kural - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kural



"kural" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kural rule i.
General
kural order i.
kural canon i.
kural rubric i.
kural code i.
kural maxim i.
kural system i.
kural statute i.
kural regular i.
kural precept i.
kural norm i.
kural ordonnance i.
kural rule i.
kural regulation i.
kural disposition i.
kural law i.
kural ordinance i.
kural base i.
kural formula i.
kural preception i.
kural regence [obsolete] i.
kural reiglement [obsolete] i.
kural basis i.
kural reule [obsolete] i.
kural rewle i.
kural fundamental s.
Trade/Economic
kural procedure i.
kural principle i.
kural restriction i.
kural ordinance i.
kural article i.
Law
kural law i.
kural statute i.
kural lex i.
kural canon i.
Politics
kural guidelines i.
kural norm i.
kural basis i.
Technical
kural regulation i.
kural ruler i.
kural rule i.
kural law i.
kural fundamental s.
Computer
kural convention i.
kural guideline i.
Medical
kural principle i.
Religious
kural regula i.
Sport
kural rule i.
Latin
kural lex i.

"kural" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 353 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çiğneyen (kural/yasa) infringer i.
temel kural fundamental law i.
kural tanımazlık anarchism i.
temel kural ground rule i.
standart kural square i.
genel kabul görmüş kural rule of a thumb i.
temel kural rule of thumb i.
ahlaki kural precept i.
kural tanımayan bohemian i.
sezgisel kural heuristic rule i.
kural çiğneme transgression i.
sürücülerin yolun sağını mı solunu mu kullanacakları belirten ülkesel kural rule of the road i.
geçici kural provisional regulation i.
standart kural guideline i.
kural koyma prescription i.
uyulması zorunlu kural mandatory regulation i.
kural koyuculuk rulemaking i.
kural koyuculuk rule making i.
geleneksel kural traditional rule i.
altın kural golden rule i.
asgari standart kural minimum standard rule i.
kural koyuculuk rule-making i.
ana kural precept i.
katı kural strict rule i.
genel kural canon i.
ahlaki kural moral principle i.
kural kitabı rule book i.
genelgeçer kabul gören kural ve gelenekler mainstream i.
kural kölesi pedant i.
kural koyucu rule maker i.
kural esnetme rule bending i.
kural tanımaz violator i.
kural tanımaz tüm davranışları one's all acts of vigilantism i.
kural istemi will-to-order i.
gizli kural secret rule i.
kural dışı durumlar anomalies i.
her şeyi veya herkesi kapsayan kural blanket rule i.
kural tanımazlık laissez aller [french] i.
kural tanımazlık laisser aller [french] i.
kökleşmiş kültürel kural deep-rooted cultural code i.
genel olarak kabul görmüş pratik kural thumb rule i.
ampirik kural thumb rule i.
(yasa, kural) çiğneme evildoing i.
ahlaki kural value orientation i.
yazılı olmayan kural unwritten rule i.
resmi olmayan kural unwritten rule i.
herkes tarafından benimsenmiş ama resmi olmayan kural unwritten rule i.
sert bir şekilde kural koyan kimse hardass i.
başka kuralların nasıl kullanılması gerektiğini açıklayan bir kural metarule i.
dürüstlük sisteminin temelini oluşturan bir dizi kural honor code i.
kural bağımlısı kimse rule-monger i.
(suç örgütünde, çetede) belirli faaliyetler hakkında konuşmayı veya bilgi ifşa etmeyi yasaklayan kural omerta i.
kural dışı hareket informality i.
kural haline gelmiş şey institute i.
yerleşik kural institution i.
nihai kural principate i.
kural ihlali foul play i.
söylenmeyen kural unspoken rule i.
dile getirilmeyen kural unspoken rule i.
kural koyucu kimse standardiser [uk] i.
kural koyucu kimse standardizer [us] i.
alt kural subrule i.
kural ihlali supercherie i.
kural koymak establish rules f.
kural koymak establish regulations f.
muaf tutmak (birini kural/yasa vb'nden) waive f.
belirli bir durumda yetkisini kullanarak kural veya yasa uygulatmamak waive f.
kural koymak lay down f.
kural çiğnemek violate a rule f.
(düzen/kural) koymak establish f.
kural koymak set up a rule f.
(kural veya yasayı) takmamak flaunt f.
(kural) amacına göre yorumlamak bend f.
(dilsel kural veya matematik formülü) tekrar tekrar kullanılmak iterate f.
(kural) yokmuş gibi davranmak flaunt f.
(kural) çiğnemek break f.
kural tanımaz noncompliant s.
kural koyucu prescriptive s.
kural dışı solecistic s.
kural yönetimli rule-governed s.
kural ile yönetilen rule-governed s.
kural dışı bad s.
belli kural veya yasalara göre idare edilen regulated s.
kural veya hedef doğrultusunda yönlendiren regulative s.
(kural) gevşetilmiş relaxed s.
kural tanımaz bare-knuckle s.
kural tanımaz bare-knuckled s.
belli kural veya yasalara göre idare edilmeyen unstructured s.
kural dışı extraregular s.
kural tanımayan licentious s.
yasa, kural ve geleneklere sıkı sıkıya bağlı kalan (kimse) observant s.
kural uygulatan kimse imponent s.
kural dayatan şey imponent s.
bir kuruluşun standart, kural veya taleplerine tamamen uyan organization s.
bir kuruluşun standart, kural veya taleplerine tamamen uyan organisation s.
kabul edilebilir kural veya standartları ihlal eden out-of-bounds s.
kural ifade eden preceptive s.
kural ifade eden preceptory s.
kural olarak belirtilmiş prescript s.
(politika, kural) esneklik tanınmayan stiff s.
(politika, kural) değişmez stiff s.
temel bir kural olarak as a basic guide zf.
genel bir kural olarak as a general rule zf.
kural olarak in principle zf.
kural tanımaz bir şekilde bare-knuckle zf.
kural tanımaz bir şekilde bare-knuckled zf.
kural olarak generally zf.
Phrasals
bir şeye (kural/yasa) uymak hew to something f.
birini/bir şeyi çiğnemek (kural, emir) transgress against someone or something f.
(birini/bir şeyi) biraz başıbozuk/kural dışı bulmak find (someone or something) a bit off f.
(birini/bir şeyi) biraz başıbozuk/kural dışı bulmak find (someone or something) a little off f.
-e (kural, yasa) uymak hew to f.
'-i çiğnemek (kural transgress against f.
Phrases
kural çerçevesinde within the framework of the rule expr.
kural dahilinde within the rule expr.
kural çerçevesinde within the rule expr.
Colloquial
hokey veya lakros gibi oyunlarda kural ihlali yapan oyuncunun belli bir süreliğine gönderildiği alan sin bin i.
birinci kural rule number one i.
kural ve sınırların olmadığı durum free-fire zone i.
Idioms
açık fikirli/kural dışı düşünme blue-sky thinking i.
altın kural golden rule i.
kural tanımaz çocuk an enfant terrible i.
kural icabı a matter of form i.
kural icabı (bir şey yapmak) (do something) as a matter of form i.
kayıtlara geçmiş kural, kaide a matter of record i.
vahşi ve kural tanımaz batı the wild and woolly west i.
kural tanımamak color outside the lines f.
(kural vb) izlemek be in line with f.
(bir şey yapmayı) kural haline getirmek make it a rule to (do something) f.
(bir şey yapmayı) kural edinmek make it a rule to (do something) f.
kural tanımayan below the belt s.
çığrından çıkmış, kural tanımaz, medenileşmemiş wild and woolly expr.
kural dışı out of the box expr.
kati bir kural yok no hard and fast rules expr.
sıkı bir kural yok no hard and fast rules expr.
kural yok anything goes expr.
belli bir kural yok no hard and fast rules expr.
belli bir kural olmadan no hard and fast rules expr.
Speaking
bir kural varsa onu esnetebilirsin if there's a rule you can bend it expr.
belirgin bir kural yok no hard and fast rules expr.
Trade/Economic
kural veya teorinin yaşama geçirilmesi adhibition i.
bağlayıcı kural binding rule i.
bir senedin üçüncü bir şahıs tarafından kural dışı ciro edilmesi anomalous endorsement i.
cezai kural ihlali tainting i.
emredici kural mandatory regulation i.
gerekli kural exclusive requirement i.
hükümetin firma davranışlarını düzenlemeye yönelik olarak koyduğu kural ve ilkeler regulation i.
isteğe bağlı politikasızlık karşısında kural rules versus discretion inactivist policy i.
isteğe bağlı kural optional requirement i.
kural ve düzenlemeler rules and regulations i.
kural veya teorinin yaşama geçirilmesi application i.
kural tablosu rule table i.
kural tabanı rule base i.
mali kural fiscal rule i.
mali kural fiscal rule i.
parasal kural monetary rule i.
zararların karlarla mahsubuna imkan veren kural tax benefit rule i.
kontratlarının gereğini yerine getiremeyen üyelerin hesabına borsa yetkilisi tarafından alış veya satış yapılabilmesini sağlayan (kural) under the rule zf.
Law
anglo-amerikan hukukunda bazı anlaşmaların yazılı formda yapılması gerektiğini öngören kural statute of frauds i.
buyruk kural jus cogens (compelling law/peremptory norm) i.
Kişisel yaralanma davalarında mağdurun yasal harç ve avukatlık masraflarından çekinerek dava açmaktan kaçınmasını önlemek üzere getirilmiş bir kural (bu kurala göre avukatlık firması tazminat davasını kazanamazsa avukatlık ücreti almaz) no win no fee i.
muaf tutma (kural yasa vb'nden) waiver of i.
son kural final rule i.
yargılama yetkisine sahip kimsenin uygulamak zorunda olduğu kural ve usuller natural justice i.
yetkisini kullanarak kural veya yasaya tabi tutmama waiver of i.
yetkisini kullanarak kural veya yasa uygulatmama waiver of i.
hakimin (hukuki boşluk durumunda) içtihat yoluyla hukuk/kural yaratması interstitial law-making i.
bir konunun tartışılmasını yasaklayan emir veya kural gag i.
kıyı devletinin kendi sularında bulunan ve kural ihlali yapmış başka gemi veya uçakla işbirliği yapan yabancı flamalı bir gemiye yaptırım uygulayabilmesi constructive presence i.
kural uygulamak apply a rule f.
kural koymak rule f.
kural dışı anomalous s.
kural ihlali yapan infectious s.
kural ihlaline yatkın olan infectious s.
(kural) doğrudan uygulanan self-executing s.
genel kural olarak as a rule expr.
kural olarak as a rule expr.
Politics
bağımsız kural koyucu komisyon independent regulatory commission i.
genel kural general rule i.
genel kural general assembly i.
kural ve düzenler rules and regulations i.
kural koyucu nitelikleri bulunan çok taraflı anlaşma convention i.
kural yapma yetkisi rule making power i.
kural koyucu rule maker i.
kural koyma/yapma gereklilikleri rulemaking requirements i.
mecliste konuşmayı sınırlandıran kural gag rule i.
mecliste konuşmayı sınırlandıran kural gag law i.
mali kural rule-based fiscal policy i.
kural tanımaz easygoing s.
Tourism
hava yolculuğuna 72 saatten fazla ara veren yolcunun bir sonraki rezervasyonunu kullanma niyetini havayolu şirketine bildirmesini gerekli kılan kural reconfirmation i.
kırsal bölgeleri ziyaret eden turistlere yönelik kural ve düzenlemeler country code [uk] i.
Technical
ana kural basic rule i.
ana kural ground rule i.
çerçeve tabanlı kural dışı işleyicisi frame-based exception handler i.
genel kural general rule i.
kılavuz kural guideline i.
kural açıklaması rule description i.
kural dışı işleyici exception handler i.
kural dışı durum işleme exception handling i.
kural dışı durum iletisi exception message i.
kural dışı durum işleme exception-handling i.
kural dışı iletisi exception message i.
kural dışı işlemci zamanlayıcısı exception dispatcher i.
kural dışı exception i.
kural dışı durum exception i.
kural motoru rule engine i.
kural koyucu referanslar normative references i.
kural dışılık işleme exception handling i.
temel kural cardinal rule i.
kural olmak govern f.
Computer
bozulmuş kural corrupted rule i.
düşey kural vertical rule i.
kılavuz kural guideline i.
kural sihirbazı rules wizard i.
kural yükseltmesi rules upgrade i.
kural dışı durumlar exceptions i.
kural dosyaları policy files i.
kural dışı durumlar listesi exception list i.
kural koşulu rule condition i.
kural adresleri rule addresses i.
kural paketi policy package i.
kural adresi rule address i.
kural düzenleyicisi rule editor i.
pıcs kural dosyası pics rules file i.
yeni karma kural new hash rule i.
yeni kural sihirbazı new rule wizard i.
yeni kural new rule i.
kural koymak set up a rule f.
kural uygulanacak durumlar apply rule if expr.
kural al import rules expr.
kural ver export rules expr.
kural kopyalama yeri copy rule to expr.
kural verir exports rules expr.
kural alır imports rules expr.
kural düzenle edit rule expr.
kural sil delete rule expr.
kural ekle add rule expr.
kural dışı durum ekle add exception expr.
kural oluştur create rule expr.
Informatics
ampirik kural rule of thumb i.
buluşsal kural heuristic rule i.
kural dışı durum iletisi exception message i.
kural dışı durum işleme exception handling i.
kural dışı işlem exception i.
kural tabanlı dil rule-based language i.
kural tabanlı bilgi rule-based knowledge i.
kural tabanlı sistem rule-based system i.
kural dışı durum exception i.
kural dışı durum giderici exception handler i.
kural tabanlı rule-based s.
Telecom
kural tabanlı erişim denetimi rule set based access control i.
Automotive
istisnai kural break rule i.
Aeronautic
kural tanımaz yolcular disruptive passengers i.
kural tanımaz yolcular unruly passengers i.
Medical
anne karnındaki bebeğin tahmini doğum zamanını belirlemeye yarayan bir kural naegele's rule i.
Psychology
altın kural golden rule i.
temel kural basic rule i.
Logic
formül veya ifadenin türetilme koşullarını belirten sözdizimsel kural introduction i.
yapıyı kural veya işlem uygulayarak tanımlamak generate f.
Social Sciences
antropolojide bir kural ammon's law i.
Literature
ortaya kural koyma thetics i.
Linguistics
bir ifade belirtecini diğerine dönüştüren kural transformational rule i.
bozucu kural bleeding rule i.
bozucu kural sıralaması bleeding order i.
destekleyici kural sıralaması feeding rule order i.
kural yazımı rule writing i.
kural sıralaması ordering of rules i.
seçimli kural optional rule i.
dilsel kural linguistic rule i.
ardışık olmayan türetme aşamalarını belirten bir kural global rule i.
(fonolojik kural) başka bir fonolojik kuralın uygulanacağı ortamı yok etmek bleed f.
(dil bilimsel yapı, kural) yerleşik hale gelmek fossilise f.
(dil bilimsel yapı, kural) yerleşik hale gelmek fossilize f.
kural olarak üçüncü sırada yer alan (gramer konjugasyonu) third s.
Religious
dini törenlerin kural ve düzeninin nasıl olacağını anlatan kitap ceremonial i.
ingiltere kilisesi'nin doktrinsel bakış açısını tanımlayan bir grup kural thirty-nine articles i.
ikinci ve üçüncü yüzyıllarda hristiyanların görevleri ve kilise disiplinine ilişkin kural ve ilkeler bütünü apostolic canons i.
ikinci ve üçüncü yüzyıllarda hristiyanların görevleri ve kilise disiplinine ilişkin kural ve ilkeler bütünü apostolic constitutions i.
ikinci ve üçüncü yüzyıllarda hristiyanların görevleri ve kilise disiplinine ilişkin kural ve ilkeler bütünü apostolical canons i.
yahudi kural ve ibadetlerine harfiyen uyulmasını teşvik etmek amacıyla kurulan bir tarikat ve uygulamaları hasidism i.
yahudi kural ve ibadetlerine harfiyen uyulmasını teşvik etmek amacıyla kurulan bir tarikat ve uygulamaları hasidim i.
tarikat kurucusunun üyelerin riayet etmesi için belirlediği kural veya düzenlemeler rule i.
orijinal kural veya direktiflere daha katı şekilde uyan (dini disiplin) reformed s.
Environment
kural ve ilkeleri rules and principles i.
Military
(askeriyedeki kural ihlallerinden sorumlu ülkenin tespiti identification i.
Sport
krikette kural dışı top alma no ball i.
güreşte rakibin nefesini kesecek şekilde yapılan kural dışı tutuş throttlehold i.
güreşte bir güreşçinin diğerinin ayağını sıktığı kural dışı pozisyon toehold i.
krikette kural dışı top alma no-ball i.
kural dışı top sürme illegal dibble i.
kural dışı tutuş illegal grip i.
kural bilgisi regulations i.
kural dışı vuruş low blow i.
kural dışı hareket foul i.
rugby'de bir kural ihlali stamping i.
(judoda) kural ihlali için verilen dört cezadan biri keioku i.
saha sporlarında oyun dışı topları, kural dışı atışları izleyip gerçekleşip gerçekleşmediklerine karar veren görevli marker i.
rakip ile ara açılıp galibiyetin garantilenmesi durumunda müsabakanın erken bitirilmesini öngören kural mercy rule i.
bıçağı belirlenen kural dışı yüksekliğin üzerinde taşınan hokey sopası high-stick i.
hokey sopasını bıçağı belirlenen kural dışı yüksekliğin üzerinde olacak şekilde taşıma high-sticking i.
rakibin hareketlerini engellemek için kolların, ellerin, vücudun veya sopanın kural dışı kullanımı holding i.
rakibin hareketlerini engellemek için kolların, ellerin, vücudun veya sopanın kural dışı kullanımları holdings i.
(çim hokeyinde) kural ihlali yapan oyunculara verilen uyarı kartı green card i.
(buz hokeyi topunun buzda kayarak kaleci yerine rakibe dokunması ile gerçekleşen) kural ihlali icing i.
(gereksiz ve bilinçli) kural ihlali rough stuff i.
(buz hokeyinde penaltı yolu açan) önemli kural ihlali infraction i.
(yarışta) kural ihlaline karşı üstü açık bir arabada bisikletçilere eşlik eden hakem commissaire i.
rakibin kural dışı şekilde engellenmesi cross-check i.
(lakrosta) sopayı rakibe karşı tutarak yapılan kural dışı engelleme cross-check i.
(ragbide) rakibin ölü top çizgisine atılan kural dışı pas forward pass i.
(buz hokeyi veya lakros oyununda) sopayı rakibe doğru kural dışı şekilde sallama slashing i.
(kural ihlalini haber veren) geç çalınan hakem düdüğü slow whistle i.
(buz hokeyinde) sopanın omuzdan yüksekte tutulması sonucu gelişen kural ihlali sticks i.
(buz hokeyi) sopalı kural ihlali sticks i.
(krikette) alınan topun kural dışı olduğunu bildirmek no ball f.
kural ihlalini bildirmek whistle f.
(basketbol veya hokey oyuncusunu) kural ihlali cezası vermek whistle f.
(buz hokeyinde) rakibi kural dışı bir şekilde engellemek crosscheck f.
top atıldığında kural dışı bir şekilde hücum çizgisinin ilerisinde olarak off-side s.
başlama vuruşunda topa vurulduğunda kural dışı bir şekilde topun önünde olarak off-side s.
kural dışı bir şekilde çizginin ilerisinde olan offsides s.
kural dışı bir şekilde alanın ilerisinde olan offsides s.
kural dışı bir şekilde topun ilerisinde olan offsides s.
kural dışı foul s.
top atıldığında kural dışı bir şekilde hücum çizgisinin ilerisinde olarak off side zf.
başlama vuruşunda topa vurulduğunda kural dışı bir şekilde topun önünde olarak off side zf.
hücum alanında kural dışı bir şekilde topun önünde olarak offside zf.
hücum alanında kural dışı bir şekilde pakın önünde olarak offside zf.
Football
rakip oyuncunun dizleri arasına omuz getirilerek gerçekleştirilen kural dışı bir blok hareketi chop block i.
top atıldığında kural dışı bir şekilde hücum çizgisinin ilerisinde olarak offside zf.
başlama vuruşunda topa vurulduğunda kural dışı bir şekilde topun önünde olarak offside zf.
Baseball
top atıcının kural dışı davranışı balk i.
toz zımpara ile kural dışı olarak pürüzlendirilmiş beyzbol topu emery ball i.
top atıcının kural dışı davranışı baulk i.
sahanın doğal koşullarına göre oluşturulan özel kural ground rule i.
atıştan önce kural dışı bir hareket yapmak bauk f.
atıştan önce kural dışı hareket yapmak baulk f.
Boxing
rakibin bel kısmına atılan kural dışı yumruk kidney punch i.
rakibin bel kısmına kural dışı yumruk atmak kidney punch f.
Card
standart amerikan briç sistemini anlatan sarı kağıda basılı bir kural dokümanı yellow card i.
Latin
tek kişinin ağzından çıkanın kural ya da görev sayıldığı baskı ortamı ipse-dixitism i.
Archaic
(şapelde) kural ihlali cezası solace i.
kural ihlali stretch i.
Slang
kural ihlali için ihtar vermek gig f.
kural ihlali için hafif ceza vermek gig f.
gereksiz bir kural the law is a ass expr.
anlamsız bir kural the law is a ass expr.
bu kanun/kural çok saçma the law is an ass expr.
bu kanun/kural çok gereksiz the law is an ass expr.
Modern Slang
bir numaralı kural abh (rule number 1) i.
ilişki yaşanabilecek en genç yaştaki partnerin kendi yaşının yarısının yedi yaş üstü olması gerektiğine dair yazısız bir kural age rule i.
yapılmaması gerektiği kural olarak özellikle belirtilmemiş şeylerin yapılabileceği düşüncesi air bud clause i.
birinci kural abh (rule number 1) i.