Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
habit
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"habit"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 46 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
habit
i.
huy
2
Yaygın Kullanım
habit
i.
alışkanlık
General
3
Genel
habit
i.
din görevlilerine özgü kıyafet
4
Genel
habit
i.
kıyafet
5
Genel
habit
i.
mizaç
6
Genel
habit
i.
kafa
7
Genel
habit
i.
yaradılış
8
Genel
habit
i.
alışkı
9
Genel
habit
i.
elbise
10
Genel
habit
i.
tıynet
11
Genel
habit
i.
huy
12
Genel
habit
i.
alışıklık
13
Genel
habit
i.
alışkanlıklar
14
Genel
habit
i.
bağımlılık
15
Genel
habit
i.
kılık
16
Genel
habit
i.
kafa yapısı
17
Genel
habit
i.
adet
18
Genel
habit
i.
düşkünlük
19
Genel
habit
i.
tabiat
20
Genel
habit
i.
yapı
21
Genel
habit
i.
sürekli yapılan iş
22
Genel
habit
i.
at binme alışkanlığı
23
Genel
habit
i.
kadın binici kıyafeti
24
Genel
habit
i.
mevcudiyet
25
Genel
habit
i.
vücut görünümü
26
Genel
habit
i.
genel tavır
27
Genel
habit
i.
eğilim
28
Genel
habit
i.
iptila
29
Genel
habit
f.
giydirmek
30
Genel
habit
f.
rahibe kıyafeti giydirmek
Trade/Economic
31
Ticaret/Ekonomi
habit
i.
alışkanlık
32
Ticaret/Ekonomi
habit
i.
itiyat
Law
33
Hukuk
habit
i.
itiyad
Technical
34
Teknik
habit
i.
kristal şekli
Psychology
35
Psikoloji
habit
i.
tekrarlayan bir duruma ilişkin öğrenilmiş davranışsal tepki
Biology
36
Biyoloji
habit
i.
(organizmanın) büyüme tarzı
37
Biyoloji
habit
i.
gelişme şekli
Linguistics
38
Dilbilim
habit
i.
alışkanlık
Ottoman Turkish
39
Osmanlıca
habit
i.
haslet
40
Osmanlıca
habit
i.
itiyad
Archaic
41
Eski Kullanım
habit
i.
fiziksel yapı
42
Eski Kullanım
habit
i.
aşırı yakınlık
43
Eski Kullanım
habit
i.
aşinalık
44
Eski Kullanım
habit
i.
samimiyet
45
Eski Kullanım
habit
f.
ikamet etmek
46
Eski Kullanım
habit
f.
alıştırmak
"habit"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 164 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
kicking the habit
i.
sigarayı bırakma
2
Genel
the habit of using a certain expression
i.
ağız alışkanlığı
3
Genel
habit spasm
i.
tik
4
Genel
habit of body
i.
bünye
5
Genel
habit of body
i.
yapı
6
Genel
cigarette habit
i.
sigara alışkanlığı
7
Genel
habit of mind
i.
ruh hali
8
Genel
opium habit in literature
i.
edebiyatta afyon alışkanlığı
9
Genel
habit of mind
i.
ruhsal durum
10
Genel
drug habit
i.
uyuşturucu bağımlılığı
11
Genel
habit of exaggerating
i.
abartmacılık
12
Genel
bad habit
i.
illet
13
Genel
reading habit
i.
okuma alışkanlığı
14
Genel
tobacco habit
i.
tütün alışkanlığı
15
Genel
narcotic habit
i.
uyuşturucu alışkanlığı
16
Genel
smoking habit
i.
sigara alışkanlığı
17
Genel
bad habit
i.
kötü alışkanlık
18
Genel
eating habit
i.
yemek alışkanlığı
19
Genel
eating habit
i.
yemek yeme alışkanlığı
20
Genel
the drink habit
i.
içki kullanma alışkanlığı
21
Genel
the drink habit
i.
alkol alışkanlığı
22
Genel
the drink habit
i.
içkicilik
23
Genel
the drink habit
i.
akşamcılık
24
Genel
the drink habit
i.
içki alışkanlığı
25
Genel
literacy habit
i.
okuma yazma alışkanlığı
26
Genel
reading and writing habit
i.
okuma yazma alışkanlığı
27
Genel
harmful habit
i.
zararlı alışkanlık
28
Genel
bad habit
i.
zararlı alışkanlık
29
Genel
a serious drug habit
i.
ciddi bir uyuşturucu alışkanlığı
30
Genel
drinking habit
i.
içki alışkanlığı
31
Genel
eating and drinking habit
i.
yeme içme alışkanlığı
32
Genel
bad habit
i.
kötü huy
33
Genel
irregular eating habit
i.
düzensiz beslenme
34
Genel
habit of use
i.
kullanım alışkanlığı
35
Genel
usage habit
i.
kullanım alışkanlığı
36
Genel
annoying habit
i.
rahatsız edici alışkanlık
37
Genel
annoying habit
i.
sinir bozucu alışkanlık
38
Genel
consumption habit
i.
tüketim alışkanlığı
39
Genel
habit [obsolete]
i.
varlık
40
Genel
habit [obsolete]
i.
vücut yüzeyi
41
Genel
habit [obsolete]
i.
beden
42
Genel
habit [obsolete]
i.
vücut
43
Genel
monastic habit
i.
manastırdaki keşişlerce giyilen uzun ve bol giysi
44
Genel
riding habit
i.
kadın binici ceketi
45
Genel
riding habit
i.
kadın binicilik kıyafeti
46
Genel
break oneself of a habit
f.
bırakmak
47
Genel
form the habit of
f.
huy edinmek
48
Genel
form a habit
f.
alışkanlık edinmek
49
Genel
gain the habit of something
f.
alışkanlık kazanmak
50
Genel
become a habit
f.
adet olmak (bir davranış vb)
51
Genel
get in the habit of
f.
alışkanlık edinmek
52
Genel
drop into a habit
f.
alışkanlık edinmek
53
Genel
break oneself of a habit
f.
kurtulmak
54
Genel
be in the habit of
f.
alışmak
55
Genel
fall into a habit
f.
adet edinmek
56
Genel
contract a bad habit
f.
huy kapmak
57
Genel
form the habit of
f.
itiyat etmek
58
Genel
fall into a habit
f.
alışkanlık edinmek
59
Genel
break a habit
f.
kötü alışkanlıktan kurtulmak
60
Genel
get in the habit of
f.
itiyat etmek
61
Genel
form a habit
f.
adet edinmek
62
Genel
cause somebody to make a habit of something
f.
alışkanlık yapmak
63
Genel
be in the habit of
f.
alışkanlığında olmak
64
Genel
acquire reading habit
f.
okuma alışkanlığı kazanmak
65
Genel
gain reading habit
f.
okuma alışkanlığı kazanmak
66
Genel
change one's eating habit(s)
f.
beslenme düzenini değiştirmek
67
Genel
get someone adopt a habit
f.
alışkanlık kazandırmak
68
Genel
get into the habit of
f.
alışkanlık haline getirmek
69
Genel
get into the habit of
f.
alışkanlık edinmek
70
Genel
become an ongoing habit
f.
(bir alışkanlık) sürekli bir hal almak
71
Genel
make a habit out of
f.
alışkanlık haline getirmek
72
Genel
abandon a habit
f.
bir alışkanlığı bırakmak
73
Genel
habit [obsolete]
f.
yaşamak
74
Genel
habit [obsolete]
f.
ikamet etmek
75
Genel
develop a habit
f.
alışkanlık geliştirmek
76
Genel
develop a habit
f.
huy edinmek
77
Genel
develop a habit
f.
alışkanlık edinmek
78
Genel
habit-forming
s.
alışkanlık yapan
79
Genel
habit-forming
s.
alışkanlık meydana getiren
80
Genel
out of habit
zf.
alışkanlıkla
81
Genel
from force of habit
zf.
alışkanlıkla
Phrases
82
İfadeler
evil becomes a habit
expr.
kötülük alışkanlık yapar
Proverb
83
Atasözü
why break the habit of a lifetime
can çıkar huy çıkmaz
84
Atasözü
why break the habit of a lifetime
huylu huyundan vazgeçmez
85
Atasözü
why break the habit of a lifetime
yedisinde neyse yetmişinde de aynı
86
Atasözü
why break the habit of a lifetime?
can çıkmadıkça huy çıkmaz
87
Atasözü
habit is second nature
alışkanlık ikinci doğadır
Colloquial
88
Konuşma Dili
force of habit
i.
alışkanlık gereği
89
Konuşma Dili
mickey mouse habit [old-fashioned]
i.
basit bağımlılık
90
Konuşma Dili
mickey mouse habit [old-fashioned]
i.
gelip geçici alışkanlık/bağımlılık
91
Konuşma Dili
mickey mouse habit [old-fashioned]
i.
küçük/önemsiz bir alışkanlık
92
Konuşma Dili
by force of habit
expr.
alışkanlıkla
93
Konuşma Dili
by force of habit
expr.
alışkanlıktan
94
Konuşma Dili
smoking is a bad habit
expr.
sigara içmek kötü bir alışkanlıktır
95
Konuşma Dili
smoking is a very bad habit
expr.
sigara içmek çok kötü bir alışkanlıktır
96
Konuşma Dili
when a habit begins to cost money
expr.
bir alışkanlık paraya mal olmaya başladığında buna hobi denir
Idioms
97
Deyim
a man of habit
i.
alışkanlıkların insanı
98
Deyim
creature of habit
i.
alışkanlıkların insanı
99
Deyim
a creature of habit
i.
alışkanlık insanı
100
Deyim
a creature of habit
i.
rutinine bağlı insan
101
Deyim
shake a habit
f.
alışkanlığı bırakmak
102
Deyim
break one's habit
f.
alışkanlığı bırakmak
103
Deyim
kick the habit
f.
alışkanlığı bırakmak
104
Deyim
shake the habit
f.
alışkanlığı bırakmak
105
Deyim
kick a habit
f.
alışkanlığı bırakmak
106
Deyim
break the habit
f.
alışkanlığı bırakmak
107
Deyim
break a habit
f.
alışkanlığı bırakmak
108
Deyim
make it a habit
f.
alışkanlık edinmek
109
Deyim
make a habit of something
f.
alışkanlık haline getirmek
110
Deyim
fall into a habit
f.
alışkanlık halini almak
111
Deyim
make it a habit
f.
alışkanlık kazanmak
112
Deyim
fall into a habit
f.
alışkanlık olmak
113
Deyim
break the habit
f.
alışkanlıktan kurtulmak
114
Deyim
shake a habit
f.
alışkanlıktan kurtulmak
115
Deyim
kick the habit
f.
alışkanlıktan kurtulmak
116
Deyim
break a habit
f.
alışkanlıktan kurtulmak
117
Deyim
break one's habit
f.
alışkanlıktan kurtulmak
118
Deyim
shake the habit
f.
alışkanlıktan kurtulmak
119
Deyim
kick a habit
f.
alışkanlıktan kurtulmak
120
Deyim
kick the habit
f.
bir alışkanlığı bırakmak
121
Deyim
fall into a habit
f.
huy haline gelmek
122
Deyim
fall into a habit
f.
huy edinmek
123
Deyim
knock the habit
f.
uyuşturucu kullanmayı bırakmak
124
Deyim
knock the habit
f.
uyuşturucuyu bırakmak
125
Deyim
break a habit
f.
bir alışkanlıktan/huydan/bağımlılıktan vazgeçmek
126
Deyim
break a habit
f.
bir alışkanlığı/huyu/bağımlılığı bırakmak
127
Deyim
break a habit
f.
bir alışkanlıktan/huydan/bağımlılıktan kurtulmak
128
Deyim
kick one's habit
f.
alışkanlığını bırakmak
129
Deyim
kick one's habit
f.
alışkanlığından kurtulmak
130
Deyim
knock one's habit
f.
alışkanlığını bırakmak
131
Deyim
knock one's habit
f.
bağımlılığını bırakmak
132
Deyim
knock one's habit
f.
uyuşturucu kullanmayı bırakmak
133
Deyim
knock one's habit
f.
uyuşturucu bağımlılığını bırakmak
134
Deyim
make a habit of
f.
-i alışkanlık haline getirmek
135
Deyim
make a habit of (doing something)
f.
(bir şey yapmayı) alışkanlık/rutin haline getirmek
136
Deyim
not making a habit out of it
expr.
düzenli değil
Speaking
137
Konuşma
are you planning on making a habit of this?
expr.
bunu alışkanlık haline getirmeyi mi planlıyorsun?
138
Konuşma
when a habit begins to cost money, it's called a hobby
expr.
bir alışkanlık paraya mal olmaya başladığında, buna hobi denir
Trade/Economic
139
Ticaret/Ekonomi
shopping habit
i.
alışveriş alışkanlığı
140
Ticaret/Ekonomi
spending habit
i.
harcama alışkanlığı
Law
141
Hukuk
habit [scotland]
i.
icra
142
Hukuk
habit [scotland]
i.
davranış
143
Hukuk
habit [scotland]
i.
gidişat
Medical
144
Medikal
nutritional habit
i.
beslenme alışkanlığı
145
Medikal
dietary habit
i.
beslenme alışkanlığı
146
Medikal
habit of cigarette smoking
i.
sigara içme alışkanlığı
147
Medikal
eating habit
i.
yeme alışkanlığı
Psychology
148
Psikoloji
habit strength
i.
alışkanlık gücü
149
Psikoloji
act-habit
i.
eylem alışkanlığı
Physics
150
Fizik
habit plane
i.
yerleşik düzlem
Social Sciences
151
Sosyal Bilimler
marriage by habit and repute
i.
resmi nikahsız evlilik
152
Sosyal Bilimler
marriage by habit and repute
i.
resmi nikahsız birliktelik
Education
153
Eğitim
habit training
i.
alışkanlık kazandırma
Linguistics
154
Dilbilim
habit formation
i.
alışkanlık oluşturma
Religious
155
Dini
nun's habit
i.
rahibe kıyafeti
156
Dini
nun's habit
i.
manastırda rahibelerin giydiği uzun ve bol giysi
Geology
157
Jeoloji
crystal habit
i.
kristal habitüsü
Sport
158
Spor
running habit
i.
koşma alışkanlığı
Slang
159
Argo
nose habit
i.
kokain bağımlılığı
160
Argo
nose habit
i.
burundan çekerek kullanılan uyuşturuculara olan bağımlılık
161
Argo
mickey mouse habit
i.
önemsiz bir uyuşturucu alışkanlığı
162
Argo
mickey mouse habit
i.
ciddi boyutta olmayan uyuşturucu alışkanlığı
163
Argo
nose habit
i.
eroin veya kokain gibi burundan çekerek kullanılan uyuşturuculara olan bağımlılık
Star Wars
164
Star Wars
anchorite habit house
i.
ankorit huy evi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of habit
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy