alışılmış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

alışılmış



"alışılmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
alışılmış accustomed s.
alışılmış common s.
alışılmış customary s.
General
alışılmış set s.
alışılmış routine s.
alışılmış habitual s.
alışılmış familiar s.
alışılmış consuetudinary s.
alışılmış wonted s.
alışılmış every s.
alışılmış ordinary s.
alışılmış usual s.
alışılmış nomic s.
alışılmış frequent s.
alışılmış plain s.
alışılmış accustomary [obsolete] s.
alışılmış accustomable s.
alışılmış used s.
alışılmış uneccentric s.
alışılmış everyday s.
alışılmış usitative s.
alışılmış habited s.
alışılmış habituate [obsolete] s.
alışılmış habituated s.
alışılmış classical s.
alışılmış customed s.
alışılmış custumary s.
Idioms
alışılmış common or garden variety [uk] i.
alışılmış garden variety s.
Trade/Economic
alışılmış usual s.
alışılmış ordinary s.
Technical
alışılmış regular s.
Biochemistry
alışılmış trivial s.
Archaic
alışılmış often s.

"alışılmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

Türkçe İngilizce
General
alışılmış hareket rote i.
alışılmış şey rut i.
alışılmış suçlu habitual criminal i.
alışılmış şey ordinary i.
alışılmış şey the usual thing i.
alışılmış çalışma yöntemi routine i.
alışılmış ve öngörülebilir düşünce ya da davranış biçimi reflex i.
alışılmış uğrak yeri accustomed haunt i.
alışılmış uygulama rite i.
alışılmış kullanım convenance i.
alışılmış olanın dışında düşünme out-of-the-box thinking i.
alışılmış miktardan az less than usual amount s.
alışılmış olmayan unordinary s.
alışılmış olmayan uncustomary s.
alışılmış olmayan unprevailing s.
alışılmış davranışla ilgili ritualistic s.
alışılmış davranışa ait ritualistic s.
daha alışılmış commoner s.
(hanedan armalarında) alışılmış yönünün tersine çevrilmiş olan contourne' s.
alışılmış bir şekilde wontedly zf.
alışılmış bir şekilde boomingly zf.
alışılmış olmayan bir şekilde uncustomarily zf.
alışılmış ve uzun sürecek şekilde inveterate zf.
alışılmış şekilde çalınarak solito zf.
Phrases
alışılmış şekilde in usual fashion expr.
Colloquial
alışılmış olay standard fare i.
alışılmış şeyleri bilinçsizce kendiliğinden yapma automatic pilot i.
Idioms
alışılmış yöntem the beaten track i.
alışılmış bir geleneği terk etmek break squares f.
alışılmış biçimde davranmak go with the grain f.
alışılmış bir şey olmamak be against the grain f.
alışılmış bir şey olmamak go against the grain f.
alışılmış nitelikte up to the mark expr.
Trade/Economic
alışılmış miktardan az odd lot i.
alışılmış tüketici kararları routine consumer decision making i.
alışılmış biçimde düzenlenmiş teslimat mektubu letter of transmittal in customary form i.
Technical
alışılmış kalite kontrol yöntemi normal method of quality control i.
alışılmış yangın söndürme yöntemleri routine fire procedures i.
akma işleminin kullanıldığı alışılmış yöntem routine method using combustion i.
alışılmış yöntem routine i.
Marine
alışılmış çabukluk usual and accustomed speed i.
alışılmış çabukluk customary dispatch i.
Psychology
alışılmış şeyleri bilinçsizce kendiliğinden yapma autopilot i.
Biochemistry
alışılmış ad trivial name i.
Agriculture
alışılmış toprak işleme conventional tillage i.
Military
alışılmış başlangıç ve bitim stereotyped beginning or ending i.
Theatre
genelde yeni yazarların kaleme aldığı alışılmış ve ana akım tiyatrolarda sahnelenemeyen oyunlar ve bu oyunların oluşturduğu tiyatro biçimi fringe theatre i.
Modern Slang
alışılmış yolları değil alternatif yolları seçen kimse alternativist i.