prepared - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

prepared

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"prepared" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 23 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
prepared s. hazır
prepared s. hazırlanmış
General
prepared s. hazırlıklı
prepared s. tedarikli
prepared s. amade
prepared s. önceden hazırlanmış
prepared s. hazır
prepared s. alesta
prepared s. özel süreçten geçirilmiş
prepared s. özel işleme tabi tutulmuş
prepared s. özel işlem uygulanan
prepared s. hazır durumda olan
prepared s. pişmiş
prepared s. pişirilmiş
prepared s. yemeye hazır
prepared s. hevesli
prepared s. gönüllü
prepared s. istekli
prepared s. razı
Computer
prepared s. hazırlanmış
prepared expr. hazırlandı
Music
prepared s. (performans için) belirli ölçüde değiştirilen
prepared s. (tınıyı değiştirmek için) farklı yöntemle çalınan

"prepared" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

İngilizce Türkçe
General
prepared community i. hazırlıklı toplum
prepared paint i. hazır boya
make prepared f. hazır hale getirmek
be prepared f. hazırlıklı olmak
be prepared to sacrifice f. gözden çıkarmak
be prepared f. hazırlanmak
have something prepared f. hazırlatmak
be prepared to f. -e razı olmak
prepared by s. hazırlayanlar
prepared by s. hazırlayan
ill-prepared s. kötü hazırlanan
ill-prepared s. kötü hazırlanmış
well-prepared s. hazırlıklı
pre-prepared s. önceden hazırlanmış
well-prepared s. iyi hazırlanmış
Phrases
be prepared for anything expr. her şeye hazırlıklı olun
prepared by expr. yayına hazırlayan
Proverb
chance favors the prepared mind şans, yalnızca hazır olan zihinlere güler
chance favors the prepared mind şans sadece hazır olan akıllara güler
chance favors the prepared mind şans hazır olana gelir
chance favors the prepared mind ne kadar hazır ve bilgili olunursa şanslar ve fırsatlar o kadar iyi değerlendirilir
chance favors the prepared mind şansları ve fırsatları hazır olanlar değerlendirebilir
Colloquial
be prepared to leave f. gider olmak
be prepared f. gebeliğe karşı önlem almış olmak
be prepared f. prezervatif bulundurmak
be prepared f. doğum kontrol hapı alıyor olmak
be prepared f. istekli olmak
be prepared f. gönüllü olmak
be prepared f. içinden gelmek
be prepared f. gönlü olmak
be prepared f. razı olmak
Speaking
I want you to be prepared for it expr. buna hazırlıklı olmanı istiyorum
are you prepared? expr. hazır mısın?
I'm not prepared to believe that expr. karnım tok
I guess I'm just sort of not prepared to talk about this expr. sanırım bunun hakkında konuşmaya hazır değilim henüz
Trade/Economic
prepared invoices i. hazırlanmış faturalar
statement prepared from accounting data i. muhasebe verilerinden hazırlanan tablo
Technical
measurement of chloride on steel surfaces prepared for painting i. boyama için hazırlanmış çelik yüzeylerin üzerindeki klorürün ölçümü
prepared unshaped refractory material i. biçimlendirilmemiş reftakter malzeme
prepared nitrogen atmosphere i. hazırlanmış azotlu fırın atmosferi
prepared atmosphere i. hazırlanmış atmosfer
prepared atmosphere i. hazırlanmış fırın atmosferi
coating prepared from coating powder i. kaplama tozundan hazırlanan kaplama
weld between members with prepared edges i. kenarları hazırlanmış alın dikişi
ready-prepared s. önceden hazırlanmış
readily-prepared s. önceden hazırlanmış
Computer
prepared sql statement i. hazırlanmış sql deyimi
Construction
prepared chalk i. mermer kaymağı
Aeronautic
aircraft-prepared-for-service weight i. işletme ağırlığı
Medical
freshly prepared s. taze hazırlanmış
Psychology
prepared learning i. hazırlıklı öğrenme
Dentistry
prepared specimens i. hazırlanan örnekler
Food Engineering
prepared foodstuffs i. tüketime hazır gıdalar
Environment
prepared water i. hazır su
Military
prepared launcher i. hazır rampa
prepared launcher i. hazırlanmış rampa
prepared missile i. hazırlanmış füze
Music
prepared piano i. (john cage tasarımı) hazırlanmış piyano
prepared piano i. vurmalı sisteme sahip bir piyano çeşidi