Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
head into
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"head into"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
head into
f.
-e yönlendirmek
2
Öbek Fiiller
head into
f.
içine yönlendirmek
3
Öbek Fiiller
head into
f.
içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
"head into"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 116 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
hammer an idea into someone's head
f.
bir fikri birinin kafasına sokmak
2
Genel
get it into one's head that ...
f.
kafasına koymak
3
Genel
drum something into somebody's head
f.
kafasına sokmak
4
Genel
beat something into somebody's head
f.
kafasına sokmak
5
Genel
put something into one's head
f.
aklına sokmak
6
Genel
(an idea) pop into someone's head
f.
fikir gelmek
7
Genel
(an idea) come into someone's head
f.
fikir gelmek
8
Genel
(an idea) come into someone's head
f.
aklına bir fikir gelmek
9
Genel
(an idea) pop into someone's head
f.
aklına bir fikir gelmek
10
Genel
come into one's head
f.
aklına gelmek
Phrasals
11
Öbek Fiiller
head into (something)
f.
(bir şeyi) bir yere yönlendirmek
12
Öbek Fiiller
head into (something)
f.
(bir şeyi) bir yerin içine yönlendirmek
13
Öbek Fiiller
head into (something)
f.
(bir şeyi) bir yerin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
14
Öbek Fiiller
head into (something)
f.
(bir şeyi) ileri veya geriye doğru bir şeyin/yerin içerisine ilerletmek
15
Öbek Fiiller
head into (someone)
f.
(birini) bir yere yönlendirmek
16
Öbek Fiiller
head into (someone)
f.
(birini) bir yerin içine yönlendirmek
17
Öbek Fiiller
head into (someone)
f.
(birini) bir yerin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
18
Öbek Fiiller
head someone or something into someone or something
f.
birini veya bir şeyi birinin veya bir şeyin içine yönlendirmek
19
Öbek Fiiller
head someone or something into someone or something
f.
birini veya bir şeyi birinin veya bir şeyin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
20
Öbek Fiiller
hammer (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi birinin) kafasına zorla sokmak
21
Öbek Fiiller
hammer (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi birinin) kafasına sokmaya çalışmak
22
Öbek Fiiller
hammer (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi birinin) kafasına çaka çaka öğretmek/sokmak
23
Öbek Fiiller
hammer (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) tekrar ede ede (birinin) kafasına sokmak
Colloquial
24
Konuşma Dili
get into one's head
f.
kafasına sokmak
25
Konuşma Dili
get into one's head
f.
kafasına girmek
26
Konuşma Dili
get into one's head
f.
tamamen anlamak
27
Konuşma Dili
get into one's head
f.
tam anlamıyla anlamak
Idioms
28
Deyim
something comes into your head
f.
aklına gelmek
29
Deyim
run one's head against or into a brick wall
f.
boşuna uğraşmak
30
Deyim
put something into someone's head
f.
birinin aklına bir şeyler sokmak
31
Deyim
take it into one's head to do something
f.
bir şeyi yapmayı kafasına koymak
32
Deyim
get something into someone's thick head
f.
bir şeyi birinin kalın kafasına sokmak
33
Deyim
put ideas into someone's head
f.
birinin aklına (olumsuz/kötü şeyler) sokmak
34
Deyim
put ideas into somebody's head
f.
birinin aklına (olumsuz/kötü şeyler) sokmak
35
Deyim
put ideas into someone's head
f.
birinin aklına girmek
36
Deyim
put some ideas into someone's head
f.
birinin aklına bazı fikirler sokmak
37
Deyim
run one's head against or into a brick wall
f.
boş yere çabalamak
38
Deyim
put ideas into somebody's head
f.
birinin aklına girmek
39
Deyim
run one's head against or into a brick wall
f.
havanda su dövmek
40
Deyim
take it into one's head
f.
kafasına koymak
41
Deyim
pound (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) beynine/aklına kazımak
42
Deyim
pound (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) aklına iyice kaydetmek
43
Deyim
pound (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) aklına/beynine işlemek
44
Deyim
pound (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) tekrar ede ede aklına sokmak
45
Deyim
pound (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) iyice aklına sokmak
46
Deyim
put something into someone's head
f.
birine kendi kendine düşünemeyeceği fikirler vermek
47
Deyim
talk some sense into (someone's) head
f.
(birini) duyarlı/makul düşünmeye yönlendirmek
48
Deyim
talk some sense into (someone's) head
f.
(birine) akıllıca düşünmesi için yol göstermek
49
Deyim
talk some sense into (someone's) head
f.
(birine) akıl fikir vermek
50
Deyim
talk some sense into (someone's) head
f.
(birinin) aklını başına toplamasını sağlamak
51
Deyim
put an idea into (someone's) head
f.
(birinin) kafasına/aklına bir fikir sokmak
52
Deyim
put an idea into (someone's) head
f.
