Geçmiş

kurtulmak

"kurtulmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 118 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	kurtulmak	get rid of f.
General
2	Genel	kurtulmak	be freed f.
3	Genel	kurtulmak	dispose of f.
4	Genel	kurtulmak	throw off f.
5	Genel	kurtulmak	disentangle f.
6	Genel	kurtulmak	smooth away f.
7	Genel	kurtulmak	get out of f.
8	Genel	kurtulmak	put off f.
9	Genel	kurtulmak	break oneself of a habit f.
10	Genel	kurtulmak	elude f.
11	Genel	kurtulmak	loose f.
12	Genel	kurtulmak	recover f.
13	Genel	kurtulmak	ditch f.
14	Genel	kurtulmak	quit oneself f.
15	Genel	kurtulmak	be saved f.
16	Genel	kurtulmak	get away f.
17	Genel	kurtulmak	be rid of f.
18	Genel	kurtulmak	make a bonfire of f.
19	Genel	kurtulmak	extricate oneself f.
20	Genel	kurtulmak	be shot of f.
21	Genel	kurtulmak	disengage f.
22	Genel	kurtulmak	avoid f.
23	Genel	kurtulmak	shake off f.
24	Genel	kurtulmak	dispone f.
25	Genel	kurtulmak	get f.
26	Genel	kurtulmak	get over f.
27	Genel	kurtulmak	defecate f.
28	Genel	kurtulmak	make away with f.
29	Genel	kurtulmak	evade f.
30	Genel	kurtulmak	be finished f.
31	Genel	kurtulmak	escape f.
32	Genel	kurtulmak	pull through f.
33	Genel	kurtulmak	discard f.
34	Genel	kurtulmak	be recovered from f.
35	Genel	kurtulmak	break away f.
36	Genel	kurtulmak	free oneself f.
37	Genel	kurtulmak	give birth f.
38	Genel	kurtulmak	break loose f.
39	Genel	kurtulmak	dodge f.
40	Genel	kurtulmak	dispose f.
41	Genel	kurtulmak	cast off f.
42	Genel	kurtulmak	come through f.
43	Genel	kurtulmak	get off f.
44	Genel	kurtulmak	circumvent f.
45	Genel	kurtulmak	liquidate f.
46	Genel	kurtulmak	pull away f.
47	Genel	kurtulmak	chuck off f.
48	Genel	kurtulmak	bail out f.
49	Genel	kurtulmak	give a shake f.
50	Genel	kurtulmak	divest f.
51	Genel	kurtulmak	defaecate f.
52	Genel	kurtulmak	survive f.
53	Genel	kurtulmak	let loose f.
54	Genel	kurtulmak	take vent f.
55	Genel	kurtulmak	toss f.
56	Genel	kurtulmak	eluctate [obsolete] f.
57	Genel	kurtulmak	unget f.
58	Genel	kurtulmak	unload f.
59	Genel	kurtulmak	double f.
60	Genel	kurtulmak	bestow f.
61	Genel	kurtulmak	bilk f.
62	Genel	kurtulmak	miss f.
63	Genel	kurtulmak	molt f.
64	Genel	kurtulmak	bypass f.
65	Genel	kurtulmak	by-pass f.
66	Genel	kurtulmak	decard f.
67	Genel	kurtulmak	detrude f.
68	Genel	kurtulmak	detrude f.
69	Genel	kurtulmak	dish [uk] f.
70	Genel	kurtulmak	disinvolve f.
71	Genel	kurtulmak	dispense (with) f.
72	Genel	kurtulmak	outtwine f.
73	Genel	kurtulmak	sleep f.
74	Genel	kurtulmak	eschew f.
75	Genel	kurtulmak	beat f.
76	Genel	kurtulmak	relieve f.
77	Genel	kurtulmak	shed f.
78	Genel	kurtulmak	spare f.
Phrasals
79	Öbek Fiiller	kurtulmak	throw away f.
80	Öbek Fiiller	kurtulmak	throw down f.
81	Öbek Fiiller	kurtulmak	break of f.
82	Öbek Fiiller	kurtulmak	throw over f.
83	Öbek Fiiller	kurtulmak	shuffle off f.
84	Öbek Fiiller	kurtulmak	fling away f.
85	Öbek Fiiller	kurtulmak	knock off f.
86	Öbek Fiiller	kurtulmak	chuck out f.
87	Öbek Fiiller	kurtulmak	cast aside f.
88	Öbek Fiiller	kurtulmak	crack through (something) f.
89	Öbek Fiiller	kurtulmak	dispose of f.
90	Öbek Fiiller	kurtulmak	get around f.
91	Öbek Fiiller	kurtulmak	shrug away f.
92	Öbek Fiiller	kurtulmak	toss out f.
93	Öbek Fiiller	kurtulmak	wash out f.
94	Öbek Fiiller	kurtulmak	clean up f.
95	Öbek Fiiller	kurtulmak	get out f.
96	Öbek Fiiller	kurtulmak	wiggle out f.
Colloquial
97	Konuşma Dili	kurtulmak	be shut of f.
98	Konuşma Dili	kurtulmak	get shut of f.
99	Konuşma Dili	kurtulmak	shet f.
Idioms
100	Deyim	kurtulmak	take care of f.
101	Deyim	kurtulmak	throw overboard f.
102	Deyim	kurtulmak	wash one's hands of someone/something f.
103	Deyim	kurtulmak	see the back of f.
104	Deyim	kurtulmak	get rid of f.
105	Deyim	kurtulmak	keep clear of f.
106	Deyim	kurtulmak	get shot of f.
107	Deyim	kurtulmak	be shot of f.
108	Deyim	kurtulmak	get rid of [uk] f.
109	Deyim	kurtulmak	be rid of [uk] f.
110	Deyim	kurtulmak	break free f.
111	Deyim	kurtulmak	give it the deep six f.
112	Deyim	kurtulmak	get out of system f.
113	Deyim	kurtulmak	give the shake f.
114	Deyim	kurtulmak	tear loose f.
115	Deyim	kurtulmak	make short shrift of f.
Technical
116	Teknik	kurtulmak	emerge f.
Slang
117	Argo	kurtulmak	86 f.
118	Argo	kurtulmak	shitcan f.

"kurtulmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	tehlike veya zor durumdan kurtulmak için yapılan zekice hamle	end-run i.
2	Genel	kurtulmak (birisinden)	get rid of f.
3	Genel	kaçıp kurtulmak	escape f.
4	Genel	yükümlülükten kurtulmak	discharge from an obligation f.
5	Genel	kaçıp kurtulmak	run for one's life f.
6	Genel	kıl payı kurtulmak	have a close call f.
7	Genel	boyunduruktan kurtulmak	disyoke f.
8	Genel	kötü alışkanlıktan kurtulmak	break a habit f.
9	Genel	kaçıp kurtulmak	break away f.
10	Genel	pençesinden kurtulmak	escape from somebody's clutches f.
11	Genel	ucuz kurtulmak	get off cheap f.
12	Genel	bir yol bulup kurtulmak (birinden)	get around f.
13	Genel	yükümlülükten kurtulmak	relieve oneself of an obligation f.
14	Genel	ucuz kurtulmak (kazadan)	walk away from f.
15	Genel	sağ kurtulmak	save one's skin f.
16	Genel	yükümlülükten kurtulmak	be relieved of one's obligation f.
17	Genel	eli kaymak/kurtulmak	lose one's grip f.
18	Genel	beladan kurtulmak	get out of a scrape f.
19	Genel	birinin pençesinden kurtulmak	escape from someone's grasp f.
20	Genel	borçtan kurtulmak	get out of debt f.
21	Genel	bir yana kaçıp kurtulmak	dodge f.
22	Genel	birinden kurtulmak	shake someone off f.
23	Genel	kurtulmak (birinden)	get around f.
24	Genel	elinden kurtulmak	run away from somebody f.
25	Genel	sağ kurtulmak	survive f.
26	Genel	elinden kurtulmak	fling off f.
27	Genel	bir şeyden kurtulmak	get rid of f.
28	Genel	yükümlülükten kurtulmak	be released from one's obligation f.
29	Genel	ucuz kurtulmak	have a narrow escape f.
30	Genel	ucuz kurtulmak	escape (from a dangerous situation) with little or no harm f.
31	Genel	ucuz kurtulmak	get off lightly f.
32	Genel	hafif sıyrıklarla kurtulmak	escape with few scrapes f.
33	Genel	hafif sıyrıklarla kurtulmak	walk away from the accident with only minor injuries f.
34	Genel	hafif sıyrıklarla kurtulmak	escape with light scrapes f.
35	Genel	hafif sıyrıklarla kurtulmak	escape with slight injuries f.
36	Genel	ölümden kurtulmak	escape death f.
37	Genel	ölmekten kurtulmak	escape death f.
38	Genel	hiç yara almadan kurtulmak	escape unharmed f.
39	Genel	burnu bile kanamadan kurtulmak	escape unhurt f.
40	Genel	yara almadan kurtulmak	escape unhurt f.
41	Genel	yara almadan kurtulmak	escape uninjured f.
42	Genel	burnu bile kanamadan kurtulmak	escape unharmed f.
43	Genel	canlı kurtulmak	escape with one's life f.
44	Genel	elinden kurtulmak	escape someone's clutches f.
45	Genel	yara almadan kurtulmak	escape unharmed f.
46	Genel	burnu bile kanamadan kurtulmak	escape uninjured f.
47	Genel	tehlikeden kurtulmak	escape the danger f.
48	Genel	körlükten kurtulmak	unblind f.
49	Genel	sağ kurtulmak	outlive f.
50	Genel	problemlerden kurtulmak	overcome the problems f.
51	Genel	problemlerden kurtulmak	clear up the problems f.
52	Genel	uyuyarak kurtulmak	sleep off f.
53	Genel	oltadan kurtulmak	escape the fishing line f.
54	Genel	oltadan kurtulmak	escape from the fishing rod f.
55	Genel	oltadan kurtulmak	get rid of the fishing rod f.
56	Genel	hile ile kurtulmak	dodge f.
57	Genel	-den kurtulmak	get rid of f.
58	Genel	-den kurtulmak	evade f.
59	Genel	-den kurtulmak	cut loose from f.
60	Genel	-den kurtulmak	elude f.
61	Genel	bitirip kurtulmak	get over with f.
62	Genel	teğet kurtulmak	get off to f.
63	Genel	uzaklaşıp kurtulmak	get out of f.
64	Genel	cezadan kıl payı kurtulmak	get off to f.
65	Genel	zor bir durumdan kurtulmak	get off the hook f.
66	Genel	oltadan kurtulmak	get off the hook f.
67	Genel	ağdan kurtulmak	get off the hook f.
68	Genel	yapıp da kurtulmak	get over with f.
69	Genel	etkisinden kurtulmak	get over f.
70	Genel	hileyle kurtulmak	dodge f.
71	Genel	silkinip kurtulmak	shake off f.
72	Genel	kancadan kurtulmak	unhook f.
73	Genel	-den kurtulmak	wipe off f.
74	Genel	-den sağ kurtulmak	survive f.
75	Genel	linç girişiminden kıl payı kurtulmak	narrowly escape a lynching attempt f.
76	Genel	linç edilmekten son anda kurtulmak	narrowly escape a lynching attempt f.
77	Genel	tehlikeli bir durumdan kurtulmak	breathe again f.
78	Genel	linç edilmekten zor kurtulmak	narrowly escape a lynching attempt f.
79	Genel	takla atan araçtan burnu bile kanamadan kurtulmak	come out unharmed from an overturned car f.
80	Genel	takla atan araçtan burnu bile kanamadan kurtulmak	come out uninjured from an overturned car f.
81	Genel	takla atan araçtan burnu bile kanamadan kurtulmak	come out scot-free from an overturned car f.
82	Genel	bir işten kurtulmak	come out of an affair f.
83	Genel	suikast girişiminden sağ olarak kurtulmak	survive assassination attempt f.
84	Genel	bir şeyden kurtulmak	get rid of something f.
85	Genel	vücuttaki yağlardan kurtulmak	get rid of body fat f.
86	Genel	-den kurtulmak	get free from f.
87	Genel	cesetten kurtulmak	get rid of the body f.
88	Genel	hışmından kurtulmak	escape the wrath of f.
89	Genel	satıp kurtulmak	barter something off f.
90	Genel	birkaç sıyrıkla kurtulmak	escape with nothing but a few scrapes f.
91	Genel	uçak kazasından sağ kurtulmak	survive the plane crash f.
92	Genel	olası bir suikasttan kurtulmak	escape possible assassination f.
93	Genel	(kurtulmak için) boğuşmak	put up a fight f.
94	Genel	bir afetten/felaketten sağ kurtulmak	survive a disaster f.
95	Genel	hasardan kurtulmak	escape damage f.
96	Genel	bir olaydan canlı kurtulmak	get out alive f.
97	Genel	sağ kurtulmak	get out alive f.
98	Genel	ölümden kıl payı kurtulmak	narrowly escape death f.
99	Genel	ölümden şans eseri kurtulmak	narrowly escape death f.
100	Genel	istenmeyen tüylerden kurtulmak	get rid of unwanted hair f.
101	Genel	hastalıktan kurtulmak	pull through the illness f.
102	Genel	ağzındaki (acı/ekşi) tattan kurtulmak	untaste f.
103	Genel	cezadan kurtulmak	beat a charge f.
104	Genel	(birine/bir şeye olan/karşı) saplantısından vazgeçmek/kurtulmak	drop one's obsession with f.
105	Genel	yara almadan kurtulmak	escape without injury f.
106	Genel	bir ileri bir geri yürüyerek birşeyi atmak veya ondan kurtulmak	walk off f.
107	Genel	stresten kurtulmak	get rid of stress f.
108	Genel	(araba ile) peşindekilerden kurtulmak	lose a tail f.
109	Genel	-den daha hızlı koşarak kurtulmak	outrun f.
110	Genel	düşman topraklarından kaçıp kurtulmak	exfiltrate f.
111	Genel	kepekten kurtulmak	get rid of dandruff f.
112	Genel	sivilceden kurtulmak	get rid of acne f.
113	Genel	akneden kurtulmak	get rid of acne f.
114	Genel	sağ kurtulmak	come out alive f.
115	Genel	yanlıştan kurtulmak	redress f.
116	Genel	aşamalı olarak kurtulmak	attrit f.
117	Genel	muğlaklıktan kurtulmak	uncloud f.
118	Genel	çabalayarak kurtulmak	eluctate [obsolete] f.
119	Genel	(kurnazlık ve maharetle) birinden ya da bir şeyden kurtulmak	elude f.
120	Genel	sersemlikten kurtulmak	undazzle f.
121	Genel	afallamış halinden kurtulmak	undazzle f.
122	Genel	şaşkınlık halinden kurtulmak	undazzle f.
123	Genel	sağ kurtulmak	emerge f.
124	Genel	bir şeyden kurtulmak	unget f.
125	Genel	(kötü alışkanlıktan) kurtulmak	kick f.
126	Genel	cehaletten kurtulmak	enlighten f.
127	Genel	kaçıp kurtulmak	evade f.
128	Genel	kaçarak kurtulmak	blanch f.
129	Genel	bir şeyden kurtulmak	winnow (out) f.
130	Genel	hileyle kurtulmak	wriggle f.
131	Genel	(bir şeyden) kurtulmak	moult f.
132	Genel	(bir şeyden) kurtulmak	mute f.
133	Genel	(bir işten) kurtulmak	rid f.
134	Genel	yükünden kurtulmak	deonerate f.
135	Genel	(bir şeyden) kurtulmak	dispatch [obsolete] [us] f.
136	Genel	(bir şeyden) kurtulmak	despatch [obsolete] [uk] f.
137	Genel	(göndererek) kurtulmak	dispatch [us] f.
138	Genel	(göndererek) kurtulmak	despatch [uk] f.
139	Genel	alkol veya uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak	detoxify f.
140	Genel	(hoş olmayan veya külfetli bir şeyden) kurtulmak	off-load f.
141	Genel	(hoş olmayan veya külfetli bir şeyden) başkasına yetki vererek kurtulmak	off-load f.
142	Genel	sağ kurtulmak	overbide [obsolete] f.
143	Genel	(bir olaydan) sağ kurtulmak	overlive f.
144	Genel	(bir hastalıktan) kurtulmak	overset [dialect] [uk] f.
145	Genel	-den kurtulmak	get rid of f.
146	Genel	yükünden kurtulmak	disburden f.
147	Genel	kokudan kurtulmak	descent f.
148	Genel	itiraf ederek bir sırrın yükünden kurtulmak	disembosom f.
149	Genel	yükünden kurtulmak	disemburden f.
150	Genel	bağlılıktan kurtulmak	disinvolve f.
151	Genel	dahiliyetten kurtulmak	disinvolve f.
152	Genel	bağımlılıktan kurtulmak	clean up f.
153	Genel	(hayvan) bağlı olduğu şeyden kurtulmak	slip f.
154	Genel	(görev, yükümlülük) yok ederek kurtulmak	discharge [obsolete] f.
155	Genel	zincirlerinden kurtulmak	flare f.
156	Genel	pirelerden kurtulmak	flea f.
157	Genel	(izi veya kokuyu) kovalayanlardan kurtulmak için gizlemek	foil f.
158	Genel	(birinden) kurtulmak	outflank f.
159	Genel	etkilerinden kurtulmak	outlive f.
160	Genel	hile ile kurtulmak	sham [obsolete] f.
161	Genel	kıl payı kurtulmak	skirt f.
162	Genel	(hızlıca geri çekilerek) yumruktan kurtulmak	slip f.
163	Genel	ödemekten kurtulmak	beat f.
164	Genel	sağ kurtulmak	supervive [obsolete] f.
Phrasals
165	Öbek Fiiller	-den kurtulmak	tear loose from f.
166	Öbek Fiiller	-den kurtulmak	throw off f.
167	Öbek Fiiller	para vererek bir yükümlülükten kurtulmak	buy out f.
168	Öbek Fiiller	şimdilik kurtulmak	put off f.
169	Öbek Fiiller	para vererek bir yükümlülükten kurtulmak	buy off f.
170	Öbek Fiiller	sağ salim kurtulmak	ride out f.
171	Öbek Fiiller	kaçıp kurtulmak	shuffle off f.
172	Öbek Fiiller	aşama aşama bir şeyden kurtulmak	strip something away f.
173	Öbek Fiiller	bir şeyden kurtulmak	sling out f.
174	Öbek Fiiller	birinden kurtulmak	kiss off somebody f.
175	Öbek Fiiller	bir şeyden kurtulmak	be off with f.
176	Öbek Fiiller	bir şeyden kurtulmak	shuck something off f.
177	Öbek Fiiller	bir şeyden kurtulmak	sweep something away f.
178	Öbek Fiiller	birinden kurtulmak	kiss somebody off f.
179	Öbek Fiiller	birinden tümüyle kurtulmak	root something out f.
180	Öbek Fiiller	bir şeyden kurtulmak	sweep away something f.
181	Öbek Fiiller	bir şeyden kurtulmak	do away with something f.
182	Öbek Fiiller	birinden tümüyle kurtulmak	root someone or something out of something f.
183	Öbek Fiiller	dolambaçlı yollarla kurtulmak	wriggle out of f.
184	Öbek Fiiller	kıl payı kurtulmak	wriggle out of f.
185	Öbek Fiiller	sıkıntıdan kurtulmak	let up f.
186	Öbek Fiiller	uyuyarak bir şeyden kurtulmak	sleep something off f.
187	Öbek Fiiller	ucuz kurtulmak	get off (with something) f.
188	Öbek Fiiller	(bir sorumluluktan vb) kurtulmak istemek	want out (of something) f.
189	Öbek Fiiller	bir şeyden kurtulmak	toss off f.
190	Öbek Fiiller	üstündekilerden/üstündeki bir kıyafetten kurtulmak	toss off f.
191	Öbek Fiiller	(kıyafetlerden) kurtulmak	toss off f.
192	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) çarpmaktan son anda kurtulmak	veer away from (someone or something) f.
193	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) kurtulmak	dispose of (someone or something) f.
194	Öbek Fiiller	birinden/bir şeyden kurtulmak	get around someone or something f.
195	Öbek Fiiller	(birinden veya bir şeyden) kurtulmak	get away f.
196	Öbek Fiiller	(bir şey) yapmaktan kurtulmak	get out of doing (something) f.
197	Öbek Fiiller	bir alışkanlıktan kurtulmak	get out of the way of something/of doing something f.
198	Öbek Fiiller	tartışarak kurtulmak	argue away f.
199	Öbek Fiiller	neden belirterek kurtulmak	argue away f.
200	Öbek Fiiller	mazeret belirterek kurtulmak	argue away f.
201	Öbek Fiiller	adım adım bir şeyden kurtulmak	strip something away f.
202	Öbek Fiiller	zor bir durumdan kaçıp kurtulmak	bail out f.
203	Öbek Fiiller	etkisinden kurtulmak	keep off f.
204	Öbek Fiiller	(kötü bir histen/duygudan) kurtulmak	wash (something) off (of) (someone or something) f.
205	Öbek Fiiller	fırtınadan sağ salim çıkmak/kurtulmak	weather out f.
206	Öbek Fiiller	eğilip bükülerek dar bir yerden kurtulmak	wiggle (one's) way out (of something) f.
207	Öbek Fiiller	(bir şeyden) sıyrılarak çıkmak/kurtulmak	wiggle (one's) way out (of something) f.
208	Öbek Fiiller	(bir şeyden) zar zor çıkmak/kurtulmak	wiggle (one's) way out (of something) f.
209	Öbek Fiiller	(bir işten, görevden, durumdan) kurtulmak	wiggle (one's) way out (of something) f.
210	Öbek Fiiller	uymayan, istenmeyen birinden/bir şeyden kurtulmak	winnow away f.
211	Öbek Fiiller	dönerek kurtulmak	wrest out f.
212	Öbek Fiiller	zorla kurtulmak	wrest out f.
213	Öbek Fiiller	bir şeyden aniden kurtulmak	snap out of something f.
214	Öbek Fiiller	bir durumdan aniden çıkmak/kurtulmak	snap out of something f.
215	Öbek Fiiller	aniden/bir anda kurtulmak	snap out of f.
216	Öbek Fiiller	egzersizle fazla kilolardan kurtulmak	work off f.
217	Öbek Fiiller	egzersiz/fiziksel aktivite yaparak negatif duygulardan kurtulmak	work off f.
218	Öbek Fiiller	bir şeyden kurtulmak	squirrel out of something f.
219	Öbek Fiiller	sağı solu parçalayıp bir (birinden/bir şeyden/bir tuzaktan) kurtulmak	thrash out of (someone or something) f.
220	Öbek Fiiller	debelenerek (birinden/bir şeyden/bir yerden) kurtulmak/kaçmak	thrash out of (someone or something) f.
221	Öbek Fiiller	kurtulmak istemek (ilaç/uyuşturucu)	want off f.
222	Öbek Fiiller	koşarak bir şeyden kurtulmak	run something off f.
223	Öbek Fiiller	fazla detaydan kurtulmak	abstract away f.
224	Öbek Fiiller	satıp kurtulmak	barter off f.
225	Öbek Fiiller	para vererek kurtulmak	buy way out f.
226	Öbek Fiiller	-den kurtulmak	cut from f.
227	Öbek Fiiller	(bir şeyden) kazarak kurtulmak	dig out of (something) f.
228	Öbek Fiiller	birinden/bir şeyden kurtulmak	shake someone or something off f.
229	Öbek Fiiller	bir şeyden kurtulmak	shake something off f.
230	Öbek Fiiller	birinden/bir şeyden kurtulmak	dispense with someone or something f.
231	Öbek Fiiller	(bir şeyden) kurtulmak	do away with (something) f.
232	Öbek Fiiller	(bir şeyden) kurtulmak/sıvışmak	duck out (of something) f.
233	Öbek Fiiller	yalan söyleyerek beladan/zor durumdan kurtulmak	fib (one's) way out of (something) f.
234	Öbek Fiiller	zincirlerinden kurtulmak	burst forth f.
235	Öbek Fiiller	birinden/bir şeyden kurtulmak	fling someone or something away f.
236	Öbek Fiiller	istenmeyen kişilerden kurtulmak	clean up f.
237	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) kurtulmak	get out from under (someone or something) f.
238	Öbek Fiiller	(bir şeyden) kurtulmak	get out of (something) f.
239	Öbek Fiiller	(bir şeyden) kurtulmak	get round (something) f.
240	Öbek Fiiller	'-den kurtulmak/çıkmak	kick out of f.
241	Öbek Fiiller	(bir şeyden) kurtulmak	kick out of (something) f.
242	Öbek Fiiller	birinden/bir şeyden kurtulmak	kiss someone/something off f.
243	Öbek Fiiller	-den kurtulmak	let go of f.
244	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) kurtulmak	see the back of (someone or something) f.
245	Öbek Fiiller	-den kurtulmak	shuck off f.
246	Öbek Fiiller	sıyrılıp/sıvışıp kurtulmak	squirm out (of something) f.
247	Öbek Fiiller	sıyrılıp/sıvışıp kurtulmak	squirm out (of something) f.
248	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) çarpışmaktan kurtulmak	swerve away (from someone or something) f.
249	Öbek Fiiller	dil dökerek/konuşarak kurtulmak	talk way out of f.
250	Öbek Fiiller	(bir şeyden) kıvrılarak kurtulmak	twist out of (something) f.
251	Öbek Fiiller	(bir şeyden) ucuz kurtulmak	walk away from (something) f.
252	Öbek Fiiller	'-den kurtulmak istemek	want out of f.
253	Öbek Fiiller	eğilip bükülerek kurtulmak	wiggle out f.
254	Öbek Fiiller	zar zor çıkmak/kurtulmak	wiggle out f.
255	Öbek Fiiller	sıyrılarak çıkmak/kurtulmak	wiggle out f.
256	Öbek Fiiller	(bir şeyden) eğilip bükülerek kurtulmak	wiggle out (of something) f.
257	Öbek Fiiller	(bir şeyden) zar zor çıkmak/kurtulmak	wiggle out (of something) f.
258	Öbek Fiiller	(bir şeyden) sıyrılarak çıkmak/kurtulmak	wiggle out (of something) f.
259	Öbek Fiiller	(bir şeyden) kurtulmak	wiggle out (of something) f.
260	Öbek Fiiller	'-den eğilip bükülerek kurtulmak	wiggle out of f.
261	Öbek Fiiller	'-den zar zor çıkmak/kurtulmak	wiggle out of f.
262	Öbek Fiiller	'-den sıyrılarak çıkmak/kurtulmak	wiggle out of f.
263	Öbek Fiiller	'-den kurtulmak	wiggle out of f.
264	Öbek Fiiller	(gerekli olmayan çalışanlardan, oyunculardan) kurtulmak	clear out f.
265	Öbek Fiiller	(bir diğeri ölürken) sağ kurtulmak	see out [scotland] f.
Proverb
266	Atasözü	başını derde sokup kurtulmak için uğraşacağına başını derde sokmamasını bil	an ounce of prevention is worth a pound of cure
