Geçmiş

gelecekte

"gelecekte" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	gelecekte	evermore s.
2	Genel	gelecekte	in the time to come zf.
3	Genel	gelecekte	hereinafter zf.
4	Genel	gelecekte	hereafter zf.
5	Genel	gelecekte	in the future zf.
6	Genel	gelecekte	in after days zf.
7	Genel	gelecekte	in times to come zf.
8	Genel	gelecekte	in future zf.
9	Genel	gelecekte	some day zf.
10	Genel	gelecekte	down the line zf.
11	Genel	gelecekte	tomorrow zf.
12	Genel	gelecekte	hence zf.
13	Genel	gelecekte	off zf.
14	Genel	gelecekte	moving forward zf.
15	Genel	gelecekte	syne [scotland] zf.
Phrases
16	İfadeler	gelecekte	in the long view expr.
Idioms
17	Deyim	gelecekte	further down the road zf.
18	Deyim	gelecekte	down the track expr.
19	Deyim	gelecekte	down the pike expr.
20	Deyim	gelecekte	further along the road expr.
21	Deyim	gelecekte	further along/down the road expr.
Law
22	Hukuk	gelecekte	herein after expr.
Botanic
23	Botanik	gelecekte	everlasting pea i.
Archaic
24	Eski Kullanım	gelecekte	once zf.
25	Eski Kullanım	gelecekte	hereafterward zf.

"gelecekte" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 139 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	gelecekte olacak şey	future i.
2	Genel	tahmininde bulunma (gelecekte bir şey olacağı)	prognostication i.
3	Genel	gelecekte yararı dokunacak bir başarı	a feather in your cap i.
4	Genel	yakın gelecekte	foreseeable future i.
5	Genel	gelecekte kullanmak için ayırma	keeping i.
6	Genel	duyusal algıları kullanmadan gelecekte yaşanacak olayları bilme	telegnosis i.
7	Genel	gelecekte kullanılmak için saklanan kaynak	bank i.
8	Genel	gelecekte belirsiz bir zaman	mañana i.
9	Genel	gelecekte kusursuz barış ve mutluluğun sağlanacağı inancı	millenarianism i.
10	Genel	gelecekte ekilmek için kesilmeyen ağaç	holdover i.
11	Genel	(bir şeyin) gelecekte gerçekleşme ihtimali	lookout [uk] i.
12	Genel	(bir şeyin) gelecekte gerçekleşme ihtimali	look-out [uk] i.
13	Genel	gelecekte bir zaman	by-and-by i.
14	Genel	gelecekte bir olay	by-and-by i.
15	Genel	yakın gelecekte	offing i.
16	Genel	gelecekte ekilmek için kesilmeyen ağaç	holdover i.
17	Genel	gelecekte kullanışlı olacağı düşünülen şey	pregnant [obsolete] i.
18	Genel	gelecekte başarıyı yakalayacak şey	pregnant [obsolete] i.
19	Genel	gelecekte var olacak insan	superman i.
20	Genel	tahmininde bulunmak (gelecekte bir şey olacağı)	prognosticate f.
21	Genel	gelecekte ne olacağı hakkında çok düşünmek	think ahead f.
22	Genel	gelecekte kullanmak üzere saklamak	bank f.
23	Genel	(kaynağı) gelecekte kullanmak üzere toplamak	harvest f.
24	Genel	gelecekte geçmek	set in the future f.
25	Genel	gelecekte olmak	lie f.
26	Genel	gelecekte olabilecek değişikliklerden etkilenmeyen	future-proof s.
27	Genel	yakın gelecekte	nearer s.
28	Genel	gelecekte belirli bir pozisyonda olacak	in line s.
29	Genel	çürümesi veya bozulması önlenip gelecekte kullanım için hazırlanmış olan	preserved s.
30	Genel	yakın gelecekte	in the immediate future zf.
31	Genel	yakın gelecekte	in the near future zf.
32	Genel	yakın bir gelecekte	in a close future zf.
33	Genel	yakın gelecekte	near term zf.
34	Genel	gelecekte bir gün/zaman	down the line zf.
35	Genel	yakın gelecekte	nearhand zf.
36	Genel	gelecekte belirsiz bir zamanda	one-day zf.
37	Genel	gelecekte kullanılmak üzere	forward zf.
Phrasals
38	Öbek Fiiller	gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak	stack away f.
39	Öbek Fiiller	gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak	hive away f.
40	Öbek Fiiller	gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak	lay in f.
41	Öbek Fiiller	gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak	salt away f.
42	Öbek Fiiller	gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak	store something away f.
43	Öbek Fiiller	gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak	store away f.
44	Öbek Fiiller	gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak	stash away f.
45	Öbek Fiiller	ileride/gelecekte olacakları göstermek (kitap, tv programı, film)	flash forward f.
46	Öbek Fiiller	(özellikle gelecekte) hatırlanmak	go down f.
47	Öbek Fiiller	ileride/gelecekte olacakları tahmin etmek	see ahead f.
Phrases
48	İfadeler	gelecekte çok yaygınlaşacak olan şey	the wave of the future i.
49	İfadeler	gelecekte olmak istediğim meslek	my future occupation i.
50	İfadeler	gelecekte olmak istediğim meslek	my future profession i.
51	İfadeler	gelecekte yapmak istediğim meslek	my future occupation i.
52	İfadeler	gelecekte yapmak istediğim melsek	my future profession expr.
53	İfadeler	(gelecekte) uzunca bir süre	for a long time to come expr.
54	İfadeler	gelecekte başarılı olması muhtemel	(someone or something) promises well expr.
55	İfadeler	çok uzak olmayan bir gelecekte	in the not-too-distant future expr.
56	İfadeler	yakın gelecekte	in the not-too-distant future expr.
Colloquial
57	Konuşma Dili	gelecekte olacak olayları tahmin eden kimse	prophet i.
58	Konuşma Dili	gelecekte/ileride pişman olmak	live to regret it f.
59	Konuşma Dili	gelecekte (bir şey) olmak	be a (something) in the making f.
60	Konuşma Dili	gelecekte/yakında	down the road expr.
61	Konuşma Dili	gelecekte ne olursa olsun	come what may expr.
62	Konuşma Dili	kimse gelecekte ne olacağını bilemez	nobody knows what will happen in the future expr.
63	Konuşma Dili	çok uzak olmayan bir gelecekte	in the not too distant future expr.
64	Konuşma Dili	yakın gelecekte	in the not too distant future expr.
Idioms
65	Deyim	gelecekte olacak olaylar	coming events i.
66	Deyim	gelecekte olacakların müjdecisi	a harbinger of things to come i.
67	Deyim	gelecekte olacakların habercisi/bir işareti	a portent of things to come i.
68	Deyim	gelecekte popüler olacak şeylerin bir işareti/habercisi	a portent of things to come i.
69	Deyim	gelecekte olacakların işareti	a sign of things to come [cliché] i.
70	Deyim	gelecekte olacak can sıkıcı bir olayı görmek	see the handwriting on the wall f.
71	Deyim	gelecekte olabilecekleri göz önünde bulundurmak	take the longer view f.
72	Deyim	gelecekte olabilecekleri göz önünde bulundurmak	take the long view f.
73	Deyim	gelecekte olacak can sıkıcı bir olayı görmek	read the handwriting on the wall f.
74	Deyim	gelecekte büyük önem arz edecek şekilde belirmek	loom large on the horizon f.
75	Deyim	gelecekte olacak can sıkıcı bir olayı görmek	see the writing on the wall f.
76	Deyim	kendini gelecekte canlandırmak	project yourself into the future f.
77	Deyim	(gelecekte olabileceklere) işaret etmek	point the way f.
78	Deyim	gelecekte yapacaklarının sinyalini vermek	put down a marker f.
79	Deyim	(birinin) gelecekte onu bekleyen bir şeyi olmak	have something in store (for someone) f.
80	Deyim	gelecekte de etkileri devam etmek	cast a long shadow f.
81	Deyim	ileride/gelecekte (birini) beklemek	lie in store f.
82	Deyim	geçmişte iyi şeylerin yaşandığını fakat gelecekte çok daha da iyi şeylerin yaşanacağını belirten ifade	the best is yet to be expr.
83	Deyim	geçmişte iyi şeylerin yaşandığını fakat gelecekte çok daha da iyi şeylerin yaşanacağını belirten ifade	the best is yet to come expr.
84	Deyim	yakın gelecekte	for the foreseeable future expr.
85	Deyim	yakın gelecekte	in the foreseeable future expr.
Speaking
86	Konuşma	gelecekte kendini nerede görüyorsun?	what do you see for yourself in the future? expr.
87	Konuşma	gelecekte ne yapmak istiyorsun?	what do you want to do in the future? expr.
88	Konuşma	gelecekte fizyoterapist olmak istiyorum	I want to be a physiotherapist in the future expr.
Trade/Economic
89	Ticaret/Ekonomi	belli bir ekonomik varlığın bugün belirlenen sabit bir fiyattan gelecekte birkaç aylık süre sonunda teslim edilmek kaydıyla satılması konusunda yapılan sözleşme	forward contract i.
90	Ticaret/Ekonomi	bir malın gelecekte teslimi için müşterilerce önceden ödenen avans	production payment i.
91	Ticaret/Ekonomi	cari masraflar için gelecekte toplanacak vergileri karşılık göstererek borç alma	anticipatory borrowing i.
92	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim koşuluyla satış	sale for future delivery i.
93	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim vadeli döviz piyasası	future exchange market i.
94	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim kambiyo senedi satın alma ya da satma	forward exchange i.
95	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim döviz satınalma ya da satma işlemi	forward exchange transaction i.
96	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim mal sözleşmesi	commodity futures i.
97	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim mallar üzerinde işlemler yapılan borsa	futures exchange i.
98	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim döviz işlemi	forward exchange transaction i.
99	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim edilecek malın belirli fiyattan alım ve satımı ile ilgili sözleşme	futures contract i.
100	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim döviz sözleşmesi	futures contract i.
101	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim dövizler	futures i.
102	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim	future delivery i.
103	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim kayıtlı sözleşme	futures contract i.
104	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim döviz piyasası	forward market i.
105	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim döviz alım ve satımı yapılan piyasa	forward market i.
106	Ticaret/Ekonomi	gelecekte gerçekleşmesi beklenen maliyet	anticipated cost i.
107	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim satınalma	forward buying i.
108	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim döviz kuru	forward exchange rate i.
109	Ticaret/Ekonomi	gelecekte başlayan opsiyonlar	forward start options i.
110	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim döviz işlemi	future transaction i.
111	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim mal sözleşmesi işlemleri	commodity futures i.
112	Ticaret/Ekonomi	gelecekte dağıtılacak temettü için verilen ve piyasada alınıp satılabilen senet	script dividend i.
113	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim döviz satışı	forward sale i.
114	Ticaret/Ekonomi	gelecekte teslim edilmek üzere satın alma	forward buying i.
115	Ticaret/Ekonomi	tahvili çıkaran tarafından gelecekte saptanacak bir malın satış sözleşmesi	call provision i.
116	Ticaret/Ekonomi	gelecekte elde edilecek gelirin şimdiki değerini hesaplamak	capitalize f.
117	Ticaret/Ekonomi	gelecekte elde edilecek gelirin şimdiki değerini hesaplamak	capitalise f.
118	Ticaret/Ekonomi	gelecekte elde edilecek gelirin şimdiki değerini teminatın üzerinde hesaplamak	overcapitalize f.
119	Ticaret/Ekonomi	gelecekte elde edilecek gelirin şimdiki değerini teminatın üzerinde hesaplamak	overcapitalise f.
120	Ticaret/Ekonomi	gelecekte belirli bir vakitte ödenebilen	time s.
121	Ticaret/Ekonomi	gelecekte ifa edilecek	executory s.
Law
122	Hukuk	gelecekte sağlanacak gelir üzerine konulmuş tasarruf yasağı	restraint on anticipation i.
123	Hukuk	hükümleri gelecekte bir tarihte geçerli olacak olan kira sözleşmesi	reversionary lease i.
Politics
124	Siyasal	gelecekte teslim	forward s.
Industry
125	Sanayi	kesim, işleme ve perakendecilere dağıtım ayakları bulunan, gelecekte satılmak üzere etin ambalajlandığı toptancılık	meat-packing business i.
Advertising
126	Reklam	(gelecekte yayınlanacak programı televizyon veya radyoda) kısa reklamlarla duyurmak	trail f.
Computer
127	Bilgisayar	gelecekte kullanım	future use i.
Transportation
128	Ulaştırma	borda ve yük koruma tahtalarıyla kapatılıp gelecekte kullanılmak üzere ambarların altında muhafaza edilen gemi kargosu	flatted cargo i.
Mining
129	Maden	madenin ya doğrudan kullanılmak ya da gelecekte işlenmek üzere mekanik olarak hazırlanması	mineral dressing i.
Medical
130	Medikal	gelecekte kardiyak olaylar açısından yüksek risk altında olan hastalar	patients at high risk of future cardiac events i.
Psychology
131	Psikoloji	telepatik bir etki veya sempatik titreşim yoluyla, bir olay veya eylemin gelecekte benzer olay veya eylemlere neden olabileceği düşüncesi	morphic resonance i.
Biology
132	Biyoloji	yakın gelecekte "nesli tükenmekte" olarak sınıflandırılabilecek	vulnerable s.
Linguistics
133	Dilbilim	gelecekte bitmişlik	future perfect i.
Religious
134	Dini	gelecekte kurtarıcı olarak dünyaya gelecek olan buda	maitreya [sanskrit] i.
135	Dini	st. mark's eve gününde genç kızların gelecekte evlenecekleri kişiyi öğrenmek amacıyla hiç konuşmadan yaptıkları kek	dumb cake i.
Military
136	Askeri	gelecekte kullanılabilecek kuvvet	contingency force i.
137	Askeri	nato üyesi olmayan ve gelecekte potansiyel düşman konumunda olan ve o ülke toprakları üzerinde veya uluslararası hava sahasında uçan uçak	zombie i.
138	Askeri	yabancı kuvvet tarafından yakın gelecekte gerçekleşecek güç kullanım tehdidi	hostile intent i.
Theatre
139	Tiyatro	karakter gelecekte olacakları bilmezken seyircinin bilmesi	dramatic irony i.