adet - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

adet



"adet" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 86 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
adet menstruation i.
adet custom i.
adet number i.
General
adet catamenia i.
adet formality i.
adet piece i.
adet use i.
adet monthly periods i.
adet copy i.
adet figure i.
adet fashion i.
adet numeral i.
adet habit i.
adet folk i.
adet number i.
adet customary usage i.
adet item i.
adet ritual i.
adet trick i.
adet flow i.
adet way i.
adet courses i.
adet observance i.
adet tradition i.
adet moribund i.
adet the usual thing i.
adet convention i.
adet routine i.
adet folkway i.
adet groove i.
adet usage i.
adet mounthly courses i.
adet head i.
adet manner i.
adet second nature i.
adet period i.
adet sum i.
adet the regular practice i.
adet consuetude i.
adet total i.
adet habitual i.
adet menses i.
adet precedent i.
adet praxis i.
adet habitude i.
adet custom i.
adet rule i.
adet practice i.
adet Count i.
adet accustomance i.
adet tale i.
adet acustumaunce i.
adet tread [scottish] i.
adet haunt [dialect] [uk] i.
adet heredity i.
adet heritage i.
adet decency i.
adet guise [obsolete] i.
adet feck [obsolete] i.
adet sickness i.
adet siege i.
adet sup [dialect] i.
adet article i.
Colloquial
adet wont i.
adet the curse [obsolete] i.
adet aunt flo i.
Idioms
adet a visit from flo i.
adet a visit from aunt flo i.
adet that time of the month i.
adet one's time of the month i.
Trade/Economic
adet custom i.
adet item i.
adet rule i.
adet practice i.
adet pcs kısalt.
Law
adet usage i.
adet customary usage i.
adet use and wont i.
Computer
adet quantity i.
adet entries i.
Medical
adet menstruation i.
Physiology
adet menses i.
adet menstrue [obsolete] i.
Archaic
adet usance i.
adet wone i.
British Slang
adet (the) time of the month expr.

"adet" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 491 sonuç

Türkçe İngilizce
General
adet dönemi term i.
adet edindirme enuring i.
geceleri geç yatmayı adet edinen kimse night owl i.
adet edinme development i.
bir adet one in number i.
örf ve adet hukuku unwritten law i.
adet kanaması menstrual bleeding i.
örf ve adet hukuku common law i.
taşraya özgü adet veya deyiş özelliği provincialism i.
eski köye yeni adet unwelcome innovation i.
geceleri geç yatmayı adet edinen night owl i.
anlamını yitirmiş adet shibboleth i.
ilk adet (regl) menarche i.
adet kapasitesi unit capacity i.
adet fiyatı unit price i.
adet kesilmesi change of life i.
ticari örf ve adet commercial custom i.
ticari örf ve adet commercial usage i.
eski köye yeni adet new tricks to old dogs i.
genel örf ve adet kuralı general custom i.
örf ve adet usage i.
özel örf ve adet kuralları particular customs i.
ikişer adet two for each i.
adet bezi sanitary napkin i.
adet bezi maxi pad (us) i.
adet bezi menstrual pad i.
adet bezi sanitary pad i.
adet bezi pad i.
adet bezi sanitary towel i.
adet pedi sanitary towel i.
adet pedi pad i.
adet pedi sanitary pad i.
adet pedi menstrual pad i.
adet pedi maxi pad i.
adet pedi sanitary napkin i.
adet sancısı period pain i.
adet ağrısı menstrual pain i.
adet ağrısı period pain i.
adet sancısı menstrual pain i.
(bir paket veya kutu içindeki) adet ya da tane Count i.
adet bezi napkin i.
utah'ın güneydoğusunda üç adet doğal köprüden oluşan ulusal bir anıt natural bridges i.
on adet üyeden oluşan şey ten i.
3 adet patates 3 potatoes i.
5 adet 5 i.
5 adet five i.
ayurveda tıbbına göre vücutta 107 adet bulunan marma noktalarına baskı uygulayarak yapılan bir masaj türü marma massage i.
orta çağ'dan kalma inanç, adet veya üslup medievalism i.
orta çağ'dan örnek alınarak benimsenen inanç, adet veya üslup medievalism i.
çok az adet basımı veya talep üzerine istenilen tek cilt basımını içeren yayıncılık micropublishing i.
sahip olduğu dikey çubuğun orta noktasının üzerinde ve altında olmak üzere iki adet enine çubuk içeren haç lorraine cross i.
sahip olduğu dikey çubuğun orta noktasının üzerinde ve altında olmak üzere iki adet enine çubuk içeren haç cross of lorraine i.
üç adet süs veya taştan oluşan sallantılı küpe girandole i.
birbirinden ayırt edilemeyen parçalardan oluşan bir kümeden alınan miktar veya adet ruck i.
12 adet kameri aydan oluşan dönem common lunar year i.
(post, deri için) 10 adet dicker i.
(pösteki, deri) on adet daker i.
adet dönemi vücuttan atılan maddeler flower [obsolete] i.
anlamını yitirmiş adet scibboleth i.
bir adet solidus sikkesi değerinde olan arsa solidate i.
toplam adet substance [obsolete] i.
adet edinmek use f.
adet görmek menstruate f.
adet edindirmek enure f.
adet edinmek practise f.
adet edinmek form a habit f.
adet edinmek fall into a habit f.
adet haline getirmek institutionalize f.
adet edinmek practice f.
adet olmak (bir davranış vb) become a habit f.
bir şeyi adet edinmek make a practice of doing something f.
adet olmak menstruate f.
adet edinmek routinize f.
adet etmek inure f.
adet edinmek develop f.
adet haline getirmek institutionalise f.
adet edinmek become hardened to f.
adet döneminde olmak have her period f.
adet edinmek routinise f.
adet etmek enure f.
adet edinmek routine f.
adet edindirilmiş enured s.
adet edilmiş inured s.
adet edinilmiş ritual s.
adet olan customary s.
adet olmuş routinised s.
adet olmuş routinized s.
adet olan nomic s.
iki adet two piece of s.
iki adet two pieces s.
iki adet two s.
bir adet one piece s.
adet gören menstruating s.
adet olan accustomary s.
adet ile ilgili catamenial s.
on üç adet thirteen s.
otuz adet thirty s.
otuz sekiz adet thirty-eight s.
otuz beş adet thirty-five s.
otuz bir adet thirty-one s.
otuz yedi adet thirty-seven s.
otuz altı adet thirty-six s.
otuz üç adet thirty-three s.
otuz iki adet thirty-two s.
adet olmayan uncustomary s.
adet olmayan uninured s.
12 adet xii s.
adet edinilmiş habitual s.
adet gören menstruous s.
(şiirde) 2 veya 3 hecelik vezinden iki adet içeren dimeter s.
adet edinmiş customed s.
adet olan custumary s.
altı adet olan six s.
adet döngüsüne ait menstrual s.
adet üzere habitually zf.
adet yerini bulsun diye as a matter of form zf.
adet yerini bulsun diye as a mere form zf.
adet olduğu üzere as is the custom zf.
adet üzere as usual zf.
adet gereğince habitually zf.
birer adet one for each zf.
adet olmayan bir şekilde uncustomarily zf.
Phrases
adet olmayan not quite the thing expr.
adet yerini bulsun diye for form's sake expr.
adet üzere in the ordinary way expr.
Proverb
eski köye yeni adet olmaz you cannot put new wine in old bottles
ne kadar çok ülke o kadar fazla adet so many countries so many customs
eski köye yeni adet getiremezsin you cannot teach an old dog new tricks
eski köye yeni adet getiremezsin you can't teach an old dog new tricks
eski köye yeni adet olmaz you can't put new wine into an old wineskin
eski köye yeni adet getiremezsin you can't put new wine into an old wineskin
eski köye yeni adet olmaz you can't put new wine in an old wineskin
eski köye yeni adet getiremezsin you can't put new wine in an old wineskin
eski köye yeni adet olmaz you can't put new wine in old wineskins
eski köye yeni adet getiremezsin you can't put new wine in old wineskins
eski köye yeni adet olmaz you can't put new wine into old wineskins
eski köye yeni adet getiremezsin you can't put new wine into old wineskins
eski köye yeni adet getirme don't put new wine in old bottles
eski köye yeni adet getirme don't put new wine into old bottles
eski köye yeni adet olmaz you can't put new wine in an old bottle
eski köye yeni adet olmaz you can't put new wine into an old bottle
Colloquial
adet kanaması aunt flow i.
(abd'de) bir milyon adet satan albüm veya şarkı platinum disc i.
adet döneminde olmak fall off the roof [us] f.
adet gören unwell s.
adet döngüsü ile ilgili hormonal s.
adet yerini bulsun diye just for the sake of formality expr.
Idioms
adet dönemi a visit from flo i.
adet dönemi a visit from aunt flo i.
eski köye yeni adet new wine in old bottles i.
bir şeyi adet haline getirmek make a practice of something f.
bir şeyi adet haline getirmek make something a practice f.
adet olmak have a little visitor f.
-i adet haline getirmek make a practice of f.
'-i adet edinmek make a practice of f.
eski köye yeni adet getirmek teach an old dog new tricks f.
adet üzere once more zf.
adet yerini bulsun diye for form's sake expr.
eski köye yeni adet new wine in old wineskins expr.
eski köye yeni adet getiremezsin one can't teach an old dog new tricks expr.
eski köye yeni adet getiremezsin it's hard to teach an old dog new tricks expr.
Trade/Economic
bölgesel ticari adet regional commercial custom i.
ingiliz örf ve adet hukuku common law i.
örf ve adet hukuku custom i.
ticari örf ve adet trading custom i.
ticari örf ve adet trade customs i.
120 adet mal long hundred i.
120 adet mal great hundred i.
Law
örf ve adet hukukundan ziyade yazılı kanunlarla belirtilen suç regulatory offence i.
örf ve adet hukukundan ziyade yazılı kanunlarla belirtilen suç regulatory offense i.
genel örf ve adet general usage and custom i.
hukuk-örf ve adet ilişkisi relation between law and customs i.
örf ve adet hukuku customary law i.
örf ve adet hukuku customary law i.
örf ve adet hukuku common law i.
örf ve adet hukuku consuetudinary law i.
örf ve adet hukuku tacit law i.
örf ve adet hukuku unwritten law i.
örf ve adet kuralları customary rules i.
örf ve adet hukuku unenacted law i.
örf ve adet hukukunun uygulanması application of customary law i.
uluslararası örf ve adet hukuku unwritten law of nations i.
yerel örf ve adet local custom i.
örf ve adet yasaları unwritten laws i.
yazılı olmayan veya örf ve adet hukukundan farklı olarak gücünü yasamadan alan kanunlar written laws i.
örf ve adet hukuku lex non scripta i.
örf ve adet gereğince accustomary s.
örf ve adet gereğince customary s.
kançılarya mahkemesi'nin örf ve adet hukuku kolunu oluşturan ordinary s.
Politics
devletlerin bir uygulamasının örf ve adet hukuku kuralı haline gelmesi opinio juris sive necessitatis i.
devletlerin bir uygulamasının örf ve adet hukuku kuralı haline gelmesi opinio juris i.
uluslararası örf ve adet international custom i.
ingiliz kralı'nın maiyetinde bulunan sekiz adet soylu görevli lords of the bedchamber i.
Technical
80 veya 88 adet yüzü olacak şekilde kesilmiş mücevher twentieth-century cut i.
silindir başına 2 adet buji twin spark i.
bir adet doğru akım kablosu ile toprak bağlantısı bulunan elektrik enerjisi iletim hattı monopole i.
(kristal) birbirine eşit olmayan üç ekseni ve eksen aralarında bir adet çapraz kesişimi bulunma monosymmetry i.
bir pasajın tekrar edilmesi gerektiğini ifade eden, iki veya dört adet dikey noktadan oluşan bir işaret repeat i.
çiftler halinde düzenlenmiş 24 adet dörtgen yüzeyden oluşan izometrik kristal formu diploid i.
çiftler halinde düzenlenmiş 24 adet dörtgen yüzeyden oluşan izometrik kristal formu diplohedron i.
(adet pedi, bebek bezi) sıvı emiciliğini artırmak introfy f.
molekülünde bir adet metal atomu içeren monometallic s.
Computer
ascii kodlama şemasını oluşturan 128 adet karakter ascii character set i.
Telecom
yüz adet arama saniye/saat hundred call seconds per hour i.
Electric
termoelektrik akım üretip sıcaklığı ölçmede kullanılan, iki ucundan birbirine bağlanmış iki adet metal çubuk veya tel thermoelectric couple i.
Mechanic
birbirine paralel iki adet demir çenesi ve altında bir açıklığı bulunan mengene machinist's vise i.
iki adet paralel demir çenesi ve altta geniş açıklığı olan mengene metalworking vise i.
Television
dört adet lensi tutan ve kamera tüpü ile birlikte kullanılan bir televizyon cihazı turret i.
Architecture
dört adet yaprağa benzeyen, ortaçağ'da kullanılan bir süsleme tooth ornament i.
dört adet yaprağa benzeyen, ortaçağ'da kullanılan bir süsleme dogtooth i.
saçaklıktaki iki sütun arasında yer alan ve bir adet triglif ile iki adet metope içeren mesafe monotriglyph i.
Furniture
4 ila 6 adet alçak ayakla desteklenen bir tür yatak hollywood bed i.
Railway
ön ve arka kısmı dörder tekerlekten oluşup orta kısmında altı adet tahrik tekerleği bulunan bir buhar lokomotifi hudson i.
Marine
içerisinde iki adet göz/boşluk bulunan bir düğüm şekli cat's-paw i.
içerisinde iki adet göz/boşluk bulunan bir düğüm şekli cats-paw i.
Medical
adet görmeme amenorrhoeic i.
adet dönemleri menstrual cycles i.
ağrılı adet dysmenorrhoea i.
adet dönemleri menstrual periods i.
adet düzensizlikleri menstrual irregularities i.
adet kanaması menorrhea i.
adet öncesi premenstrually i.
adet kanaması menstrual flow i.
ağrılı adet painful menstruation i.
ağrılı adet dysmenorrhea i.
adet kesilmesi menopause i.
adet kanaması menstrual blood i.
adet dönemine bağlı menstrüel kanama cyclical menstrual bleeding i.
adet dönemlerinin foliküler evresi follicular phase of the menstrual cycle i.
adet görmeme amenorrhea i.
adet bozuklukları menstruel disorders i.
adet görmeme amenorrhoea i.
adet kanaması menorrhoea i.
adet dönemi gerginliği premenstrual tension i.
adet dönemindeki huysuzluk premenstrual tension i.
adet gerginliği premenstrual tension i.
adet düzensizliği menstrual irregularity i.
adet görme menstruating i.
adet görme course i.
adet günü period cycle i.
adet hızlandırıcı emmenagogue i.
adet günü period i.
adet öncesi gerginliği premenstrual tension i.
adet öncesi gerginlik ve huzursuzluk premenstrual stress and discomfort i.
adet öncesi sendromu pms (premenstrual syndrome) i.
adet öncesi sendromu premenstrual syndrome i.
adet öncesi sıkıntılar premenstrual syndromes i.
adet sancısı midol cramp i.
adet sancısı menstrual cramp i.
adet sonrası sendromu post-menstrual syndrome i.
adet sonrası sendromu postmenstrual syndrome i.
çok sık adet görme hypermenorrhea i.
düzensiz ağır adet dönemi irregular heavy periods i.
ilk adet menarch i.
ilk adetten itibaren ağrılı adet görme dysmenorrhea i.
ilk adetten itibaren ağrılı adet görme dysmenorrhoea i.
kan akmadan diğer adet belirtilerinin görülmesi xeromenia i.
son adet dönemi last menstrual period i.
projesteronun türevi olan ve özellikle adet görememe ve anormal uterin kanama sorunlarının tedavisinde kullanılan sentetik bir steroid hormon medroxyprogesterone i.
oldukça hafif adet kanaması hypomenorrhoea i.
her bir ağzında bir veya iki adet diş bulunan ve karşı ağızdaki dişlerle iç içe geçen pens mouse-tooth forceps i.
adet kabı menstrual cup i.
ciddi bir adet öncesi gerginlik sendromu formu premenstrual dysphoric disorder i.
adet görmek menstruate f.
adet öncesi premenstrual s.
adet kanamasına neden olan emmenagogic s.
adet kanamasını hızlandıran emmenagogic s.
adet sonrasına ait postmenstrual s.
adet sonrası görülen postmenstrual s.
adet öncesi gerginlik pmt (premenstrual tension) kısalt.
Anatomy
üç adet kabarcıklı yapısı olma trituberculism i.
adet görmeme amenorrheic i.
iki adet yan kafa kemiğinin kafatasının üstünde birleştiği yerde bulunan tırtıllı çizgi sagittal suture i.
her bir akciğerde yer alan iki adet otonom sinir ağından her biri plexus pulmonalis i.
üç adet şeritten oluşan trifasciated s.
üç adet kabarcıklı yapısı olan (diş, kemik) trituberculate s.
üç adet kabarcıklı yapısı olan (diş, kemik) tritubercular s.
Psychology
adet rahatsızlıkları mensurual disorders i.
adet döngüsü menstrual cycle i.
adet görme korkusu menophobia i.
Physiology
adet kesilmesi change i.
adet kesilmesi menopause i.
adet ve adet düzensizliğini konu alan jinekoloji alanı emmenology i.
adet döngüsünde rahim içi duvarının kanadığı evre menstrual phase i.
adet gören kadın menstruant i.
adet görme dönemi menstruation i.
adet döneminde gebe olmayan uterusun mukoza zarı decidua menstrualis i.
hastalık kökeni bulunmayan ağrılı adet durumu primary dysmenorrhea i.
adet döngüsünün yumurtlamadan sonra gelen ikinci evresi secretory phase i.
adet döngüsünün yumurtlamadan sonra gelen ikinci evresi luteal phase i.
adet olmak menstruate f.
adet görmek ministrate f.
normal sıklıkta (adet döngüsü, bağırsak hareketi, vb.) regular s.
iki adet dönemi arası intermenstrual s.
Pathology
13. kromozomdan üç adet olması trisomy 13 i.
13. kromozomdan üç adet olması patau syndrome i.
18. kromozomdan üç adet olması trisomy 18 i.
18. kromozomdan üç adet olması edwards syndrome i.
adet görmeme amenia i.
adet düzensizliği emmeniopathy i.
adet düzeni ile ilgili bozukluk emmeniopathy i.
vajinada adet kanamasının birikmesi hematocolpos i.
adet düzensizliği secondary amenorrhea i.
hastalık kaynaklı sancılı adet görme secondary dysmenorrhea i.
adet görememekten kaynaklı amenorrhoeic s.
adet görememe ile ilgili amenorrhoeic s.
adet görememekten kaynaklı amenorrhoeal s.
adet görememe ile ilgili amenorrhoeal s.
adet görememekten kaynaklı amenorrheic s.
adet görememe ile ilgili amenorrheic s.
adet görememekten kaynaklı amenorrheal s.
adet görememe ile ilgili amenorrheal s.
Pharmaceutics
doğum kontrol haplarında, adet kontrolünde ve anormal uterin kanama tedavisinde kullanılan progesteron türevi bir ilaç norethynodrel i.
adet kanamasına neden olan ilaç veya etken madde emenagogue i.
doğum kontrolü, adet düzensizliği ve adet kanaması kontrolü için kullanılan bir hormonal bileşik enovid® i.
rahim ağzına yerleştirilerek adet kanamasını içinde biriktiren kauçuk bir kap menstrual cup i.
adet düzensizliklerinin tedavisinde kullanılan bir ilaç markası provera® i.
adet kanamasına neden olan emenagogue s.
Math
(belirtilen) adet anlamı veren son ek -tuple snk.
Geometry
bir adet yarım ve iki adet ters çevrilmiş çeyrek daireden oluşan bir geometrik şekil pelecoid i.
bir adet yarım ve iki adet ters çevrilmiş çeyrek daireden oluşan bir geometrik şekil pelicoid i.
Physics
bir adet alt kuark içeren, elektriksel olarak nötr durumdaki baryon lambda-b baryon i.
bir adet tılsım kuarkı içeren pozitif yüklü baryon lambda-c baryon i.
bir adet tılsım kuarkı içeren pozitif yüklü baryon charmed lambda baryon i.
bir adet tılsım kuarkı ve iki garip kuark içeren nötr baryon charmed omega baryon i.
bir adet tılsım kuarkı ve iki garip kuark içeren nötr baryon omega-c baryon i.
bir adet tılsım kuarkı içeren, pozitif, nötr veya negatif elektrik yüklü baryon charmed sigma baryon i.
bir adet tılsım kuarkı içeren, pozitif, nötr veya negatif elektrik yüklü baryon sigma-c baryon i.
pozitif bir müon ile bir adet elektrondan meydana gelen ve hidrojen izotopuna eşdeğer olan egzotik bir atom muonium i.
Chemistry
element veya radikalle birleşmiş üç adet klor atomu olan ikili bileşik terchloride i.
dört adet asidik hidrojen atomu olan asit tetraacid i.
moleküllerinde dört adet halojen atomu içeren halojenür tetrahalide i.
dört adet pirol halkasından oluşan kimyasal tetrapyrrole i.
toluenden türetilen üç adet tek değerlikli gruptan herhangi biri tolyl i.
tiroksine benzeyen ancak molekül başına bir adet daha az iyot atomu olan amino asit triiodothyronine i.
tiroksine benzeyen ancak molekül başına bir adet daha az iyot atomu olan amino asit liothyronine i.
tiroksine benzeyen ancak molekül başına bir adet daha az iyot atomu olan amino asit tri-iodothyronine i.
alkolden bir adet proton çıkarılmasıyla meydana gelen bileşik alkoxide i.
mannozun indirgenmesi ile optik olarak izomerik üç formda elde edilen, altı adet hidroksil grubu içeren kristalli hafif tatlı bir alkol manna sugar i.
bir adet sülfür atomundan oluşan ve monoksit ile benzeşen sülfür monosulphide i.
bir adet sülfür atomundan oluşan ve monoksit ile benzeşen sülfür monosulphuret i.
iki adet hidroksil grubu içeren bileşik diol i.
dört adet hidroksil grubu içeren tetrahydroxy s.
molekülü içinde dört adet yer değişimli atomu bulunan tetrasubstituted s.
molekülü içinde dört adet yer değişimli grubu bulunan tetrasubstituted s.
iki eğik olarak kesişip üçüncüye dik olan üç adet eşit olmayan kristal eksenine ait hemiorthotype s.
iki eğik olarak kesişip üçüncüye dik olan üç adet eşit olmayan kristal ekseniyle ilgili hemiorthotype s.
bir adet asidik hidrojen atomu içeren monohydric s.
iki adet hidroksil grubu içeren bileşik anlamını veren bir son ek -diol snk.
iki adet karbonil grubu içeren bileşik -dione snk.
Biology
aynı atadan üretilmiş yüz adet bitki centeener i.
aynı atadan gelen yüz adet hayvan centeener i.
aynı atadan üretilmiş yüz adet bitki centgener i.
aynı atadan gelen yüz adet hayvan centgener i.
mayotik profaz dört adet homolog kromozomun (poliploitte olduğu gibi) birleşmesi tetrasome i.
mayozla bölünerek dört adet haploid spor üreten hücre meiocyte i.
bazı yeşil alglerde bulunan, titreşen iki adet sile sahip küçük ve hareketli bir spor microzoospore i.
adet başlangıcı show i.
Marine Biology
dikenleri silisyum içeren ve dört adet uzantısı gövdesinden dik açı ile çıkan bir sünger takımı tetractinellida i.
dikenleri silisyum içeren ve dört adet uzantısı gövdesinden dik açı ile çıkan bir sünger takımı tetraxonida i.
kuzey atlantik okyanusu'na özgü, üst çenesinde dört adet bıyık bulunan çok küçük bir morina balığı mackerel midge i.
avrupa'ya özgü olup üst çenesinde sakal benzeri dört adet duyarga bulunan büyük bir tatlı su balığı barbel (barbus fluviatilis) i.
bazı kabuklularda göğüs kafesi veya göğüs kafesini oluşturan yedi adet metamer pereion i.
bazı kabuklularda göğüs kafesi veya göğüs kafesini oluşturan yedi adet metamer pereon i.
bazı kabuklularda göğüs kafesi veya göğüs kafesini oluşturan yedi adet metamer peraeon i.
dikenleri silisyum içeren ve dört adet uzantısı gövdesinden dik açı ile çıkan tetractinellida sünger takımı ile ilgili tetractinellid s.
dikenleri silisyum içeren ve dört adet uzantısı gövdesinden dik açı ile çıkan tetractinellida sünger takımına ait tetractinellid s.
dikenleri silisyum içeren ve dört adet uzantısı gövdesinden dik açı ile çıkan tetractinellida sünger takımı ile ilgili tetractinellidan s.
dikenleri silisyum içeren ve dört adet uzantısı gövdesinden dik açı ile çıkan tetractinellida sünger takımına ait tetractinellidan s.
dikenleri silisyum içeren ve dört adet uzantısı gövdesinden dik açı ile çıkan tetractinellida sünger takımı ile ilgili tetraxonid s.
dikenleri silisyum içeren ve dört adet uzantısı gövdesinden dik açı ile çıkan tetractinellida sünger takımına ait tetraxonid s.
iki adet sırt yüzgeci bulunan (balık) dipterygian s.
Zoology
örümceğimsiler sınıfının dört adet akciğeri veya akciğer kesesi olan örümcekleri içeren bölümüne mensup örümcek tetrapnuemonian i.
dokuz adet kemikli, plaka benzeri kabuğu olan, teksas'tan paraguay'a kadar olan bölgede görülen bir armadillo texas armadillo (dasypus novemcinctus) i.
dokuz adet kemikli, plaka benzeri kabuğu olan, teksas'tan paraguay'a kadar olan bölgede görülen bir armadillo nine-banded armadillo i.
dokuz adet kemikli, plaka benzeri kabuğu olan, teksas'tan paraguay'a kadar olan bölgede görülen bir armadillo peba i.
koni biçimli üç adet basit dişi olan memeli triconodont i.
iki adet burun kesesi olduğundan yassısolungaçlıgillere verilen isim amphirhina i.
her ekstremitede dört adet parmağı olan tetradactyl s.
koni biçimli üç adet basit dişi olan triconodont s.
koni biçimli üç adet basit diş triconodont s.
iki adet yaklaştırıcı kası bulunan dimyarian s.
iki adet yaklaştırıcı kası bulunan dimyary s.
Botanic
dört adet dişi organı olan damarlı bitkileri içeren bir sınıf tetragynia i.
dört adet erkek organı olan damarlı bitkileri içeren bir bitki sınıfı tetrandria i.
soymuk demetinin dört adet odunsu doku ipliğine sahip olması tetrarchy i.
ağzında 16 adet bükülmüş dişi olan bir yosun familyası tortulaceae i.
ağzında 16 adet bükülmüş dişi olan bir yosun familyası pottiaceae i.
böbrek şeklinde yaprakları ve tek bir adet kahverengimsi çiçeği olan çok yıllık yaprak dökmeyen avrasya bitkisi asarabacca (asarum europaeum) i.
böbrek şeklinde yaprakları ve tek bir adet kahverengimsi çiçeği olan çok yıllık yaprak dökmeyen avrasya bitkisi european wild ginger i.
böbrek şeklinde yaprakları ve tek bir adet kahverengimsi çiçeği olan çok yıllık yaprak dökmeyen avrasya bitkisi hazelwort i.
böbrek şeklinde yaprakları ve tek bir adet kahverengimsi çiçeği olan çok yıllık yaprak dökmeyen avrasya bitkisi wild spikenard i.
bazı yeşil alglerde görülen, dört adet titrek sile sahip büyük boyutlu motil bir spor macrozoospore i.
mayoz bölünme geçirerek dört adet mikrospor üreten hücre microsporocyte i.
mayoz bölünme geçirerek dört adet mikrospor üreten hücre microspore mother cell i.
linnaeus sistemine göre yedi adet dişi organı olan bitkilerden oluşan takım heptagynia i.
linnaeus sistemine göre yedi adet erkek organı olan bitkilerden oluşan takım heptandria i.
güneydoğu asya'ya özgü olup meyvesinde iki adet kanat benzeri uzantı bulunan ve kereste, aromatik yağ ve reçine bakımından değerli tropik ağaçları içeren bir familya dipterocarpaceae i.
güneydoğu asya'ya özgü olup meyvesinde iki adet kanat benzeri uzantı bulunan ve kereste, aromatik yağ ve reçine bakımından değerli tropik ağaçları içeren bir familya family dipterocarpaceae i.
dört adet çiçek organına sahip tetracyclic s.
dört adet erkek organına sahip tetrandrian s.
dört adet erkek organına sahip tetrandrous s.
dört adet odunsu dokuya sahip olan (soymuk demeti) tetrarch s.
dik olarak aynı yerden çıkan dört adet (çim) tetrastichous s.
yedi adet dişi organı olan (bitki) heptagynian s.
yedi adet dişi organı olan (çiçek) heptagynous s.
yedi adet erkek organı olan (bitki) heptandrian s.
yedi adet erkek organı olan (çiçek) heptandrous s.
decagynia takımına ait olup on adet dişi üreme organı olan decagynian s.
çiçeklerinde on adet erkek üreme organı bulunan decandrian s.
iki adet kanat benzeri uzantısı bulunan (tohum, sap) dipterous s.
en az bir adet çanak yaprağı bulunan sepaled s.
Agriculture
(yaklaşık on iki adet) ekin demeti yığını stitch [dialect] [uk] i.
Tobacco
tütün yapraklarının alttan üste doğru olgunlaştıkça el el yani her seferinde 3-4 adet yaprağın kırılması priming i.
Fishery
balık miktarı belirtmek için kullanılan ve 500 ile 650 adet arasında değişen çeşitli birimler maze [uk] i.
Social Sciences
eski adet veya geleneklere bağlılık antediluvianism i.
eski adet veya geleneklere duyulan sevgi antediluvianism i.
yerel örf ve adet localism i.
Literature
dört adet drama, opera veya edebi eserden oluşan dizi tetralogy i.
(klasik yunan ve latin şiirinde) 2 veya 3 hecelik vezinden iki adet içeren bürünsel birim dipody i.
(ingiliz şiirinde) iki heceli vezinden oluşup bir adet birincil vurgu bir adet de ikincil vurgu içeren bürünsel birim dipody i.
(ingiliz şiirinde) vurgulu-vurgusuz olarak ilerleyen ikili uyak ölçüsünden oluşup bir adet birincil vurgu bir adet de ikincil vurgu içeren bürünsel birim dipody i.
(klasik yunan ve latin şiirinde) iki veya üç hecelik vezinden iki adet içeren bürünsel birim syzygy i.
altı adet iki vurgulu vezni olan hexameter s.
2 veya 3 hecelik vezinden iki adet içeren (şiir) dimetric s.
2 veya 3 hecelik vezinden iki adet içeren bürünsel birime veya birimlere ait veya ilişkili dipodic s.
2 veya 3 hecelik vezinden iki adet içeren bürünsel birim veya birimlerden oluşan dipodic s.
History
milattan sonra 9. yy'de, arminius komutası altındaki almanların üç adet roma birliğini mağlup ettiği savaş teutoburger wald i.
on adet mal sahibinden oluşan şirket tithing i.
(eski roma'da) 25 adet gümüş sikkeye eşdeğer olan altın sikke denarius i.
bir adet siyahi büyük büyükbabası haricinde tamamen beyaz ataları olan kimse octaroon i.
Religious
(hinduizm'de) adet görmeye başlayana kadar tanrıça taleju'nun inkarnasyonu olduğu fikriyle tapınılan, adet gördükten sonra tanrısal özelliklerini kaybeden genç bir kız kumari i.
(hinduizm'de) adet görmeye başlayana kadar tanrıça taleju'nun inkarnasyonu olduğu fikriyle tapınılan, adet gördükten sonra tanrısal özelliklerini kaybeden genç bir kız kumari devi i.
üç adet mumun alevleri ile yapılan kehanet lychnomancy i.
her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç) trefle s.
her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç) botonée s.
her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç) botonnée s.
her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç) treflé s.
her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç) trefly s.
her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç) treflée s.
her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç) trefoiled s.
Philosophy
toplumsal adet dharma i.
Geography
kuzeydoğu asya açıklarında 56 adet volkanik adadan oluşan bir adalar zinciri kuril islands i.
kuzeydoğu asya açıklarında 56 adet volkanik adadan oluşan bir adalar zinciri kurile islands i.
hint okyanusu'nda yer alan, yaklaşık 1,200 adet küçük mercan adasından oluşan bir ada grubu maldive islands i.
Military
iki adet patlayıcıdan oluşan parça tesirli ve zırh delici harp başlığı bomb royal ordnance augmented charge (broach) i.
Sport
on adet labutu devirmenin amaçlandığı bowling oyunu tenpin bowling i.
on adet labutu devirmenin amaçlandığı bowling oyunu tenpins i.
rakibe faul aldırmak için kendini atmayı adet haline getirmiş sporcu flopper i.
sert araziler ve dik yamaçlar için tasarlanmış, dört adet büyük tekerleği bulunan bir tür kaykay mountainboard i.
(okçuluk yarışmasında) altı adet deneme atışı sighter i.
Card
kart oyunu hilesinde dört adet koz tiddy i.
Music
iki adet kemik veya ahşap çubuktan oluşan basit bir müzik aleti bones i.
(ingiltere'de) 250.000 adet satan albüm gold disc i.
(ingiltere'de) 500.000 adet satan müzik parçası gold disc i.
(abd'de) 1 milyon adet satan albüm gold disc i.
(abd'de) 500.000 adet satan müzik parçası gold disc i.
on iki adet çanın çalındığı sisteme ait maximus s.
on iki adet çanın çalındığı sistem ile ilişkili maximus s.
(ses kaydı) en az bir milyon adet satmış olan platinum s.
Photography
fotoğraf makinesinin tepesinde bulunan ve her çekimde dönen dört adet flaş ampulü içeren plastik küp flashcube i.
Latin
örf ve adet mores i.
örf ve adet consuetudo i.
Archaic
adet olmayan uncustomed s.
Ornithology
asya'ya özgü, sırtı ve göğsü genellikle beyaz renkli tüylerle kaplı, türün erkek olanlarında baş bölgesinde iki adet parlak ibiği olan bir sülün cinsi tragopan i.
bazı kuşların alnında bulunan iki adet çıkıntılı tüy antiae i.
Reptiles
sırtında üç adet sivri çıkıntı bulunan, güneydoğu abd'ye özgü büyük bir kaplumbağa alligator snapping turtle (macroclemys temmincki) i.
Entomology
örümceğimsiler sınıfının dört adet akciğeri veya akciğer kesesi olan örümcekleri içeren bölümü tetrapneumona i.
psychodidae familyasına mensup, tüylerle veya pullarla kaplı iki adet kanadı bulunan küçük bir sinek moth fly i.
psychodidae familyasına mensup, tüylerle veya pullarla kaplı iki adet kanadı bulunan küçük bir sinek moth-midge i.
psychodidae familyasına mensup, tüylerle veya pullarla kaplı iki adet kanadı bulunan küçük bir sinek moth gnat i.
Slang
adet-regl dönemi shark week i.
adet-regl haftası shark week i.
(kadınların adet dönemlerinde kullandıkları) tampon submarine i.
adet dönemi the curse i.
adet (regl) the curse i.
adet döneminde olmak be on the rag f.
adet görmek be ragging f.
adet döneminde the painters are in expr.
British Slang
adet dönemi jam week i.
adet dönemi gerginliği blob strop i.
adet dönemindeki huysuzluk blob strop i.
adet gerginliği blob strop i.
adet görme women's trouble i.
adet görülen hafta jam week i.
adet görmek have the painters in f.
(adet) kanaması olmak blob f.
(adet) kanaması olmak be on the blob f.
adet gören on the blob expr.
adet gören on the rag expr.
adet gören up on blocks expr.