Colloquial
267	Konuşma Dili	bir tehlikeden veya zor durumdan kurtulmak için yapılan zekice hamle	end run i.
268	Konuşma Dili	(kasabadan) kaçıp kurtulmak	blow town f.
269	Konuşma Dili	cesetlerden kurtulmak	get rid of the bodies f.
270	Konuşma Dili	son anda birinin gelişiyle veya müdahalesiyle kurtulmak	be saved by the bell f.
271	Konuşma Dili	panik duygusundan kurtulmak	get rid of the feeling of panic f.
272	Konuşma Dili	(sıkıntıdan) kurtulmak	be off the hook f.
273	Konuşma Dili	bir şeyden kurtulmak	deep six f.
274	Konuşma Dili	sırtındaki/üzerindeki yükten kurtulmak	monkey off (one's) back f.
275	Konuşma Dili	sürekli bir problemden kurtulmak	monkey off (one's) back f.
276	Konuşma Dili	tekdüzelikten kurtulmak	get out of a rut f.
277	Konuşma Dili	uyuşturucudan kurtulmak	turn over f.
278	Konuşma Dili	uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak	turn over f.
279	Konuşma Dili	birinden/bir şeyden kurtulmak	off f.
280	Konuşma Dili	kıl payı sıyrılmak/kurtulmak	ace out f.
281	Konuşma Dili	şans eseri kurtulmak/atlatmak	ace out f.
282	Konuşma Dili	son anda kurtulmak	ace out f.
283	Konuşma Dili	bağımlılığından kurtulmak	be off f.
284	Konuşma Dili	birinden/bir şeyden kurtulmak	be rid of somebody/something f.
285	Konuşma Dili	kaçıp kurtulmak	get clean away f.
286	Konuşma Dili	yükünden kurtulmak	get free f.
287	Konuşma Dili	(bir şeyden) kurtulmak	get free f.
288	Konuşma Dili	bir sıkıntıdan kurtulmak/çıkmak	get out of a mess f.
289	Konuşma Dili	bir beladan kurtulmak	get out of a mess f.
290	Konuşma Dili	bir dertten kurtulmak	get out of a mess f.
291	Konuşma Dili	(bir şeyden) kurtulmak	get outta (something) f.
292	Konuşma Dili	fırsat varken bırakmak/kaçmak/çıkmak/kurtulmak	get while the getting is good f.
293	Konuşma Dili	işler iyice kötüleşmeden kaçıp kurtulmak	get while the getting is good f.
294	Konuşma Dili	fırsat varken bırakmak/kaçmak/çıkmak/kurtulmak	get while the gettin's good f.
295	Konuşma Dili	işler iyice kötüleşmeden kaçıp kurtulmak	get while the gettin's good f.
296	Konuşma Dili	fırsat varken bırakmak/kaçmak/çıkmak/kurtulmak	get while the getting's good f.
297	Konuşma Dili	işler iyice kötüleşmeden kaçıp kurtulmak	get while the getting's good f.
298	Konuşma Dili	fırsat varken bırakmak/kaçmak/çıkmak/kurtulmak	get while the goin's good f.
299	Konuşma Dili	işler iyice kötüleşmeden kaçıp kurtulmak	get while the goin's good f.
300	Konuşma Dili	fırsat varken bırakmak/kaçmak/çıkmak/kurtulmak	get while the going is good f.
301	Konuşma Dili	işler iyice kötüleşmeden kaçıp kurtulmak	get while the going is good f.
Idioms
302	Deyim	sorumluluktan kurtulmak	get clear f.
303	Deyim	endişeden kurtulmak	breathe again f.
304	Deyim	utançtan kurtulmak	get clear f.
305	Deyim	(bir yerden) kurtulmak	blow this hot dog stand f.
306	Deyim	(bir yerden) kurtulmak	blow this pop stand f.
307	Deyim	(bir yerden) kurtulmak	blow this popsicle stand f.
308	Deyim	(bir yerden) kurtulmak	blow this taco stand f.
309	Deyim	iyi ki (bir şeyden veya kişiden) kurtulmak	be well rid of (someone or something) f.
310	Deyim	iyi ki (bir şeyden veya kişiden) kurtulmak	be well rid of f.
311	Deyim	(bir şeyden) ucu ucuna/kıl payı/son anda kurtulmak	be within a whisker of (something) f.
312	Deyim	başı beladan çıkmak/kurtulmak	catch a break f.
313	Deyim	başı beladan çıkmak/kurtulmak	get a break f.
314	Deyim	birinden ya da bir şeyden kurtulmak	chuck overboard f.
315	Deyim	hamlıktan kurtulmak	get in good condition f.
316	Deyim	kararsızlık durumundan kurtulmak/çıkmak	come off the fence f.
317	Deyim	kararsızlık durumundan kurtulmak/çıkmak	get off the fence f.
318	Deyim	kararsızlık durumundan kurtulmak/çıkmak	climb off the fence f.
319	Deyim	azrail'in elinden kurtulmak	cheat the worms f.
320	Deyim	ölümden kurtulmak	cheat the worms f.
321	Deyim	prangalardan kurtulmak	cast loose f.
322	Deyim	alışkanlıktan kurtulmak	break the habit f.
323	Deyim	alışkanlıktan kurtulmak	shake a habit f.
324	Deyim	alışkanlıktan kurtulmak	kick the habit f.
325	Deyim	alışkanlıktan kurtulmak	break a habit f.
326	Deyim	alışkanlıktan kurtulmak	break one's habit f.
327	Deyim	alışkanlıktan kurtulmak	shake the habit f.
328	Deyim	alışkanlıktan kurtulmak	kick a habit f.
329	Deyim	birinden kurtulmak	get shed of someone f.
330	Deyim	birinden kurtulmak	make away with f.
331	Deyim	borçtan kurtulmak	get oneself out of debt f.
332	Deyim	bir yığın para ödemekten kurtulmak	save a bundle on something f.
333	Deyim	bir işten kurtulmak	wash one's hands of f.
334	Deyim	bir felaketten vb sağ kurtulmak	live to tell the tale f.
335	Deyim	birinden kurtulmak	get rid of someone f.
336	Deyim	birinden kurtulmak	get shet of someone f.
337	Deyim	birinden kurtulmak	get someone off one's back f.
338	Deyim	borçtan kurtulmak	get out of the hole f.
339	Deyim	birinden kurtulmak	get shut of someone f.
340	Deyim	birinden kurtulmak	get shot of somebody f.
341	Deyim	çabucak kurtulmak	drop like a hot potato f.
342	Deyim	dar boğazdan çıkmak/kurtulmak	get out of the red f.
343	Deyim	dertten/sıkıntıdan kurtulmak	get out of a jam f.
344	Deyim	ceza almadan kurtulmak	slip through the net f.
345	Deyim	her türlü sorundan şansıyla kurtulmak	bear a charmed life f.
346	Deyim	fazla kilolarından kurtulmak	get rid of one's extra kilos f.
347	Deyim	hayatı kurtulmak	have it made in the shade f.
348	Deyim	hayatı kurtulmak	set for life f.
349	Deyim	hayatı kurtulmak	have got it made in the shade f.
350	Deyim	fazlalıklarından kurtulmak	get rid of one's extra kilos f.
351	Deyim	işe yaramaz olandan kurtulmak	cut the deadwood out f.
352	Deyim	kaçarak birinin elinden kurtulmak	give a slip f.
353	Deyim	kıl payı kurtulmak	have a narrow escape f.
354	Deyim	kılpayı kurtulmak	have a near miss f.
355	Deyim	konuşarak/diliyle bir şeyden kurtulmak	talk one's way out of something f.
356	Deyim	kıl payı kurtulmak	have a close call f.
357	Deyim	kıl payı kurtulmak	escape by a hair's-breadth f.
358	Deyim	kafasındaki yükten kurtulmak	weight off someone's mind f.
359	Deyim	kıl payı kurtulmak	have a close shave f.
360	Deyim	şans eseri kurtulmak	ace out (of something) f.
361	Deyim	sıkıntıdan/sorundan/karmaşadan kurtulmak	get out of a mess f.
362	Deyim	sağ salim kurtulmak	get off scot-free f.
363	Deyim	sorundan kurtulmak	get out of a tight spot f.
364	Deyim	sorumluluktan kurtulmak	wash one's hands of f.
365	Deyim	zor ve sıkıntılı bir durumdan kurtulmak	get out of hole f.
366	Deyim	(zengin biri ile) evlenerek yoksulluktan kurtulmak	marry one's way out of poverty f.
367	Deyim	zincirlerinden kurtulmak	get the bit between one's teeth f.
368	Deyim	zor durumdan kurtulmak	be out of a tight corner f.
369	Deyim	(kazadan/felaketten) sağ kurtulmak	get out with one's life f.
370	Deyim	ucuz kurtulmak	get off lightly f.
371	Deyim	ucuz kurtulmak	have a near miss f.
372	Deyim	zor bir durumdan kurtulmak	come up smiling f.
373	Deyim	ucuz kurtulmak	get off easy f.
374	Deyim	(bir dertten/sıkıntıdan) para vererek kurtulmak	buy one's way out (of something) f.
375	Deyim	(ilişkiden) kurtulmak	give the elbow f.
376	Deyim	zincirlerinden kurtulmak	take the bit between one's teeth f.
377	Deyim	zincirlerinden kurtulmak	have the bit between one's teeth f.
378	Deyim	yükten kurtulmak	be off one's hands f.
379	Deyim	girdaptan kurtulmak	break the cycle f.
380	Deyim	ciddi bir hastalıktan kurtulmak	be off the danger list f.
381	Deyim	kötü bir durumdan kurtulmak için başkasını kullanmak/harcamak	feed (someone) to the wolves f.
382	Deyim	bir zorluktan kurtulmak	be out from under (something) f.
383	Deyim	bir stresten/endişeden kurtulmak	be out from under (something) f.
384	Deyim	ustalıkla kurtulmak	duck and dive f.
385	Deyim	ucuz kurtulmak	get off light f.
386	Deyim	borçtan kurtulmak	get out of hock f.
387	Deyim	bir işten/görevden kurtulmak	get the hook [uk] f.
388	Deyim	tabana kuvvet kaçıp kurtulmak	give leg bail f.
389	Deyim	(birinden veya bir şeyden) kurtulmak	be shot of (someone or something) f.
390	Deyim	(birinden veya bir şeyden) kurtulmak	be/get shot of somebody/something [uk] f.
391	Deyim	zincirlerinden kurtulmak	have the bit in (one's) teeth f.
392	Deyim	yularından kurtulmak	have the bit in (one's) teeth f.
393	Deyim	bir şeyi yapıp kurtulmak	get out of the way f.
394	Deyim	bir şeyi yapıp kurtulmak	get something out of the way f.
395	Deyim	birinden/bir şeyden kurtulmak	give something/someone the old heave-ho f.
396	Deyim	sorunlu/yetersiz politikalardan kurtulmak	clean house f.
397	Deyim	sorunlu/yetersiz kişilerden veya gruplardan kurtulmak	clean house f.
398	Deyim	istenmeyen çalışanlardan kurtulmak	clean house f.
399	Deyim	içerideki yolsuzluktan/yolsuzluklardan kurtulmak	clean house f.
400	Deyim	istenmeyen kişilerden/şeylerden kurtulmak	clean house [us] f.
401	Deyim	gereksiz kişilerden/şeylerden kurtulmak	clean house [us] f.
402	Deyim	(at) koşum kayışından kurtulmak	jump the traces f.
403	Deyim	(birinden/bir şeyden) hemen kurtulmak	make quick work of (someone or something) f.
404	Deyim	bir şeyden kurtulmak için bir yola baş vurmak	work (one's) ticket f.
405	Deyim	bir durumdan kurtulmak için bir dolap çevirmek	work (one's) ticket f.
406	Deyim	(bir şeyden) sıyrılıp kurtulmak	wriggle (one's) way out (of something) f.
407	Deyim	(bir şeyden) eğilip bükülerek kurtulmak/çıkmak	wriggle (one's) way out (of something) f.
408	Deyim	(bir işten, görevden, durumdan) kurtulmak	wriggle (one's) way out (of something) f.
409	Deyim	artık istenmeyen bir şeyden kurtulmak	shed something f.
410	Deyim	yenilmekten kıl payı kurtulmak	get out of jail [uk] f.
411	Deyim	yenilmekten son anda kurtulmak	get out of jail [uk] f.
412	Deyim	(birinden/bir şeyden) kurtulmak	kick (someone or something) to the curb f.
413	Deyim	(birinden/bir şeyden) kurtulmak	be shut of (someone or something) f.
414	Deyim	birinin/bir şeyin sorumluluğundan kurtulmak istemek	want rid of somebody/something f.
415	Deyim	birinden/bir şeyden kurtulmak istemek	want rid of somebody/something f.
416	Deyim	birinin/bir şeyin yükünden kurtulmak	get free of someone or something f.
417	Deyim	birinden/bir şeyden kurtulmak	get free of someone or something f.
418	Deyim	birinin/bir şeyin yükünden kurtulmak	get free from someone or something f.
419	Deyim	birinden/bir şeyden kurtulmak	get free from someone or something f.
420	Deyim	ölümcül bir hastalıktan kurtulmak	be off the danger list f.
421	Deyim	ölümcül bir hastalıktan kurtulmak	be off the danger list f.
422	Deyim	ciddi bir hastalıktan kurtulmak	be off the danger list f.
423	Deyim	kafasındaki yükten kurtulmak	take a load off somebody's mind f.
424	Deyim	kafasındaki yükten kurtulmak	take a weight off somebody's mind f.
425	Deyim	bir alışkanlıktan/huydan/bağımlılıktan kurtulmak	break a habit f.
426	Deyim	(birinden/bir şeyden) kurtulmak	break loose from (someone or something) f.
427	Deyim	(birinin/bir şeyin) etkisinden kurtulmak	break loose from (someone or something) f.
428	Deyim	(birinin/bir şeyin) baskısından kurtulmak	break loose from (someone or something) f.
429	Deyim	(bir şeyden) kurtulmak	break loose from (something) f.
430	Deyim	birinden/bir şeyden kurtulmak	break/cut/tear loose from somebody/something f.
431	Deyim	(bir şeyden) parası neyse verip kurtulmak	buy (one's) way out (of something) f.
432	Deyim	(bir şeyin) bedelini ödeyip kurtulmak	buy (one's) way out (of something) f.
433	Deyim	(birinden/bir şeyden) kurtulmak	chuck (someone or something) overboard f.
434	Deyim	(birini/bir şeyi) atıp kurtulmak	chuck (someone or something) overboard f.
435	Deyim	tırnaklarıyla kazıyarak bir şeyden kurtulmak/çıkmak	claw your way out of something f.
436	Deyim	tırnaklarıyla kazıyarak bir şeyden kurtulmak/çıkmak	claw your way out of something f.
437	Deyim	istenmeyen/işe yaramayan/eski olan herkesten ve her şeyden kurtulmak	make a clean sweep f.
438	Deyim	(bir şeyden) kaçınmak/kurtulmak	find a way around (something) f.
439	Deyim	(bir şeyden) kaçınmak/kurtulmak	find one's way around (something) f.
440	Deyim	kaçınmak/kurtulmak	find way around f.
441	Deyim	(bir şeylerden/birilerinden) kurtulmak	make a clean sweep (of something) f.
442	Deyim	birinin dırdırından kurtulmak	get somebody off your back f.
443	Deyim	ucuz kurtulmak	be let off lightly f.
444	Deyim	sağ salim kurtulmak	go scot-free f.
445	Deyim	zor durumdan kurtulmak	get out of a fix f.
446	Deyim	açmazdan kurtulmak	get out of a fix f.
447	Deyim	beladan/tehlikeden kurtulmak	get out of a fix f.
448	Deyim	dertten/sıkıntıdan kurtulmak	get out of a fix f.
449	Deyim	fırsat varken gitmek/kaçmak/çıkmak/kurtulmak	get out while the gettin's good f.
450	Deyim	işler iyice kötüleşmeden kaçıp kurtulmak	get out while the gettin's good f.
451	Deyim	fırsat varken gitmek/kaçmak/çıkmak/kurtulmak	get out while the getting is good f.
452	Deyim	işler iyice kötüleşmeden kaçıp kurtulmak	get out while the getting is good f.
453	Deyim	fırsat varken gitmek/kaçmak/çıkmak/kurtulmak	get out while the goin's good f.
454	Deyim	işler iyice kötüleşmeden kaçıp kurtulmak	get out while the goin's good f.
455	Deyim	fırsat varken gitmek/kaçmak/çıkmak/kurtulmak	get out while the going is good f.
456	Deyim	işler iyice kötüleşmeden kaçıp kurtulmak	get out while the going is good f.
457	Deyim	(kazadan/felaketten) sağ kurtulmak	get out with life f.
458	Deyim	birinden/bir şeyden kurtulmak	get rid of somebody/something f.
459	Deyim	(birinden/bir şeyden) kurtulmak	get shed of (someone or something) f.
460	Deyim	(birinden/bir şeyden) kurtulmak	get shet of (someone or something) f.
461	Deyim	birinden/ bir şeyden kurtulmak	get shot of someone/something [uk] f.
462	Deyim	(birinden/bir şeyden) kurtulmak	get shut of (someone or something) f.
463	Deyim	bir şeyi söyleyip rahatlamak/kurtulmak	get something off your chest f.
464	Deyim	bir şeyi söyleyip rahatlamak/kurtulmak	get something out of your system f.
465	Deyim	(birinden) kurtulmak	give (someone) the shake f.
466	Deyim	birinden kurtulmak	give someone the flick f.
467	Deyim	birinden kurtulmak	give someone the flick pass [australia] f.
468	Deyim	birinden/bir şeyden kurtulmak	give something/someone the heave-ho f.
469	Deyim	birinden/bir şeyden kurtulmak	give something/someone the old heave-ho f.
470	Deyim	alışkanlığından kurtulmak	kick one's habit f.
471	Deyim	korkudan/endişeden/üzüntüden kurtulmak	lay a ghost f.
472	Deyim	korkudan/endişeden/üzüntüden kurtulmak	lay the ghost f.
473	Deyim	(birinden/bir şeyden) eli kaymak/kurtulmak	lose (one's) grip on (someone or something) f.
474	Deyim	(birinden/bir şeyden) eli kaymak/kurtulmak	lose (one's) hold on (someone or something) f.
475	Deyim	eli kaymak/kurtulmak	lose hold on f.
476	Deyim	eli kaymak/kurtulmak	lose one's hold f.
477	Deyim	(birinden/bir şeyden) hızlıca/hemen kurtulmak	make fast work of (someone or something) f.
478	Deyim	(birinden/bir şeyden) hemen kurtulmak	make light work of (someone or something) f.
479	Deyim	(birinden/bir şeyden) hemen kurtulmak	make short work of (someone or something) f.
480	Deyim	bir şeyden kolaylıkla kurtulmak	make short work of something f.
481	Deyim	kaçıp kurtulmak	run for life f.
482	Deyim	bir yığın para ödemekten kurtulmak	save a bundle f.
483	Deyim	sağ kurtulmak/kurtarmak	save skin f.
484	Deyim	tehlikeden/felaketten kurtulmak/kurtarmak	save skin f.
485	Deyim	(birinden) kurtulmak	shake (someone) loose f.
486	Deyim	kafasındaki yükten kurtulmak	take a load off mind f.
487	Deyim	(birinden) kurtulmak	take care of (someone) f.
488	Deyim	zincirlerinden kurtulmak	take the bit between the teeth f.
489	Deyim	zincirlerinden kurtulmak	take the bit in teeth f.
490	Deyim	bahaneler sunarak sıyrılmak/kurtulmak	talk your way out of something/out of doing something f.
491	Deyim	konuşarak/diliyle bir şeyden kurtulmak	talk your way out of something/out of doing something f.
492	Deyim	(birinden/bir şeyden) kurtulmak	tear loose from (someone or something) f.
493	Deyim	(bir şeyden) kurtulmak	throw (something) overboard f.
494	Deyim	(bir şeyden/bir durumdan) sıvışmak/sıvışıp kurtulmak	wangle (one's) way out of (something) f.
495	Deyim	(bir şeyden/bir durumdan) hileyle kurtulmak	wangle (one's) way out of (something) f.
496	Deyim	birinden/bir şeyden kurtulmak	wash your hands of somebody/something f.
497	Deyim	gemin baskısından kurtulmak için atın başını sürücüye/göğsüne doğru çekmesi	behind the bit s.
498	Deyim	binicilikte atın gemden kurtulmak için kafasını göğsüne doğru çekmesi	behind the bit expr.
Speaking
499	Konuşma	yapacak bazı işlerim var (birisinden kurtulmak için söylenir)	I have to wash a few things out expr.
Trade/Economic
500	Ticaret/Ekonomi	taahhütlerinden kurtulmak amacıyla kaçma	run away from its commitments i.