(birinin) kafasına/aklına girmek
53
Deyim
bang (one's) head into a brick wall
f.
akıntıya karşı kürek çekmek
54
Deyim
bang (one's) head into a brick wall
f.
akıntıya kürek çekmek
55
Deyim
bang (one's) head into a brick wall
f.
boş yere çabalamak
56
Deyim
bang (one's) head into a brick wall
f.
boşa kürek sallamak
57
Deyim
bang (one's) head into a brick wall
f.
boşuna uğraşmak
58
Deyim
bang (one's) head into a brick wall
f.
deveye hendek atlatmak
59
Deyim
bang (one's) head into a brick wall
f.
havanda su dövmek
60
Deyim
bang (one's) head into a brick wall
f.
iğneyle kuyu kazmak
61
Deyim
beat (something) into (someone's) head
f.
(bir şeyi birinin) kafasına sokmak
62
Deyim
beat (something) into (someone's) head
f.
(bir şeyi birine) belletmek
63
Deyim
beat (something) into (someone's) head
f.
(bir şeyi birine) öğretmek
64
Deyim
beat (something) into (someone's) head
f.
(bir şeyi birine) zorla/kafasına vura vura öğretmek
65
Deyim
beat into one's head
f.
kafasına sokmak
66
Deyim
beat into one's head
f.
belletmek
67
Deyim
beat into one's head
f.
beynine kazımak
68
Deyim
beat into one's head
f.
zorla öğretmek
69
Deyim
beat into one's head
f.
vura vura öğretmek
70
Deyim
knock into one's head
f.
kafasına sokmak
71
Deyim
knock into one's head
f.
belletmek
72
Deyim
knock into one's head
f.
beynine kazımak
73
Deyim
knock into one's head
f.
zorla öğretmek
74
Deyim
knock into one's head
f.
vura vura öğretmek
75
Deyim
drum into one's head
f.
kafasına sokmak
76
Deyim
drum into one's head
f.
belletmek
77
Deyim
drum into one's head
f.
beynine kazımak
78
Deyim
drum into one's head
f.
zorla öğretmek
79
Deyim
drum into one's head
f.
vura vura öğretmek
80
Deyim
drum (something) into (one's) head
f.
tekrar ede ede (bir şeyi birinin) kafasına sokmak
81
Deyim
drum (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi birinin) kafasına vura vura sokmak
82
Deyim
drum (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi birine) zorla/ısrarla öğretmek
83
Deyim
get (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) kafasına sokmak
84
Deyim
get (something) into (one's) head
f.
(bir şeye) inanmak
85
Deyim
get (something) into (one's) thick head
f.
(bir şeyi) kalın kafasına sokmak
86
Deyim
get (something) into (one's) thick head
f.
(bir şeyi birinin) kalın kafasına sokmak
87
Deyim
get into someone's head
f.
birini tam anlamıyla anlamak
88
Deyim
get into someone's head
f.
birini tamamen anlamak
89
Deyim
get something into somebody's head
f.
bir şeyi birinin kafasına sokmak
90
Deyim
get something into somebody's (thick) head
f.
bir şeyi birinin (kalın) kafasına sokmak
91
Deyim
get/take it into your head that...
f.
kendini (bir şeye) inandırmak
92
Deyim
get/take it into your head that...
f.
kafasında (bir şey) kurmak
93
Deyim
pop into (someone's) head
f.
birden (birinin) aklına gelmek
94
Deyim
put ideas into head
f.
aklına (olumsuz/kötü şeyler) sokmak
95
Deyim
put ideas into head
f.
aklına girmek
96
Deyim
put your head into the lion's mouth
f.
kellesini koltuğuna almak
97
Deyim
put your head into the lion's mouth
f.
tehlikeye atılmak
98
Deyim
put your head into the lion's mouth
f.
kendisini aslanın ağzına atmak
99
Deyim
put your head into the lion's mouth
f.
kendini tehlikeye atmak
100
Deyim
put your head into the lion's mouth
f.
kendini ateşe atmak
101
Deyim
run (one's) head into a stone wall
f.
boş yere çabalamak
102
Deyim
run (one's) head into a stone wall
f.
boşuna uğraşmak
103
Deyim
run (one's) head into a stone wall
f.
boşa kürek çekmek
104
Deyim
run (one's) head into a stone wall
f.
deveye hendek atlatmak
105
Deyim
run (one's) head into a stone wall
f.
iğneyle kuyu kazmak
106
Deyim
take (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) kafasına sokmak
107
Deyim
take (something) into (one's) head
f.
(bir şeye) inanmak
108
Deyim
take into one's head
f.
kafasına koymak
109
Deyim
take it into your head
f.
birden kafasına/aklına koymak
110
Deyim
take it into your head
f.
birden karar vermek
111
Deyim
take it into your head to do something
f.
bir şeyi yapmayı kafasına koymak
112
Deyim
take it into your head to do something
f.
birden bir şey yapmaya karar vermek
Speaking
113
Konuşma
who put that idea into your head?
expr.
aklına kim soktu bu fikri?
114
Konuşma
who put that idea into your head?
expr.
bu fikri aklına kim soktu?
115
Konuşma
get something into your thick head
expr.
bunu o kalın kafana sok
116
Konuşma
get this into your thick head
expr.
bunu o kalın kafana sok
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of head into
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy