Geçmiş

sıyrılmak

"sıyrılmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	sıyrılmak	wriggle f.
2	Yaygın Kullanım	sıyrılmak	elude f.
General
3	Genel	sıyrılmak	slough f.
4	Genel	sıyrılmak	be grazed f.
5	Genel	sıyrılmak	squirm out of f.
6	Genel	sıyrılmak	get out of f.
7	Genel	sıyrılmak	fall f.
8	Genel	sıyrılmak	wriggle oneself out of f.
9	Genel	sıyrılmak	shed f.
10	Genel	sıyrılmak	pull away f.
11	Genel	sıyrılmak	dodge f.
12	Genel	sıyrılmak	fall on one's feet f.
13	Genel	sıyrılmak	graze f.
14	Genel	sıyrılmak	be scraped f.
15	Genel	sıyrılmak	wriggle out f.
16	Genel	sıyrılmak	get through f.
17	Genel	sıyrılmak	double f.
18	Genel	sıyrılmak	evade f.
19	Genel	sıyrılmak	wrig f.
20	Genel	sıyrılmak	lose f.
21	Genel	sıyrılmak	riggle f.
22	Genel	sıyrılmak	bypass f.
23	Genel	sıyrılmak	by-pass f.
24	Genel	sıyrılmak	outflank f.
25	Genel	sıyrılmak	scriggle f.
26	Genel	sıyrılmak	scrome f.
Phrasals
27	Öbek Fiiller	sıyrılmak	pluck away f.
28	Öbek Fiiller	sıyrılmak	peel off f.
29	Öbek Fiiller	sıyrılmak	peel off f.
30	Öbek Fiiller	sıyrılmak	get around f.
31	Öbek Fiiller	sıyrılmak	weasel out f.
32	Öbek Fiiller	sıyrılmak	squirm out (of something) f.
33	Öbek Fiiller	sıyrılmak	squirm out (of something) f.
Idioms
34	Deyim	sıyrılmak	fall on your feet f.
35	Deyim	sıyrılmak	land on your feet f.
36	Deyim	sıyrılmak	find way around f.

"sıyrılmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 87 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	aralarından sıyrılmak	get shut of f.
2	Genel	sıyrılmak (ağacın kabuğu/insanın derisi/boya vb)	peel f.
3	Genel	aralarından sıyrılmak	get free of f.
4	Genel	aradan sıyrılmak	get free of f.
5	Genel	aradan sıyrılmak	get shut of f.
6	Genel	diğerlerinin arasından sıyrılmak	stand out amongst others f.
7	Genel	diğerlerinin arasından sıyrılmak	shine amongst others f.
8	Genel	aralarından sıyrılmak	stand out amongst others f.
9	Genel	aralarından sıyrılmak	shine amongst others f.
10	Genel	sıtkı sıyrılmak	disbelieve in f.
11	Genel	sıtkı sıyrılmak	lose one's faith in someone/something f.
12	Genel	sıtkı sıyrılmak	mistrust f.
13	Genel	sıdkı sıyrılmak	have a distrust of someone f.
14	Genel	sıdkı sıyrılmak	mistrust f.
15	Genel	sıtkı sıyrılmak	have a distrust of someone f.
16	Genel	sıtkı sıyrılmak	distrust f.
17	Genel	sıdkı sıyrılmak	disbelieve in f.
18	Genel	-den sıyrılmak	elude f.
19	Genel	altından sıyrılmak	get under f.
20	Genel	zorlukla sıyrılmak	get across f.
Phrasals
21	Öbek Fiiller	aşağı kaymak/sıyrılmak/düşmek	slip down f.
22	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) sıdkı sıyrılmak	pull away from (someone or something) f.
23	Öbek Fiiller	(bir şeyden) sıyrılmak	pull away from (someone or something) f.
24	Öbek Fiiller	bir şeyden sıyrılmak	slide out of something f.
25	Öbek Fiiller	dış tabakasından sıyrılmak	slough off f.
26	Öbek Fiiller	bir şeyden sıyrılmak	slough something off f.
27	Öbek Fiiller	dış tabakasından sıyrılmak	sluff off f.
28	Öbek Fiiller	bir şeyden sıyrılmak	wangle out of something f.
29	Öbek Fiiller	(bir şeyden) sıyrılmak	weasel out (of something) f.
30	Öbek Fiiller	(bir şeyden) sıyrılmak	worm out of (something) f.
31	Öbek Fiiller	blöf yaparak işin içinden çıkmak/sıyrılmak	bluff way out f.
32	Öbek Fiiller	parayla/para vererek sıyrılmak	buy way out f.
33	Öbek Fiiller	yalanla (bir şeyden) sıyrılmak	fib (one's) way out of (something) f.
34	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) sıyrılmak	get out from under (someone or something) f.
35	Öbek Fiiller	(birinden) sıyrılmak	get round (someone) f.
36	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) sıyrılmak	see the back of (someone or something) f.
37	Öbek Fiiller	kurnazca sıyrılmak	squirm out (of something) f.
38	Öbek Fiiller	kurnazca sıyrılmak	squirm out (of something) f.
39	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) çarpmadan sıyrılmak	swerve away (from someone or something) f.
40	Öbek Fiiller	(bir şeyden) sıyrılmak	twist out of (something) f.
41	Öbek Fiiller	(bir şeyden) sinsice sıyrılmak	worm (one's) way out (of something) f.
Colloquial
42	Konuşma Dili	zor bir durumdan rahatça sıyrılmak anlamına gelen bir ifade	thug life i.
43	Konuşma Dili	alnının akıyla sıyrılmak	home and dry f.
44	Konuşma Dili	alnının akıyla sıyrılmak	home and hosed f.
45	Konuşma Dili	alnının akıyla sıyrılmak	home free f.
46	Konuşma Dili	konudan sıyrılmak	duck and cover f.
47	Konuşma Dili	kıl payı sıyrılmak/kurtulmak	ace out f.
48	Konuşma Dili	birinden/bir şeyden sıyrılmak	be rid of somebody/something f.
49	Konuşma Dili	bir derdin/belanın içinden sıyrılmak	get out of a mess f.
50	Konuşma Dili	aptallıktan sıyrılmak	get a clue f.
Idioms
51	Deyim	darbeden sıyrılmak	take the body f.
52	Deyim	aradan sıyrılmak	come out/up smelling of roses f.
53	Deyim	aradan sıyrılmak	come out/up smelling like roses f.
54	Deyim	aradan sıyrılmak	come out smelling of roses f.
55	Deyim	bir durumdan sıyrılmak	worm one's way out of f.
56	Deyim	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak	come out/up smelling of roses f.
57	Deyim	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak	come out/up smelling like roses f.
58	Deyim	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak	come out smelling of roses f.
59	Deyim	zarar görmeden sıyrılmak	weather the storm f.
60	Deyim	adaylar arasında sıyrılmak	make the cut f.
61	Deyim	zekasıyla/beceriklilikle sıyrılmak	duck and dive f.
62	Deyim	ustalıkla sıyrılmak/sıvışmak	duck and dive f.
63	Deyim	blöf yaparak (bir şeyden) sıyrılmak	bluff (one's) way out of (something) f.
64	Deyim	blöfle işin içinden sıyrılmak	bluff (one's) way out of (something) f.
65	Deyim	numara/hile yaparak (bir şeyden) sıyrılmak	bluff (one's) way out of (something) f.
66	Deyim	numarayla/hileyle işin içinden sıyrılmak	bluff (one's) way out of (something) f.
67	Deyim	(birinden/bir şeyden) sıyrılmak	break loose from (someone or something) f.
68	Deyim	(bir şeyden) ayrılmak/sıyrılmak	break loose from (something) f.
69	Deyim	(bir şeyden/beladan/işten) parayla sıyrılmak	buy one's way out (of something) f.
70	Deyim	aradan sıyrılmak	come up smelling of roses f.
71	Deyim	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak	come up smelling of roses f.
72	Deyim	aradan sıyrılmak	come out smelling of roses f.
73	Deyim	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak	come out smelling of roses f.
74	Deyim	aradan sıyrılmak	come up smelling of violets f.
75	Deyim	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak	come up smelling of violets f.
76	Deyim	aradan sıyrılmak	come out smelling of violets f.
77	Deyim	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak	come out smelling of violets f.
78	Deyim	(bir şeyden) alnının akıyla sıyrılmak	come up/out of something smelling of roses f.
79	Deyim	(bir şeyden) tereyağından kıl çeker gibi sıyrılmak	come up/out of something smelling of roses f.
80	Deyim	(bir şeyden) yüzünün akıyla çıkmak/sıyrılmak	come up/out of something smelling of roses f.
81	Deyim	(bir şeyden) sıyrılmak	find a way around (something) f.
82	Deyim	(bir şeyden) sıyrılmak	find one's way around (something) f.
83	Deyim	kötü bir durumdan en iyi şekilde sıyrılmak	save the furniture [australia] f.
84	Deyim	zor bir durumun içinden çıkmak/sıyrılmak	get out of a fix f.
85	Deyim	bahaneler sunarak sıyrılmak/kurtulmak	talk your way out of something/out of doing something f.
Law
86	Hukuk	suçtan sıyrılmak için birine şahitlik yaptırmak	make one's law f.
Slang
87	Argo	çaktırmadan sıyrılmak	weasel out f.