Geçmiş

plenty of

"plenty of" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	plenty of s.	bol miktarda
2	Genel	plenty of s.	bolca
3	Genel	plenty of s.	hayli
4	Genel	plenty of s.	çok
5	Genel	plenty of s.	bol
6	Genel	plenty of s.	yığınla
7	Genel	plenty of s.	bir dolu
8	Genel	plenty of s.	pek çok

"plenty of" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	horn of plenty i.	bolluk
2	Genel	horn of plenty i.	bereket boynuzu
3	Genel	plenty of time i.	bir hayli zaman
4	Genel	plenty of time i.	çok zaman
5	Genel	plenty of times i.	çok kereler
6	Genel	plenty of time i.	yeterli zaman
7	Genel	plenty of time i.	fazla zaman
8	Genel	plenty of water i.	bol miktar su
9	Genel	plenty of water i.	bol su
10	Genel	plenty of water i.	bol miktarda su
11	Genel	plenty of time i.	bol zaman
12	Genel	plenty of evidence i.	birçok delil
13	Genel	land of plenty i.	bolluk ülkesi
14	Genel	world of plenty i.	bolluk dünyası
15	Genel	get plenty of rest f.	bir hayli dinlenmek
16	Genel	get plenty of rest f.	bol bol dinlenmek
17	Genel	wash with plenty of water f.	bol su ile yıkamak
18	Genel	wash with plenty of water f.	bol suyla yıkamak
19	Genel	drink plenty of water f.	bol su içmek
Phrases
20	İfadeler	plenty of time expr.	çok fazla zaman
21	İfadeler	rinse immediately with plenty of water expr.	derhal bol su ile durulayınız
Proverb
22	Atasözü	there are plenty of (other) pebbles on the beach	denizde daha bir sürü balık var
23	Atasözü	there are plenty of (other) pebbles on the beach	elini sallasa ellisi
24	Atasözü	there are plenty of (other) pebbles on the beach	elini sallasa ellisi başını sallasa tellisi
25	Atasözü	there are plenty of (other) pebbles on the beach	aman sana iş mi/adam mı yok
Colloquial
26	Konuşma Dili	have plenty of time f.	bolca vakti olmak
27	Konuşma Dili	plenty of (something) s.	bol miktarda (bir şey)
28	Konuşma Dili	plenty of (something) s.	bolca (bir şey)
29	Konuşma Dili	plenty of (something) s.	hayli (bir şey)
30	Konuşma Dili	plenty of (something) s.	çok (bir şey)
31	Konuşma Dili	plenty of (something) s.	yığınla (bir şey)
32	Konuşma Dili	plenty of (something) s.	bir dolu (bir şey)
33	Konuşma Dili	plenty of (something) s.	pek çok (bir şey)
34	Konuşma Dili	plenty of (something) s.	bir sürü (bir şey)
Idioms
35	Deyim	there are plenty of other fish in the sea expr.	elini sallasan ellisi
36	Deyim	there are plenty of other fish in the sea expr.	sana göre eş mi yok
37	Deyim	give someone plenty of rope expr.	bırak kendi kuyusunu kazsın
38	Deyim	give someone plenty of rope expr.	sen eline ipi ver o kendini asar
Speaking
39	Konuşma	we have plenty of space expr.	bir hayli bol/boş yerimiz var
40	Konuşma	there are plenty of fish in the sea expr.	elini sallasan ellisi
41	Konuşma	luckily there were plenty of buses expr.	şansıma bir sürü otobüs vardı
42	Konuşma	there are plenty of fish in the sea expr.	sana göre eş mi yok
43	Konuşma	I got plenty of time expr.	zamanım bol
Trade/Economic
44	Ticaret/Ekonomi	paradox of plenty i.	bolluk paradoksu/ikilemi
45	Ticaret/Ekonomi	paradox of plenty i.	kaynak laneti
46	Ticaret/Ekonomi	paradox of plenty i.	kaynakların laneti
Architecture
47	Mimarlık	horn of plenty i.	bereket boyunuzu
Botanic
48	Botanik	horn of plenty i.	karaborazan mantarı