regular - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

regular

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"regular" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 99 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
regular s. müdavim
regular s. muntazam
regular s. düzenli
General
regular i. düzen
regular i. intizam
regular i. meslekten olan asker
regular i. kural
regular i. keşiş
regular i. devamlı müşteri
regular i. müdavim
regular i. bağlı kimse
regular i. sadık kimse
regular i. güvenilir kimse
regular s. devamlı (müşteri)
regular s. nizamlı
regular s. sıradan
regular s. dürüst
regular s. nizami
regular s. devamlı
regular s. meslekten
regular s. değişmez
regular s. kurallara uygun
regular s. inişleri ve çıkışları olmayan
regular s. güvenilir
regular s. mazbut
regular s. intizamlı
regular s. inci gibi
regular s. gedikli
regular s. kadrolu
regular s. düzenli
regular s. kurallı
regular s. muvazzaf
regular s. düzgün
regular s. normal
regular s. kanuna uygun
regular s. kurala uygun
regular s. usullere uygun
regular s. hakiki
regular s. sahici
regular s. saf
regular s. daimi
regular s. temiz
regular s. posta ücreti kısıtlaması olmayan (pul)
regular s. kurallara uyan
regular s. mensup
regular zf. düzenli olarak
regular zf. muntazaman
Colloquial
regular s. tamamlanmış
regular s. esaslı
regular s. iyi
regular s. hoş
regular s. buz gibi
Trade/Economic
regular s. menkul kıymetlerin alımdan sonraki üçüncü iş gününde teslim edilmesini gerektiren (işlem)
regular s. her zamanki
regular s. muntazam
regular s. sürekli
regular s. usulüne uygun
Politics
regular s. kurala uygun
regular s. mutat
regular s. usule uygun
Technical
regular s. alışılmış
regular s. düzgün
regular s. olağan
Computer
regular s. normal
regular expr. düz
Textile
regular i. standart beden
Medical
regular s. regüler
Physiology
regular s. normal sıklıkta (adet döngüsü, bağırsak hareketi, vb.)
Gastronomy
regular s. ortalama miktarda süt veya krema içeren (kahve)
Math
regular i. regüler
regular s. analitik
regular s. kurallı
regular s. cebirsel analiz yöntemleriyle kanıtlanabilen
regular s. kendi tanım kümesinin her noktasında türevlenebilen (karmaşık değişken fonksiyon)
Geometry
regular s. eşit kenar ve açılara sahip (çokgen)
regular s. yüzleri düzgün çokgen olan, eşit açılara sahip (çokyüzlü)
Chemistry
regular s. kübik
regular s. izometrik
regular s. birbirine dik açıda üç eşit ekseni olan (kristal)
Biochemistry
regular s. kuramsal
Marine Biology
regular s. denizkestanelerinin regularia şubesinden olan
regular s. soyu tükenmiş regulares takımından olan
regular s. kuralsal
Botanic
regular s. parçaları simetrik ve benzer ölçülerde olan (bitki)
regular s. aktinomorf
regular s. radyal olarak simetrik (bitki)
Linguistics
regular s. düzenli
regular s. kurallı
Religious
regular i. ruhban sınıfından olan kimse
regular i. tarikat üyesi olan kimse
regular i. hristiyan manastır düzenine mensup kimse
regular s. tarikata mensup
regular s. tarikata bağlı
regular s. hristiyan manastır düzenine ait
Military
regular i. muvazzaf asker
regular s. muvazzaf
Sport
regular i. müsabakaların çoğunluğunda yer alan sporcu
Slang
regular s. ortama uyan
regular s. herkes gibi

"regular" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 274 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
regular member i. daimi üye
General
regular payment i. düzenli ödeme
the regular practice i. adet
regular gas i. normal benzin
regular army i. nizamiye
regular smoking i. sigara kullanma (sürekli)
the regular practice i. alışkanlık
regular customer i. devamlı müşteri
regular smoking i. düzenli içicilik
regular smoking i. sürekli içicilik
regular work hours i. normal mesai
regular point i. düzenli nokta
regular high-school i. normal lise
regular member i. daimi üye
regular high school i. düz lise
regular sleep routine i. uyku düzeni
regular sleep pattern i. uyku düzeni
regular salary i. düzenli maaş
regular wear i. günlük giyim
regular sex i. düzenli seks
a regular sex life i. düzenli bir seks hayatı
regular service i. düzenli sefer
regular life i. düzenli hayat
regular life i. düzenli yaşam
regular family life i. düzenli aile yaşamı
regular family life i. düzenli aile hayatı
regular price i. indirimden önceki fiyat
regular price i. sezon fiyatı
regular price i. normal fiyat
regular clothes i. günlük kıyafetler
regular diet i. düzenli beslenme
regular repeat i. düzenli tekrar
regular repetition i. düzenli tekrar
regular maintenance i. düzenli bakım
regular post i. normal posta
regular interval i. düzenli aralık
regular passport i. umuma mahsus pasaport
regular recurrence i. düzenli tekrar
regular recurrence i. düzenli tekrarlama
regular year i. hicri takvimde 354 gün
regular year i. yahudi takviminde 384 günlük artık yıl
regular sleep i. düzenli uyku
regular size i. orta boyut
make regular f. düzenli hale getirmek
be a regular customer of f. ayağı alışmak
become a regular at f. abone olmak
become a regular at f. müdavimi olmak
get a regular job f. düzenli bir işe girmek
be assessed by echocardiography at regular intervals f. düzenli aralıklarla ekokardiyografik incelemeye tabi tutulmak
have regular sex f. düzenli seks yapmak
have a regular job f. sürekli/devamlı bir işi olmak
have a regular job f. düzenli bir işi olmak
have regular job f. sürekli/devamlı bir işi olmak
have regular job f. düzenli bir işi olmak
as regular as s. kadar düzenli
at regular intervals zf. ara sıra
on a regular basis zf. muntazaman
in regular turn zf. muntazam sırayla
on a regular basis zf. düzenli olarak
at regular intervals zf. düzenli aralıklarda
(on a) regular basis zf. düzenli olarak
in regular turn zf. sırayla
on a regular basis zf. düzenli biçimde
at regular intervals zf. düzenli aralıklarla
in regular intervals zf. düzenli aralıklarla
at regular intervals zf. düzenli aralarla
at regular intervals zf. belli aralıklarla
at regular intervals zf. belirli aralıklarla
on a regular basis zf. düzenli aralıklarla
Phrases
in regular basis expr. düzenli aralıklarla
in regular intervals expr. düzenli aralıklarla
Colloquial
a regular guy doing something remarkable i. kayda değer bir şeyler yapan sıradan biri
regular fellow i. güvenilir kimse
regular fellow i. dürüst kimse
regular fellow i. iyi biri
regular fellow i. düzgün biri
regular fellow i. iyi huylu kimse
get a regular job f. düzgün bir iş bulmak
regular [usa] s. güvenilir
regular [usa] s. nezih
regular [usa] s. efendi
not regular expr. düzenli değil
on the reg (on the regular) expr. düzenli bir şekilde
on the reg (on the regular) expr. muntazaman
on the reg (on the regular) expr. düzenli olarak
on the reg (on the regular) expr. sürekli
on the reg (on the regular) expr. devamlı olarak
on the regular expr. düzenli bir şekilde
on the regular expr. muntazaman
on the regular expr. düzenli olarak
on the regular expr. sürekli
on the regular expr. devamlı olarak
Idioms
regular fixture i. demirbaş
regular fixture i. gedikli
regular fixture i. müdavim
regular guy i. sıradan biri
regular brick i. güvenilir adam
regular brick i. iyi huylu adam
be as regular as clockwork f. dakik olmak
be as regular as clockwork f. saat gibi düzenli olmak
regular as clockwork expr. düzgün ve sağlıklı tuvalet alışkanlığına sahip
as regular as clockwork expr. düzgün ve sağlıklı tuvalet alışkanlığına sahip
as regular as clockwork expr. dakik
regular as clockwork expr. dakik
as regular as clockwork expr. saat gibi düzenli
he is a/works like a/a regular trojan expr. çalışkan kimse
he is a/works like a/a regular trojan expr. azimli kimse
he is a/works like a/a regular trojan expr. kararlı kimse
he is a/works like a/a regular trojan expr. enerjik kimse
Trade/Economic
regular sales i. işlem yapıldıktan bir gün sonra teslim edilebilir olan malların satışı
regular market i. ana pazar
regular member i. asli üye
regular meeting i. belli aralıklarda yapılan toplantı
regular customer i. devamlı müşteri
regular supplier i. düzenli tedarikçi
regular transit service i. düzenli transit servis
regular dividend i. düzenli temettü
regular customer i. düzenli müşteri
regular demand i. düzenli talep
regular income i. düzenli gelir
regular payment i. düzenli ödeme
regular contributions i. düzenli katkı payı
regular way delivery i. düzenli dağıtım yolu
regular meeting i. düzenli toplantı
regular cash flow i. düzenli nakit akışı
regular public disclosure form i. kamuyu sürekli bilgilendirme formu
regular rate i. nizami mesai zamanı ücreti
regular rate i. normal ücret
regular general assembly i. olağan genel kurul
regular mail i. normal posta
regular customer i. sürekli müşteri
regular employment i. sürekli iş
regular mail i. (elektronik olmayan) normal posta
be a regular customer f. devamlı müşterisi olmak
Law
regular court i. asıl mahkeme
Politics
regular [usa] i. sadık parti üyesi
regular [usa] i. partinin yetkili organları tarafından seçilmiş kimse
regular meeting of the council of ministers of foreign affairs i. dışişleri bakanları konseyi olağan toplantısı
regular follow-up i. düzenli izleme
regular report i. düzenli rapor
regular election i. düzenli aralıklarla yapılan seçim
regular report i. ilerleme raporu
regular budget i. olağan bütçe
regular [usa] s. partisine sadık
regular [usa] s. partinin yetkili organları tarafından seçilmiş
Institutes
administrative office of regular passport i. umumi pasaport büro amirliği
Insurance
regular contributions i. düzenli katkı payı
regular public disclosure form i. kamuyu sürekli bilgilendirme formu
Tourism
regular service i. düzenli sefer
Media
regular show i. sürekli dizi
Technical
regular curve i. düzenli eğri
regular prism i. düzgün prizma
regular solution i. düzenli çözelti
regular pyramid i. düzgün piramit
regular polyhedron i. düzgün çokyüzlü
regular soil structure i. düzgün zemin yapısı
regular polygon i. düzgün çokgen
regular copolymer i. düzenli eşpolimer
regular point i. düzenli nokta
regular estimator i. düzenli kestirici
regular function i. düzenli işlev
regular tetrahedron i. düzgün dörtyüzlü
regular pentagon i. düzgün beşgen
regular penetration i. düzgün penetrasyon
regular copolymer i. düzenli kopolimer
regular octagon i. düzgün sekizyüzlü
regular reflection i. düzgün yansıma
regular gypsum wallboard i. normal alçı levha
regular production option i. normal üretim seçeneği
regular alumina i. olağan alumina
regular account i. normal hesap
regular sheaf i. paralel demet
completely regular space i. tamamen düzgün uzay
stereo-regular rubbers i. uzam-düzenli kauçuklar
regular transition i. uygun geçiş
regular transition i. uygun transizyon
slow and regular wear i. yavaş ve düzenli aşınma
emitting a continuous or regular intermittent light s. sürekli veya düzenli aralıklarla ışık yayan
at regular intervals zf. düzenli aralıklarla
Computer
regular language i. düzenli dil
regular expression i. düzenli ifade
regular expression i. kurallı ifade
regular layout i. normal düzen
regular hours i. normal çalışma saatleri
regular menus i. normal menüler
regular hyphen i. normal tire
regular text i. normal metin
regular link i. normal bağlantı
Telecom
regular signalling link i. düzenli işaretleşme hattı
Textile
regular leg i. düz paça
regular cut i. düz kesim
regular fit i. standart kesim (bel)
Lighting
regular reflection i. aynasal yansıma
regular reflection i. düzgün yansıma
regular transmittance i. düzgün geçirme çarpanı
regular transmission i. düzgün geçme
regular reflectance i. düzgün yansıtma çarpanı
Automotive
regular cab i. iki kapılı kamyonet
unleaded regular gasoline i. kurşunsuz normal benzin
regular gasoline i. normal benzin
regular production option i. standart üretim opsiyonu
regular production option i. standart üretim seçeneği
Traffic
regular passenger service i. düzenli yolcu servisi
Aeronautic
regular passenger i. ücretli yolcu
regular flight i. zorunlu uçuş
Marine
regular placing i. düzenli yerleşme
port of regular calling i. düzenli uğranılan liman
regular waves i. düzenli dalgalar
Medical
regular screening i. düzenli tarama
a regular treatment regimen i. düzenli bir tedavi rejimi
regular intake of folic acid i. dönemde düzenli folik asit alınımı
regular fluid intake i. düzenli sıvı alımı
intravenous infusion of regular insulin i. intravenöz regüler insülin infüzyonu
neutral regular insulin i. nötral regüler insülin
regular insulin i. regüler insülin
Optics
regular astigmatism i. düzenli astigmatizm
Math
regular representation i. düzenli adlanım
regular polygon i. düzgün çokgen
regular function i. düzenli işlev
regular polyhedron i. düzgün çokyüzlü
regular polygon i. düzenli çokgen
regular representation i. düzgün temsil
regular matrix i. düzenli matris
regular tetrahedron i. düzenli dörtyüzlü
regular function i. düzenli fonksiyon
regular icosahedron i. düzenli yirmiyüzlü
regular semigroup i. düzgün yarıgrup
regular polyhedron i. düzenli çokyüzlü
regular matrix i. düzenli dizey
completely regular space i. tamamen düzgün uzay
completely regular space i. tümel düzenli uzay
Geometry
regular convex polyhedron i. düzgün dışbükey çokyüzlü
regular convex solid i. düzgün dışbükey çokyüzlü
regular dodecahedron i. düzgün on iki yüzlü
regular hexagon i. düzgün altıgen
regular hexahedron i. düzgün altı yüzlü
regular icosahedron i. düzgün yirmi yüzlü
regular octahedron i. düzgün sekiz yüzlü
Statistics
regular state i. düzenli durum
regular group divisible incomplete block design i. düzenli grup bölünebilir tamamlanmamış blok tasarı
regular best asymptotically normal estimator i. düzenli en iyi asimptotik normal tahmin edici
regular markov renewal process i. düzenli markov yenileme süreci
non-regular estimator i. düzensiz tahmin edici
regular stationary point process i. düzenli durağan nokta süreci
regular estimator i. düzenli tahmin edici
Physics
regular circular movement i. düzgün dairesel hareket
regular reflection i. düzenli yansıma
regular reflection i. olağan yansıma
regular reflection i. normal yansıma
Education
regular teacher i. asil öğretmen
regular classroom teacher i. sınıf öğretmeni
Linguistics
regular verb i. düzenli eylem
regular verb i. kurallı fiil
regular conjugation i. düzenli fiil çekimi
regular verb i. regelmäßiges Verb
regular verb i. düzenli fiil
Religious
regular canon i. St. Austin'in kurallarına bağlı manastır topluluğunda yaşamış kimse
regular canoness i. yoksulluk yemini etmiş dini tarikat üyesi kadın
regular clergy i. ruhban sınıfından olan kimse
regular clerk of st. paul i. 1530'da milan'da kurulan bir katolik tarikatına üye kimse
Military
regular army i. daimi ordu
regular army i. düzenli ordu
regular drill i. düzenli eğitim
regular army i. muvazzaf ordu
regular force i. muntazam kuvvet
regular personnel i. muvazzaf personel
regular troops i. muvazzaf birlikler
regular flight i. meleke koruma uçuşu
regular army reserve i. muvazzaf ordu ihtiyatı
indicator-regular i. tanzim kadranı
regular soldier i. birliğinde/garnizonda yaşayan ve çalışan tam zamanlı asker
regular noncommissioned officer s. gedikli
Sport
regular grip i. düz tutuş
Slang
a regular brick i. çok uyumlu arkadaş