimal currency i.
kurumlar vergisine şirket paydaşlarınca ödenen gelir vergisine dayalı olarak indirim uygulanan eski bir vergi sistemi imputation system i.
birleşik krallık'ta kullanılan yatırıma dayalı bir birikim yöntemi pep (personal equity plan) i.
(bankacılık) frankfurt menkul kıymetler borsası'nda işlem gören ortalama 30 başlıca hisse senedine dayalı bir fiyat endeksi dax i.
spekülasyona dayalı ticari iş flyer [us] i.
(özellikle ingiliz milletler topluluğu ülkeler arasında) tercihe dayalı ekonomi sistemi preferentialism i.
yaratıcı düşünceye dayalı sorun çözme yöntemi synectics i.
sömürüye dayalı işgücü/emek sweatshop labor f.
sömürüye dayalı işgücü/emek sweatshop labour f.
belgeye dayalı (hak) documentary s.
belgeye dayalı documented s.
dışa dayalı exogeneous s.
güvene dayalı fiduciary s.
gözleme dayalı empirical s.
işe dayalı business-driven s.
ileri teknolojiye dayalı sophisticated s.
ipoteğe dayalı mortgage backed s.
karineye dayalı presumptive s.
rekabete dayalı competitive s.
üreticiye dayalı producer-oriented s.
bireysel hesaplara dayalı based on individual accounts expr.
Law
yasal olarak uygulanabilir olmayan bir vaade dayalı, tek taraflı sözleşme nudum pactum i.
mahkeme kayıtlarının incelenmesine dayalı yargılama şekli trial by record i.
alıkoymaya dayalı zararlar damages for detention i.
bilgisayara dayalı muhasebe computerized accounting system i.
cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet sexual and gender based violence i.
çıkarıma dayalı kanıt presumptive evidence i.
duyuma dayalı anlatım hearsay i.
güvene dayalı ilişki confidential relation i.
güvene dayalı görev fiduciary duty i.
güvene dayalı sorumluluğun ihlali breach of fiduciary duty i.
intifa hakkına dayalı kiracılık usufructuary tenancy i.
kanıta dayalı uygulamalar evidence based practices (evp) i.
kanıta dayalı polislik evidence based policing i.
kanıta dayalı politika evidence based policy i.
kusura dayalı boşanmaya karşı savunma sebepleri defenses to fault-based divorce i.
nakit esasına dayalı muhasebe cash basis of accounting i.
sözleşmeye dayalı halefiyet conventional subrogation i.
soya dayalı sorumluluk blood guilt i.
soya dayalı sorumluluk kin liability i.
tahakkuk esasına dayalı muhasebe accruals basis of accounting i.
toplumsal cinsiyete dayalı zulüm gender-related persecution i.
toplumsal cinsiyete dayalı zulüm gender based persecution i.
varlığa dayalı menkul kıymet asset-backed security i.
varlığa dayalı menkul kıymet securitized asset i.
varsayıma dayalı kanıt presumptive evidence i.
yarıcılık esasına dayalı kiracılık usufructuary tenancy i.
yoruma dayalı hükümler variable rules i.
abd'de tıp fakültelerinin ırka dayalı öğrenci kabul etmesine izin veren mahkeme kararı bakke decision i.
duyuma dayalı delil hearsay i.
duyuma dayalı kanıt hearsay i.
hükümdar ile tebaası arasında karşılıklı faydaya dayalı ilişki liegance i.
hükümdar ile tebaası arasında bulunan karşılıklı faydaya dayalı ilişki liegiancy i.
hükümdar ile tebaası arasında karşılıklı faydaya dayalı ilişki ligeance i.
(teamül hukukunda) tek dava nedenine dayalı tek beyan count i.
güvene dayalı hukuki ilişki fiduciary relation i.
nedene dayalı itiraz principal challenge i.
beyana dayalı based on declaration s.
insan doğasının eğilimlerinin bilgisine dayalı olan moral s.
her bölgeden tek bir üyenin bulunduğu sisteme dayalı (parlamento) one-member s.
tüm tarafların rızasına dayalı (cinsel eylem) consensual s.
Politics
bilim insanları, mühendisler ve teknik uzmanların yönetimine dayalı devlet düzeni veya toplum sistemi technocracy i.
ticari ayrıcalıklarda karşılıklılık esasına dayalı anlaşma reciprocity treaty i.
başkalarının işlerine ve bireysel özgürlüklere karışmamaya dayalı ideoloji laissez-faire i.
zenginliğe dayalı aristokrasi timarchy i.
adrese dayalı nüfus kayıt sistemi address-based population registration system i.
basel II riske dayalı çerçeve basel II risk-based framework i.
belgelere dayalı açıklama factual statement i.
bilgiye dayalı bir toplumda yurtttaşlık ve yönetişim citizens and governance in a knowledge-based society i.
cemaate dayalı temsil communal representation i.
dine dayalı yönetim theocracy i.
erkek egemenliğine dayalı yönetim biçim androcentrism i.
etnik kimliğe dayalı bölücülük ethnic separatism i.
federe topluluklara dayalı siyasal sistem communalism i.
halka dayalı lobicilik grassroots lobbying i.
ingiltere'de margaret thatcher yönetiminde 1980'li yıllarda uygulanan liberal görüşlere dayalı politika thatcherism i.
ihracata dayalı ekonomi export-led economy i.
işe/çalışmaya dayalı göç work-based immigration i.
kara gücüne dayalı imparatorluk tellurocracy i.
kurala dayalı ticaret rule-based trade i.
kuzey kore'de uygulanan resmi devlet ideolojisi ve ona dayalı olarak oluşturulan politik sistem juche sasang i.
kuzey kore'de uygulanan resmi devlet ideolojisi ve ona dayalı olarak oluşturulan politik sistem chuch'e i.
kuzey kore'de uygulanan resmi devlet ideolojisi ve ona dayalı olarak oluşturulan politik sistem joo-cheh i.
kuzey kore'de uygulanan resmi devlet ideolojisi ve ona dayalı olarak oluşturulan politik sistem juche idea i.
şerefe dayalı aristokrasi timocracy i.
şiddete dayalı olmayan eylem non-violent action i.
varlığa dayalı menkul kıymetler asset-backed securities i.
yeniliğe dayalı etkinlikler innovation-related activities i.
yönetimdeki birçok unsurun karşılıklı etkileşimlerine dayalı olarak oluşturulan ortak mutabakatlara dayalı kuvvet alanı hetaerarchy i.
yönetimdeki birçok unsurun karşılıklı etkileşimlerine dayalı olarak oluşturulan ortak mutabakatlara dayalı kuvvet alanı heterarchy i.
zenginliğe dayalı aristokrasi timocracy i.