Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
keep to
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"keep to"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
keep to
f.
uymak
2
Genel
keep to
f.
tutmak
3
Genel
keep to
f.
bağlı kalmak
4
Genel
keep to
f.
kalmak
"keep to"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 298 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
keep an ear to the ground
f.
kulağı kirişte olmak
2
Genel
keep to the right
f.
yolun sağında kalmak
3
Genel
keep an ear to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
4
Genel
keep to oneself
f.
içine kapanmak
5
Genel
keep to oneself
f.
sır saklamak
6
Genel
keep to oneself
f.
sokulgan olmamak
7
Genel
keep to oneself
f.
kendi halinde olmak
8
Genel
keep to oneself
f.
insanlardan uzak durmak
9
Genel
fail to keep possession of
f.
kaybetmek
10
Genel
fail to keep possession of
f.
elinden kaçırmak
11
Genel
fail to keep possession of
f.
sahipliğini yitirmek
12
Genel
keep to the agreement
f.
anlaşmaya uymak
13
Genel
keep to the agreement
f.
anlaşmaya bağlı kalmak
14
Genel
keep to the agreement
f.
sözleşmeye uymak
15
Genel
keep one's true thoughts and feelings to oneself
f.
rengini belli etmemek
16
Genel
keep one's true thoughts and feelings to oneself
f.
renk vermemek
17
Genel
keep (something) close to one's chest
f.
bir şeyi sır olarak tutmak
18
Genel
keep (something) close to one's chest
f.
bir şeyi gizli tutmak
19
Genel
be unable to keep up
f.
dikiş tutturamamak
20
Genel
keep up-to-date
f.
güncel tutmak
21
Genel
keep up-to-date
f.
güncelliğini korumak
22
Genel
keep something up to date
f.
çağdaşlaştırmak
23
Genel
keep to the straight and narrow
f.
doğru yoldan sapmamak
24
Genel
keep something up to date
f.
güncelleştirmek
25
Genel
keep oneself to oneself
f.
başka insanların arasına karışmadan sakin bir yaşam sürmek
26
Genel
keep to the straight and narrow
f.
doğru yoldan ayrılmamak
27
Genel
keep something up to date
f.
modernleştirmek
28
Genel
not to keep clean
f.
temiz tutmamak
29
Genel
keep oneself up-to-date with the latest developments
f.
yenilikleri takip etmek
30
Genel
keep oneself up-to-date with the latest developments
f.
son gelişmeleri takip etmek
31
Genel
fail to keep in contact
f.
görüşememek
32
Genel
keep to the right
f.
yolun sağından gitmek
Phrasals
33
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şeye) uymak
34
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şeyi) yerine getirmek
35
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şeyi) uygulamak
36
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şeyi) uydurmak
37
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şeyi) uyumlu hale getirmek
38
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şeye) sadık kalmasını sağlamak
39
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şey) sınırları içerisinde olduğundan emin olmak
40
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir tarzda) olmasını sağlamak
41
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir düzeyde) kalmasını sağlamak
42
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir düzeyde) tutmak
43
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir yerde) kalmak
44
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir yerden) çıkmamak
Phrases
45
İfadeler
keep to the right
expr.
sağdan gidiniz
Colloquial
46
Konuşma Dili
keep to oneself
f.
gizli tutmak
47
Konuşma Dili
keep to oneself
f.
kendine saklamak
48
Konuşma Dili
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birinin üstüne varmak/gitmek
49
Konuşma Dili
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
50
Konuşma Dili
keep your hands to yourself!
expr.
dokunma!
51
Konuşma Dili
keep your opinions to yourself!
expr.
fikirlerini kendine sakla!
52
Konuşma Dili
keep your opinions to yourself!
expr.
görüşlerini kendine sakla!
53
Konuşma Dili
keep your hands to yourself!
expr.
ellerine hakim ol!
54
Konuşma Dili
keep your intentions to yourself
expr.
içinden geçeni kendine sakla
55
Konuşma Dili
keep your intentions to yourself
expr.
niyetini kendine sakla
56
Konuşma Dili
it is in our hands to keep our items organized
expr.
eşyalarımızı düzenli tutmak bizim elimizde
Idioms
57
Deyim
just enough to keep body and soul together
i.
bir lokma bir hırka
58
Deyim
keep one's cards close to one's vest
f.
açık davranmamak
59
Deyim
keep one's cards close to one's chest
f.
açık davranmamak
60
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
ayakları yere basmak
61
Deyim
keep something to a minimum
f.
bir şeyi asgaride tutmak
62
Deyim
keep something to a minimum
f.
bir şeyi minimumda tutmak
63
Deyim
keep one's ear to the ground
f.
dikkat kesilmek
64
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
durup dinlenmeden çalışmak
65
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
durumun farkında olmak
66
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
durmadan çalışmak
67
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
durmadan çalışmak
68
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
çalışıp didinmek
69
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
dur durak bilmeden çalışmak
70
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
çok çalışmak
71
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
dur durak bilmeden çalışmak
72
Deyim
keep an ear to the ground
f.
dikkat kesilmek
73
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
dirsek çürütmek
74
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
didinmek
75
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
harıl harıl çalışmak
76
Deyim
keep one's ear to the ground
f.
her yerde kulağı olmak
77
Deyim
keep one's hands to oneself
f.
ellerine hakim olmak (ellerine hakim ol!)
78
Deyim
keep one's cards close to one's chest
f.
gizli tutmak
79
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
gayretle çalışmak
80
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
eşek gibi çalışmak
81
Deyim
keep one's opinions to oneself
f.
fikirlerini/görüşlerini kendine saklamak
82
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
gözünü kırpmadan çalışmak
83
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
gece gündüz demeden çalışmak
84
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
işine sıkı sıkı sarılmak
85
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
işine dört elle sarılmak
86
Deyim
keep oneself to oneself
f.
içine kapanmak
87
Deyim
keep oneself to oneself
f.
kendi izole etmek
88
Deyim
keep one's ear to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
89
Deyim
keep one's ear to the ground
f.
kulağını (gözünü ) dört açmak
90
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
olayların bilincinde olmak
91
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
kendini işine vermek
92
Deyim
keep one's ear to the ground
f.
kulağı delik olmak
93
Deyim
keep one's cards close to one's vest
f.
kapalı oynamak
94
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
95
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
kendini işe vermek
96
Deyim
keep one's cards close to one's vest
f.
ne planladığını anlatmamak
97
Deyim
keep oneself to oneself
f.
kendi halinde olmak
98
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulağını (gözünü ) dört açmak
99
Deyim
keep one's cards close to one's chest
f.
kapalı oynamak
100
Deyim
keep one's ear to the ground
f.
kulak kesilmek
101
Deyim
keep one's cards close to one's chest
f.
ne planladığını anlatmamak
102
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulak kesilmek
103
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
sürekli çalışmak
104
Deyim
keep one's cards close to one's chest
f.
saman altından su yürütmek
105
Deyim
keep one's cards close to one's vest
f.
saman altından su yürütmek
106
Deyim
keep to one's course
f.
yolundan şaşmamak
107
Deyim
keep to one's ground
f.
yolundan şaşmamak
108
Deyim
keep it down to a dull roar
f.
sessiz olmak
109
Deyim
keep it down to a dull roar
f.
çok ses çıkarmamak
110
Deyim
keep it down to a dull roar
f.
kısık sesle/fısıltıyla konuşmak
111
Deyim
keep to the straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
112
Deyim
keep to the straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
113
Deyim
keep to the straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
114
Deyim
keep it down (to a dull roar)
f.
olabildiğince sessiz olmak
115
Deyim
keep to straight and narrow
f.
doğru yoldan ayrılmamak/sapmamak
116
Deyim
keep to straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
117
Deyim
keep to straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
118
Deyim
keep to straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
119
Deyim
keep to straight and narrow
f.
hep/yalnızca doğru yolu seçmek
120
Deyim
keep to straight and narrow
f.
hep doğru olanı yapmak
121
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
(arabayla) hızlı/süratli gitmek
122
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
gazı köklemek
123
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
gaza basmak
124
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
gazlamak
125
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
çok çalışmak
126
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
canla başla çalışmak
127
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
canını dişine takıp çalışmak
128
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
haberdar olmak
129
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
her şeyden haberi olmak
130
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
yenilikleri takip etmek
131
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
yeni bilgileri takip etmek
132
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
uyanık olmak
133
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
gözü/kulağı açık olmak
134
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
radarları/algıları açık olmak
135
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
haberdar olmak
136
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
her şeyden haberi olmak
137
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
yenilikleri takip etmek
138
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
yeni bilgileri takip etmek
139
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
uyanık olmak
140
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
gözü/kulağı açık olmak
141
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
radarları/algıları açık olmak
142
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
haberdar olmak
143
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
her şeyden haberi olmak
144
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
yenilikleri takip etmek
145
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
yeni bilgileri takip etmek
146
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
uyanık olmak
147
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
gözü/kulağı açık olmak
148
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
radarları/algıları açık olmak
149
Deyim
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birinin üstüne gitmek/varmak
150
Deyim
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birini eleştirmek
151
Deyim
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birini üstelemek
152
Deyim
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birinin ensesinde boza pişirmek
153
Deyim
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birini sıkboğaz etmek
154
Deyim
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
155
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
durumun farkında olmak
156
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
olayların bilincinde olmak
157
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
her şeyden haberi olmak
158
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
uyanık olmak
159
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
gözü/kulağı açık olmak
160
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
radarları/algıları açık olmak
161
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
durumun farkında olmak
162
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
olayların bilincinde olmak
163
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
her şeyden haberi olmak
164
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
uyanık olmak
165
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
gözü/kulağı açık olmak
166
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
radarları/algıları açık olmak
167
Deyim
keep (someone or something) up to date
f.
haberdar olmak
168
Deyim
keep (someone or something) up to date
f.
haberdar etmek
169
Deyim
keep (someone) up to date
f.
(birini) haberdar etmek
170
Deyim
keep (someone) up to date
f.
(birini) bilgilendirmek
171
Deyim
keep (someone) up to date
f.
(birini) son gelişmelerden haberdar etmek
172
Deyim
keep (something) to (oneself)
f.
(bir şeyi kendine) saklamak
173
Deyim
keep (something) to (oneself)
f.
(bir şeyi) kimseye söylememek
174
Deyim
keep (something) to (oneself)
f.
(bir şeyi) kimseyle paylaşmamak
175
Deyim
keep (something) to (oneself)
f.
(bir şeyi) kimseye açıklamamak
176
Deyim
keep (something) to (oneself)
f.
(bir şeyi) içinde tutmak
177
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
her yerde kulağı olmak
178
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
179
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
kulağını (gözünü ) dört açmak
180
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
kulağı delik olmak
181
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
kulak kesilmek
182
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
dikkat kesilmek
183
Deyim
keep one's ear close to the ground
f.
her yerde kulağı olmak
184
Deyim
keep one's ear close to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
185
Deyim
keep one's ear close to the ground
f.
kulağını (gözünü ) dört açmak
186
Deyim
keep one's ear close to the ground
f.
kulağı delik olmak
187
Deyim
keep one's ear close to the ground
f.
kulak kesilmek
188
Deyim
keep one's ear close to the ground
f.
dikkat kesilmek
189
Deyim
keep hands to
f.
eline hakim olmak
190
Deyim
keep hands to
f.
dokunmamak
191
Deyim
keep hands to
f.
elini çekmek
192
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
dirsek çürütmek
193
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
didinmek
194
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
durmadan çalışmak
195
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
durup dinlenmeden çalışmak
196
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
eşek gibi çalışmak
197
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
çok çalışmak
198
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
dur durak bilmeden çalışmak
199
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
gayretle çalışmak
200
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
sürekli çalışmak
201
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
çalışıp didinmek
202
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
harıl harıl çalışmak
203
Deyim
keep something to yourself
f.
bir şeyi kendine saklamak
204
Deyim
keep something to yourself
f.
bir şeyi söylememek
205
Deyim
keep to a minimum
f.
asgaride tutmak
206
Deyim
keep to a minimum
f.
minimumda tutmak
207
Deyim
keep to a minimum
f.
alçak tutmak
208
Deyim
keep to a minimum
f.
en düşükte tutmak
209
Deyim
keep your cards close to your chest
f.
açık davranmamak
210
Deyim
keep your cards close to your chest
f.
gizli tutmak
211
Deyim
keep your cards close to your chest
f.
kapalı oynamak
212
Deyim
keep your cards close to your chest
f.
ne planladığını anlatmamak
213
Deyim
keep your cards close to your chest
f.
saman altından su yürütmek
214
Deyim
keep your cards close to your vest
f.
açık davranmamak
215
Deyim
keep your cards close to your vest
f.
gizli tutmak
216
Deyim
keep your cards close to your vest
f.
kapalı oynamak
217
Deyim
keep your cards close to your vest
f.
ne planladığını anlatmamak
218
Deyim
keep your cards close to your vest
f.
saman altından su yürütmek
219
Deyim
keep your ear to the ground
f.
yenilikleri takip et/etmek
220
Deyim
keep your ear to the ground
f.
yeni bilgileri takip et/etmek
221
Deyim
keep your ear to the ground
f.
gözünü/kulağını açık tut/tutmak
222
Deyim
keep your ear to the ground
f.
radarları/algıları açık tut/tutmak
223
Deyim
keep your ear to the ground
f.
uyanık ol/olmak
224
Deyim
keep your ear to the ground
f.
her şeyden haberin olsun/her şeyden haberi olmak
225
Deyim
keep your nose to the grindstone
f.
çalışıp didinmek
226
Deyim
keep your nose to the grindstone
f.
dur durak bilmeden çalışmak
227
Deyim
keep your nose to the grindstone
f.
durmadan çalışmak
228
Deyim
keep your nose to the grindstone
f.
çok çalışmak
229
Deyim
keep your nose to the grindstone
f.
gayretle çalışmak
230
Deyim
keep your nose to the grindstone
f.
harıl harıl çalışmak
231
Deyim
keep yourself to yourself
f.
içine kapanmak
232
Deyim
keep yourself to yourself
f.
kendini izole etmek
233
Deyim
keep yourself to yourself
f.
kendi halinde olmak
234
Deyim
keep yourself to yourself
f.
başka insanların arasına karışmadan sakin bir yaşam sürmek
235
Deyim
keep an ear to the ground
f.
dikkat kesilmek
236
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulak kesilmek
237
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulağını (gözünü) dört açmak
238
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
239
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulağı kirişte olmak
240
Deyim
keep/have your ear to the ground
f.
dikkat kesilmek
241
Deyim
keep/have your ear to the ground
f.
kulak kesilmek
242
Deyim
keep/have your ear to the ground
f.
kulağını (gözünü) dört açmak
243
Deyim
keep/have your ear to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
244
Deyim
keep/have your ear to the ground
f.
kulağı kirişte olmak
245
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
kulağını (gözünü) dört açmak
246
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
kulağı kirişte olmak
247
Deyim
keep/have your ear close to the ground
f.
dikkat kesilmek
248
Deyim
keep/have your ear close to the ground
f.
kulak kesilmek
249
Deyim
keep/have your ear close to the ground
f.
kulağını (gözünü) dört açmak
250
Deyim
keep/have your ear close to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
251
Deyim
keep/have your ear close to the ground
f.
kulağı kirişte olmak
252
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
açık davranmamak
253
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
gizli tutmak
254
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
kapalı oynamak
255
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
ne planladığını anlatmamak
256
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
saman altından su yürütmek
257
Deyim
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart
f.
kafasını kullanmak
258
Deyim
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart
f.
kafayı işletmek/çalıştırmak
259
Deyim
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart
f.
saksıyı çalıştırmak
260
Deyim
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart
f.
beynini kullanmak
261
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
niyetini gizlemek
262
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
niyetini belli etmemek
263
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
başkalarıyla değil kendinle ilgilen
264
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
başkalarının hayatına karışma
265
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
başkasının işine karışma
266
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
başkasının işine burnunu sokma
267
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
her şeye maydanoz olma
268
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
kendi işine bak
269
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
kendi hayatına bak
270
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
başkalarına değil kendine odaklan
271
Deyim
in order to keep up appearances
expr.
ele güne karşı rezil olmamak için
272
Deyim
enough to keep body and soul together
expr.
kıt kanaat
Speaking
273
Konuşma
keep this to yourself
expr.
bunu kendine sakla
274
Konuşma
try to keep your mind off it
expr.
bunu düşünmemeye çalış
275
Konuşma
keep this to yourself
expr.
bundan kimseye bahsetme
276
Konuşma
the next time you make a promise try to keep it
expr.
bir daha söz verdiğinde tutmaya çalış
277
Konuşma
i'm sorry to keep you waiting
expr.
beklettiğim için özür dilerim
278
Konuşma
keep this to yourself
expr.
bundan kimseye söz etme
279
Konuşma
I'll thank you to keep your opinions to yourself
expr.
fikirlerini kendine saklarsan iyi olur/memnun olurum
280
Konuşma
if you keep playing hard to get
expr.
herkese böyle naz yaparsan
281
Konuşma
I'm willing to do whatever it takes to keep my business afloat
expr.
işimi ayakta tutacak ne varsa yapmaya hazırım
282
Konuşma
do you want me to keep talking?
expr.
konuşmaya devam etmemi istiyor musun?
283
Konuşma
keep this to yourself
expr.
kimseye söyleme
284
Konuşma
use your head for more than something to keep your ears apart
expr.
kafanı kullan
285
Konuşma
use your head for more than something to keep your ears apart
expr.
kafayı işlet
286
Konuşma
I can't keep lying to her
expr.
ona yalan söylemeye devam edemem
287
Konuşma
find a way to keep him out of jail
expr.
onu hapishanenin dışında tutmanın bir yolunu bulun
288
Konuşma
is he going to keep his word?
expr.
sözünü tutacak mı?
289
Konuşma
use your head for more than something to keep your ears apart
expr.
saksıyı çalıştır
290
Konuşma
is she going to keep her word?
expr.
sözünü tutacak mı?
291
Konuşma
I'm sorry to keep you waiting
expr.
seni beklettiğim için özür dilerim
292
Konuşma
I can't keep letting this happen to you
expr.
sana bunların olmasına daha fazla izin veremem
293
Konuşma
I'm sorry to keep you waiting
expr.
sizi beklettiğim için özür dilerim
294
Konuşma
you need to keep your voice down
expr.
sesini biraz alçaltsan iyi olur
295
Konuşma
I'm trying to keep you out of trouble
expr.
seni beladan uzak tutmaya çalışıyorum
296
Konuşma
keep your advice to yourself
expr.
tavsiyelerini kendine sakla
297
Konuşma
you have to keep your body warm
expr.
vücudunu sıcak tutmalısın
298
Konuşma
I'd quite like to keep it that way
expr.
(bir davranış/alışkanlık) böyle devam etsin istiyorum
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of keep to
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy