Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
pencil
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"pencil"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 40 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
pencil
i.
kalem
2
Yaygın Kullanım
pencil
i.
kurşunkalem
General
3
Genel
pencil
i.
karakalem
4
Genel
pencil
i.
küçük resim fırçası
5
Genel
pencil
i.
kurşunkalem
6
Genel
pencil
i.
yazarın kalemi
7
Genel
pencil
i.
sanatçının özgün tarzı
8
Genel
pencil
i.
(saç veya tüy) öbek
9
Genel
pencil
i.
ibik
10
Genel
pencil
i.
mekanik kalem
11
Genel
pencil
i.
uçlu kalem
12
Genel
pencil
i.
ilaç kalemi
13
Genel
pencil
i.
kalem şeklinde kozmetik ürün
14
Genel
pencil
i.
kaleme benzer işaretleme cihazı
15
Genel
pencil
i.
kaleme benzer nesne
16
Genel
pencil
i.
kalem gibi uzun ince şey
17
Genel
pencil
i.
elmas cam kesici
18
Genel
pencil
i.
cam elması
19
Genel
pencil
i.
grafit
20
Genel
pencil
i.
yazma yeteneği
21
Genel
pencil
i.
betimleme yeteneği
22
Genel
pencil
f.
karakalem ile çizmek
23
Genel
pencil
f.
kurşunkalemle yazmak
24
Genel
pencil
f.
kurşunkalemle çizmek
25
Genel
pencil
f.
taslağını çıkarmak
26
Genel
pencil
f.
not almak
27
Genel
pencil
f.
yazmak
28
Genel
pencil
f.
karalamak
29
Genel
pencil
f.
(yaraya) ilaç kalemi uygulamak
30
Genel
pencil
f.
kalem şeklini almak
31
Genel
pencil
f.
kalemleşmek
32
Genel
pencil
f.
kaleme dönüşmek
33
Genel
pencil
f.
plan yapmak
34
Genel
pencil
f.
geçici rezervasyon yapmak
35
Genel
pencil
f.
geçici ayarlama yapmak
36
Genel
pencil
f.
geçici not almak
Geometry
37
Geometri
pencil
i.
dikey geometrik objeler
Physics
38
Fizik
pencil
i.
ışın demeti
History
39
Tarih
pencil
i.
orta çağın sonu ve rönesans dönemlerinde kullanılan küçük bir tür flama
Archaic
40
Eski Kullanım
pencil
i.
küçük entübasyon bujisi
"pencil"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 268 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
pencil pusher
i.
yazman
2
Genel
charcoal pencil
i.
füzen
3
Genel
lead pencil
i.
kurşun kalem
4
Genel
pencil of lines
i.
doğrular kalemi
5
Genel
blue pencil
i.
sansür
6
Genel
pencil box
i.
kalem kutusu
7
Genel
pencil pointer
i.
kalem uçlarını sivriltmekte kullanılan zımpara kağıdı
8
Genel
pencil of rays
i.
ışın demeti
9
Genel
pencil box
i.
kalemlik
10
Genel
lead pencil
i.
kurşunkalem
11
Genel
pencil pointer
i.
kalem sivriltici
12
Genel
pencil case
i.
kalemlik
13
Genel
indelible pencil
i.
kopya kalemi
14
Genel
copying pencil
i.
kopya kalemi
15
Genel
diamond pencil
i.
elmaslı kalem
16
Genel
mechanical pencil
i.
mekanik kalem
17
Genel
eyebrow pencil
i.
kaş kalemi
18
Genel
charcoal pencil
i.
karakalem
19
Genel
pencil sharpener
i.
kalemtıraş
20
Genel
pencil drawing
i.
kara kalem çizim
21
Genel
pencil industry
i.
kurşun kalem endüstrisi
22
Genel
red pencil
i.
kırmızı kalem
23
Genel
pencil sharpener
i.
kalem açacak
24
Genel
slate pencil
i.
levha kalemi
25
Genel
slate-pencil
i.
taş kalem
26
Genel
pencil lead
i.
kurşunkalem ucu
27
Genel
pencil sketch
i.
kurşunkalem kroki
28
Genel
pencil drawing
i.
kurşunkalem çizim
29
Genel
pencil case
i.
kalem kutusu
30
Genel
pencil case
i.
kalem kutu
31
Genel
mechanical pencil
i.
mekanik kurşun kalem
32
Genel
hand-held mechanical pencil
i.
elle tutularak kullanılan mekanik kurşun kalem
33
Genel
pencil sharpening
i.
kalem açma
34
Genel
grease pencil
i.
yağlı boya kalemi
35
Genel
pencil sharpener
i.
kurşun kalem açacağı
36
Genel
pastel pencil
i.
pastel kalem
37
Genel
pencil factory
i.
kalem fabrikası
38
Genel
lip pencil
i.
dudak kalemi
39
Genel
eye pencil
i.
göz kalemi
40
Genel
pencil holder
i.
kalemlik
41
Genel
plastic pencil holder
i.
plastik kalemlik
42
Genel
wooden pencil holder
i.
ahşap kalemlik
43
Genel
mechanical pencil
i.
uçlu kurşun kalem
44
Genel
propelling pencil
i.
uçlu kalem
45
Genel
technical pencil
i.
uçlu kalem
46
Genel
automatic pencil
i.
uçlu kalem
47
Genel
clutch pencil
i.
uçlu kalem
48
Genel
clicky pencil
i.
uçlu kalem
49
Genel
mechanical pencil
i.
uçlu kalem
50
Genel
propelling pencil
i.
otomatik kalem
51
Genel
automatic pencil
i.
otomatik kalem
52
Genel
clicky pencil
i.
otomatik kalem
53
Genel
technical pencil
i.
otomatik kalem
54
Genel
drafting pencil
i.
uçlu kalem
55
Genel
clutch pencil
i.
otomatik kalem
56
Genel
mechanical pencil
i.
otomatik kalem
57
Genel
drafting pencil
i.
otomatik kalem
58
Genel
styptic pencil
i.
kan taşı
59
Genel
styptic pencil
i.
kantaşı
60
Genel
propelling pencil (uk)
i.
basmalı kalem
61
Genel
mechanical pencil (us)
i.
basmalı kalem
62
Genel
coloured pencil
i.
renkli kalem
63
Genel
colored pencil
i.
renkli kalem
64
Genel
pencil skirt
i.
kalem etek
65
Genel
extra pencil
i.
fazla/yedek kalem
66
Genel
number 2 pencil
i.
standart kurşun kalem
67
Genel
zippered pencil pouch
i.
fermuarlı kalem çantası
68
Genel
indelible pencil
i.
kopya kalemi. silinmez kalem
69
Genel
copying pencil
i.
sabit kalem
70
Genel
copying pencil
i.
silinmez kalem
71
Genel
indelible pencil
i.
sabit kalem
72
Genel
camel's-hair pencil
i.
devetüyünden ya da benzer bir malzemeden yapılan fırça
73
Genel
blue pencil
i.
editörün silme işlemi yapmak için kullandığı bir araç
74
Genel
bow-pencil
i.
kalemli kavis kumpası
75
Genel
pencil sharpener
i.
kalemtıraş
76
Genel
pencil crayon [canada]
i.
boyama kalemi
77
Genel
pencil crayon [canada]
i.
renkli kalem
78
Genel
pencil eraser
i.
silgi
79
Genel
pencil eraser
i.
kalem silgisi
80
Genel
pencil lead
i.
grafit kalem ucu
81
Genel
draw with a pencil
f.
kalemle yazmak
82
Genel
sharpen a pencil
f.
kalem yontmak
83
Genel
sharpen a pencil
f.
kalem açmak
84
Genel
blue-pencil
f.
atmak
85
Genel
blue-pencil
f.
kaldırmak
86
Genel
blue-pencil
f.
sansürlemek
87
Genel
blue-pencil
f.
sansürden geçirmek
88
Genel
blue-pencil
f.
makaslamak
89
Genel
styptic pencil
f.
berberlerin kanamayı durdurmakta kullandığı çubuk
90
Genel
lose a pencil
f.
kalem kaybetmek
91
Genel
red-pencil
f.
sansürlemek
92
Genel
red-pencil
f.
kesmek
Phrasals
93
Öbek Fiiller
pencil in
i.
kurşun kalemle yazmak
94
Öbek Fiiller
pencil in
i.
geçici olarak yazmak
95
Öbek Fiiller
pencil in
i.
geçici olarak planlamak
96
Öbek Fiiller
pencil in
i.
şimdilik bir zaman belirlemek
97
Öbek Fiiller
pencil in
i.
tahmini bir randevu vermek
98
Öbek Fiiller
pencil in
i.
kesin olmayan bir randevu zamanı belirlemek/vermek
99
Öbek Fiiller
pencil in
i.
geçici olarak bir randevuya yazmak
100
Öbek Fiiller
pencil out
f.
bir yatırımın beklenen getirilerini kabaca hesaplamak
101
Öbek Fiiller
pencil something in
f.
geçici yapmak/not almak
102
Öbek Fiiller
pencil someone or something in
f.
kalem ile yazmak
103
Öbek Fiiller
pencil out
f.
öngörülen maliyetleri karşılayabilecek olmak
104
Öbek Fiiller
pencil out
f.
kalemle yazmak
105
Öbek Fiiller
pencil out
f.
kalemle çizmek
106
Öbek Fiiller
pencil out
f.
kalemle çiziktirmek
107
Öbek Fiiller
pencil out
f.
kalemle yazıvermek
108
Öbek Fiiller
pencil out
f.
kalemle çiziktirmek
109
Öbek Fiiller
pencil out
f.
bir şeyden/listeden silmek
110
Öbek Fiiller
pencil out
f.
bir listeden adını kaldırmak
Colloquial
111
Konuşma Dili
pencil pusher
i.
masa başı çalışan kimse
112
Konuşma Dili
blue pencil
f.
bir yazıyı sansürlemek
113
Konuşma Dili
blue pencil
f.
sansür koymak
114
Konuşma Dili
blue pencil
f.
sansürden geçirmek
115
Konuşma Dili
give me the pencil
expr.
kalemi bana ver
116
Konuşma Dili
pencil me in
expr.
şimdilik beni yaz
117
Konuşma Dili
pencil me in
expr.
geçici olarak beni yaz
118
Konuşma Dili
pencil me in
expr.
tam emin değilim ama beni not al
119
Konuşma Dili
pencil me in
expr.
iptal olabilir/değişebilir ama şimdilik beni yaz
Idioms
120
Deyim
a pencil pusher
i.
katip
121
Deyim
a pencil pusher
i.
yazman
122
Deyim
pencil neck
i.
zayıf kimse
123
Deyim
pencil neck
i.
silik kimse
124
Deyim
pencil neck
i.
ezik kimse
125
Deyim
pencil neck
i.
pısırık kimse
126
Deyim
pencil neck
i.
muhallebi çocuğu
127
Deyim
pencil neck
i.
süt çocuğu
128
Deyim
pencil neck
i.
korkak kimse
129
Deyim
pencil neck
i.
akademiye/entelektüel alanlara meyilli kimse
130
Deyim
pencil neck
i.
akademiye/entelektüel alanlara yatkın kimse
131
Deyim
pencil neck
i.
akademik hayatında başarılı kimse
132
Deyim
pencil neck
i.
entelektüel kimse
133
Deyim
a pencil pusher [us]
i.
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse
134
Deyim
a pencil pusher [us]
i.
sıkıcı yazı işlerine bakan kimse
135
Deyim
a pencil pusher [us]
i.
sıkıcı evrak işlerine bakan ve pek bir yetkisi olmayan kimse
136
Deyim
lead in (one's) pencil
i.
cinsel gücünde artış
137
Deyim
lead in (one's) pencil
i.
dinçleşme
138
Deyim
lead in (one's) pencil
i.
enerjik/aktif hale gelme
139
Deyim
lead in (one's) pencil
i.
zinde olma
140
Deyim
lead in (one's) pencil
i.
gücü/kuvveti yerine gelme
141
Deyim
pencil-pusher
i.
muhakeme yürütmeden rutin şekilde çalışan memur
142
Deyim
pencil-pusher
i.
yazman
143
Deyim
pencil-pusher
i.
katip
144
Deyim
pencil-pusher
i.
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse
145
Deyim
pencil-pusher
i.
sıkıcı yazı işlerine bakan kimse
146
Deyim
put lead in your pencil
f.
cinsel gücünü arttırmak
147
Deyim
put lead in one's pencil
f.
cinsel gücünü arttırmak
148
Deyim
have lead in one’s pencil
f.
dinç olmak
149
Deyim
have lead in one’s pencil
f.
enerjik olmak
150
Deyim
have lead in one’s pencil
f.
aktif olmak
151
Deyim
have lead in one’s pencil
f.
zinde olmak
152
Deyim
sharpen your pencil
f.
daha iyi fiyat vermek
153
Deyim
sharpen your pencil
f.
fiyatı düşürmek
154
Deyim
pencil whip
f.
sahte belge düzenlemek
155
Deyim
pencil whip
f.
asılsız belge düzenlemek
156
Deyim
pencil whip
f.
yapılmayan işleri yapılmış gibi gösteren bir belge düzenlemek
157
Deyim
pencil whip
f.
sahte belgeyi onaylamak
158
Deyim
pencil whip
f.
belgeyi kontrol etmeden onaylamak
159
Deyim
pencil whip
f.
belgeyi onaylayıp geçmek
160
Deyim
pencil-necked
s.
zayıf
161
Deyim
pencil-necked
s.
silik
162
Deyim
pencil-necked
s.
ezik
163
Deyim
pencil-necked
s.
pısırık
164
Deyim
pencil-necked
s.
korkak
165
Deyim
pencil-necked
s.
akademiye/entelektüel alanlara meyilli
166
Deyim
pencil-necked
s.
akademiye/entelektüel alanlara yatkın
167
Deyim
pencil-necked
s.
akademik hayatında başarılı
168
Deyim
pencil-necked
s.
entelektüel
169
Deyim
in pencil
expr.
(kurşun kalem ile) yazılı/yazılmış
170
Deyim
not the sharpest pencil in the cup
expr.
alık
171
Deyim
not the sharpest pencil in the cup
expr.
ahmak
172
Deyim
not the sharpest pencil in the cup
expr.
salak
173
Deyim
not the sharpest pencil in the cup
expr.
beyinsiz
Speaking
174
Konuşma
whose pencil is this?
expr.
bu kalem kimin?
175
Konuşma
give me the pencil
expr.
bana kalemi ver
176
Konuşma
do you have an extra pencil?
expr.
fazla kalemin var mı?
177
Konuşma
do you have an extra pencil?
expr.
fazla kaleminiz var mı?
178
Konuşma
do you have a pencil near at hand?
expr.
oralarda kalem var mı?
179
Konuşma
I lost my pencil
expr.
kalemimi kaybettim
180
Konuşma
where is the pencil?
expr.
kalem nerede?
181
Konuşma
have you got a pencil
expr.
kalemin var mı
182
Konuşma
that pencil is mine
expr.
o kalem benim
Trade/Economic
183
Ticaret/Ekonomi
paper-and-pencil tests
i.
kağıt kalem sınavları
Technical
184
Teknik
wood cased pencil
i.
ahşap gövdeli kalem
185
Teknik
zinc pencil
i.
çinko kalem
186
Teknik
pencil beam
i.
dar huzme
187
Teknik
pencil beam
i.
ince huzme
188
Teknik
light pencil
i.
ışıklı kalem
189
Teknik
pencil of light
i.
ışık süzmesi
190
Teknik
pencil hardness
i.
kalem sertliği
191
Teknik
pencil sharpening
i.
kalem sivriltme
192
Teknik
pencil beam antenna
i.
kalem huzmeli anten
193
Teknik
pencil sharpener
i.
kalemtraş
194
Teknik
blunt pencil
i.
kalın kalem
195
Teknik
pencil gates
i.
kalem yolluklar
196
Teknik
pencil beam
i.
kalem huzme
197
Teknik
pencil beam
i.
kalem biçimli huzme
198
Teknik
pencil core
i.
kalem maça
199
Teknik
pencil edging
i.
kenar pahlama
200
Teknik
hair pencil
i.
kıl fırça
201
Teknik
lead pencil
i.
kurşun kalem
202
Teknik
lead pencil
i.
kurşunkalem
203
Teknik
carpenter's pencil
i.
marangoz kalemi
204
Teknik
soldering pencil
i.
lehimleme kalemi
205
Teknik
micro pencil
i.
mikro kalem
206
Teknik
parallel pencil milling
i.
paralel kalem işleme
207
Teknik
compass pencil
i.
pergel kalem
208
Teknik
drawing pencil
i.
teknik resim kalemi
Computer
209
Bilgisayar
pencil tool
i.
kalem aracı
210
Bilgisayar
pencil and page
i.
kurşun kalem ve sayfa
Textile
211
Tekstil
pencil skirt
i.
boru etek
212
Tekstil
dressmaker’s pencil
i.
terzi kalemi
Construction
213
İnşaat
diamond pencil
i.
camcı elması
214
İnşaat
diamond pencil
i.
elmaslı kalem
215
İnşaat
carpenter's pencil
i.
marangoz kalemi
Woodworking
216
Ağaç İşleri
wood-cased pencil
i.
ahşap gövdeli kurşun kalem
217
Ağaç İşleri
fine-lead pencil
i.
ince uçlu kurşun kalem
218
Ağaç İşleri
clutch pencil
i.
kavramalı kurşun kalem
Automotive
219
Otomotiv
pencil nozzle injector
i.
kalem enjektör
220
Otomotiv
pencil type coil
i.
kalem tip ateşleme bobini
221
Otomotiv
pencil type injector
i.
kalem tip enjektör
222
Otomotiv
pencil type glow plug
i.
kalem tip kızdırma bujisi
223
Otomotiv
grease pencil
i.
yağlı kalem
Medical
224
Medikal
eye pencil
i.
göz kalemi
225
Medikal
pencil-in-cup
i.
kalem kapağı görünümü
226
Medikal
styptic pencil
i.
kan kalemi
227
Medikal
pencil point spinal needle
i.
kalem uçlu spinal iğne
Optics
228
Optik
pencil test
i.
kurşun kalem testi
Gastronomy
229
Mutfak
slate pencil
i.
anason aromalı, çubuk şeklinde gri ve sert bir şekerleme
Math
230
Matematik
pencil of circles
i.
daireler kalemi
231
Matematik
pencil of planes
i.
düzlemler kalemi
232
Matematik
pencil of lines
i.
doğrular kalemi
Geometry
233
Geometri
axial pencil
i.
düzlem demeti
Physics
234
Fizik
pencil of light
i.
ışık demeti
235
Fizik
pencil of light
i.
ışık konisi
Botanic
236
Botanik
pencil tree
i.
kalem kaktüs
237
Botanik
pencil euphorbia
i.
kalem kaktüs
238
Botanik
african pencil-cedar
i.
doğu afrika sedir ağacı
239
Botanik
african pencil-cedar
i.
ardıçgiller familyasına ait bir ağaç
240
Botanik
pencil cedar
i.
kurşun kalem yapımında kullanılan bir ardıç
241
Botanik
pencil cedar
i.
kurşun kalem ardıcı
242
Botanik
pencil cedar
i.
doğu afrika'ya özgü sedir ağacı
243
Botanik
pencil cedar
i.
sıcak bölgelerde görülen piramit biçimli bir ağaç
244
Botanik
pencil cedar
i.
kuzey amerika'ya özgü bir ardıç ağacı
245
Botanik
pencil cedar
i.
doğu avustralya'ya özgü bir ağaç
246
Botanik
pencil cedar
i.
demir ağacı
247
Botanik
pencil cedar
i.
kurşun kalem ardıcı odunu
248
Botanik
pencil cedar tree
i.
kurşun kalem yapımında kullanılan bir ardıç türü
249
Botanik
pencil cedar tree
i.
kurşun kalem ardıcı
250
Botanik
pencil flower (stylosanthes elatior)
i.
amerika'ya özgü bir baklagil türü
251
Botanik
pencil flower
i.
stylosanthes cinsi bitki
Tobacco
252
Tütün
pencil paster
i.
tutkal kalemi
Literature
253
Edebiyat
red-pencil
f.
düzeltmek
254
Edebiyat
red-pencil
f.
revize etmek
255
Edebiyat
red-pencil
f.
gözden geçirerek düzeltmek
256
Edebiyat
red-pencil
f.
gözden geçirerek değiştirmek
257
Edebiyat
red-pencil
f.
kırmızı kalemle düzeltmek
Painting
258
Resim
sable's hair pencil
i.
samur kılından yapılmış resim fırçası
Cinema
259
Sinema
chinagraph pencil
i.
yağlı kalem
260
Sinema
grease pencil
i.
yağlı kalem
Entomology
261
Böcek Bilimi
hair pencil
i.
bazı tırtılların vücudunda bulunan ince kıllar
Slang
262
Argo
a pencil pusher
i.
aşırı sıkıcı bir işte çalışan kimse
263
Argo
pencil whipped
f.
sahte belge düzenlemek
264
Argo
have lead in one’s pencil
f.
ereksiyon olmak
265
Argo
have lead in one’s pencil
f.
sertleşmek
266
Argo
have lead in one’s pencil
f.
penisi kalkmak
British Slang
267
İngiliz Argosu
put lead in one's pencil
f.
güç vermek
268
İngiliz Argosu
put lead in one's pencil
f.
kuvvet vermek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pencil
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy