saved - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

saved

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"saved" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 10 sonuç

İngilizce Türkçe
General
saved s. korunan
saved s. kaydedilmiş
saved s. korunmuş
saved s. kurtarılmış
saved s. kurtulmuş
Computer
saved s. kaydedilen
saved expr. kaydedildi
Religious
saved s. günahlarından arınmış
saved s. hidayete ermiş
saved s. günahlarından kurtulmuş

"saved" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç

İngilizce Türkçe
General
last saved time i. son kayıt tarihi
power-saved mode i. güç tasarruflu-mod
the man who saved the world i. dünyayı kurtaran adam
be saved f. kurtulmak
be saved for f. saklanmak
be saved f. biriktirilmek
be saved from the wreckage f. enkaz altından kurtarılmak
be saved from the wreckage f. göçük altından kurtarılmak
be saved from the wreckage f. göçükten kurtarılmak
be saved from the wreckage f. enkazdan kurtarılmak
could not be saved despite all the efforts deployed by f. yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamak
could not be saved despite all medical efforts f. yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamak
despite all efforts can not be saved f. tüm çabalara rağmen kurtarılamamak
Proverb
penny saved is a penny earned damlaya damlaya göl olur
a penny saved is a penny earned damlaya damlaya göl olur
Colloquial
be saved by the bell f. birini imdada yetişmesiyle zor bir durumdan sıyırmak
be saved by the bell f. paçayı kurtarmak
be saved by the bell f. son anda birinin gelişiyle veya müdahalesiyle kurtulmak
you saved the day expr. günü kurtardın
you saved the day expr. vaziyeti/durumu kurtardın
you saved the day expr. problemi çözdün/hallettin
you saved the day expr. sıkıntı yaratabilecek bir meselenin önüne geçtin
Idioms
saved by the bell s. (birinin imdada yetişmesiyle) zor bir durumdan son anda sıyırmış
saved by the bell s. son anda (birinin gelişiyle veya müdahalesiyle) kurtulmuş
saved by the bell s. son anda paçayı kurtarmış
saved by the bell s. (bir şey sayesinde) paçayı kurtarmış
saved by the bell s. (bir şey sayesinde) son anda yırtmış
a penny saved is a penny gained expr. damlaya damlaya göl olur
Speaking
I have some money saved up expr. biraz birikmiş param var
I have some money saved up expr. biraz birikmişim var
you saved my life expr. benim hayatımı kurtardın
they saved the best for last expr. en iyisini en sona saklamışlar
he saved my life many times expr. hayatımı pek çok kez kurtardı
you saved my life expr. hayatımı kurtardın
you could have saved her/him expr. onu kurtarabilirdin
we're saved! expr. kurtulduk!
Trade/Economic
all working time saved both ends i. her iki sonuçta kazanılan bütün çalışma zamanı
all time saved both ends i. her iki sonuçta kazanılan bütün eylem zamanı
be saved from bankruptcy f. iflasın eşiğinden dönmek
be saved from bankruptcy f. iflastan kurtulmak
Politics
those saved alive i. sağ olarak kurtulanlar
Computer
saved indexes i. kaydedilmiş dizin sayısı
last saved i. kaydetme tarihi
file saved i. kaydedilen dosya
saved fields i. kaydedilen alanlar
saved items i. kaydedilmiş öğeler
date saved i. kaydediliş tarihi
saved searches i. kayıtlı aramalar
saved message i. kaydedilmiş ileti
saved record i. kaydedilmiş kayıt
saved queries i. kaydedilen sorgu
saved searches i. kaydedilen aramalar
saved search i. kayıtlı arama
last saved time i. son kayıt saati
last saved i. son kayıt tarihi
date last saved i. son kaydetme tarihi
last saved date i. son kayıt tarihi
last saved date i. son kaydetme tarihi
document saved expr. belge kaydetme tarihi
changes saved expr. değişiklikler kaydedildi
last saved by expr. en son kaydeden
not yet saved expr. henüz kaydedilmedi
saved as expr. farklı kaydet
saved log expr. günlüğü kaydedildi
load saved search expr. kaydedilen aramayı yükle
not saved expr. kaydedilmedi
cannot be saved expr. kaydedilemeyen
revert to saved expr. kaydedilene dön
saved by expr. kaydeden
saved on expr. kaydetme tarihi
report saved expr. rapor kaydedildi
last saved on expr. son kayıt
last saved by expr. son kaydeden
last saved expr. son kayıt