Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
kick
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"kick"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 86 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
kick
i.
tekme
2
Yaygın Kullanım
kick
f.
tekmelemek
3
Yaygın Kullanım
kick
f.
tepmek
4
Yaygın Kullanım
kick
f.
tekme atmak
General
5
Genel
kick
i.
şut
6
Genel
kick
i.
keyif
7
Genel
kick
i.
şevk
8
Genel
kick
i.
çifte
9
Genel
kick
i.
heves
10
Genel
kick
i.
seğirdim
11
Genel
kick
i.
enerji
12
Genel
kick
i.
çeviklik
13
Genel
kick
i.
tekme
14
Genel
kick
i.
geri tepme
15
Genel
kick
i.
tepme
16
Genel
kick
i.
yakınma
17
Genel
kick
i.
topa vurma
18
Genel
kick
i.
kamçılama etkisi (uyuşturucu maddenin)
19
Genel
kick
i.
heyecan
20
Genel
kick
i.
zevk
21
Genel
kick
i.
karşı gelme
22
Genel
kick
i.
sertlik
23
Genel
kick
i.
dürtü
24
Genel
kick
i.
tekme atma
25
Genel
kick
i.
tekmeleme
26
Genel
kick
i.
şikayet
27
Genel
kick
i.
karşı gelme/çıkma
28
Genel
kick
i.
karşı durma
29
Genel
kick
i.
(silah/atış) geri tepme
30
Genel
kick
i.
kuvvet
31
Genel
kick
i.
enerji
32
Genel
kick
i.
güç
33
Genel
kick
i.
şevk
34
Genel
kick
i.
heyecan
35
Genel
kick
i.
zevk
36
Genel
kick
i.
(şişede) taban çukurluğu
37
Genel
kick
f.
tepmek
38
Genel
kick
f.
tekmelemek
39
Genel
kick
f.
yakınmak
40
Genel
kick
f.
geri tepmek
41
Genel
kick
f.
çiftelemek
42
Genel
kick
f.
ayak ile vurmak
43
Genel
kick
f.
sızlanmak
44
Genel
kick
f.
çitme atmak
45
Genel
kick
f.
geri tepmek (silah)
46
Genel
kick
f.
bırakmak
47
Genel
kick
f.
tepinmek
48
Genel
kick
f.
çifte atmak
49
Genel
kick
f.
vazgeçmek
50
Genel
kick
f.
teklemek
51
Genel
kick
f.
seğirdim yapmak
52
Genel
kick
f.
tekmeleyerek kovmak
53
Genel
kick
f.
karşı durmak
54
Genel
kick
f.
(sürekli) şikayet etmek
55
Genel
kick
f.
direnmek
56
Genel
kick
f.
karşı çıkmak/durmak
57
Genel
kick
f.
karşı çıkmak
58
Genel
kick
f.
(kötü alışkanlıktan) kurtulmak
Computer
59
Bilgisayar
kick
expr.
çıkar
Automotive
60
Otomotiv
kick
f.
sertleşmek
61
Otomotiv
kick
f.
tepmek
Sport
62
Spor
kick
i.
şut
63
Spor
kick
i.
yüzme sırasında vücudu ileriye götüren bacak hareketi
64
Spor
kick
i.
vurulmuş top
65
Spor
kick
i.
şut çekilmiş top
66
Spor
kick
i.
şut çekilmiş topun aldığı mesafe
67
Spor
kick
f.
yüzme sırasında bacak hareketleri ile vücudu ileriye itmek
Football
68
Futbol
kick
f.
(gol) atmak
Card
69
İskambil
kick
f.
peyi artırmak
70
İskambil
kick
f.
fazla para sürmek
Slang
71
Argo
kick
i.
kuvvet
72
Argo
kick
i.
kuvvet (içkide)
73
Argo
kick
i.
merak
74
Argo
kick
i.
haz
75
Argo
kick
i.
haz duygusu
76
Argo
kick
i.
güçlü etki
77
Argo
kick
i.
tetikleyici etki
78
Argo
kick
i.
vurucu etki
79
Argo
kick
i.
ayakkabı
80
Argo
kick
i.
coşku
81
Argo
kick
i.
memnuniyet
82
Argo
kick
i.
iyi bir duygu/his
83
Argo
kick
i.
canlılık
84
Argo
kick
i.
uyuşturucu/alkol etkisi
85
Argo
kick
f.
yıkılmak (muhteşem olmak anlamında)
86
Argo
kick
s.
kuvvetli (içki vb)
"kick"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
scissors kick
i.
makaslama yüzüş
2
Genel
goal kick
i.
aut atışı
3
Genel
corner kick
i.
köşe atışı
4
Genel
corner kick
i.
korner atışı
5
Genel
free kick
i.
frikik
6
Genel
kick in
i.
para verme
7
Genel
goal kick
i.
kale vuruşu
8
Genel
corner kick
i.
köşe vuruşu
9
Genel
kick up
i.
kışkırtma
10
Genel
indirect free kick
i.
endirekt serbest vuruş
11
Genel
corner kick
i.
futbol korner vuruşu
12
Genel
free kick
i.
serbest vuruş
13
Genel
kick horse
i.
çifte
14
Genel
kick back
i.
geri tepme
15
Genel
kick up
i.
kavga
16
Genel
kick-up
i.
gürültü
17
Genel
kick-start
i.
motive eden insan
18
Genel
kick-start
i.
teşvik eden insan
19
Genel
kick-starter
i.
marş
20
Genel
kick starter
i.
(motosiklette) ayakla basılan marş
21
Genel
penalty kick
i.
penaltı atışı
22
Genel
lateral kick
i.
yana tekme
23
Genel
corner kick
i.
korner vuruşu
24
Genel
kick-off
i.
(futbol) başlama vuruşu
25
Genel
kick-off
i.
başlama
26
Genel
kick-off
i.
ilk vuruş
27
Genel
kick the can
i.
bir çocuk oyunu
28
Genel
kick the can
i.
teneke tekmelemece
29
Genel
roundhouse kick
i.
döner tekme
30
Genel
kick pleat
i.
dar eteğin arkasındaki etek ucu çizgisine kadar çıkan plikaşe
31
Genel
kick-up
i.
bacağı yukarı kaldırarak tekme atma
32
Genel
kick back
f.
geri tepmek (tüfek)
33
Genel
kick up one's heels
f.
hoşça vakit geçirmek
34
Genel
kick back
f.
çalınmış eşya veya parayı sahibine geri vermek
35
Genel
kick up a dust
f.
tozu dumana katmak
36
Genel
kick off
f.
gümbürdemek
37
Genel
kick off
f.
gümlemek
38
Genel
kick one's heels waiting for somebody
f.
ayaklarına kara su inmek
39
Genel
give a kick
f.
atmak
40
Genel
give a kick
f.
tekme atmak
41
Genel
get a kick out of something
f.
keyif almak
42
Genel
kick out
f.
kovmak
43
Genel
kick up a fuss
f.
olay çıkarmak
44
Genel
kick up one's heels
f.
eğlenceye dalmak
45
Genel
kick up a row
f.
çıngar çıkarmak
46
Genel
kick about
f.
dövmek
47
Genel
kick the hell out of somebody
f.
öldüresiye dövmek
48
Genel
kick the drug
f.
uyuşturucuyu bırakmak
49
Genel
kick up a row
f.
gürültü çıkarmak
50
Genel
kick up a row
f.
kıyameti koparmak
51
Genel
kick off
f.
başlamak
52
Genel
kick against
f.
başkaldırmak
53
Genel
kick in
f.
tekme atmak
54
Genel
kick up a rumpus
f.
kıyameti koparmak
55
Genel
kick off
f.
mortoyu çekmek
56
Genel
get a kick out of
f.
keyfini çıkarmak
57
Genel
kick up a stink
f.
şikayetçi olmak
58
Genel
kick a goal
f.
topa vurup gol atmak
59
Genel
kick at
f.
tekme vurmak
60
Genel
kick in
f.
payına düşeni ödemek
61
Genel
kick and stamp
f.
tepinmek
62
Genel
kick out
f.
işten atmak
63
Genel
kick up one's heels
f.
neşelenmek
64
Genel
kick around
f.
dövmek
65
Genel
kick up one's heels
f.
canlanmak
66
Genel
kick someone out
f.
birini işten çıkarmak
67
Genel
kick a goal
f.
gol atmak
68
Genel
kick up one's heels
f.
kendini zevke vermek
69
Genel
kick against the pricks
f.
nafile itiraz etmek
70
Genel
kick up a row
f.
hır çıkarmak
71
Genel
kick in
f.
bağışlamak
72
Genel
kick up a row
f.
karışıklık çıkarmak
73
Genel
give a kick
f.
tekmelemek
74
Genel
kick up a row
f.
patırtı çıkarmak
75
Genel
kick someone out
f.
birini kapı dışarı etmek
76
Genel
kick against
f.
karşı çıkmak
77
Genel
kick out
f.
künyesini silmek
78
Genel
kick back
f.
geri tepmek
79
Genel
kick one's heels
f.
ağaç olmak
80
Genel
kick off
f.
ölmek
81
Genel
kick against the pricks
f.
otoriteye karşı çıkmak
82
Genel
kick up one's heels
f.
eğlenmek
83
Genel
get a kick
f.
tekme yemek
84
Genel
kick up
f.
mesele çıkarmak
85
Genel
kick someone where it hurts
f.
can evinden vurmak
86
Genel
kick up
f.
ortalığı karıştırmak
87
Genel
kick up
f.
toz kaldırmak
88
Genel
kick up
f.
kışkırtmak
89
Genel
kick up a row
f.
yeri göğü inletmek
90
Genel
kick up a stink
f.
kıyameti koparmak
91
Genel
kick up a row
f.
kavga çıkarmak
92
Genel
kick up a row (about something)
f.
kavga çıkarmak
93
Genel
kick up
f.
kavga çıkarmak
94
Genel
kick up a stink
f.
olay çıkarmak
95
Genel
kick up a row (about something)
f.
mesele çıkarmak
96
Genel
kick up
f.
kavga etmek
97
Genel
kick up a fuss
f.
kavga çıkarmak
98
Genel
kick up a stink
f.
şiddetle itiraz etmek
99
Genel
kick up a fuss
f.
mesele çıkarmak
100
Genel
kick up a row
f.
ortalığı birbirine katmak
101
Genel
kick up a row
f.
gürültü yapmak
102
Genel
kick a student out of the classroom
f.
öğrenciyi dersten atmak
103
Genel
kick a student out of the classroom
f.
öğrenciyi sınıftan atmak
104
Genel
kick-off the meeting
f.
toplantıyı başlatmak
105
Genel
get a kick out of
f.
-den zevk almak
106
Genel
kick off
f.
(futbol) maça başlamak
107
Genel
kick out
f.
defetmek
108
Genel
kick off
f.
başlatmak
109
Genel
kick a life-threatening situation
f.
hayati tehlike atlatmak
110
Genel
kick someone out of the house
f.
evden atmak
111
Genel
kick someone out of the house
f.
evden kovmak
112
Genel
kick someone out
f.
birisini bir yerden kovmak
113
Genel
kick someone out
f.
birisini tekmeleyerek atmak/çıkarmak/kovmak
114
Genel
kick someone aside
f.
birini terk etmek
115
Genel
kick at
f.
tekmelemek
116
Genel
kick out someone
f.
işten atmak
117
Genel
kick-start
f.
harekete geçirmek
118
Genel
kick-start
f.
yeniden canlandırmak
119
Genel
kick-start
f.
enerji vermek
120
Genel
kick up
f.
vites yükseltmek
121
Genel
kick someone in the nuts
f.
apış arasına tekme atmak
122
Genel
kick someone in the nuts
f.
taşağına tekme atmak
123
Genel
kick someone senseless
f.
bilinci kaybolana kadar tekmelemek
124
Genel
kick the ball
f.
topa vurmak
Phrasals
125
Öbek Fiiller
kick oneself
f.
büyük pişmanlık yaşamak
126
Öbek Fiiller
kick oneself
f.
dizini dövmek
127
Öbek Fiiller
kick around
f.
tekmelemek
128
Öbek Fiiller
kick around
f.
tekme atmak
129
Öbek Fiiller
kick around
f.
ayakla vurmak
130
Öbek Fiiller
kick around
f.
itip kakmak
131
Öbek Fiiller
kick around
f.
köpek muamelesi yapmak
132
Öbek Fiiller
kick around
f.
ele almak
133
Öbek Fiiller
kick around
f.
tartışmak
134
Öbek Fiiller
kick around
f.
müzakere etmek
135
Öbek Fiiller
kick around
f.
üzerine düşünmek
136
Öbek Fiiller
kick around
f.
dikkate almak
137
Öbek Fiiller
kick around
f.
diyar diyar dolaşmak
138
Öbek Fiiller
kick around
f.
göçebe gibi yaşamak
139
Öbek Fiiller
kick around
f.
eli ayağı tutmak
140
Öbek Fiiller
kick around
f.
hayatta olmak
141
Öbek Fiiller
kick around
f.
sağ olmak
142
Öbek Fiiller
kick someone or something around
f.
birine veya bir şeye tekme atmak
143
Öbek Fiiller
kick someone or something around
f.
birini veya bir şeyi tekmelemek
144
Öbek Fiiller
kick someone or something around
f.
birine veya bir şeye ayakla vurmak
145
Öbek Fiiller
kick someone or something around
f.
birini veya bir şeyi itip kakmak
146
Öbek Fiiller
kick someone or something around
f.
birine veya bir şeye köpek muamelesi yapmak
147
Öbek Fiiller
kick about
f.
tekmelemek
148
Öbek Fiiller
kick about
f.
tekme atmak
149
Öbek Fiiller
kick about
f.
ayakla vurmak
150
Öbek Fiiller
kick about
f.
itip kakmak
151
Öbek Fiiller
kick about
f.
köpek muamelesi yapmak
152
Öbek Fiiller
kick about
f.
ele almak
153
Öbek Fiiller
kick about
f.
tartışmak
154
Öbek Fiiller
kick about
f.
müzakere etmek
155
Öbek Fiiller
kick about
f.
üzerine düşünmek
156
Öbek Fiiller
kick about
f.
dikkate almak
157
Öbek Fiiller
kick about
f.
diyar diyar dolaşmak
158
Öbek Fiiller
kick about
f.
göçebe gibi yaşamak
159
Öbek Fiiller
kick about
f.
eli ayağı tutmak
160
Öbek Fiiller
kick about
f.
hayatta olmak
161
Öbek Fiiller
kick about
f.
sağ olmak
162
Öbek Fiiller
kick around
f.
aylaklık etmek
163
Öbek Fiiller
kick about someone
f.
birinden şikayetçi olmak
164
Öbek Fiiller
kick something off of something
f.
bir şeyi tekmeleyerek düşürmek
165
Öbek Fiiller
kick about someone
f.
birini çekiştirmek
166
Öbek Fiiller
kick something off something
f.
bir şeyi tekmeleyerek düşürmek
167
Öbek Fiiller
kick somebody off something
f.
birini bir yerden (grup/organizasyon) kovmak
168
Öbek Fiiller
kick in on something for someone
f.
birine (alınacak bir şey/hediye için) katkıda bulunmak
169
Öbek Fiiller
kick something down
f.
bir şeyi tekme atarak kırmak
170
Öbek Fiiller
kick something off
f.
bir şeyi tekmeleyerek düşürmek
171
Öbek Fiiller
kick against something
f.
bir şeyi tekmelemek
172
Öbek Fiiller
kick against something
f.
bir şeye tekme atmak
173
Öbek Fiiller
kick about someone
f.
birini çekiştirmek/şikayet etmek
174
Öbek Fiiller
kick in
f.
devreye girmek
175
Öbek Fiiller
kick in
f.
etkisini göstermek
176
Öbek Fiiller
kick in
f.
ölmek
177
Öbek Fiiller
kick up
f.
kargaşa yaratmak
178
Öbek Fiiller
kick around
f.
oyalanmak
179
Öbek Fiiller
kick back
f.
rahatlamak
180
Öbek Fiiller
kick in
f.
sonuç vermeye başlamak
181
Öbek Fiiller
kick up
f.
rahatsızlık yaratmak
182
Öbek Fiiller
kick up
f.
sorun çıkarmak
183
Öbek Fiiller
kick something out of something
f.
tekmeleyerek/ayağıyla vurarak bir şeyin dışına atmak
184
Öbek Fiiller
kick around something
f.
tartışmak
185
Öbek Fiiller
kick something out
f.
tekmeleyerek/ayağıyla vurarak bir şeyin dışına atmak
186
Öbek Fiiller
kick something around
f.
tartışmak
187
Öbek Fiiller
kick aside
f.
tekmeleyerek kenara itmek
188
Öbek Fiiller
kick away
f.
tekmeleyerek çıkarmak/uzaklaştırmak/defetmek
189
Öbek Fiiller
kick in
f.
(yorgunluk vb) çökmek
190
Öbek Fiiller
kick in
f.
(uyuşturucu vb.) etkisini göstermek
191
Öbek Fiiller
kick in
f.
(hap vs.) patlamak
192
Öbek Fiiller
kick back
f.
yeniden uyuşturucuya başlamak
193
Öbek Fiiller
kick down
f.
şiddetle açmak (kapıyı, pencereyi)
194
Öbek Fiiller
kick on
f.
devam etmek
195
Öbek Fiiller
kick on
f.
sürdürmek
196
Öbek Fiiller
kick over
f.
ateş açmak
197
Öbek Fiiller
kick something off (of) someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden tekmeleyip atmak
198
Öbek Fiiller
kick something off
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden tekmeleyip atmak
199
Öbek Fiiller
kick over
f.
tekmeleyip devirmek
200
Öbek Fiiller
kick over
f.
tekmeleyip yıkmak
201
Öbek Fiiller
kick over
f.
tekmeleyip düşürmek
202
Öbek Fiiller
kick over
f.
çalışmak (motor)
203
Öbek Fiiller
kick over
f.
çalışmaya başlamak
204
Öbek Fiiller
kick over
f.
ayağıyla vurup devirmek
205
Öbek Fiiller
kick over
f.
ateşlemek
206
Öbek Fiiller
kick over
f.
dönmeye başlamak
207
Öbek Fiiller
kick about
f.
bir şeye ayakla vurarak/tekmeleyerek etrafta dolaştırmak
208
Öbek Fiiller
kick about
f.
bir şeye vurarak/tekmeleyerek peşinde koşturmak
209
Öbek Fiiller
kick about
f.
bir şeye ayakla vurarak/tekmeleyerek etrafta yuvarlamak
210
Öbek Fiiller
kick about
f.
bir şeyi sağa sola tekmelemek/tekmeleyip durmak
211
Öbek Fiiller
kick about
f.
bir şevi ayakla vurarak/tekmeleyerek sağa sola atıp durmak
212
Öbek Fiiller
kick about
f.
bir şeyi oradan oraya tekmelemek/tekmeleyip durmak
213
Öbek Fiiller
kick about
f.
aylaklık etmek
214
Öbek Fiiller
kick about
f.
boş boş dolanmak
215
Öbek Fiiller
kick about
f.
vakit geçirmek
216
Öbek Fiiller
kick about
f.
zaman öldürmek
217
Öbek Fiiller
kick about
f.
boş boş vakit geçirmek
218
Öbek Fiiller
kick about
f.
-den şikayet etmek
219
Öbek Fiiller
kick about
f.
'-den şikayetçi olmak
220
Öbek Fiiller
kick about
f.
'-i protesto etmek
221
Öbek Fiiller
kick about
f.
'-e karşı çıkmak
222
Öbek Fiiller
kick about
f.
'-e itiraz etmek
223
Öbek Fiiller
kick up
f.
salmak
224
Öbek Fiiller
kick up
f.
bırakmak
225
Öbek Fiiller
kick up
f.
bir anda başlamak/ortaya çıkmak
226
Öbek Fiiller
kick up
f.
umulmadık bir anda başlamak
227
Öbek Fiiller
kick up
f.
birdenbire başlamak
228
Öbek Fiiller
kick up
f.
güçlenmek
229
Öbek Fiiller
kick up
f.
artmak
230
Öbek Fiiller
kick up
f.
yoğunlaşmak
231
Öbek Fiiller
kick up
f.
artırmak
232
Öbek Fiiller
kick up
f.
güçlendirmek
233
Öbek Fiiller
kick up
f.
yoğunlaştırmak
234
Öbek Fiiller
kick up
f.
belli bir derecede artırmak/yoğunlaştırmak
235
Öbek Fiiller
kick up
f.
ayarını yükseltmek
236
Öbek Fiiller
kick up
f.
gücünü artırmak
237
Öbek Fiiller
kick up
f.
derecesini yükseltmek
238
Öbek Fiiller
kick up
f.
miktarı artmak
239
Öbek Fiiller
kick up
f.
tetiklemek
240
Öbek Fiiller
kick up
f.
çıkarmak
241
Öbek Fiiller
kick up
f.
hareketlenmek
242
Öbek Fiiller
kick against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) tekmeyle/tekme atarak uzaklaştırmak
243
Öbek Fiiller
kick against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) ayağıyla itmek
244
Öbek Fiiller
kick against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) tekmelemek
245
Öbek Fiiller
kick against (someone or something)
f.
bir şeye karşı (birini/bir şeyi) tekmelemek
246
Öbek Fiiller
kick against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) ayağıyla vurarak/tekmeleyerek bir şeyden sektirmek
247
Öbek Fiiller
kick aside
f.
öylece bir kenara atmak
248
Öbek Fiiller
kick aside
f.
kıçına tekmeyi vurmak
249
Öbek Fiiller
kick aside
f.
umursamamak
250
Öbek Fiiller
kick aside
f.
bir köşeye atmak
251
Öbek Fiiller
kick aside
f.
hiçe saymak
252
Öbek Fiiller
kick at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) tekmelemek
253
Öbek Fiiller
kick at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) tekme atarak uzaklaştırmak
254
Öbek Fiiller
kick at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tekmeyle saldırmak
255
Öbek Fiiller
kick at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı bir şeyi tekmelemek
256
Öbek Fiiller
kick at (someone or something)
f.
bir şeyi ayağıyla vurarak/tekmeleyerek (birinden/bir şeyden) sektirmek/(birine/bir şeye) atmak
257
Öbek Fiiller
kick out of
f.
-den kovmak
258
Öbek Fiiller
kick out of
f.
'-den atmak
259
Öbek Fiiller
kick out of
f.
'-den kurtulmak/çıkmak
260
Öbek Fiiller
kick out of
f.
'-den göndermek
261
Öbek Fiiller
kick out of
f.
'-den çıkarmak/çıkmak
262
Öbek Fiiller
kick out of (something)
f.
(bir şeyden) kurtulmak
263
Öbek Fiiller
kick out of (something)
f.
(bir şeyden) çıkmak
264
Öbek Fiiller
kick out of (something)
f.
tekme atarak (bir şeyden/yerden) göndermek
265
Öbek Fiiller
kick out of (something)
f.
tekme atarak (bir şeyden/yerden) çıkarmak
266
Öbek Fiiller
kick out of (something)
f.
(bir şeyden/yerden) atmak
267
Öbek Fiiller
kick out of (something)
f.
(bir şeyden/yerden) kovmak
Colloquial
268
Konuşma Dili
a kick in the teeth
i.
büyük bir tekme
269
Konuşma Dili
a kick in the teeth
i.
büyük bir tokat
270
Konuşma Dili
a kick in the teeth
i.
büyük bir darbe
271
Konuşma Dili
a kick in the teeth
i.
tokat etkisi yaratan şey
272
Konuşma Dili
kick in the behind
i.
arkasına/kıçına tekmeyi yeme
273
Konuşma Dili
kick in the behind
i.
tuz biber ekme
274
Konuşma Dili
kick in the behind
i.
tuzu biberi olma
275
Konuşma Dili
kick in the behind
i.
tüy dikme
276
Konuşma Dili
kick in the behind
i.
aşağılayıcı/alçaltıcı hayal kırıklığı/aksilik
277
Konuşma Dili
kick-ass show
i.
muhteşem şov
278
Konuşma Dili
kick-off
i.
başlangıç
279
Konuşma Dili
kick the bucket
f.
mevta olmak
280
Konuşma Dili
kick around
f.
bir şeyle oynamak
281
Konuşma Dili
kick around
f.
itip kakmak
282
Konuşma Dili
kick around
f.
üzerinde düşünmek
283
Konuşma Dili
kick around
f.
sık sık yer değiştirmek
284
Konuşma Dili
kick around
f.
hala ayakta/ayaklarının üzerinde olmak
285
Konuşma Dili
kick around
f.
bir şeyi yuvarlayıp durmak
286
Konuşma Dili
kick around
f.
sürekli kötü davranmak
287
Konuşma Dili
kick around
f.
aklından geçirmek
288
Konuşma Dili
kick around
f.
oradan oraya gezmek/yerleşmek
289
Konuşma Dili
kick around
f.
hayatta olmak
290
Konuşma Dili
kick cold (turkey)
f.
uyuşturucu kullanmayı kesmek
291
Konuşma Dili
kick cold (turkey)
f.
eroini, kokaini bırakmak
292
Konuşma Dili
kick cold (turkey)
f.
birden bire uyuşturucuyu kesmek
293
Konuşma Dili
kick cold (turkey)
f.
bir anda uyuşturucu kullanmayı bırakmak
294
Konuşma Dili
kick cold (turkey)
f.
uyuşturucuyu bırakmak
295
Konuşma Dili
kick the bucket
f.
cehennemi boylamak
296
Konuşma Dili
kick the bucket
f.
eşek cennetini boylamak
297
Konuşma Dili
kick-starting
f.
hevesle başlamak
298
Konuşma Dili
kick butt
f.
harika/mükemmel olmak
299
Konuşma Dili
kick the booze
f.
içkiyi bırakmak
300
Konuşma Dili
kick it
f.
kendini (bir bağımlılıktan) kurtarmak
301
Konuşma Dili
kick it
f.
(bir bağımlılığı) bırakmak
302
Konuşma Dili
kick it
f.
gevşemek
303
Konuşma Dili
kick it
f.
vakit geçirmek
304
Konuşma Dili
kick it
f.
takılmak
305
Konuşma Dili
kick it
f.
muhabbet etmek
306
Konuşma Dili
kick it
f.
rahatlamak
307
Konuşma Dili
kick it
f.
dinlenmek
308
Konuşma Dili
kick off
f.
üstünden atmak
309
Konuşma Dili
kick off
f.
çıkarıp atmak
310
Konuşma Dili
kick off
f.
çıkarıp fırlatmak
311
Konuşma Dili
kick off
f.
ayağından fırlatmak
312
Konuşma Dili
kick off
f.
ayağından çıkarıp fırlatmak
313
Konuşma Dili
kick off
f.
çıkarmak
314
Konuşma Dili
kick off
f.
elemek
315
Konuşma Dili
kick off
f.
atmak
316
Konuşma Dili
kick off
f.
saf dışı bırakmak
317
Konuşma Dili
kick off
f.
bağlantıdan düşürmek
318
Konuşma Dili
kick off
f.
bağlantısını kesmek
319
Konuşma Dili
kick off
f.
bağlantısını koparmak
320
Konuşma Dili
kick the booze
f.
içkiyi bırakmak
321
Konuşma Dili
kick the booze
f.
alkolü bırakmak
322
Konuşma Dili
kick yourself
büyük pişmanlık yaşamak
323
Konuşma Dili
kick yourself
dizini dövmek
324
Konuşma Dili
kick yourself
kendine kızmak
325
Konuşma Dili
kick yourself
kafasını/başını taşlara vurmak
326
Konuşma Dili
kick yourself
pişmanlık duymak
327
Konuşma Dili
kick yourself
kendini suçlamak
Idioms
328
Deyim
a kick at the can
i.
şansını deneme
329
Deyim
a kick at the cat
i.
şansını deneme
330
Deyim
kick bollocks scramble
i.
birbirine girmiş durum
331
Deyim
kick bollocks scramble
i.
karman çorman durum
332
Deyim
kick bollocks scramble
i.
karmakarışık durum
333
Deyim
kick bollocks scramble
i.
curcuna
334
Deyim
kick bollocks scramble
i.
hercümerç
335
Deyim
kick in the breech
i.
kıçına tekmeyi yeme
336
Deyim
kick in the breech
i.
tuz biber ekme
337
Deyim
kick in the breech
i.
tuzu biberi olma
338
Deyim
kick in the breech
i.
tüy dikme
339
Deyim
kick in the breech
i.
küçük düşürücü hayal kırıklığı/aksilik
340
Deyim
a kick in the pants
i.
kıçına tekmeyi yeme
341
Deyim
a kick in the pants
i.
tuz biber ekme
342
Deyim
a kick in the pants
i.
tuzu biberi olma
343
Deyim
a kick in the pants
i.
tüy dikme
344
Deyim
a kick in the pants
i.
küçük düşürücü hayal kırıklığı/aksilik
345
Deyim
a kick in the pants
i.
ağzının payını/ölçüsünü alma
346
Deyim
a kick in the pants
i.
fena halde terslenme
347
Deyim
a kick in the pants
i.
çok eğlenceli şey
348
Deyim
a kick at the can
i.
yapma fırsatı
349
Deyim
a kick at the can
i.
deneme fırsatı
350
Deyim
a kick at the can
i.
başarma fırsatı
351
Deyim
a kick at the can
i.
yapma şansı
352
Deyim
a kick at the can
i.
deneme şansı
353
Deyim
a kick at the can
i.
başarma şansı
354
Deyim
a kick at the can
i.
fırsat
355
Deyim
a kick at the can
i.
şans
356
Deyim
a kick at the cat
i.
yapma fırsatı
357
Deyim
a kick at the cat
i.
deneme fırsatı
358
Deyim
a kick at the cat
i.
başarma fırsatı
359
Deyim
a kick at the cat
i.
yapma şansı
360
Deyim
a kick at the cat
i.
deneme şansı
361
Deyim
a kick at the cat
i.
başarma şansı
362
Deyim
a kick at the cat
i.
fırsat
363
Deyim
a kick at the cat
i.
şans
364
Deyim
a kick at the cat
i.
fırsat
365
Deyim
a kick at the cat
i.
şans
366
Deyim
kick in the guts
i.
acı/büyük darbe
367
Deyim
kick in the guts
i.
ağır darbe
368
Deyim
kick in the teeth
i.
beklenmedik sorun
369
Deyim
kick in the guts
i.
canevinden vurulma
370
Deyim
kick in the guts
i.
canevinden vurma
371
Deyim
kick in the teeth
i.
kötü sürpriz
372
Deyim
kick in the teeth
i.
kötü haber
373
Deyim
a kick in the pants
i.
sağlam bir işaret/mesaj
374
Deyim
a kick in the pants
i.
etkili bir işaret/mesaj
375
Deyim
a kick in the pants
i.
kendine getirecek bir işaret/mesaj
376
Deyim
a kick in the pants
i.
sinir/moral bozucu olay
377
Deyim
a kick in the pants
i.
tatsız/istenmeyen olay
378
Deyim
a kick in the pants
i.
hiç hoş olmayan bir olay
379
Deyim
a kick in the pants
i.
keyifli şey
380
Deyim
a kick in the pants
i.
zevkli şey
381
Deyim
kick in the rear
i.
kıçına tekmeyi yeme/atma
382
Deyim
kick in the rear
i.
utanç verici başarısızlık
383
Deyim
kick in the rear
i.
sinir/moral bozucu terslik
384
Deyim
kick in the rear
i.
tatsız/istenmeyen olay
385
Deyim
kick in the rear
i.
hiç hoş olmayan bir olay
386
Deyim
kick in the rear
i.
harekete geçirici/tetikleyici olay
387
Deyim
kick in the rear
i.
kışkırtma
388
Deyim
kick in the rear
i.
tahrik etme
389
Deyim
kick in the rear
i.
kendine getiren olay/işaret
390
Deyim
kick in the rear
i.
ders
391
Deyim
kick in the rear
i.
cesaret verici destek
392
Deyim
kick in the seat of the pants
i.
kıçına tekmeyi yeme/atma
393
Deyim
kick in the seat of the pants
i.
utanç verici başarısızlık
394
Deyim
kick in the seat of the pants
i.
sinir/moral bozucu terslik
395
Deyim
kick in the seat of the pants
i.
tatsız/istenmeyen olay
396
Deyim
kick in the seat of the pants
i.
hiç hoş olmayan bir olay
397
Deyim
kick in the seat of the pants
i.
harekete geçirici/tetikleyici olay
398
Deyim
kick in the seat of the pants
i.
kışkırtma
399
Deyim
kick in the seat of the pants
i.
tahrik etme
400
Deyim
kick in the seat of the pants
i.
kendine getiren olay/işaret
401
Deyim
kick in the seat of the pants
i.
ders
402
Deyim
kick in the seat of the pants
i.
cesaret verici destek
403
Deyim
kick in the wrist
i.
içki
404
Deyim
kick in the wrist
i.
alkollü içecek
405
Deyim
a kick in the guts
i.
fiyasko
406
Deyim
a kick in the guts
i.
büyük hayal kırıklığı
407
Deyim
a kick in the guts
i.
çuvallama
408
Deyim
a kick in the guts
i.
babayı alma
409
Deyim
a kick in the guts
i.
sekte
410
Deyim
a kick in the guts
i.
aksaklık
411
Deyim
a kick in the guts
i.
büyük bir darbe
412
Deyim
a kick in the guts
i.
tokat etkisi yaratan şey
413
Deyim
a kick in the guts
i.
sağlam bir ayar
414
Deyim
a kick in the guts
i.
burnu sürtünme
415
Deyim
a kick in the guts
i.
ağzının payını alma
416
Deyim
kick the hell out of somebody/something
f.
pelte gibi oluncaya kadar dövmek
417
Deyim
kick the hell out of somebody/something
f.
ayakta duramayacak hale gelinceye kadar dövmek
418
Deyim
kick the hell out of somebody/something
f.
ağzı burnu kanayıncaya kadar dövmek
419
Deyim
kick the hell out of somebody/something
f.
pestili çıkıncaya kadar dövmek
420
Deyim
kick the hell out of somebody/something
f.
eşek sudan gelinceye kadar dövmek/pataklamak
421
Deyim
kick the hell out of somebody/something
f.
pestilini çıkarmak
422
Deyim
kick the hell out of somebody/something
f.
bir güzel benzetmek
423
Deyim
kick the hell out of somebody/something
f.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
424
Deyim
kick the hell out of somebody/something
f.
beynini dağıtmak/patlatmak
425
Deyim
kick the hell out of somebody/something
f.
canını çıkarmak
426
Deyim
kick the hell out of somebody/something
f.
canına okumak
427
Deyim
kick the hell out of somebody/something
f.
öldüresiye dövmek
428
Deyim
kick the can down the road
f.
geçici bir çözüm üretmek
429
Deyim
kick the can down the road
f.
kesin bir karar almayı ötelemek
430
Deyim
kick the can down the road
f.
bir sorunu kökten çözmeyi ertelemek
431
Deyim
be on a (subject or activity) kick
f.
(bir şeyden) büyük zevk almak
432
Deyim
be on a (subject or activity) kick
f.
(bir şeyden) haz duymak
433
Deyim
be on a (subject or activity) kick
f.
(bir şeyden) heyecan duymak
434
Deyim
be on a (subject or activity) kick
f.
(bir şeye) büyük merak sarmak
435
Deyim
have a kick to it
f.
acısı/baharatı/alkolü çok olmak
436
Deyim
kick one's heels
f.
ağaç olmak
437
Deyim
kick the habit
f.
alışkanlığı bırakmak
438
Deyim
kick a habit
f.
alışkanlığı bırakmak
439
Deyim
kick the habit
f.
alışkanlıktan kurtulmak
440
Deyim
kick a habit
f.
alışkanlıktan kurtulmak
441
Deyim
kick the natural stuffing out of someone
f.
birisini çok kötü benzetmek
442
Deyim
kick the natural stuffing out of someone
f.
birisini öldüresiye dövmek
443
Deyim
kick the wheels
f.
bir şeyi iyice incelemek (özellikle satın almadan önce)
444
Deyim
get a kick out of something
f.
bir şeyden zevk/haz almak
445
Deyim
kick the natural stuffing out of someone
f.
birisini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
446
Deyim
kick the habit
f.
bir alışkanlığı bırakmak
447
Deyim
kick the stuffing out of someone
f.
birisini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
448
Deyim
kick the stuffing out of someone
f.
birisini çok kötü benzetmek
449
Deyim
treat someone as a kick in the teeth
f.
birisine pislikmiş gibi davranmak
450
Deyim
kick one's heels
f.
bekletilmek
451
Deyim
kick upstairs
f.
birini başınızı ağrıtmasın diye daha önemli izlenimi uyandıran bir makama getirmek
452
Deyim
kick the tyres
f.
bir şeyi iyice incelemek (özellikle satın almadan önce)
453
Deyim
kick the tires
f.
bir şeyi iyice incelemek (özellikle satın almadan önce)
454
Deyim
be mad enough to kick a cat
f.
burnundan solumak
455
Deyim
kick one's heels
f.
beklemek
456
Deyim
kick against the pricks
f.
direnmek
457
Deyim
get a big kick out of
f.
çok büyük keyif/zevk almak
458
Deyim
kick some ass and take names
f.
dayak atıp öttürmek/isimler verdirtmek
459
Deyim
kick somebody when they're down
f.
düşene bir tekme daha vurmak
460
Deyim
kick some butt and take names
f.
dayak atıp öttürmek/isimler verdirtmek
461
Deyim
kick up a dust
f.
hır çıkarmak
462
Deyim
kick the bucket
f.
gebermek
463
Deyim
kick in the teeth
f.
hiçe saymak
464
Deyim
treat someone as a kick in the teeth
f.
haksızlık yapmak
465
Deyim
kick one's heels up
f.
felekten bir gün çalmak
466
Deyim
kick up a fuss/row/stink
f.
hır çıkarmak
467
Deyim
give a kick
f.
haz vermek
468
Deyim
kick up one's heels
f.
eğlenmek
469
Deyim
kick over the traces
f.
gemi azıya almak
470
Deyim
kick up a row
f.
hır çıkarmak
471
Deyim
kick up a storm
f.
hır çıkarmak
472
Deyim
give a kick
f.
heyecan vermek
473
Deyim
give someone a kick
f.
haz vermek
474
Deyim
kick up one's heels
f.
felekten bir gün çalmak
475
Deyim
kick up a fuss
f.
hır çıkarmak
476
Deyim
kick up one's heels
f.
gününü gün etmek
477
Deyim
give someone a kick
f.
heyecan vermek
478
Deyim
kick up a dust
f.
gerilim yaratmak
479
Deyim
kick up a stink
f.
hır çıkarmak
480
Deyim
kick someone upstairs
f.
kızağa çekmek
481
Deyim
kick up a storm
f.
kavga çıkarmak
482
Deyim
kick up a row
f.
olay çıkarmak
483
Deyim
kick up a fuss
f.
mesele çıkarmak
484
Deyim
kick the bucket
f.
öbür dünyayı boylamak
485
Deyim
kick up a fuss
f.
kıyameti koparmak
486
Deyim
kick up a row
f.
kıyameti koparmak
487
Deyim
kick up a fuss/row/stink
f.
olay çıkarmak
488
Deyim
kick up a stink
f.
kıyameti koparmak
489
Deyim
kick up a dust
f.
karışıklık çıkarmak
490
Deyim
kick against the pricks
f.
karşı gelmek
491
Deyim
kick up a storm
f.
mesele çıkarmak
492
Deyim
kick against the pricks
f.
karşı çıkmak
493
Deyim
kick up a row
f.
kavga çıkarmak
494
Deyim
kick over traces
f.
kafa tutmak
495
Deyim
kick the bucket
f.
kalıbı dinlendirmek
496
Deyim
kick up a fuss
f.
kavga çıkarmak
497
Deyim
kick the bucket
f.
ölmek
498
Deyim
kick up a storm
f.
olay çıkarmak
499
Deyim
kick against the pricks
f.
otoriteye karşı gelmek
500
Deyim
kick up a stink (brit.)
f.
olay çıkarmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kick
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy