organise - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

organise

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"organise" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 41 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
organise f. organize etmek
organise f. düzenlemek
General
organise f. organize etmek
organise f. örgütlenmek
organise f. hazırlamak
organise f. oluşturmak
organise f. düzen sağlamak
organise f. düzenini sağlamak
organise f. örgütlemek
organise f. teşkilatlanmak
organise f. teşkilatlandırmak
organise f. sıralamak
organise f. örgütleşmek
organise f. tertiplemek
organise f. kurmak
organise f. tertip etmek
organise f. düzen altına almak
organise f. teşkil etmek
organise f. tanzim etmek
organise f. yerleştirmek
organise f. düzenlemede bulunmak
organise f. organlarla donatmak
organise f. (bir şeye) organik yapı kazandırmak
organise f. yaşamsal işlevlerle donatmak
organise f. organik yapı geliştirmek
organise f. organik bir yapının gelişmesine neden olmak
organise f. embriyonik farklılaşma ve gelişmeye hazır hale getirmek
organise f. indüktör gibi davranmak
organise f. entegre etmek
organise f. kaynaştırmak
organise f. ilave etmek
organise f. birleştirmek
organise f. (birine) polifonik şarkı söylemek
organise f. polifonik şarkı söylemek
organise f. işçileri bir sendikaya katılmaya ikna etmek
organise f. işçileri sendika oluşturmaya ikna etmek
organise f. organik yapı edinmek
Colloquial
organise f. kendini zihnen göreve hazırlamak
organise f. (zihnini, kendini) toparlamak
Biology
organise f. organlaşmak
Music
organise f. parçalar halinde şarkı söylemek

"organise" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

İngilizce Türkçe
General
organise a protest f. gösteri düzenlemek
organise a conspiracy against f. komplo düzenlemek
organise a demonstration f. eylem düzenlemek
organise a demonstration f. gösteri düzenlemek
organise a meeting f. bir toplantı düzenlemek
organise an attack f. saldırı düzenlemek
Idioms
couldn't organise a bun fight in a bakery [uk/australia] f. kendine hayrı dokunmamak
couldn't organise a bun fight in a bakery [uk/australia] f. kendine bile hayrı olmamak
couldn't organise a bun fight in a bakery [uk/australia] f. en kolay işi bile becerememek
couldn't organise a bun fight in a bakery [uk/australia] f. beceriksiz olmak
couldn't organise a chook raffle f. kendine hayrı dokunmamak
couldn't organise a chook raffle f. kendine bile hayrı olmamak
couldn't organise a chook raffle f. en kolay işi bile becerememek
couldn't organise a chook raffle f. beceriksiz olmak
couldn't organise a chook raffle at a poultry farm f. kendine hayrı dokunmamak
couldn't organise a chook raffle at a poultry farm f. kendine bile hayrı olmamak
couldn't organise a chook raffle at a poultry farm f. en kolay işi bile becerememek
couldn't organise a chook raffle at a poultry farm f. beceriksiz olmak
couldn't organise a chook raffle in a (country) pub f. kendine hayrı dokunmamak
couldn't organise a chook raffle in a (country) pub f. kendine bile hayrı olmamak
couldn't organise a chook raffle in a (country) pub f. en kolay işi bile becerememek
couldn't organise a chook raffle in a (country) pub f. beceriksiz olmak
British Slang
couldn't organise a piss-up in a brewery f. iki eliyle bir siki doğrultamamak