Geçmiş

get out of

"get out of" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 26 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	get out of f.	kurtulmak
2	Genel	get out of f.	sağlamak
3	Genel	get out of f.	sıyrılmak
4	Genel	get out of f.	arabadan inmek
5	Genel	get out of f.	kaçmak
6	Genel	get out of f.	kazanmak
7	Genel	get out of f.	inmek
8	Genel	get out of f.	kaçınmak
9	Genel	get out of f.	sorumluluktan kaçmak
10	Genel	get out of f.	-den yararlanmak
11	Genel	get out of f.	ağzından laf almak
12	Genel	get out of f.	sızıntı yapmak
13	Genel	get out of f.	-den elde etmek
14	Genel	get out of f.	birinden almak istediğini almak
15	Genel	get out of f.	bir şeyi elde etmek
16	Genel	get out of f.	kaçak yapmak
17	Genel	get out of f.	bulaşmamak
18	Genel	get out of f.	uzaklaşıp kurtulmak
19	Genel	get out of f.	sakınmak
20	Genel	get out of f.	(bir yerden) çıkmak
21	Genel	get out of f.	-den çıkartmak
22	Genel	get out of f.	birine boyun eğdirmek
23	Genel	get out of f.	uzak durmak
24	Genel	get out of f.	dışarı çıkartmak
25	Genel	get out of f.	dışarı sızmak
26	Genel	get out of f.	dışarı çıkartıp uzaklaştırmak

"get out of" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	get out of hand f.	çığrından çıkmak
2	Genel	get out of a tight spot f.	vartayı atlatmak
3	Genel	get a kick out of something f.	keyif almak
4	Genel	get out of hand f.	şirazesinden çıkmak
5	Genel	get out of condition f.	hamlaşmak
6	Genel	get out of control f.	kontrolden çıkmak
7	Genel	get a small job out of the way f.	aradan çıkarmak
8	Genel	get out of difficulties f.	düzlüğe çıkmak
9	Genel	get out of control f.	azıtmak
10	Genel	get out of control f.	şirazesinden çıkmak
11	Genel	get out of order f.	bozulmak
12	Genel	get out of hand f.	yoldan çıkmak
13	Genel	get out of the way f.	savulmak
14	Genel	get out of breath f.	katılmak
15	Genel	get something out of one's system f.	çok arzuladığı bir şeyi arzulamaz olmak
16	Genel	get out of hand f.	azmak
17	Genel	get something out of one's system f.	vücudu bir şeyi atmak
18	Genel	get out of hand f.	kontrolden çıkmak
19	Genel	get out of control f.	gemi azıya almak
20	Genel	get ten out of ten f.	on üzerinden on almak
21	Genel	get a kick out of f.	keyfini çıkarmak
22	Genel	get someone out of the way f.	birini kenara çekmek
23	Genel	get out of a scrape f.	beladan kurtulmak
24	Genel	get something out of the way f.	bir şeyi kenara çekmek
25	Genel	get someone out of the way f.	etkisiz hale getirmek
26	Genel	get out of the wrong side f.	ters tarafından kalkmak
27	Genel	get out of debt f.	borçtan kurtulmak
28	Genel	get out of hand f.	idare edilememek
29	Genel	get out of the way f.	kenara çekilmek
30	Genel	get a promise out of somebody f.	söz almak
31	Genel	get someone out of the way f.	birini devredışı etmek
32	Genel	get out of breath f.	nefes nefese kalmak
33	Genel	get out of control f.	ateş bacayı sarmak
34	Genel	get something out of one's system f.	bir şeyden hevesini almak
35	Genel	get out of condition f.	hamlamak
36	Genel	get out of hand f.	çığırından çıkmak
37	Genel	get something out of the way f.	bir şeyi bitirmek
38	Genel	get out of breath from laughing f.	gülmekten katılmak
39	Genel	get out of a scrape f.	yakayı kurtarmak
40	Genel	get scared out of one's wits f.	üç buçuk atmak
41	Genel	get out of hand f.	bozulmak
42	Genel	get somebody out of a jam f.	kurtarmak
43	Genel	get something/someone out of the country f.	yurt dışına çıkarmak
44	Genel	get the utmost enjoyment out of (something) f.	tadını çıkarmak
45	Genel	get pissed out of one's mind f.	çok içip sarhoş olmak
46	Genel	get pissed out of one's mind f.	haddinden fazla içip sarhoş olmak
47	Genel	get pissed out of one's mind f.	zil zurna sarhoş olmak
48	Genel	get out of shower f.	duştan çıkmak
49	Genel	get out of the bed f.	yataktan kalkmak
50	Genel	get out of one's hand f.	kontrolünden çıkmak
51	Genel	get out of one's control f.	kontrolünden çıkmak
52	Genel	get out of control f.	kontrol dışına çıkmak
53	Genel	get out of prison f.	hapisten çıkmak
54	Genel	get out of jail f.	hapisten çıkmak
55	Genel	get out of jail f.	cezaevinden çıkmak
56	Genel	get out of prison f.	cezaevinden çıkmak
57	Genel	get pleasure out of life f.	hayattan zevk almak
58	Genel	get out of the car f.	araçtan inmek
59	Genel	get a kick out of f.	-den zevk almak
60	Genel	get out of one's head f.	akıldan çıkarmak
61	Genel	get out of earshot f.	duyulabilir uzaklığın dışına çıkmak
62	Genel	get out of one's depth f.	boyunu aşacak kadar açılmak
63	Genel	get out of earshot f.	duymayacak kadar uzaklaşmak
64	Genel	get out of earshot f.	ses eriminin dışına çıkmak
65	Genel	get out of reach f.	ulaşılmayacak kadar uzakta olmak
66	Genel	get out of somebody's sight f.	gözünün önünden uzaklaşmak
67	Genel	get out of line f.	hatalı davranmak
68	Genel	get out of somebody's sight f.	gözünün önünden çekilmek
69	Genel	get out of hand f.	elden çıkmak
70	Genel	get out of range f.	erim dışına çıkmak
71	Genel	get out of reach f.	ulaşılamayacak kadar ileri gitmek
72	Genel	get out of earshot f.	ses eriminin dışında kalmak
73	Genel	get out of sight f.	gözden kaybolmak
74	Genel	get out of one's mind f.	akıldan çıkarmak
75	Genel	get out of view f.	gözden kaybolmak
76	Genel	get out of reach f.	ulaşılmayacak kadar uzaklaşmak
77	Genel	get out of line f.	yanlış davranmak
78	Genel	get out of line f.	çizgiyi aşmak
79	Genel	get out of view f.	görüş alanının dışında çıkmak
80	Genel	get out of one's head f.	kafasından atmak
81	Genel	get out of date f.	zamanın gerisinde kalmak
82	Genel	get out of view f.	görüş uzaklığının dışında kalmak
83	Genel	get out of line f.	yoldan çıkmak
84	Genel	get out of range f.	menzil dışına çıkmak
85	Genel	get out of date f.	çağın gerisinde kalmak
86	Genel	get out of earshot f.	duyulmayacak kadar uzaklaşmak
87	Genel	get out of one's mind f.	beyninden kazımak
88	Genel	get out of focus f.	bulanıklaştırmak
89	Genel	get out of sight f.	gözle görülemeyecek kadar uzaklaşmak
90	Genel	get out of one's depth f.	yüzemeyeceği kadar açılmak
91	Genel	get out of view f.	gözle görülemeyecek kadar uzaklaşmak
92	Genel	get out of one's depth f.	boyunu aşan bir işe karışmak
93	Genel	get out of hand f.	elden kaçmak
94	Genel	get out of one's way f.	yolunu kapatmamak
95	Genel	get out of hand f.	denetimden çıkmak
96	Genel	get out of sight f.	görüş alanının dışında çıkmak
97	Genel	get out of one's depth f.	altından kalkamayacağı bir işe kalkışmak
98	Genel	get out of sight f.	görüş uzaklığının dışında kalmak
99	Genel	get out of date f.	çağ dışı kalmak
100	Genel	get out of one's head f.	beyninden kazımak
101	Genel	get out of one's mind f.	kafasından atmak
102	Genel	get out of one's way f.	(birinin) yolundan çekilmek
103	Genel	get out of focus f.	netliğini yitirmek
104	Genel	get out of one's way f.	yolunun üzerinde durmamak
105	Genel	get your nose out of joint f.	alınmak
106	Genel	get no benefit out of (a situation) for oneself f.	çıkarı olmamak
107	Genel	get no advantage out of (a situation) for oneself f.	çıkarı olmamak
108	Genel	get the best out of someone f.	birisinden alınabilecek maksimum miktarı almak
109	Genel	get out of battle f.	savaştan çıkmak
110	Genel	get out of the meeting f.	toplantıdan çıkmak
111	Genel	get the most out of f.	en iyi şekilde yararlanmak
112	Genel	get out of the shower f.	duştan çıkmak
113	Genel	get kicked out of the school f.	okuldan atılmak
114	Genel	get out of the routine f.	rutin dışına çıkmak
115	Genel	get out of one’s seat f.	koltuğundan kalkmak
116	Genel	get kicked out of school f.	okuldan atılmak
117	Genel	get out of shock f.	şoku atlatmak
118	Genel	get out of shock f.	şoktan çıkmak
119	Genel	get money out of f.	para çekmek
120	Genel	get out of school f.	okuldan çıkmak
121	Genel	just get out of a relationship f.	bir ilişkiden yeni çıkmak
122	Genel	get out of the depression f.	bunalımdan çıkmak
123	Genel	get out of the depression f.	depresyondan çıkmak
124	Genel	get out of the road f.	yoldan çıkmak
125	Genel	get out of the road f.	yoldan çekilmek
126	Genel	get the car out of the garage f.	arabayı garajdan çıkarmak
Phrasals
127	Öbek Fiiller	get/put something out of perspective f.	bazı şeyleri önemsiz olarak algılamak
128	Öbek Fiiller	get/put something out of perspective f.	bazı şeylerin anlamını yitirmek
129	Öbek Fiiller	get/put something out of perspective f.	bazı şeyleri anlamsızlaştırmak/anlamsız görmek
130	Öbek Fiiller	get/put something out of perspective f.	bazı şeyler anlamsız gelmek
131	Öbek Fiiller	get (something) out of perspective f.	(bir şeyi) önemsiz algılamak
132	Öbek Fiiller	get (something) out of perspective f.	(bir şeyin) anlamını yitirmek
133	Öbek Fiiller	get (something) out of perspective f.	(bir şeyi) anlamsızlaştırmak
134	Öbek Fiiller	get (something) out of perspective f.	(bir şeyi) anlamsız görmek
135	Öbek Fiiller	get (something) out of perspective f.	(bir şeyi) önemsizleştirmek
136	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey) yapmaktan kurtulmak
137	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey) yapmaktan paçayı kurtarmak
138	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey) yapmak konusunda yan çizmek
139	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey) yapmaktan kaçınmak
140	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey) yapmaktan kaytarmak
141	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey) yapmaktan kaçmak
142	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey yapmayı) geçiştirmek
143	Öbek Fiiller	get out of the way of something/of doing something f.	bir alışkanlığı bırakmak
144	Öbek Fiiller	get out of the way of something/of doing something f.	bir alışkanlıktan kurtulmak
145	Öbek Fiiller	get (oneself) out of (something) f.	(kendini bir şeyden) kurtarmak
146	Öbek Fiiller	get (oneself) out of (something) f.	(kendini zor/kötü bir durumdan) kurtarmak/çıkarmak
147	Öbek Fiiller	get someone or something out of someone or something f.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden kurtarmak
148	Öbek Fiiller	get someone or something out of someone or something f.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak
149	Öbek Fiiller	get something out of something f.	bir şeyden bir şey elde etmek
150	Öbek Fiiller	get something out of something f.	bir şeyden bir yarar sağlamak
151	Öbek Fiiller	get something out of something f.	bir şeyden bir fayda elde etmek
152	Öbek Fiiller	get something out of something f.	bir şeyden bir kazanım sağlamak
153	Öbek Fiiller	get (oneself) out of (somewhere) f.	(kendini bir yerden) dışarı atmak
154	Öbek Fiiller	get (oneself) out of (somewhere) f.	(kendini bir yerden) kurtarmak/çıkarmak
155	Öbek Fiiller	get (someone) out of (something) f.	(birini bir şeyden) kurtarmak
156	Öbek Fiiller	get (someone) out of (something) f.	(birini bir şeyden) çekip çıkarmak
157	Öbek Fiiller	get (someone) out of (somewhere) f.	(birini bir yerden) kurtarmak
158	Öbek Fiiller	get (someone) out of (somewhere) f.	(birini bir yerden) dışarı çıkarmak
159	Öbek Fiiller	get (something) out of (something) f.	(bir şeyden bir şey) elde etmek
160	Öbek Fiiller	get (something) out of (something) f.	(bir şeyden) bir kazanım sağlamak
161	Öbek Fiiller	get (something) out of (something) f.	(bir şeyden bir şey) almak
162	Öbek Fiiller	get something out (of someone or something) f.	bir şeyi (birinin/bir şeyin) içinden çıkarmak/almak
163	Öbek Fiiller	get something out (of someone or something) f.	bir şeyi (birinden/bir şeyden) çıkarmak/almak
164	Öbek Fiiller	get something out (of someone or something) f.	bir şeyi (birinden/bir şeyden) dışarı çıkarmak/almak
165	Öbek Fiiller	get someone or something out of someone or something f.	birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak/almak
166	Öbek Fiiller	get someone or something out of someone or something f.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak/almak
167	Öbek Fiiller	get someone or something out of someone or something f.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden dışarı çıkarmak/almak
168	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden/yerden) çıkmak
169	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden/yerden) ayrılmak
170	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden, yoldan) çekilmek
171	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir yerden) gitmek
172	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir yerden) çıkıp gitmek
173	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden) kaçmak
174	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden) paçayı kurtarmak
175	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyi) başından savmak
176	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden) kurtulmak
177	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden) kaytarmak
178	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyi) geçiştirmek
179	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir durumdan) çıkmak
Proverb
180	Atasözü	you can't get blood out of a turnip	ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil
181	Atasözü	you can't get blood out of a turnip	yoktan yonga çıkarılmaz
182	Atasözü	you can't get blood out of a turnip	ölü gözünden yaş çıkarılmaz
Colloquial
183	Konuşma Dili	get the wind knocked out of f.	nefessiz kalmak
184	Konuşma Dili	get the wind knocked out of f.	(temaslı sporlarda karın bölgesine alınan sert bir darbe nedeniyle) bir süre nefes alamamak
185	Konuşma Dili	get out of a rut f.	tekdüzelikten kurtulmak
186	Konuşma Dili	get euchred out of f.	ütülmek
187	Konuşma Dili	get euchred out of f.	elindeki (bir şeyden) olmak
188	Konuşma Dili	get euchred out of f.	hileyle elindekileri kaybetmek/karşısındakine yedirmek
189	Konuşma Dili	get euchred out of f.	hileyle sahip olduğu bir şeyden edilmek
190	Konuşma Dili	get euchred out of f.	(bir şeyi) birine kaptırmak
191	Konuşma Dili	get euchred out of f.	katakulliye gelmek/getirilmek
192	Konuşma Dili	get out of a mess f.	bir sıkıntıdan kurtulmak/çıkmak
193	Konuşma Dili	get out of a mess f.	bir beladan kurtulmak
194	Konuşma Dili	get out of a mess f.	bir dertten kurtulmak
195	Konuşma Dili	get out of a mess f.	bir derdin/belanın içinden çıkmak
196	Konuşma Dili	get out of a mess f.	bir derdin/belanın içinden sıyrılmak
197	Konuşma Dili	let (someone or something) get out of (something) f.	(birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden) gitmesine/çıkmasına izin vermek
198	Konuşma Dili	let (someone or something) get out of (something) f.	(birinin/bir şeyin bir şeyden) inmesine izin vermek
199	Konuşma Dili	let (someone or something) get out of (something) f.	(birinin/bir şeyin bir gereklilikten/zorunluluktan) kaçmasına izin vermek
200	Konuşma Dili	let (someone or something) get out of (something) f.	(birinin/bir şeyin bir şeyi) feshetmesine izin vermek
201	Konuşma Dili	let (someone or something) get out of (something) f.	(birinin/bir şeyin bir şeyden) caymasına izin vermek
202	Konuşma Dili	get out of the way f.	yoldan çekilmek
203	Konuşma Dili	get out of the way f.	mani olmamak
204	Konuşma Dili	get out of the way f.	engel oluşturmamak
205	Konuşma Dili	get out of the way f.	yolu tıkamamak
206	Konuşma Dili	get out of the way f.	yolu kapamamak
207	Konuşma Dili	if you can't stand the heat get out of the kitchen! expr.	beceremiyorsan, bırak!
208	Konuşma Dili	get out of the way expr.	yoldan çekil
209	Konuşma Dili	get out of the way expr.	mani olma
210	Konuşma Dili	get out of the way expr.	engel oluşturma
211	Konuşma Dili	get out of the way expr.	yolu tıkama
212	Konuşma Dili	get out of the way expr.	yolu kapama
Idioms
213	Deyim	get out of jail free card i.	hiçbir ceza ödemeden kurtulma yolu
214	Deyim	get out of jail free card i.	(monopol oyununda) sıra kaybetmeden hapisten kurtulma jokeri
215	Deyim	get out of jail free card i.	kötü bir durumu affettirecek mazeret
216	Deyim	get out of jail free card i.	istenmeyen bir duruma göz yumulmasını bekleme lüksü
217	Deyim	get a rise out of f.	alaya almak
218	Deyim	get out of kilter f.	ayarı kaçmak
219	Deyim	get something out of one's mind f.	bir şeyi aklından çıkarmak
220	Deyim	get oneself out of debt f.	borçtan kurtulmak
221	Deyim	get a kick out of something f.	bir şeyden zevk/haz almak
222	Deyim	get someone out of a jam f.	birini bir sorundan/sıkıntıdan kurtarmak
223	Deyim	get a lot of mileage out of something f.	bir şeyi (eskiyinceye/bozuluncaya kadar) tam anlamıyla kullanmak
224	Deyim	get more out of f.	bir işi daha fazla yapmak
225	Deyim	get someone out of one's hair f.	birini başından atmak/defetmek
226	Deyim	get a thrill out of something f.	bir şeyi yapmaktan heyecan duymak
227	Deyim	get some kind of mileage out of something f.	bir şeyden istifade etmek/yararlanmak
228	Deyim	get something out of the way f.	bir şeyi yoldan/önünden çekmek
229	Deyim	get one out of one's shell f.	birini kabuğundan çıkarmak
230	Deyim	get out of the hole f.	borcunu ödeyip düze çıkmak
231	Deyim	get someone out of one's sight f.	birini gözünün önünden uzaklaştırmak
232	Deyim	get out of the hole f.	borçtan kurtulmak
233	Deyim	get a bang out of something f.	bir şeyden zevk/haz almak
234	Deyim	get a lot of mileage out of something f.	bir şeyden fazlasıyla yarar sağlamak
235	Deyim	get someone out of a jam f.	birini dertten/sıkıntıdan kurtarmak
236	Deyim	get out of kilter f.	balansı bozulmak
237	Deyim	get one out of one's shelli bring one out f.	birisini kabuğundan çıkarmak
238	Deyim	get a charge out of something f.	bir şeyden zevk/haz almak
239	Deyim	get something out of someone f.	birisinden bir şey koparmak
240	Deyim	get bent out of shape f.	çok sinirlenmek
241	Deyim	get out of the red f.	dar boğazdan çıkmak/kurtulmak
242	Deyim	get a rise out of someone f.	çileden çıkarmak
243	Deyim	get a big kick out of f.	çok büyük keyif/zevk almak
244	Deyim	get out of a jam f.	dertten/sıkıntıdan kurtulmak
245	Deyim	be way out of line with what others get f.	diğerlerinden çok çok fazla/az almak
246	Deyim	get bent out of shape f.	çileden çıkmak
247	Deyim	get blood out of a stone f.	deveye hendek atlatmak
248	Deyim	get one's nose out of joint f.	hayal kırıklığına neden olmak
249	Deyim	get out of the wrong side of the bed f.	güne keyifsiz başlamak
250	Deyim	get out of practice f.	hamlamak
251	Deyim	get one's nose out of joint f.	gururunu incitmek
252	Deyim	get blood out of a stone f.	gerçekleşmesi çok zor olmak
253	Deyim	get one's nose out of joint f.	gururunu kırmak
254	Deyim	get someone out of one's sight f.	gözünün önünden yıkılmak
255	Deyim	get one's nose out of someone's business f.	işine karışmamak
256	Deyim	get out of hand f.	iş çığırından çıkmak
257	Deyim	get one's nose out of someone's business f.	işine burnunu sokmamak
258	Deyim	get out of the closet f.	itiraf veya ifşa etmek
259	Deyim	get out of wind f.	nefesi kesilmek
260	Deyim	get bent out of shape f.	küplere binmek
261	Deyim	get out of breath f.	nefesi kesilmek
262	Deyim	get out of breath f.	nefes nefese kalmak
263	Deyim	get out of one's element f.	kendi gibi olmamak
264	Deyim	get a cut (out of) f.	komisyon almak
265	Deyim	get as much out of it as possible f.	mümkün olduğunca fazla yararlanmak
266	Deyim	get a bang out of f.	keyif almak
267	Deyim	get out of one's element f.	ona göre olmamak
268	Deyim	get out of wind f.	nefes nefese kalmak
269	Deyim	get bent out of shape f.	öfkelenmek
270	Deyim	get out of the closet f.	sırrını açığa vurmak
271	Deyim	get out-of-bounds f.	sahayı sınırlayan çizgilerin dışına çıkmak
272	Deyim	get out of a tight spot f.	sorundan kurtulmak
273	Deyim	get out of wind f.	soluk soluğa olmak
274	Deyim	get one's nose out of joint f.	planlarını bozmak
275	Deyim	get out of breath f.	soluk soluğa olmak
276	Deyim	get a rise out of f.	sinirlendirmek
277	Deyim	get out of a mess f.	sıkıntıdan/sorundan/karmaşadan kurtulmak
278	Deyim	get out of the wrong side of the bed f.	sol tarafından kalkmak
279	Deyim	get bent out of shape f.	sinirden deliye dönmek
280	Deyim	get out of hole f.	rahata ermek
281	Deyim	get a rise out of someone f.	tepesini attırmak
282	Deyim	get blood out of a stone f.	taştan kan çıkarmak
283	Deyim	get a rise out of f.	tepesini attırmak
284	Deyim	get a bang out of f.	tadını çıkarmak
285	Deyim	get out of the bed on the wrong side f.	ters tarafından kalkmak
286	Deyim	get out of hole f.	zor ve sıkıntılı bir durumdan kurtulmak
287	Deyim	get no change out of somebody f.	(birinden) hayır/fayda görmemek
288	Deyim	get out of the way of something f.	(kamyon/otobüsün) bir şeyin önünden çekilmek
289	Deyim	get out of the frying pan into the fire f.	yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
290	Deyim	get a bang out of f.	zevk almak
291	Deyim	get out of a scrape f.	yakasını kurtarmak
292	Deyim	get out of the frying pan and into the fire f.	yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
293	Deyim	get some kind of mileage out of something f.	yeterince/gerektiğince kullanmak
294	Deyim	get out of the closet f.	utançtan/mahcubiyetten dolayı bir sırrını gizlemekten vazgeçerek ifşa etmek
295	Deyim	get euchred out of (something) f.	ütülmek
296	Deyim	get euchred out of (something) f.	elindeki (bir şeyden) olmak
297	Deyim	get euchred out of (something) f.	hileyle elindekileri kaybetmek/karşısındakine yedirmek
298	Deyim	get euchred out of (something) f.	hileyle sahip olduğu bir şeyden edilmek
299	Deyim	get euchred out of (something) f.	(bir şeyi) birine kaptırmak
300	Deyim	get euchred out of something f.	kandırılarak kaybettirilmek
301	Deyim	get euchred out of something f.	katakulliye gelmek/getirilmek
302	Deyim	get euchred out of something f.	hileyle elindeki alınmak
303	Deyim	get euchred out of something f.	bir şeyi birine kaptırmak
304	Deyim	get out of (one's) face f.	(birinin) karşısından ayrılmak
305	Deyim	get out of (one's) face f.	(birinin) karşısından yıkılmak
306	Deyim	get out of (one's) face f.	(birinin) karşısından çekilmek
307	Deyim	get out of (one's) face f.	(birini) yalnız bırakmak
308	Deyim	get out of (one's) face f.	çekip gitmek
309	Deyim	get out of (one's) face f.	defolup gitmek
310	Deyim	get out of one's face f.	birini bunaltmayı bırakmak
311	Deyim	get out of one's face f.	birini rahatsız etmeyi bırakmak
312	Deyim	get out of one's face f.	birini tehdit etmeyi bırakmak
313	Deyim	get the lead out of (one's) feet f.	bir şeyi daha hızlı yapmak
314	Deyim	get the lead out of (one's) feet f.	kıpırdamak
315	Deyim	get the lead out of (one's) feet f.	hareketlenmek
316	Deyim	get the lead out of (one's) feet f.	çalışma hızını artırmak
317	Deyim	get the lead out of (one's) feet f.	daha hızlı çalışmak
318	Deyim	get the lead out of (one's) feet f.	sallanmadan/oyalanmadan çalışmak
319	Deyim	get the lead out of one's feet f.	işe koyulmak
320	Deyim	get the lead out of one's feet f.	oyalanmayı bırakmak
321	Deyim	get the lead out of one's feet f.	sallanmayı bırakmak
322	Deyim	get a kick out of something f.	birinden/bir şeyden keyif almak
323	Deyim	get a kick out of something f.	birinden/bir şeyden zevk almak
324	Deyim	get a kick out of something f.	birinden/bir şeyden haz almak
325	Deyim	get a kick out of something f.	birinden/bir şeyden hoşlanmak
326	Deyim	get a kick out of something f.	biri/bir şey hoşuna gitmek
327	Deyim	get bent out of shape f.	yamulmak
328	Deyim	get bent out of shape f.	şekli bozulmak
329	Deyim	get bent out of shape f.	eğrilmek
330	Deyim	get bent out of shape f.	deforme olmak
331	Deyim	get bent out of shape f.	bozulmak
332	Deyim	get bent out of shape f.	surat asmak
333	Deyim	get bent out of shape f.	üzülmek
334	Deyim	get bent out of shape f.	sinirlenmek
335	Deyim	get bent out of shape f.	çileden çıkmak
336	Deyim	get out of hock f.	bir şeyi tefeciden geri almak
337	Deyim	get out of hock f.	bir şeyi geri almak
338	Deyim	get out of hock f.	bir şeye yeniden sahip olmak
339	Deyim	get out of hock f.	elden çıkarılan bir şeyi geri almak
340	Deyim	get out of hock f.	borçtan kurtulmak
341	Deyim	get out of hock f.	borçlarını ödemek
342	Deyim	get out of hock f.	borçları bitmek
343	Deyim	get out of hock f.	birini borçtan kurtarmak
344	Deyim	get out of hock f.	birine borçlarını ödemesi için yardım etmek
345	Deyim	get out of the road f.	birinin/bir şeyin yolundan çekilmek
346	Deyim	get out of this popsicle stand f.	sıkıcı/iç bayıcı bir yerden ayrılmak
347	Deyim	get out of this popsicle stand f.	sıkıcı/iç bayıcı bir yeri terk etmek
348	Deyim	get out of this popsicle stand f.	sıkıcı/iç bayıcı bir yerden çıkmak
349	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) zamanlamayı tutturamamak
350	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) senkronu tutturamamak
351	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	ritme uyum sağlayamamak
352	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	tempoya uyum sağlayamamak
353	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) uyum sağlayamamak
354	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	tempoyu/ritmi tutturamamak
355	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	temponun/ritmin dışına çıkmak
356	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) senkronu kaybetmek
357	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	ritme/tempoya ayak uyduramamak
358	Deyim	get out of time f.	ayak uyduramamak
359	Deyim	get out of time f.	(birine/bir şeye) ayak uyduramamak
360	Deyim	get out of time f.	uyum sağlayamamak
361	Deyim	get out of time f.	(birine/bir şeye) uyum sağlayamamak
362	Deyim	get out of time f.	uyumu/senkronu kaybetmek
363	Deyim	get out of time f.	senkronun dışına çıkmak
364	Deyim	get out of time f.	zamanlamayı tutturamamak
365	Deyim	get out of time f.	zamanlamanın dışına çıkmak
366	Deyim	get out of time f.	zamanlamaya ayak uyduramamak
367	Deyim	get the lead out of (one's) pants f.	hareketlenmek
368	Deyim	get the lead out of (one's) pants f.	daha hızlı olmak
369	Deyim	get the lead out of (one's) pants f.	daha hızlı yapmak
370	Deyim	get the lead out of (one's) pants f.	hızlanmak
371	Deyim	get out of the way f.	bir şeyi yapama olanağını/yetisini kaybetmek
372	Deyim	get out of the way f.	bir şeyi yapma ihtimalini kaybetmek
373	Deyim	get out of the way f.	bir şeyi yapma ihtimali söz konusu olmaktan çıkmak
374	Deyim	get out of the way f.	bir şeyi yapma ihtimali ortadan kalkmak
375	Deyim	get out of the way f.	bir şeyi yapıp kurtulmak
376	Deyim	get out of the way f.	bir şeyi yapıp sırasını savmak
377	Deyim	get out of the way f.	bir şeyi yapıp sorumluluğu üstünden atmak
378	Deyim	get something out of the way f.	bir şeyi yapıp bitirmek
379	Deyim	get something out of the way f.	bir şeyi yapıp kurtulmak
380	Deyim	get something out of the way f.	bir şeyi yapıp üstünden atmak
381	Deyim	get something out of the way f.	bir şeyi yapıp aradan çıkarmak
382	Deyim	get out of jail [uk] f.	yenilmekten kıl payı kurtulmak
383	Deyim	get out of jail [uk] f.	kıl payı yenmek
384	Deyim	get out of jail [uk] f.	yenilmekten son anda kurtulmak
385	Deyim	get out of jail [uk] f.	son anda yenmek
386	Deyim	get out of jail [uk] f.	yenilmemeyi başarmak
387	Deyim	get out of jail [uk] f.	zor bir durumdan don anda/kıl payı yırtmak
388	Deyim	get out of jail [uk] f.	zor bir durumu son anda /kıl payı önlemek
389	Deyim	get out of your pram [uk] f.	çileden çıkmak
390	Deyim	get out of your pram [uk] f.	tepesi atmak
391	Deyim	get out of your pram [uk] f.	çok sinirlenmek
392	Deyim	get out of your pram [uk] f.	agresifleşmek
393	Deyim	get a charge out of something f.	bir şeyden haz almak
394	Deyim	get a charge out of something f.	bir şeyden keyif almak
395	Deyim	get a charge out of something f.	bir şeyi yapmaktan hoşlanmak
396	Deyim	get out of control f.	kontrolden çıkmak
397	Deyim	get out of control f.	azıtmak
398	Deyim	get out of control f.	çığırından çıkmak
399	Deyim	get out of control f.	zapt edilemez hale gelmek
400	Deyim	get out of control f.	ele avuca sığmaz hale gelmek
401	Deyim	get (one's) head out of the sand f.	kafasını kumdan çıkarmak
402	Deyim	get (one's) head out of the sand f.	kafasını gömdüğü yerden çıkarmak
403	Deyim	get (one's) head out of the sand f.	görmezden gelmeyi bırakmak
404	Deyim	get (one's) head out of the sand f.	yokmuş gibi davranmayı bırakmak
405	Deyim	get (some kind of) mileage out of (something) f.	(bir aracın deposuyla) belli bir mesafe gidebilmek
406	Deyim	get (some kind of) mileage out of (something) f.	(bir araca durup benzin almadan) belli bir mesafe gidebilmek
407	Deyim	get (someone or something) out of (one's) head f.	(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak
408	Deyim	get (someone or something) out of (one's) head f.	(birini/bir şeyi) kafasından çıkarmak
409	Deyim	get (someone or something) out of (one's) mind f.	(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak
410	Deyim	get (someone or something) out of (one's) mind f.	(birini/bir şeyi) kafasından çıkarmak
411	Deyim	get (someone or something) out of (one's) mind f.	(birini/bir şeyi) zihninden atmak/çıkarmak
412	Deyim	get (someone or something) out of (one's) sight f.	(birini/bir şeyi) gözünün önünden uzaklaştırmak/almak
413	Deyim	get (someone) out of a fix f.	(birini) bir beladan kurtarmak
414	Deyim	get (someone) out of a fix f.	(birini) zor bir durumdan kurtarmak
415	Deyim	get (someone) out of a fix f.	(birini) bir tehlikeden kurtarmak
416	Deyim	get (someone) out of a fix f.	(birini) bir beladan/güçlükten/tehlikeden çekip çıkarmak
417	Deyim	get a bang out of (someone) f.	(birinden) keyif almak
418	Deyim	get a bang out of (someone) f.	(biri) hoşuna gitmek
419	Deyim	get a bang out of (someone) f.	(biri) sayesinde eğlenmek
420	Deyim	get a bang out of (someone) f.	(birini) komik/eğlenceli bulmak
421	Deyim	get a bang out of someone/something f.	birinden/bir şeyden keyif almak
422	Deyim	get a bang out of someone/something f.	biri/bir şey hoşuna gitmek
423	Deyim	get a bang out of someone/something f.	birinden/bir şeyden heyecan duymak
424	Deyim	get a bang out of someone/something f.	biri/bir şey sayesinde eğlenmek
425	Deyim	get a bang out of someone/something f.	birini/bir şeyi komik/eğlenceli bulmak
426	Deyim	get a kick out of someone/something f.	birinden/bir şeyden keyif almak
427	Deyim	get a kick out of someone/something f.	biri/bir şey hoşuna gitmek
428	Deyim	get a kick out of someone/something f.	birinden/bir şeyden heyecan duymak
429	Deyim	get a kick out of someone/something f.	biri/bir şey sayesinde eğlenmek
430	Deyim	get a kick out of someone/something f.	birini/bir şeyi komik/eğlenceli bulmak
431	Deyim	get a buzz out of f.	-den keyif almak/duymak
432	Deyim	get a buzz out of (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) keyif almak
433	Deyim	get a buzz out of (someone or something) f.	(biri/bir şey) hoşuna gitmek
434	Deyim	get a buzz out of (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) heyecan duymak
435	Deyim	get a buzz out of (someone or something) f.	(biri/bir şey sayesinde) eğlenmek
436	Deyim	get a buzz out of (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) komik/eğlenceli bulmak
437	Deyim	get a buzz out of someone/something f.	birinden/bir şeyden keyif almak
438	Deyim	get a buzz out of someone/something f.	biri/bir şey hoşuna gitmek
439	Deyim	get a buzz out of someone/something f.	biri/bir şey sayesinde eğlenmek
440	Deyim	get a buzz out of someone/something f.	birini/bir şeyi komik/eğlenceli bulmak
441	Deyim	get a charge out of f.	-den zevk/haz almak
442	Deyim	get a charge out of f.	'-den keyif almak
443	Deyim	get a charge out of f.	'-i yapmaktan hoşlanmak
444	Deyim	get a kick from/out of something f.	bir şeyden keyif almak
445	Deyim	get a kick from/out of something f.	bir şeyden zevk/haz almak
446	Deyim	get a kick from/out of something f.	bir şeyden hoşlanmak
447	Deyim	get a kick from/out of something f.	bir şey hoşuna gitmek
448	Deyim	get a kick out of someone/something f.	birinden/bir şeyden zevk/haz almak
449	Deyim	get a kick out of someone/something f.	birinden/bir şeyden hoşlanmak
450	Deyim	get a lot of mileage out of f.	-den fazlasıyla yarar sağlamak
451	Deyim	get a lot of mileage out of f.	'-i (eskiyinceye/bozuluncaya kadar) tam anlamıyla kullanmak
452	Deyim	get a rise out of somebody f.	birini çileden çıkarmak
453	Deyim	get a rise out of somebody f.	birinin tepesini attırmak
454	Deyim	get a rise out of somebody f.	birini sinirlendirmek
455	Deyim	get a rise out of somebody f.	birini kışkırtmak
456	Deyim	get bent out of shape (over something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden çileden çıkmak
457	Deyim	get bent out of shape (over something) [us] f.	(biriyle/bir şeyle ilgili) çok sinirlenmek
458	Deyim	get bent out of shape (over something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden öfkelenmek
459	Deyim	get bent out of shape (over something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden küplere binmek
460	Deyim	get bent out of shape (over something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden canı sıkılmak
461	Deyim	get bent out of shape (about something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden çileden çıkmak
462	Deyim	get bent out of shape (about something) [us] f.	(biriyle/bir şeyle ilgili) çok sinirlenmek
463	Deyim	get bent out of shape (about something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden öfkelenmek
464	Deyim	get bent out of shape (about something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden küplere binmek
465	Deyim	get bent out of shape (about something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden canı sıkılmak
466	Deyim	get out of the way of something/of doing something f.	bir şey/bir şey yapma alışkanlığını yitirmek
467	Deyim	get mileage out of f.	-den istifade etmek/yararlanmak
468	Deyim	get mileage out of f.	'-den hizmet/servis/randıman almak
469	Deyim	get no change out of f.	-den hayır/fayda görmemek
470	Deyim	get no change out of (someone) f.	(birinden) hayır/fayda görmemek
471	Deyim	not get much/any change out of somebody f.	birinden pek/hiç hayır/fayda görmemek
472	Deyim	not get any change out of someone [uk] f.	birinden hiç hayır/fayda görmemek
473	Deyim	get nose out of business f.	işe burnunu sokmamak
474	Deyim	get nose out of business f.	işe karışmamak
475	Deyim	get nose out of joint f.	alınmak
476	Deyim	get nose out of joint f.	gururu kırılmak
477	Deyim	get nose out of joint f.	hayal kırıklığına uğramak
478	Deyim	get nose out of joint f.	gururu incinmek
479	Deyim	get out of someone's hair f.	birinin paçasını bırakmak
480	Deyim	get out of someone's hair f.	birinin başından gitmek
481	Deyim	get out of someone's hair f.	birini rahat bırakmak
482	Deyim	get out of a fix f.	zor durumdan kurtulmak
483	Deyim	get out of a fix f.	zor bir durumun içinden çıkmak/sıyrılmak
484	Deyim	get out of a fix f.	açmazdan kurtulmak
485	Deyim	get out of a fix f.	beladan/tehlikeden kurtulmak
486	Deyim	get out of a fix f.	paçayı kurtarmak/sıyırmak
487	Deyim	get out of a fix f.	yakayı kurtarmak/sıyırmak
488	Deyim	get out of a fix f.	dertten/sıkıntıdan kurtulmak
489	Deyim	get out of bed the wrong side f.	sol tarafından kalkmak
490	Deyim	get out of bed the wrong side f.	ters tarafından kalkmak
491	Deyim	get out of bed the wrong side f.	tersinden kalkmak
492	Deyim	get out of bed the wrong side f.	güne keyifsiz başlamak
493	Deyim	get out of bed on the wrong side f.	sol tarafından kalkmak
494	Deyim	get out of bed on the wrong side f.	tersinden kalkmak
495	Deyim	get out of bed on the wrong side f.	güne keyifsiz başlamak
496	Deyim	get out of dodge f.	bir yerden çıkıp gitmek
497	Deyim	get out of dodge f.	bir yeri terk etmek
498	Deyim	get out of dodge f.	bir yerden toz olmak
499	Deyim	get out of face f.	karşısından ayrılmak
500	Deyim	get out of face f.	karşısından yıkılmak