Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
sözler, sözler
"sözler, sözler"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
sözler, sözler
promises, promises
expr.
"sözler, sözler"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 176 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
sert sözler
trenchant words
i.
2
Genel
monoton bir melodi eşliğinde söylenen sözler
chant
i.
3
Genel
iğrenç sözler
slop
i.
4
Genel
ağır sözler
harsh words
i.
5
Genel
büyülü sözler
incantation
i.
6
Genel
süslü sözler
fancy words
i.
7
Genel
övücü sözler
kudos
i.
8
Genel
gerçek anlamı dışında kullanılan sözler
cant
i.
9
Genel
tatlı sözler
sugary words
i.
10
Genel
ileri geri sözler
inappropriate words
i.
11
Genel
süslü sözler
bombast
i.
12
Genel
sihirli sözler
incantations
i.
13
Genel
tatlı sözler
sweet words
i.
14
Genel
nükteli sözler
facetiae
i.
15
Genel
son sözler
final words
i.
16
Genel
saçma sapan sözler
fiddle-faddle
i.
17
Genel
birdenbire söylenen öfkeli veya acı sözler
outburst
i.
18
Genel
ağza alınmayacak sözler
unmentionable words
i.
19
Genel
özlü sözler
words of wisdom
i.
20
Genel
güzel sözler
words of wisdom
i.
21
Genel
bilgece sözler
words of wisdom
i.
22
Genel
tatlı sözler
fair words
i.
23
Genel
kibar sözler
courteous words
i.
24
Genel
kibar sözler
fair words
i.
25
Genel
nazik sözler
fair words
i.
26
Genel
nazik sözler
courteous words
i.
27
Genel
kibar sözler
gentle words
i.
28
Genel
nazik sözler
gentle words
i.
29
Genel
tatlı sözler
gentle words
i.
30
Genel
tatlı sözler
courteous words
i.
31
Genel
son sözler
concluding remarks
i.
32
Genel
boş sözler
empty words
i.
33
Genel
boş sözler
empty talk
i.
34
Genel
boş sözler
palaver
i.
35
Genel
boş sözler
hot air
i.
36
Genel
tutulmayan/yerine getirilmeyen sözler
broken promises
i.
37
Genel
ünlü son sözler
famous last words
i.
38
Genel
güzel ve özlü sözler
words to live by
i.
39
Genel
atatürk'ün söylediği sözler/sözleri
atatürk's words
i.
40
Genel
atatürk'ün söylediği sözler/sözleri
atatürk's sayings
i.
41
Genel
atatürk'ün söylediği sözler
atatürk's sayings
i.
42
Genel
motive eden sözler
motivating words
i.
43
Genel
motive edici sözler
motivating words
i.
44
Genel
özlü sözler
wise sayings
i.
45
Genel
duygu yüklü sözler
emotionally charged words
i.
46
Genel
yeni sözler bulan kimse
phrasemaker
i.
47
Genel
son sözler
tagline
i.
48
Genel
son sözler
punchline
i.
49
Genel
son sözler
tag line
i.
50
Genel
veciz sözler
laconics
i.
51
Genel
özlü sözler
laconics
i.
52
Genel
sözler
terms
i.
53
Genel
ilham verici sözler
inspirational quotes
i.
54
Genel
keyifli sözler
jollity
i.
55
Genel
büyü gücü olduğuna inanılan formülize edilmiş söz veya sözler
magical spell
i.
56
Genel
bilge sözler
wisdom
i.
57
Genel
özlü sözler yazan kimse
maximist
i.
58
Genel
karşılıklı söylenen düşmanca sözler
word
i.
59
Genel
karşılıklı söylenen öfkeli sözler
word
i.
60
Genel
tatlı ama boş sözler
honeyed words
i.
61
Genel
havai sözler
idle talk
i.
62
Genel
ritüelin parçası olarak büyülü sözler söyleme
incantation
i.
63
Genel
(hastalığı iyileştirmek için) büyülü sözler söyleme
incantation
i.
64
Genel
basmakalıp sözler kullanmaya düşkünlük
platitudinarianism
i.
65
Genel
art arda gelen sözler
fire
i.
66
Genel
birdenbire söylenen öfkeli veya acı sözler
outfling
i.
67
Genel
imalı sözler barındıran küfürlü veya kaba dil
scurrility
i.
68
Genel
son sözler
snapper
i.
69
Genel
özlü sözler eden kimse
proverbialist
i.
70
Genel
çok acı sözler
vitriol
i.
71
Genel
çirkin sözler söylemek
abuse
f.
72
Genel
tatlı sözler etmek
sugar
f.
73
Genel
anlaşılmaz sözler söylemek
babble
f.
74
Genel
hakkında kötü sözler söylemek
malign
f.
75
Genel
köpek gibi kötü sözler söylemek
call someone names
f.
76
Genel
övgü dolu sözler söylemek
speak well of
f.
77
Genel
kötü sözler söylemek
call
f.
78
Genel
kaçamak sözler etmek
tergiverse
f.
79
Genel
çirkin sözler söylemek
mob
f.
80
Genel
büyülü sözler söylemek
incant
f.
81
Genel
kaçamaklı sözler etmek
weasel word
f.
82
Genel
basmakalıp sözler kullanmak
platitudinize
f.
83
Genel
basmakalıp sözler kullanmak
platitudinise
f.
84
Genel
radikal sözler söylemek
stray
f.
85
Genel
alışılmışın dışında sözler sarf etmek
stray
f.
86
Genel
etkili ve güzel (sözler konuşma tarzı)
eloquent
s.
87
Genel
iğneleyici (sözler)
peppery
s.
88
Genel
kötü sözler söyleyen
abusive
s.
89
Genel
kötü sözler söyleyen
abuseful
s.
90
Genel
kötü sözler söylenmemiş
unabused
s.
91
Genel
kötü sözler söylemeyen
unabusive
s.
92
Genel
boş sözler içeren
inflated
s.
93
Genel
kötü sözler söyleyen
convicious
s.
Phrases
94
İfadeler
ya da bu anlama gelecek olan benzer sözler
or words to that effect
expr.
Proverb
95
Atasözü
söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like piecrust made to be broken
96
Atasözü
duyulmak istenen/kulağa güzel gelen sözler kimseye fayda sağlamaz
he who gives fair words feeds you with an empty spoon
Colloquial
97
Konuşma Dili
akıl dolu sözler
pearls of wisdom
i.
98
Konuşma Dili
akıllı sözler
pearls of wisdom
i.
99
Konuşma Dili
aşıkken söylenen hoş ve sevgi dolu sözler
sweet nothings
i.
100
Konuşma Dili
aşıkların birbirine söylediği sevgi dolu sözler
sweet nothings
i.
101
Konuşma Dili
önemsiz sözler
small beer
i.
102
Konuşma Dili
(verilip) unutulmuş sözler
forgotten promises
i.
103
Konuşma Dili
boş sözler
noise
i.
104
Konuşma Dili
kötü, hoşa gitmeyen ve keyif kaçırıcı sözler söylemek
bite
f.
105
Konuşma Dili
yüzüne karşı çok ağır sözler söylemek
sock it to
f.
106
Konuşma Dili
alaycı sözler söyleyen
wise-cracking
s.
107
Konuşma Dili
bu sözler/mesaj bizzat bana aittir
I approve this message
expr.
108
Konuşma Dili
eğer ağzından kötü sözler çıkacaksa ağzını hiç açma/sus daha iyi
if you don't have anything nice to say, don't say anything at all
expr.
109
Konuşma Dili
kötü sözler/şeyler söyleyeceksen sus
if you don't have anything nice to say, don't say anything at all
expr.
Idioms
110
Deyim
düşündürücü/ibret alınacak sözler
words to live by
i.
111
Deyim
kaçamak sözler
weasel words
i.
112
Deyim
kavgaya neden olan sözler
fighting talk it out
i.
113
Deyim
kışkırtıcı sözler
fighting talk it out
i.
114
Deyim
öfkeyle söylenen sözler
high words
i.
115
Deyim
sert sözler
high words
i.
116
Deyim
tartışmaya/kavgaya neden olacak sözler
them's fighting words
i.
117
Deyim
ünlü son sözler
famous last words
i.
118
Deyim
boş sözler
bill of goods
i.
119
Deyim
tartışmaya/kavgaya neden olacak sözler
fighting words
i.
120
Deyim
kışkırtıcı sözler
fighting words
i.
121
Deyim
sert sözler
the rough side of one's tongue
i.
122
Deyim
dokunaklı/anlamlı/etkili sözler
winged words
i.
123
Deyim
bu anlama gelecek olan benzer sözler
words to that effect
i.
124
Deyim
utanç verici sözler etmek
call names
f.
125
Deyim
birinin yüzüne karşı çok ağır sözler söylemek ya da davranışlarda bulunmak
sock it to someone
f.
126
Deyim
eylemleriyle verdiği sözler birbirini tutmak
one's actions follow one's words
f.
127
Deyim
boş sözler vermek
have a forked tongue
f.
128
Deyim
tutamayacağı sözler vermek
have a forked tongue
f.
129
Deyim
(birine) iğneli sözler söylemek
have a jab at (someone or something)
f.
130
Deyim
(birine) kırıcı sözler söylemek
have a jab at (someone or something)
f.
131
Deyim
(sözler) gerçekleşmemek
be dead on the vine
f.
132
Deyim
(biri) hakkında küçümseyici sözler söylemek
heap scorn on (one's) head
f.
133
Deyim
biri/bir şey hakkında küçümseyici sözler söylemek
heap scorn on somebody/something
f.
134
Deyim
biri/bir şey hakkında küçümseyici sözler söylemek
pour scorn on somebody/something
f.
135
Deyim
(biri) hakkında küçümseyici sözler söylemek
pour scorn on (one's) head
f.
136
Deyim
tartışma/münakaşa esnasında direkt vurucu sözler söylememek
fire (one's) pistol in the air
f.
137
Deyim
biri/bir şey hakkında küçümseyici sözler söylemek
heap scorn on somebody/something
f.
138
Deyim
biri/bir şey hakkında küçümseyici sözler söylemek
pour scorn on somebody/something
f.
139
Deyim
güzel/aşk dolu/sevgi dolu sözler söylemek
lay some sweet lines on
f.
140
Deyim
tatlı sözler söylemek
lay some sweet lines on
f.
141
Deyim
(birine) güzel/aşk dolu/sevgi dolu sözler söylemek
lay some sweet lines on (one)
f.
142
Deyim
(birine) tatlı sözler söylemek
lay some sweet lines on (one)
f.
143
Deyim
(kulağına) tatlı şeyler/sözler fısıldamak
whisper sweet nothings
f.
144
Deyim
(kulağına) tatlı şeyler/sözler fısıldamak
whisper sweet nothings in (one's) ear
f.
145
Deyim
ya da bu anlama gelecek olan benzer sözler
owtte (or words to that effect)
expr.
146
Deyim
söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crust: easily made, easily broken
expr.
147
Deyim
söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crusts: easily made, easily broken
expr.
148
Deyim
söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crusts: easily broken
expr.
149
Deyim
söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crust: easily broken
expr.
150
Deyim
söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crusts: they are made to be broken
expr.
151
Deyim
söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crust: they are made to be broken
expr.
152
Deyim
söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crusts: made to be broken
expr.
153
Deyim
söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crust: made to be broken
expr.
154
Deyim
ah o verilen sözler
promises, promises
expr.
155
Deyim
akıl dolu sözler/sözleriniz için teşekkür ederim
thank you for those pearls of wisdom
expr.
Speaking
156
Konuşma
güzel ama boş sözler
sweet nothings
i.
157
Konuşma
asla tutamayacağın sözler verme
never make promises that you can't keep
expr.
158
Konuşma
asla tutamayacağın sözler verme
don't ever make promises you can't keep
expr.
Law
159
Hukuk
temenni mahiyetinde sözler
precatory words
i.
160
Hukuk
hakimin kararla ilgili olarak jüriye söylediği sözler
dynamite charge
expr.
Media
161
Medya
şarkıda sözler arasındaki boşlukları dolduran müzik
fill
i.
Linguistics
162
Dilbilim
bebek diline benzeyen saçma sapan sözler
lallation
i.
163
Dilbilim
dinleyiciyi etkileme amacıyla abartılı üslupla sarf edilen anlamsız sözler
rhetoric
i.
Art
164
Sanat
tumturaklı ve anlamlı sözler içeren tarz
lapidary style
i.
Music
165
Müzik
genelde caz ezgilerine sahip, doğaçlama sözler ile icra edilen antillere özgü bir müzik türü
calypso
i.
166
Müzik
geleneksel arapça sözler barındıran bir tür cezayir müziği
rai
i.
167
Müzik
duygusal sözler yerine çağdaş ve gerçekçi sözler içeren country müzik tarzı
new country
i.
168
Müzik
opera metninde bir kompozisyon içinde bestelenmiş sözler
text
i.
169
Müzik
güçlü ve sabit ritimler, tekrarlayan sözler ve elektronik seslerle karakterize olan popüler bir dans müziği
disco
i.
Theatre
170
Tiyatro
kendi kendine söylenen sözler
aside
i.
171
Tiyatro
oyuncuya sahneye çıkmasına işaret olan son sözler veya işaretler
cue
i.
Printery
172
Matbaa
ön sözler
preliminaries
i.
Archaic
173
Eski Kullanım
süslü sözler
tympany
i.
Slang
174
Argo
janjanlı sözler
fancy-schmancy words
i.
175
Argo
kandırıcı sözler
line
i.
Star Wars
176
Star Wars
sözler sunağı
altar of promises
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sözler, sözler
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy