Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
kaçınmak
"kaçınmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 90 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
kaçınmak
avoid
f.
2
Yaygın Kullanım
kaçınmak
abstain
f.
General
3
Genel
kaçınmak
stand aloof
f.
4
Genel
kaçınmak
fudge
f.
5
Genel
kaçınmak
dodge
f.
6
Genel
kaçınmak
shirk
f.
7
Genel
kaçınmak
elude
f.
8
Genel
kaçınmak
shun
f.
9
Genel
kaçınmak
flinch
f.
10
Genel
kaçınmak
chicken out
f.
11
Genel
kaçınmak
sidestep
f.
12
Genel
kaçınmak
avert from
f.
13
Genel
kaçınmak
keep clear of
f.
14
Genel
kaçınmak
deny
f.
15
Genel
kaçınmak
blink
f.
16
Genel
kaçınmak
stand aside
f.
17
Genel
kaçınmak
refuse
f.
18
Genel
kaçınmak
keep away from
f.
19
Genel
kaçınmak
stand apart
f.
20
Genel
kaçınmak
balk
f.
21
Genel
kaçınmak
circumvent
f.
22
Genel
kaçınmak
forbear
f.
23
Genel
kaçınmak
eschew
f.
24
Genel
kaçınmak
baulk
f.
25
Genel
kaçınmak
funk
f.
26
Genel
kaçınmak
beg
f.
27
Genel
kaçınmak
flee from
f.
28
Genel
kaçınmak
spare
f.
29
Genel
kaçınmak
shy away from
f.
30
Genel
kaçınmak
beware of
f.
31
Genel
kaçınmak
flee
f.
32
Genel
kaçınmak
evite
f.
33
Genel
kaçınmak
get out of
f.
34
Genel
kaçınmak
stow
f.
35
Genel
kaçınmak
abstain from
f.
36
Genel
kaçınmak
avoid
f.
37
Genel
kaçınmak
evade
f.
38
Genel
kaçınmak
get around
f.
39
Genel
kaçınmak
get out
f.
40
Genel
kaçınmak
short-circuit
f.
41
Genel
kaçınmak
refrain
f.
42
Genel
kaçınmak
begrudge
f.
43
Genel
kaçınmak
absist
f.
44
Genel
kaçınmak
refret [obsolete]
f.
45
Genel
kaçınmak
refuse
f.
46
Genel
kaçınmak
balk
f.
47
Genel
kaçınmak
escape
f.
48
Genel
kaçınmak
evitate [obsolete]
f.
49
Genel
kaçınmak
bilk
f.
50
Genel
kaçınmak
whiffle
f.
51
Genel
kaçınmak
help
f.
52
Genel
kaçınmak
miss
f.
53
Genel
kaçınmak
reprove
f.
54
Genel
kaçınmak
burke
f.
55
Genel
kaçınmak
bypass
f.
56
Genel
kaçınmak
by-pass
f.
57
Genel
kaçınmak
decline [obsolete]
f.
58
Genel
kaçınmak
delude [obsolete]
f.
59
Genel
kaçınmak
forego
f.
60
Genel
kaçınmak
ort [dialect]
f.
61
Genel
kaçınmak
outflank
f.
62
Genel
kaçınmak
scringe [dialect]
f.
63
Genel
kaçınmak
shrink
f.
64
Genel
kaçınmak
skringe
f.
65
Genel
kaçınmak
skulk
f.
66
Genel
kaçınmak
squinch
f.
67
Genel
kaçınmak
supersede [obsolete]
f.
Phrasals
68
Öbek Fiiller
kaçınmak
keep from
f.
69
Öbek Fiiller
kaçınmak
hold off
f.
70
Öbek Fiiller
kaçınmak
shy away from
f.
71
Öbek Fiiller
kaçınmak
shrink from
f.
72
Öbek Fiiller
kaçınmak
keep away
f.
73
Öbek Fiiller
kaçınmak
get around
f.
74
Öbek Fiiller
kaçınmak
keep off
f.
75
Öbek Fiiller
kaçınmak
shy away
f.
Colloquial
76
Konuşma Dili
kaçınmak
duck
f.
77
Konuşma Dili
kaçınmak
duckshove [australia/new zealand]
f.
Idioms
78
Deyim
kaçınmak
keep away from
f.
79
Deyim
kaçınmak
stay clear from
f.
80
Deyim
kaçınmak
shy away from
f.
81
Deyim
kaçınmak
fight shy of
f.
82
Deyim
kaçınmak
give a wide berth
f.
Trade/Economic
83
Ticaret/Ekonomi
kaçınmak
shirk
f.
Law
84
Hukuk
kaçınmak
evade
f.
85
Hukuk
kaçınmak
avoid
f.
Politics
86
Siyasal
kaçınmak
abstain
f.
Technical
87
Teknik
kaçınmak
refrain
f.
88
Teknik
kaçınmak
avoid
f.
89
Teknik
kaçınmak
beware
f.
Archaic
90
Eski Kullanım
kaçınmak
blench
f.
"kaçınmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 187 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kişinin kabul etmek istemediği aşikar bir gerçeğe ulaşmaktan kaçınmak için dolambaçlı düşünmeye başvurması eylemi
mental gymnastics
i.
2
Genel
tutuklama veya kovuşturmadan kaçınmak için haraççıların yetkililere veya kolluk kuvvetlerine yaptığı ödeme
protection
i.
3
Genel
kaçınmak (cinsel ilişkiden)
restraint
f.
4
Genel
kaçınmak (sorumluluktan)
abdicate
f.
5
Genel
doğru yanıt vermekten kaçınmak
fence
f.
6
Genel
cevaplamaktan kaçınmak
beg the question
f.
7
Genel
bir kimseden kaçınmak
evite
f.
8
Genel
masraftan kaçınmak için kendini mahrum bırakmak
stint oneself
f.
9
Genel
yaramazlıktan kaçınmak
keep out of mischief
f.
10
Genel
masraftan kaçınmak
stint
f.
11
Genel
dahil olmaktan kaçınmak
sit out
f.
12
Genel
tehlikeden kaçınmak
avoid the danger
f.
13
Genel
riskten kaçınmak
avoid risk
f.
14
Genel
bir maksada varmak için engellerden kaçınmak
by-pass
f.
15
Genel
israfından kaçınmak
save on
f.
16
Genel
israftan kaçınmak
avoid wastage
f.
17
Genel
yorum yapmaktan kaçınmak
avoid commenting
f.
18
Genel
özveriden kaçınmak
avoid self-sacrifice
f.
19
Genel
gereksiz harcamalardan kaçınmak
avoid unnecessary expenses
f.
20
Genel
iş veya sorumluluktan kaçınmak
bludge
f.
21
Genel
beladan kaçınmak
avoid trouble
f.
22
Genel
belirsizlikten kaçınmak
avoid the ambiguity
f.
23
Genel
temas halinde olmaktan kaçınmak
avoid contact with
f.
24
Genel
istenmeyen yan etkilerden kaçınmak için kesintili, çoğunlukla konsantre dozajlarda (ilaç) vermek
pulse
f.
25
Genel
yüz yüze hesaplaşmaktan kaçınmak
fight shy
f.
26
Genel
(bir şeyi) yapmaktan kaçınmak
help oneself
f.
27
Genel
aşırılıktan kaçınmak
bridle
f.
28
Genel
(konuşma veya gürültü) üretmekten kaçınmak
hold
f.
29
Genel
kendini ifade etmekten kaçınmak
hold fire
f.
30
Genel
harekete geçmekten kaçınmak
hold fire
f.
31
Genel
çöküşten kaçınmak
hold together
f.
32
Genel
(briç) yüksek kart oynamaktan kaçınmak
hold up
f.
33
Genel
başarısızlıktan kaçınmak
hold together
f.
34
Genel
(bir şeyden) kaçınmak
dislike [obsolete]
f.
35
Genel
ciddiyetle üzerinde durmaktan kaçınmak
dismiss
f.
36
Genel
utanarak kaçınmak
shame
f.
37
Genel
kaçınmak için hareket etmek
shy
f.
Phrasals
38
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kaçınmak
steer away from (someone or something)
f.
39
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kaçınmak
steer away from (someone or something)
f.
40
Öbek Fiiller
birinin etrafından dolanmak/bahsetmekten kaçınmak
skirt around someone
f.
41
Öbek Fiiller
cevaplamaktan kaçınmak
fence with (someone)
f.
42
Öbek Fiiller
cevaplamaktan kaçınmak
fence with
f.
43
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kaçınmak
keep away (from someone or something)
f.
44
Öbek Fiiller
kullanmaktan/yapmaktan kaçınmak
keep away
f.
45
Öbek Fiiller
birinden/bir şeyden kaçınmak
get around someone or something
f.
46
Öbek Fiiller
(bir şey) yapmaktan kaçınmak
get out of doing (something)
f.
47
Öbek Fiiller
zararlı şeylerden kaçınmak
keep off
f.
48
Öbek Fiiller
bir şeyden kaçınmak
squirrel out of something
f.
49
Öbek Fiiller
teknenin önündeki bir engelden/tehlikeden kaçınmak
bear off
f.
50
Öbek Fiiller
teknenin önündeki bir engelden/tehlikeden kaçınmak
bear off from (something)
f.
51
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
absent (oneself) from (someone or something)
f.
52
Öbek Fiiller
bir şeyden kaçınmak
abstain from something
f.
53
Öbek Fiiller
bir şeyden kaçınmak
balk at something
f.
54
Öbek Fiiller
-den kaçınmak
blanch at
f.
55
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kaçınmak
blanch at (something)
f.
56
Öbek Fiiller
açığa çıkarmaktan kaçınmak
hold back
f.
57
Öbek Fiiller
ayrılmaktan kaçınmak
hold back
f.
58
Öbek Fiiller
başkaları tarafından görülmekten kaçınmak
hold back
f.
59
Öbek Fiiller
'-den kaçınmak
flinch from
f.
60
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
flinch from (someone or something)
f.
61
Öbek Fiiller
(bir şeyin) sonuçlarından kaçınmak
get by with (something)
f.
62
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kaçınmak
get round (something)
f.
63
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında bir şeyden) kaçınmak
keep about
f.
64
Öbek Fiiller
(bir şey yapmaktan) kaçınmak
keep from (doing something)
f.
65
Öbek Fiiller
yapmaktan kaçınmak
keep from doing
f.
66
Öbek Fiiller
-den kaçınmak/uzak durmak
recoil from
f.
67
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) kaçınmak/uzak durmak
recoil from (someone or something)
f.
68
Öbek Fiiller
(bir şey yapmaktan) kaçınmak
refrain from (doing something)
f.
69
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
remain away (from someone or something)
f.
70
Öbek Fiiller
-den kaçınmak
restrain from
f.
71
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kaçınmak
restrain from (something)
f.
72
Öbek Fiiller
-den kaçınmak
run from
f.
73
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kaçınmak
run from (something)
f.
74
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
shrink away (from someone or something)
f.
75
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kaçınmak
shy away (from something)
f.
76
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) yaklaşmaktan kaçınmak
skirt around (someone or something)
f.
77
Öbek Fiiller
(bir şeyden) bahsetmekten kaçınmak
skirt around (something)
f.
78
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
stay away (from someone or something)
f.
79
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kaçınmak
stay off (of) (something)
f.
80
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
swerve away (from someone or something)
f.
81
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmekten kaçınmak
tiptoe around (someone or something)
f.
Colloquial
82
Konuşma Dili
(boks) başı sağa sola ve aşağı yukarı doğru hareket ettirerek darbeden kaçınmak
bob and weave
f.
83
Konuşma Dili
risk almaktan kaçınmak
play safe
f.
84
Konuşma Dili
risk almaktan kaçınmak
play it safe
f.
85
Konuşma Dili
tehlikelerden kaçınmak
play safe
f.
86
Konuşma Dili
tehlikelerden kaçınmak
play it safe
f.
87
Konuşma Dili
üzmekten kaçınmak
spare someone's feelings
f.
88
Konuşma Dili
üzmekten kaçınmak
avoid upsetting someone
f.
89
Konuşma Dili
bir şeyden kaçınmak
duck and cover
f.
90
Konuşma Dili
cevap vermekten kaçınmak
duck and cover
f.
91
Konuşma Dili
insanlardan kaçınmak
lay low
f.
92
Konuşma Dili
başkalarıyla etkileşimden kaçınmak
lay low
f.
93
Konuşma Dili
bir engelden kaçınmak için golf vuruşunu kısıtlamak
lay up
f.
94
Konuşma Dili
isim vermekten kaçınmak
name no names
f.
Idioms
95
Deyim
yakınlıktan kaçınmak
keep one's distance
f.
96
Deyim
başarısızlıktan kaçınmak
keep one's head above water
f.
97
Deyim
göz önünde/hedef olmaktan kaçınmak
keep (one's) head below the parapet
f.
98
Deyim
söz etmekten kaçınmak
cast a veil over (something)
f.
99
Deyim
söz etmekten kaçınmak
draw a veil over something [written]
f.
100
Deyim
söz etmekten kaçınmak
cast a veil over something [written]
f.
101
Deyim
söz etmekten kaçınmak
throw a veil over something [written]
f.
102
Deyim
bir karar vermekten kaçınmak
sit on the fence
f.
103
Deyim
bir şeyler yapmaktan kaçınmak
wriggle off the hook
f.
104
Deyim
birisini utandırmaktan kaçınmak
save someone's blushes
f.
105
Deyim
birisini utandırmaktan kaçınmak
spare someone's blushes
f.
106
Deyim
birini utandırmaktan kaçınmak
spare someone's blushes
f.
107
Deyim
çok pahalı bir şey alıp ufak harcamalardan kaçınmak
spoil the ship for a hap'orth of tar
f.
108
Deyim
herhangi bir karar almaktan kaçınmak
sit on the fence
f.
109
Deyim
konudan kaçınmak
skirt the issue
f.
110
Deyim
kötü bir şeyi yapmaktan kaçınmak
put off the evil hour
f.
111
Deyim
savunmaktan kaçınmak
hold no brief for
f.
112
Deyim
(sorumluluktan vb) kaçınmak
duck out
f.
113
Deyim
(sorumluluktan vb) kaçınmak
duck out of
f.
114
Deyim
-den kaçınmak/uzak durmak
recoil at the sight (of someone)
f.
115
Deyim
-den kaçınmak/uzak durmak
recoil at the thought (of someone)
f.
116
Deyim
bir borcu ödemekten kaçınmak
pay with the roll of the drum
f.
117
Deyim
çok sıkıntı yaratacak bir hatadan kaçınmak
err on the right side
f.
118
Deyim
zor/istenmeyen bir işten kaçınmak
put off the evil day
f.
119
Deyim
zor/istenmeyen bir şeyi yapmaktan olabildiğince kaçınmak
put off the evil day
f.
120
Deyim
son raddeye kadar kaçınmak
put off the evil day
f.
121
Deyim
problemlerden/anlaşmazlıklardan kaçınmak
do anything for a quiet life
f.
122
Deyim
huzurunu bozacak şeylerden kaçınmak
do anything for a quiet life
f.
123
Deyim
boğulmaktan kaçınmak için (birinin) kafasını su üstünde tutmak
get (one's) head above water
f.
124
Deyim
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak
get one's head above water and have one's head above water
f.
125
Deyim
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak
have (one's) head above water
f.
126
Deyim
birinden/bir şeyden kesinlikle kaçınmak
avoid someone/something like the plague
f.
127
Deyim
kesin karar vermekten kaçınmak
hem and haw
f.
128
Deyim
kesin eylemde bulunmaktan kaçınmak
hem and haw
f.
129
Deyim
açıkça söylemekten kaçınmak
mince the matter
f.
130
Deyim
sevdiği bir şeyden kaçınmak
kill (one's) darlings
f.
131
Deyim
söz etmekten kaçınmak
draw a veil over
f.
132
Deyim
bir şey yapma tuzağına düşmek/düşmekten kaçınmak
fall into the trap of doing something
f.
133
Deyim
bir şey yapma hatasına düşmek/düşmekten kaçınmak
fall into the trap of doing something
f.
134
Deyim
bir şey yapma tuzağına düşmek/düşmekten kaçınmak
avoid the trap of doing something
f.
135
Deyim
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
fight shy of (someone or something)
f.
136
Deyim
bir şeyden/bir şey yapmaktan kaçınmak
fight shy of something/of doing something
f.
137
Deyim
(bir şeyden) kaçınmak/kurtulmak
find a way around (something)
f.
138
Deyim
(bir şeyden) kaçınmak/kurtulmak
find one's way around (something)
f.
139
Deyim
kaçınmak/kurtulmak
find way around
f.
140
Deyim
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak
get head above water
f.
141
Deyim
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak
have head above water
f.
142
Deyim
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
give (someone or something) a wide berth
f.
143
Deyim
(biriyle/bir şeyle) etkileşime girmekten kaçınmak
give (someone or something) a wide berth
f.
144
Deyim
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
give a wide berth to (someone or something)
f.
145
Deyim
(biriyle/bir şeyle) etkileşime girmekten kaçınmak
give a wide berth to (someone or something)
f.
146
Deyim
birinden/bir şeyden kaçınmak
give someone/something a wide berth
f.
147
Deyim
biriyle/bir şeyle etkileşime girmekten kaçınmak
give someone/something a wide berth
f.
148
Deyim
eleştiriden/saldırıdan/kınamaktan kaçınmak
hold (one's) fire
f.
149
Deyim
yorum/eleştiri yapmaktan kaçınmak
hold one's fire
f.
150
Deyim
eleştiriden/saldırıdan/kınamaktan kaçınmak
hold one's fire
f.
151
Deyim
(biriyle/bir şeyle) yakınlıktan kaçınmak
keep (one's) distance from (someone or something)
f.
152
Deyim
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
keep (someone or something) at bay
f.
153
Deyim
fazla ciddiyetten kaçınmak
keep (something) light
f.
154
Deyim
yakınlıktan kaçınmak
keep distance
f.
155
Deyim
başarısızlıktan kaçınmak
keep head above water
f.
156
Deyim
birinden/bir şeyden kaçınmak
keep something/someone at bay
f.
157
Deyim
bir şeyi yapmaktan kaçınmak
avoid the trap of doing something
f.
158
Deyim
bir şey yapma hatasından kaçınmak
avoid the trap of doing something
f.
159
Deyim
-den kaçınmak/uzak durmak
recoil at the sight
f.
160
Deyim
(birinden/bir şeyden) kaçınmak/uzak durmak
recoil at the sight (of someone or something)
f.
161
Deyim
(birinden/bir şeyden) kaçınmak/uzak durmak
recoil at the thought (of someone or something)
f.
162
Deyim
(bir şeyden) kaçmak/kaçınmak
save versus (something)
f.
163
Deyim
ayakkabıları yıpratmaktan kaçınmak
save shoe leather
f.
164
Deyim
birinden/bir şeyden kaçınmak
hold something/someone at bay
Trade/Economic
165
Ticaret/Ekonomi
çifte vergilendirilmeden kaçınmak için yapılan uluslararası anlaşma
double taxation agreement
i.
166
Ticaret/Ekonomi
çok uluslu işletmeler tarafından vergiden kaçınmak için kurulan şirketler
conduit companies
i.
167
Ticaret/Ekonomi
makul olmayan nedenlerle kaçınmak
unreasonably withhold
f.
168
Ticaret/Ekonomi
vergiden kaçınmak
evade
f.
Law
169
Hukuk
yeminden kaçınmak
refuse an oath
f.
Politics
170
Siyasal
birikimden kaçınmak
non-cumulation
f.
171
Siyasal
her türlü tedbirden kaçınmak
abstain from any measure
f.
172
Siyasal
yükümlülükleri yerine getirmekten kaçınmak
evade the obligations
f.
Technical
173
Teknik
insan vücudu kısımlarını ezilme tehlikesinden kaçınmak için gerekli minimum aralıklar
minimum gaps to avoid crushing of parts of the human body
i.
Psychology
174
Psikoloji
duyguların yaratacağı stresten kaçınmak için düşünceyi ve aklı öne çıkarma
intellectualization
i.
175
Psikoloji
duyguların yaratacağı stresten kaçınmak için düşünceyi ve aklı öne çıkarma
intellectualisation
i.
Linguistics
176
Dilbilim
tekrardan kaçınmak için kullanılan (zamir vb.) kelime
anaphor
i.
177
Dilbilim
bir gramer hatasından kaçınmak üzere hatalı bir şekilde kullanılmış bir ifadenin doğru biçim yerine kullanılması
hypercorrection
i.
178
Dilbilim
gramer hatasından kaçınmak için uğraşırken dile yerleşmiş hatalı yapı veya telaffuz
hypercorrection
i.
179
Dilbilim
gramer hatasından kaçınmak isterken hatalı yapı üretme
hypercorrection
i.
180
Dilbilim
gramer hatasından kaçınmak isterken hatalı yapı üretme
overcorrection
i.
181
Dilbilim
gramer hatasından kaçınmak için uğraşırken dile yerleşmiş hatalı yapı veya telaffuz
overcorrection
i.
Sport
182
Spor
(krikette) top atıcısının hasardan kaçınmak için sahada koşamayacağı dikdörtgen alan
danger-area
i.
183
Spor
(eskrimde) vücudun rakipçe dokunulduğunda puan alınan hedef alanlarını hücumdan kaçınmak üzere hareket ettirme
displacement
i.
184
Spor
faul vermekten kaçınmak
uncall
f.
185
Spor
penaltı vermekten kaçınmak
uncall
f.
Slang
186
Argo
kırmızı ışıkta yandaki arabanın sürücüsü ile yaşanacak tuhaf göz temasından kaçınmak amacıyla yan pencerelerin tam hizaya gelmesini önleyecek şekilde arabayı kademeli olarak durdurma
stoplight stagger
i.
187
Argo
(bir olaydan) kaçınmak
dingy [uk]
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kaçınmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy