of note - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

of note

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"of note" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

İngilizce Türkçe
General
of note s. önemli
of note s. tanınmış
of note s. ehemmiyetli
of note s. itibarlı
of note s. dikkate değer

"of note" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 89 sonuç

İngilizce Türkçe
General
person of note i. önemli biri
note of arrival i. varış notası
person of note i. önemli kimse
take note of f. dikkat etmek
take note of f. önem vermek
take note of f. not almak
take note of f. ilgilenmek
worthy of note s. kayda değer
Phrases
it is worthy of note that expr. dikkate değer ki
Colloquial
hell of a note i. şaşırtıcı bir haber
hell of a note i. harika bir haber
make a note of f. not düşmek
make a note of f. not etmek
Idioms
a hell of a note i. şaşırtıcı bir haber
make a mental note of f. anımsamaya çalışmak
make a mental note of f. hatırlamaya çalışmak
sound a (kind of) note f. kulağa bir şey gibi gelmek
sound a (kind of) note f. belli bir yaklaşımla konuşmak
sound a (kind of) note f. belli bir tonda konuşmak
sound a (kind of) note f. belli bir havada iletişim kurmak/konuşmak
sound a (kind of) note f. belli bir tarzda iletişim kurmak/konuşmak
sound a (kind of) note f. belli bir tavırla iletişim kurmak/konuşmak
sound a (kind of) note f. belli bir üslupla iletimim/kurmak konuşmak
sound a note (of something) f. hislerini/düşüncelerini belli bir tonda ifade etmek
sound a note (of something) f. hislerini/düşüncelerini belli bir tarzda ifade etmek
sound a note (of something) f. belli bir yaklaşımla konuşmak
sound a note (of something) f. belli bir tonda konuşmak
sound a note (of something) f. belli bir havada iletişim kurmak/konuşmak
sound a note (of something) f. belli bir tarzda iletişim kurmak/konuşmak
sound a note (of something) f. belli bir tavırla iletişim kurmak/konuşmak
sound a note (of something) f. belli bir üslupla iletimim/kurmak konuşmak
strike a note (of something) f. hislerini/düşüncelerini belli bir tonda ifade etmek
strike a note (of something) f. hislerini/düşüncelerini belli bir tarzda ifade etmek
strike a note (of something) f. belli bir yaklaşımla konuşmak
strike a note (of something) f. belli bir tonda konuşmak
strike a note (of something) f. belli bir havada iletişim kurmak/konuşmak
strike a note (of something) f. belli bir tarzda iletişim kurmak/konuşmak
strike a note (of something) f. belli bir tavırla iletişim kurmak/konuşmak
strike a note (of something) f. belli bir üslupla iletimim/kurmak konuşmak
sound a (kind of) note f. (konuşma) belli bir tonda olmak
sound a (kind of) note f. (konuşma) belli bir yaklaşımda olmak
sound a (kind of) note f. (konuşma) belli bir tutumda olmak
sound a (kind of) note f. belli bir tutumla/yaklaşımla konuşmak
strike a note (of something) f. (bir şey) tonuyla konuşmak
strike a note (of something) f. (bir şey) yapar tavırda konuşmak
sound a note (of something) f. (bir şey) tonuyla konuşmak
sound a note (of something) f. (bir şey) yapar tavırda konuşmak
make a mental note of something/to do something f. bir şeyi/bir şey yapmayı unutmamaya çalışmak
make a mental note of something/to do something f. bir şeyi/bir şey yapmayı aklına yazmak
make a note of (something) f. (bir şeyi) not etmek
make a note of (something) f. (bir şeyi) not almak
make a note of (something) f. (bir şeyi) not düşmek
make a note of (something) f. (bir şeyi) unutmamaya çalışmak
make a note of (something) f. (bir şeyi) zihnine yazmak
sound a note (of something) f. (bir şey) tonunda konuşmak
sound a note (of something) f. (bir tür) duygu/fikir belirtmek
strike a note (of something) f. (bir şey) tonunda konuşmak
strike a note (of something) f. (bir tür) duygu/fikir belirtmek
strike a (kind of) note f. (konuşma) belirli bir tonda olmak
strike a (kind of) note f. (konuşma) belirli bir tavırda olmak
take note (of someone or something) f. (birini/bir şeyi) unutmamak
take note (of someone or something) f. (birini/bir şeyi) zihnine kaydetmek
take note (of someone or something) f. (birine/bir şeye) dikkat etmek
take note (of someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) ilgilenmek
take note (of someone or something) f. (birini/bir şeyi) fark etmek
take note (of someone or something) f. (birinin/bir şeyin) farkına varmak
take note of (something) f. dikkatini (bir şeye) vermek
take note of (something) f. (bir şeyi) zihnine kazımak
take note of (something) f. (bir şeye) odaklanmak
take note of (something) f. (bir şeyle) ilgilenmek
take note of (something) f. (bir şeyi) unutmamak
Speaking
if you take note (of) expr. dikkat ederseniz
if you take note (of) expr. dikkat edersen
Trade/Economic
note of hand i. borç senedi
note of hand i. emre yazılı senet
note of expenses i. gider pusulası
note of advice i. ihbar notası
note of consignment i. konsinyasyon ihbarı
note of costs i. masraf pusulası
explanatory note related to revenues or profits and expenses or losses of previous period with sources and amounts of them i. önceki döneme ilişkin gelir ve karlar ile önceki döneme ait gider ve zararların tutarlarını ve kaynaklarını açıklayıcı not
face of the note i. senet yüzü
note of consignment i. sevkedilen mal notası
note of consignment i. sevk edilen mal notası
note of arrival i. varış notası
Politics
take due note of expr. kayda alarak
Linguistics
note of admiration i. ünlem işareti
Military
note of accession i. katılım belgesi
Slang
(that's) a hell of a note expr. (bu) şaşırtıcı bir haber
(that's) a hell of a note expr. (bu) kötü bir haber