ilk olmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ilk olmak



"ilk olmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ilk olmak be the first f.

"ilk olmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç

Türkçe İngilizce
General
(ilk olmak için) mücadele race i.
ilk silah atan olmak fire the first shot f.
ilk görüşte aşık olmak love at first sight f.
dünyada bir ilk olmak be a first in the world f.
bir ilk olmak be a first f.
bir ilk olmak be the first f.
ilk sırada olmak be on the first rank f.
ilk sırada olmak rank first f.
ilk sırada olmak be in the first place f.
ilk sırada olmak be in the lead f.
ilk sırada olmak come first f.
ilk deneyen olmak handsel [uk] f.
ilk kez tecrübe eden olmak handsel [uk] f.
(bir şeyin veya olayın) ilk ve sonu olmak bookend f.
(remi kart oyununda) kartları karıştıracak ilk oyuncu olmak break f.
(bir eve) ilk ayak basan olmak first-foot f.
ilk örneklerden olmak pretypify f.
Colloquial
bir şeyi yapabilecek ilk kişi olmak be the first person to do something f.
bir şeyi yapacak ilk insan olmak be the first person to do something f.
Idioms
bir görevi ya da işi ilk kez yapıyor olmak make (one's) bow f.
(bir şeyi yapacak/yapabilecek) ilk kişi olmak be the first (person) to (do something) f.
ilk ikiyle arasında çok fark olmak be a poor third [uk] f.
ilk ikiyle arasında çok fark olmak come a poor third [uk] f.
damalı bayrağı ilk gören olmak take the checkered flag [us] f.
ilk hak sahibi olmak have first dibs on something f.
ilk görüşte aşık olmak fall in love at first sight f.
ilk kullanım hakkı/sıranın başında olmak have first dibs on something f.
ilk söz söyleme/kullanma hakkına sahip olmak have first call on something f.
kariyerinin ilk basamaklarında olmak be on the bottom rung of the ladder f.
kariyerinin ilk basamaklarında olmak be at the bottom of the ladder f.
(bir şeyi) ilk yapan olmak be first past the post f.
(bir şeyi) ilk yapan olmak get the first crack at (something) f.
bir şeyi ilk yapan olmak be first out of the box [us] f.
ilk darbeyi vuran taraf olmak be first out of the box [us] f.
ilk öne geçen taraf olmak be first out of the box [us] f.
ilk sırada olmak be in line f.
(ödül alacak/işe girecek) ilk kişi olmak be in line f.
eleştirilerin ilk hedefi olmak be in the front line f.
şikayetlerin ilk hedefi olmak be in the front line f.
ilk çare başarısız olursa devreye sokabileceği alternatif bir çaresi olmak have a second string to your bow f.
(bir şeyin) ilk zamanlarında olmak be in the first flush of (something) f.
(bir şeyin) erken/ilk dönemlerinde olmak be in the first flush of (something) f.
seçenekler arasında ilk sırada olmak be in the frame f.
krikette ilk atışı yapmak için ilk iki vurucudan biri olmak open the batting f.
'-in ilk kez duyduğu bir haber/bilgi olmak be news to f.
birinin ilk kez duyduğu bir haber/bilgi olmak be news to someone f.
hayatlarındaki ilk ve son karşılaşma olmak be (like) ships that pass in the night f.
haberi duyuran ilk kanal/gazete olmak break a story f.
haberi duyuran ilk kanal/gazete olmak break the story f.
ilk giden olmak get the jump f.
ilk varan olmak get the jump f.
(sporcu) ilk oyuna çıkacaklar arasında olmak get a start f.
ilk on birde/beşte olmak get a start f.
(sporcu) ilk oyuna çıkacaklar arasında olmak get the start f.
ilk on birde olmak get the start f.
'-in ilk hak sahibi olmak have dibs on f.
ilk kullanım hakkı/sıranın başında olmak have dibs on f.
ilk söz söyleme/kullanma hakkına sahip olmak have first call f.
(biri/bir şey hakkında/üzerine) ilk söz söyleme/kullanma hakkına sahip olmak have first call (on somebody/something) f.
ilk sırada olmak lead the line f.
bir görevi ya da işi ilk kez yapıyor olmak make your bow f.
zarla oynanan kreps oyununda ilk atıştan sonra yedi atmak ve tahminlerin kaybedip elin bitmesine sebep olmak seven out f.
damalı bayrağı ilk gören olmak take the checkered flag f.
Law
(davada) ilk konuşan olmak open f.
bir ilk olmak precedent f.
Football
ilk onbirde olmak be in the starting eleven f.
ilk onbirde olmak starting eleven f.
ilk onbirde olmak be in the first eleven f.
Mythology
(avustralya aborijinleri mitolojisinde) ilk insanlar da dahil olmak üzere her şeyin yaratıldığı ve mitlerin kaynağı olan efsanevi başlangıç zamanı dreamtime i.
Slang
bir işi ilk kez yapıyor olmak burst (one's) cherry f.
bir işi ilk kez yapıyor olmak lose (one's) cherry f.
bir işi ilk kez yapıyor olmak pop (one's) cherry f.
silahını ilk doğrultan olmak get the drop on someone f.
yarış sonunda ilk üçte olmak be in the money f.