kısa zaman - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kısa zaman



"kısa zaman" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kısa zaman jiffy i.
kısa zaman short time i.
kısa zaman little i.
kısa zaman while i.
kısa zaman short meter i.

"kısa zaman" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 64 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kısa zaman aralığı whipstitch i.
oturduğu zaman kısa görünen kişi hypermorph i.
en kısa zaman shortest time i.
en kısa zaman soonest time i.
bir tv dizisinin bölümlerini art arda ve kısa zaman içinde izleme binge-watching i.
bir tv dizisi veya programının bölümlerinin art arda ve kısa zaman içinde izlenmesi binge-watching i.
bir tv dizisi veya programının bölümlerinin art arda ve kısa zaman içinde izlenmesi binge-viewing i.
bir tv dizisi veya programının bölümlerinin art arda ve kısa zaman içinde izlenmesi marathon-viewing i.
kısa zaman birimi beat i.
çok kısa zaman jiff i.
çok kısa zaman crack i.
çok kısa zaman eyeblink i.
çok kısa zaman eyewink i.
kötü şeylerin gerçekleşebileceği kısa zaman dilimi mauvais quart d'heure [france] i.
çok kısa zaman aralıklarını ölçen bir alet microchronometer i.
çok kısa zaman aralığı microtime i.
kısa fakat tanımlanmamış zaman dilimi minute i.
kısa zaman öncesi yesteryear i.
çok kısa zaman dilimleri instants i.
kısa zaman dilimi short haul i.
kısa zaman aralığı snap i.
kısa zaman aralığı beat i.
kısa zaman dilimi spurt i.
bir tv dizisinin bölümlerini art arda ve kısa zaman içinde izlemek binge-watch f.
(zaman) kısa fleeting s.
kısa bir zaman için for a little zf.
kısa zaman önce a short time ago zf.
kısa zaman sonra soon afterwards zf.
kısa zaman sonra after a while zf.
Phrasals
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj almak blow up f.
kısa bir zaman dilimine (bir çok şey) sığdırmak jam with (something) f.
kısa bir zaman dilimi için (bir çok şey) planlamak jam with (something) f.
kısa bir zaman dilimine (bir çok şey) doldurmak jam with (something) f.
kısa bir zaman dilimini (bir şeyle) doldurmak jam with (something) f.
Phrases
çok değil kısa zaman önce it is not long now before expr.
Colloquial
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj alma blowing up i.
gün doğumundan kısa bir süre sonraki ve gün batımından kısa bir süre önceki, gökyüzünün kırmızı olduğu zaman golden hour i.
kısa bir zaman for a season expr.
Idioms
kısa bir zaman diliminde büyük miktarda bilgi boca etme/aktarma brain dump i.
kısa zaman içinde ölecek durumda olan sıska at ya da inek crow bait i.
çok kısa bir zaman a jiff i.
ödeme yapıldı kısa sürede ulaşır (bir zaman kazanma yöntemi) the check is in the mail expr.
Speaking
bana bu kadar kısa sürede zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim thank you for meeting me on such short notice expr.
Trade/Economic
abd'de 1960'larda federal reserve bank'ın uyguladığı uzun vadeli menkul değerler alıp kısa vadeli olanları satarak faizlerin zaman yapısını çevirmeye yönelik politika operation twist i.
kısa vadeli zaman ufku short-term time horizon i.
kısa zaman içinde yüksek volatilite ile birlikte fiyatlamanın çok kısa bir sürede dip seviyeye gelmesi flash crash i.
Technical
çok kısa zaman moment i.
kısa zaman dilimi trice i.
kısa zaman eğrisi brachistochrone i.
Computer
bilgisayarda bir işlemin gerçekleşmesi için gereken en kısa zaman aralığı cycle i.
Informatics
genellikle 0,01 saniyeye tekabül eden çok kısa zaman jiffy i.
Biology
yeni türlerin göreceli olarak kısa bir zaman diliminde hızlıca geliştiğini ileri süren bir evrim teorisi theory of punctuated equilibrium i.
yeni türlerin göreceli olarak kısa bir zaman diliminde hızlıca geliştiğini ileri süren bir evrim teorisi punctuated equilibrium i.
kısa bir zaman diliminde meydana gelen evrimsel değişim microevolution i.
Astronomy
ay'ın kısa ve parlak hilal biçiminde göründüğü zaman new phase of the moon i.
Geology
jeolojik zaman çizelgesinde senozoik dönem'in üç alt grubundan kısa olanı neocene i.
jeolojik zaman çizelgesinde senozoik dönem'in üç alt grubundan kısa olanının adı neogene i.
jeolojik zaman çizelgesinde senozoik dönem'in üç alt grubundan kısa olanının adı neogene period i.
Military
göreceli olarak kısa bir zaman diliminde, özellikle de askeri uçak kazası, kasırga, sel, deprem veya silahlı saldırı gibi yerel lojistik destek kapasitesini aşan tek bir olayda verilen çok sayıdaki zayiat mass casualty i.
Music
tipik olarak kısa tekrarlanan bas temasında ilerleyen ve üçlü zaman aralığında değişen bölümlerden oluşan bir kompozisyon chaconne i.
kroşeden daha kısa zaman değerlerini belirtmek için nota köküne eklenen vuruş hook i.
zaman değerinde bir kısa heceye eşdeğer olan zamansal prosodik sistemlerde minimum nicel ölçü birimi mora i.
Archaic
kısa zaman sonra eftsoons zf.
Slang
çok kısa zaman aralığı new york minute [usa] i.