Geçmiş

gerekmek

"gerekmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	gerekmek	require f.
General
2	Genel	gerekmek	behove f.
3	Genel	gerekmek	get to f.
4	Genel	gerekmek	have to f.
5	Genel	gerekmek	be necessary f.
6	Genel	gerekmek	behoove f.
7	Genel	gerekmek	need to f.
8	Genel	gerekmek	be needed f.
9	Genel	gerekmek	want f.
10	Genel	gerekmek	must f.
11	Genel	gerekmek	need f.
12	Genel	gerekmek	should f.
13	Genel	gerekmek	presuppose f.
14	Genel	gerekmek	be supposed to f.
15	Genel	gerekmek	take f.
16	Genel	gerekmek	call for f.
17	Genel	gerekmek	got to f.
18	Genel	gerekmek	necessitate f.
19	Genel	gerekmek	entail f.
20	Genel	gerekmek	mister [obsolete] f.
21	Genel	gerekmek	mun f.
Colloquial
22	Konuşma Dili	gerekmek	be asposed to (supposed to) f.

"gerekmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 58 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	verilmesi gerekmek	be due f.
2	Genel	belirli bir zamanda olması gerekmek	be due f.
3	Genel	gerekmek (bir şeyin çalıştırılması veya tamamlanması için belirli bir şey)	take f.
4	Genel	belirli bir duruma göre olması gerekmek	be due f.
5	Genel	ödenmesi gerekmek	be due f.
6	Genel	-in izlenmesi gerekmek	bear watching f.
7	Genel	-in ödenmesi gerekmek	be due f.
8	Genel	tamir edilmesi gerekmek	need fixed f.
9	Genel	tamir edilmesi gerekmek	need fixing f.
10	Genel	imzası gerekmek	need one’s signature f.
11	Genel	uçağa yetişmesi gerekmek	have a plane to catch f.
12	Genel	ödenmesi gerekmek	fall f.
13	Genel	(bir şeyi) yapması gerekmek	fall [dialect] [uk] f.
14	Genel	aşırı gerekmek	compel f.
Colloquial
15	Konuşma Dili	(bir şeyi) yapması gerekmek	have (something) to do f.
16	Konuşma Dili	(bir şeyi) yapması gerekmek	be meant to (do something) f.
17	Konuşma Dili	bir fırın ekmek yemesi gerekmek	have to go some f.
18	Konuşma Dili	çok emek vermesi gerekmek	have to go some f.
19	Konuşma Dili	için çok uğraşması gerekmek	have to go some f.
20	Konuşma Dili	için çok gayret sarf etmesi gerekmek	have to go some f.
21	Konuşma Dili	için çok çabalaması gerekmek	have to go some f.
22	Konuşma Dili	için çok çalışması gerekmek	have to go some f.
23	Konuşma Dili	yapılması gerekmek	need doing f.
Idioms
24	Deyim	hemen koşması gerekmek (tuvalete)	not able to wait f.
25	Deyim	tekrar düşünmesi gerekmek	have another think f.
26	Deyim	tekrar düşünmesi gerekmek	have another think coming f.
27	Deyim	tekrar düşünmesi gerekmek	have another guess coming f.
28	Deyim	yeniden düşünmesi gerekmek	have another guess coming f.
29	Deyim	yeniden düşünmesi gerekmek	have another think coming f.
30	Deyim	yeniden düşünmesi gerekmek	have another think f.
31	Deyim	(bir şeyi) yapması gerekmek	have occasion to (do something) f.
32	Deyim	(bir şeyi yapmak) için bir fırın ekmek yemesi gerekmek	have to go some to (do something) f.
33	Deyim	(bir şeyi yapmak) için çok emek vermesi gerekmek	have to go some to (do something) f.
34	Deyim	(bir şeyi yapmak) için çok uğraşması gerekmek	have to go some to (do something) f.
35	Deyim	(bir şeyi yapmak) için çok gayret sarf etmesi gerekmek	have to go some to (do something) f.
36	Deyim	(bir şeyi yapmak) için çok çabalaması gerekmek	have to go some to (do something) f.
37	Deyim	(bir şeyi yapmak) için çok çalışması gerekmek	have to go some to (do something) f.
38	Deyim	(bir şeyi yapmak için) çok kararlı olması gerekmek	take some nerve (to do something) f.
39	Deyim	(bir şeyi yapmak için) çok azimli olması gerekmek	take some nerve (to do something) f.
40	Deyim	(bir şeyi yapmak) çok sağlam olması gerekmek	take some nerve (to do something) f.
41	Deyim	(bir şeyi yapmak için) sağlam bir duruşa sahip olması gerekmek	take some nerve (to do something) f.
42	Deyim	40 fırın ekmek yemesi gerekmek	be 100 years too early f.
43	Deyim	acilen tuvalete gitmesi gerekmek	be caught short [uk] f.
44	Deyim	acilen tuvalete gitmesi gerekmek	be taken short [uk] f.
45	Deyim	birinin bir şey yapması gerekmek	behoove one to do f.
46	Deyim	kırk fırın ekmek yemesi gerekmek	have a long way to go f.
47	Deyim	tekrar düşünmesi gerekmek	have (got) another think coming f.
48	Deyim	yeniden düşünmesi gerekmek	have (got) another think coming f.
49	Deyim	bir psikoloğa görünmesi gerekmek	need (one's) head examined f.
50	Deyim	bir doktora görünmesi gerekmek	need (one's) head examined f.
51	Deyim	bir psikoloğa görünmesi gerekmek	need (one's) head tested f.
52	Deyim	bir doktora görünmesi gerekmek	need (one's) head tested f.
53	Deyim	bir doz alması gerekmek	need a fix f.
54	Deyim	(bir şeyden) bir doz alması gerekmek	need a fix of (something) f.
55	Deyim	yapılması gerekmek	need to be done f.
56	Deyim	(bir şey yapmak) için yüzsüz/arsız/utanmaz olmak gerekmek	take a lot of nerve (to do something) f.
57	Deyim	(işi) hemen yapması gerekmek	have on one's plate f.
Slang
58	Argo	acilen tuvalete gitmesi gerekmek	be caught short [uk/australia] f.