Geçmiş

precedent

"precedent" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 40 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	precedent i.	teamül
2	Genel	precedent i.	örnek oluşturan durum
3	Genel	precedent i.	gelenek
4	Genel	precedent i.	örnek olay
5	Genel	precedent i.	geçmiş örnek
6	Genel	precedent i.	numune
7	Genel	precedent i.	örnek
8	Genel	precedent i.	yapılageliş
9	Genel	precedent i.	adet
10	Genel	precedent i.	emsal
11	Genel	precedent i.	taslak metin
12	Genel	precedent i.	özgün metin
13	Genel	precedent i.	kaynak metin
14	Genel	precedent i.	işaret
15	Genel	precedent i.	belirti
16	Genel	precedent i.	iz
17	Genel	precedent i.	gösterge
18	Genel	precedent i.	sinyal
19	Genel	precedent i.	ipucu
20	Genel	precedent f.	bir önceki durum ile gerekçelendirmek
21	Genel	precedent f.	daha önceki olaylar üzerinden desteklemek
22	Genel	precedent f.	emsal durum üzerinden açıklamak
23	Genel	precedent s.	önceki
24	Genel	precedent s.	eşine rastlanmış
25	Genel	precedent s.	örneği olan
26	Genel	precedent s.	örnek oluşturan
Trade/Economic
27	Ticaret/Ekonomi	precedent i.	teamül
Law
28	Hukuk	precedent i.	emsal karar
29	Hukuk	precedent i.	emsal karar
30	Hukuk	precedent i.	emsal kararı
31	Hukuk	precedent i.	içtihat
32	Hukuk	precedent i.	mukaddem
33	Hukuk	precedent i.	örnek karar
34	Hukuk	precedent f.	emsal teşkil etmek
35	Hukuk	precedent f.	bir örneği olmak
36	Hukuk	precedent f.	bir ilk olmak
37	Hukuk	precedent s.	emsal niteliği taşıyan
38	Hukuk	precedent s.	emsal
Politics
39	Siyasal	precedent i.	emsal
Ottoman Turkish
40	Osmanlıca	precedent i.	teamül

"precedent" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	internal precedent i.	iç emsal
2	Genel	condition precedent i.	ön koşul
3	Genel	point to a precedent f.	emsal göstermek
4	Genel	set a precedent f.	emsal teşkil etmek
5	Genel	set a precedent f.	örnek oluşturmak
6	Genel	establish a precedent f.	emsal olmak
7	Genel	establish a precedent f.	emsal teşkil etmek
8	Genel	establish a precedent f.	emsal oluşturmak
9	Genel	set a precedent f.	emsal olmak
10	Genel	without precedent s.	benzersiz
11	Genel	without precedent s.	emsalsiz
Trade/Economic
12	Ticaret/Ekonomi	conditions precedent i.	emsal koşullar
13	Ticaret/Ekonomi	equivalent of precedent i.	emsal bedeli
14	Ticaret/Ekonomi	precedent value i.	emsal bedeli
Law
15	Hukuk	persuasive precedent i.	bağlayıcılığı olmayan yol gösterici yasal gerekçe
16	Hukuk	persuasive precedent i.	bağlayıcılığı olmayan destekliyici hukuki gerekçe
17	Hukuk	binding prejudication precedent i.	bağlayıcı emsal karar
18	Hukuk	precedent case i.	emsal dava
19	Hukuk	judicial precedent i.	emsal kararlara dayanan hukuk
20	Hukuk	precedent value i.	emsal bedeli
21	Hukuk	precedent value i.	emsal değeri
22	Hukuk	judicial precedent i.	içtihat hukuku
23	Hukuk	legal precedent i.	içtihat
24	Hukuk	judicial precedent i.	kazai içtihat
25	Hukuk	judicial precedent i.	mahkeme içtihatı
26	Hukuk	condition precedent i.	takaddüm eden şart
27	Hukuk	condition precedent i.	taliki şart
Politics
28	Siyasal	section of investigation and precedent i.	araştırma ve içtihat birimi
Technical
29	Teknik	conditions precedent i.	ön şartlar
Computer
30	Bilgisayar	remove precedent arrows expr.	etkileyen okları çıkar
Military
31	Askeri	precedent file i.	prensipler dosyası