on air - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

on air

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"on air" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

İngilizce Türkçe
General
on air zf. sevinçten uçarak
on air zf. güle oynaya
on air zf. kolayca
on air zf. sorunsuzca
on air zf. incelikle
Media
on air s. canlı (yayın vb)

"on air" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 97 sonuç

İngilizce Türkçe
General
on the air i. radyo tv yayında
on-air guest i. canlı yayın konuğu
walking on air i. büyük mutluluk
walking on air i. mutluluk
cursing on air i. canlı yayında küfür etme
on-air interview i. canlı yayın röportajı
be riding on air f. sevinçten havalara uçmak
walk on air f. sevincinden uçmak
be on the air f. yayında olmak
walk on air f. etekleri zil çalmak
walk on air f. sevinçten havalara uçmak
walk on air f. sevinçten ayakları yere değmemek
walk on air f. sevinçten ayakları yerden kesilmek
appear as an on-air guest f. canlı yayın konuğu olarak katılmak
appear as an on-air guest f. canlı yayın konuğu olmak
on-the-air s. yayında
on-air s. radyo yayınında bulunan
on-air s. radyo yayınında kullanılan
on-air s. radyo yayınında yapılan
on-air s. televizyon yayınında görünen
on-air s. televizyon yayınında kullanılan
on-air s. televizyon yayınında yapılan
on-air s. elleri ve dizleri üzerinde olan
on-air s. yapı veya etki açısından başka bir şeyle benzer olan
on-air s. tutarlı
on-air s. bıktırıcı uzunlukta
on-air s. ulaşım aracında
on-air s. katılan
on-air s. iştirak eden
on-air s. sinema filmi veya televizyon kamerası alanında
on-air s. usule uygun şekilde gönderilip kabul edilmiş
on-air s. coşkuyla dolu
on-air s. heyecanla dolmuş
on-air s. yanıp kül olmuş
on-air s. alevler içinde kalmış
on-air s. yayın sırasında söylenen
on-air s. yayında gerçekleşen
on-air s. yayında kullanılan
on the air zf. yayında
on-air zf. (radyo veya televizyon istasyonunda) canlı yayında
on-air zf. kolayca
on-air zf. incelikle
on-air zf. sevinçle
Colloquial
tread on air f. ayakları yerden kesilmek
tread on air f. sevinçten havalara uçmak
Idioms
be floating on air f. çok sevinmek
be floating on air f. çok mutlu olmak
be walking on air f. çok sevinmek
be walking on air f. çok mutlu olmak
dance on air f. çok mutlu olmak
dance on air f. çok sevinmek
float on air f. sevinçten havalara uçmak
be floating on air f. sevinçten bulutların üzerinde gezmek
walk on air f. sevinçten havalara uçmak
be walking on air f. sevinçten uçmak
be walking on air f. sevinçten havaya uçmak
be walking on air f. sevinçten bulutların üzerinde gezmek
be floating on air f. sevinçten havaya uçmak
be floating on air f. sevinçten uçmak
dance on air f. sevinçten havalara uçmak
walk on air f. (mutluluktan) ayakları yerden kesilmek
float/walk on air f. sevinçten havalara uçmak
float/walk on air f. etekleri zil çalmak
float/walk on air f. sevincinden uçmak
float/walk on air f. sevinçten ayakları yere değmemek
float/walk on air f. sevinçten ayakları yerden kesilmek
Speaking
you're on the air expr. canlı yayındasınız
we're both walking on air expr. ikimiz de sevinçten havalara uçuyoruz
turn on the air conditioner expr. klimayı aç
she's on the air expr. radyoda söylüyor
Trade/Economic
on-air s. müşteri adayının alıp almama kararına tabi olan
Politics
committee on implementing legislation on ambient air quality assessment and management i. dış hava kalite değerlendirmesi ve yönetimi mevzuatının uygulanması komitesi
committee on the movement of air or sea passengers' baggage i. hava veya deniz yolcularının bagajlarının dolaşımı komitesi
advisory committee on application of the legislation on access for community air carriers to intra-community air routes i. topluluk hava taşıyıcılarının topluluk içi hatlara girişi hakkındaki mevzuatın uygulanması danışma komitesi
convention on long-range transboundary air pollution i. uzun menzilli sınır ötesi hava kirliliği kongresi
on-air s. kurumun resmi çizgisine bağlı olan
on-air s. kurumun resmi çizgisini yansıtan
Media
on-air s. canlı (yayın)
on-air s. yayın sırasında söylenen
Technical
lay on air drier i. hava yastıklı kurutucu
lay-on-air drier i. hava yastıklı kurutucu
air deflectors on cab i. kabin üstü rüzgarlık
air conditioning on expr. klima açık
Telecom
new zealand on air i. yeni zelanda yayında
new zealand on air i. yeni zelanda yayın komisyonu'nun işletme adı
Television
on-air s. kamera önünde çalışan
on the air zf. düzenli yayınlanarak
Automotive
secondary air system (on engine) i. sekonder hava sistemi ( motor üzeri)
Marine
on-air s. başta ve kıçta çektiği su yaklaşık aynı olan (gemi)
on-air s. yüklü su kesimi suyun yüzeyine paralel olan (gemi)
on-air s. yan yatmadan
on-air s. yan yatmayan
Food Engineering
resting on air i. dinlendirme (bir gıdayı)
Sport
on-air s. top kontrolünü sağlamış
Music
on-air s. tonalitesi doğru olan
on-air s. akortlu
Slang
on-air s. bilgili ve kabiliyetli