Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
spill
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"spill"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 71 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
spill
f.
dökmek
General
2
Genel
spill
i.
düşürme
3
Genel
spill
i.
tutuşturma tahtası
4
Genel
spill
i.
tapa
5
Genel
spill
i.
düşme
6
Genel
spill
i.
taşma
7
Genel
spill
i.
tutuşturma kağıdı
8
Genel
spill
i.
düşüş
9
Genel
spill
i.
dökme
10
Genel
spill
i.
üzerinden atma
11
Genel
spill
i.
tıkaç
12
Genel
spill
i.
dökülen miktar
13
Genel
spill
i.
tiyatro veya fotoğraf ışığının odak noktasının dışında kalan ve istenmeyen yeri aydınlatan ışık
14
Genel
spill
i.
kopmuş tahta parçası
15
Genel
spill
i.
kıymık
16
Genel
spill
i.
sigara yapımında tütünün içine ittirildiği kağıt kılıf
17
Genel
spill
i.
kap görevi gören rulo veya koni şeklindeki kağıt
18
Genel
spill
f.
serpmek
19
Genel
spill
f.
dökmek (su vb)
20
Genel
spill
f.
saçılmak
21
Genel
spill
f.
düşürmek
22
Genel
spill
f.
düşmek
23
Genel
spill
f.
saçmak
24
Genel
spill
f.
söylemek
25
Genel
spill
f.
akıtmak
26
Genel
spill
f.
dökmek (sıvı/kan vb)
27
Genel
spill
f.
kazara dökmek
28
Genel
spill
f.
üstünden atmak (at)
29
Genel
spill
f.
açığa vurmak
30
Genel
spill
f.
(kalabalık) dağınık halde akıp geçmek
31
Genel
spill
f.
şaldır şaldır dökülmek
32
Genel
spill
f.
yuvarlanmak
33
Genel
spill
f.
düzensizce ve hızla yayılmak
34
Genel
spill
f.
taşar gibi çökmek
35
Genel
spill
f.
taşacak kadar dolu olmak
36
Genel
spill
f.
sırları ifşa etmek
37
Genel
spill
f.
itimada ihanet etmek
Irregular Verb
38
Irregular Verb
spill
f.
spilled/spilt - spilled/spilt
Trade/Economic
39
Ticaret/Ekonomi
spill
i.
fiyatta ani ve sert düşüş
Technical
40
Teknik
spill
i.
atık su savağı
41
Teknik
spill
i.
akıtma
42
Teknik
spill
i.
boşaltma
43
Teknik
spill
i.
metal çubuk
44
Teknik
spill
i.
savaklama
45
Teknik
spill
i.
sıvı akma yolu
46
Teknik
spill
i.
taşma savağı
47
Teknik
spill
i.
döküm kalıbının pul dolu çatlağı veya ek yeri
48
Teknik
spill
i.
dikkatsiz haddeleme sonucu oluşan katlantı
49
Teknik
spill
i.
fısıh bayramı'nda yenilen mayasız ekmeği fırından çıkarırken kullanılan, ahşap saplı metal plak
50
Teknik
spill
f.
boşaltmak
51
Teknik
spill
f.
dışarı akmak
52
Teknik
spill
f.
dökülmek
53
Teknik
spill
f.
kaptan dökülmek
54
Teknik
spill
f.
taşmak
Marine
55
Denizcilik
spill
f.
(yelkeni) rüzgarın basıncından kurtarmak
56
Denizcilik
spill
f.
(rüzgarın) yelken üzerindeki baskısını yelkenin yönünü değiştirerek veya yelkeni halatlarla ayarlayarak hafifletmek
Mining
57
Maden
spill
i.
gevşek zeminde kotu arttırırken ana kirişin önüne yatay olarak yerleştirilen kalın çıta veya direkler
Theatre
58
Tiyatro
spill
i.
tiyatro veya fotoğraf ışığının odak noktasının dışında kalıp istenmediği hale aydınlanan sahne bölümü
Archaic
59
Eski Kullanım
spill
i.
küçük meblağ
60
Eski Kullanım
spill
i.
az para
61
Eski Kullanım
spill
i.
armağan
62
Eski Kullanım
spill
i.
hibe
63
Eski Kullanım
spill
f.
öldürmek
64
Eski Kullanım
spill
f.
yok etmek
65
Eski Kullanım
spill
f.
müsrifçe kullanmak
66
Eski Kullanım
spill
f.
bol keseden harcamak
67
Eski Kullanım
spill
f.
israf etmek
68
Eski Kullanım
spill
f.
har vurup harman savurmak
69
Eski Kullanım
spill
f.
işe yaramaz hale getirmek
70
Eski Kullanım
spill
f.
mahvetmek
71
Eski Kullanım
spill
f.
bozmak
"spill"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 168 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
spill-proof drinking cup
i.
damla akıtmayan/damlatmaz bardak
2
Genel
spill-over
i.
taşmış şey
3
Genel
spill-over
i.
dağılma
4
Genel
spill light
i.
tiyatro veya fotoğraf ışığının odak noktasının dışında kalan ve istenmeyen yeri aydınlatan ışık
5
Genel
take a spill
f.
atın sırtından düşmek
6
Genel
have a spill
f.
atın sırtından düşmek
7
Genel
spill over with
f.
dolu olmak
8
Genel
spill over
f.
taşmak
9
Genel
spill blood
f.
kan dökmek
10
Genel
spill the beans
f.
ağzından baklayı çıkarmak
11
Genel
spill the beans
f.
baklayı ağzından çıkarmak
12
Genel
spill over
f.
dökülmek
13
Genel
spill over into
f.
kadar yayılmak (bir yere)
14
Genel
spill out into the streets
f.
sokaklara dökülmek
15
Genel
spill the meal over oneself
f.
yemeği üstüne dökmek
16
Genel
spill the meal over oneself
f.
yemeği üzerine dökmek
17
Genel
spill out hatred against
f.
öfkesini kusmak
18
Genel
spill out hatred against
f.
öfke kusmak
19
Genel
spill coffee on one’s shirt
f.
gömleğine kahve dökmek
20
Genel
spill coffee on one’s shirt
f.
gömleğine kahve dökmek
21
Genel
spill [obsolete]
f.
ölüme veya yıkıma sebep olmak
22
Genel
spill [obsolete]
f.
mahvolmak
23
Genel
spill [obsolete]
f.
yok olmak
24
Genel
spill [obsolete]
f.
ölmek
25
Genel
spill [obsolete]
f.
bozulmak
26
Genel
spill [obsolete]
f.
kötüleşmek
Phrasals
27
Öbek Fiiller
spill (out) into something
f.
dolup taşmak
28
Öbek Fiiller
spill (over) into something
f.
dolup taşmak
29
Öbek Fiiller
spill over on
f.
üzerine dökülmek/saçılmak
30
Öbek Fiiller
spill out (of something)
f.
(bir şeyden) etrafa dökülmek/saçılmak
31
Öbek Fiiller
spill over on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne taşmak
32
Öbek Fiiller
spill over on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne dökülmek
33
Öbek Fiiller
spill over on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sıçramak
34
Öbek Fiiller
spill over on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) etkilemek
35
Öbek Fiiller
spill over on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bulaşmak
36
Öbek Fiiller
spill over on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yayılmak
37
Öbek Fiiller
spill over onto (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne taşmak
38
Öbek Fiiller
spill over onto (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne dökülmek
39
Öbek Fiiller
spill over onto (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sıçramak
40
Öbek Fiiller
spill over onto (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) etkilemek
41
Öbek Fiiller
spill over onto (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bulaşmak
42
Öbek Fiiller
spill over onto (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yayılmak
43
Öbek Fiiller
spill over on (something)
f.
sınırları aşıp (bir şeye/yere) yayılmak
44
Öbek Fiiller
spill over on (something)
f.
sınırları aşıp (bir şeye/yere) saçılmak
45
Öbek Fiiller
spill over on (something)
f.
sınırlarını aşıp (başka bir yere/şeye) taşmak
46
Öbek Fiiller
spill over on (something)
f.
sınırlarından (başka bir yere/şeye) taşmak
47
Öbek Fiiller
spill over on (something)
f.
sınırlarının dışına çıkmak
48
Öbek Fiiller
spill over onto (something)
f.
sınırları aşıp (bir şeye/yere) yayılmak
49
Öbek Fiiller
spill over onto (something)
f.
sınırları aşıp (bir şeye/yere) saçılmak
50
Öbek Fiiller
spill over onto (something)
f.
sınırlarını aşıp (başka bir yere/şeye) taşmak
51
Öbek Fiiller
spill over onto (something)
f.
sınırlarından (başka bir yere/şeye) taşmak
52
Öbek Fiiller
spill over onto (something)
f.
sınırlarının dışına çıkmak
53
Öbek Fiiller
spill into
f.
-e taşmak
54
Öbek Fiiller
spill into
f.
-in içine doğru taşmak
55
Öbek Fiiller
spill into
f.
-e sıçramak/yayılmak
56
Öbek Fiiller
spill into (something or some place)
f.
(bir şeye/bir yere) taşmak
57
Öbek Fiiller
spill into (something or some place)
f.
(bir şeyin/bir yerin) içine taşmak
58
Öbek Fiiller
spill into (something or some place)
f.
taşıp (bir şeye/bir yere) dökülmek
59
Öbek Fiiller
spill into (something or some place)
f.
(bir şeye/bir yere) sıçramak/yayılmak
60
Öbek Fiiller
spill out
f.
-e dökülmek
61
Öbek Fiiller
spill out
f.
kusmak
62
Öbek Fiiller
spill out
f.
-e taşmak
63
Öbek Fiiller
spill out
f.
etrafa dökülmek/saçılmak
64
Öbek Fiiller
spill out into (something or some place)
f.
(bir şeye/bir yere) taşmak
65
Öbek Fiiller
spill out into (something or some place)
f.
(bir şeyin/bir yerin) içine taşmak
66
Öbek Fiiller
spill out into (something or some place)
f.
taşıp (bir şeye/bir yere) dökülmek
67
Öbek Fiiller
spill out into (something or some place)
f.
(bir şeye/bir yere) sıçramak/yayılmak
68
Öbek Fiiller
spill over into (something or some place)
f.
(bir şeye/bir yere) taşmak
69
Öbek Fiiller
spill over into (something or some place)
f.
(bir şeyin/bir yerin) içine taşmak
70
Öbek Fiiller
spill over into (something or some place)
f.
taşıp (bir şeye/bir yere) dökülmek
71
Öbek Fiiller
spill over into (something or some place)
f.
(bir şeye/bir yere) sıçramak/yayılmak
72
Öbek Fiiller
spill out
f.
(duygular) dizginlenmeden serbest kalmak
73
Öbek Fiiller
spill over
f.
boşaltılmak
74
Öbek Fiiller
spill over
f.
kazayla veya aşırı yoğunluk sebebiyle başka bir bölgeye girmek
75
Öbek Fiiller
spill over
f.
dolup taşmak
Colloquial
76
Konuşma Dili
spill the tea
f.
dedikodu yapmak
Idioms
77
Deyim
spare at the spigot and spill at the bung
f.
ufak tefek şeylerde cimrilik yaparken bir taraftan da büyük miktarda israf veya savurganlık yapmak
78
Deyim
spare at the spigot and spill at the bung
f.
ufak tefek şeylerde cimrilik yaparken bir taraftan da kontrolsüzce büyük miktarda para harcamak
79
Deyim
spill the beans
f.
ağzında bakla ıslanmamak
80
Deyim
spill the works
f.
ağzındaki baklayı çıkarmak
81
Deyim
spill the beans
f.
ağzındaki baklayı çıkarmak
82
Deyim
spill the works
f.
ağzından baklayı çıkarmak
83
Deyim
spill the beans
f.
ağzından kaçırmak
84
Deyim
spill the beans
f.
baklayı ağzından çıkarmak
85
Deyim
spill the works
f.
baklayı ağzından çıkarmak
86
Deyim
spill the tea
f.
dedikodu etmek
87
Deyim
spill the beans
f.
(sırrı vb) açık etmek
88
Deyim
spill the works
f.
(sırrı vb) ötmek
89
Deyim
spill the beans
f.
(bir sürprizi vb) yanlışlıkla söyleyivermek
90
Deyim
spill the works
f.
(sırrı vb) açıklamak
91
Deyim
spill the beans
f.
(sırrı vb) yaymak
92
Deyim
spill the works
f.
(bir sürprizi vb) yanlışlıkla söyleyivermek
93
Deyim
spill the works
f.
(bir sürprizi vb) ağzından kaçırmak
94
Deyim
spill the beans
f.
(bir sürprizi vb) ağzından kaçırmak
95
Deyim
spill the beans
f.
(sırrı vb) açıklamak
96
Deyim
spill the works
f.
(sırrı vb) açık etmek
97
Deyim
spill the beans
f.
(sırrı vb) ötmek
98
Deyim
spill a bibful
f.
sırrı ağzından kaçırmak
99
Deyim
spill a bibful
f.
sırrı aşikar etmek
100
Deyim
spill one's guts on someone
f.
birine içini dökmek
101
Deyim
spill one's guts on someone
f.
birine açılmak
102
Deyim
spill one's guts on someone
f.
birine sırlarını dökmek
Speaking
103
Konuşma
spill the beans
i.
ağzındaki baklayı çıkar
Trade/Economic
104
Ticaret/Ekonomi
spill-over
i.
açılma etkisi
105
Ticaret/Ekonomi
spill-over
i.
dışsal ekonomiler
Politics
106
Siyasal
spill-overs
i.
politikaların birbirlerine olan etkisi
107
Siyasal
spill [australia]
i.
daha üst düzeydeki yetkili kadrosunun boş olmasından ötürü altındaki birkaç makamı da boş ilan etme
Technical
108
Teknik
spill and fill valve
i.
boşaltma ve doldurma valfi
109
Teknik
spill plate
i.
dökme plakası
110
Teknik
inlet and spill ports
i.
dolaşım ve dolum deliği
111
Teknik
oil spill kit
i.
petrol/yakıt sızıntısı müdahale seti
112
Teknik
oil spill kit
i.
petrol/yakıt sızıntı seti
113
Teknik
spill strip
i.
pin parçası
114
Teknik
spill water
i.
savaklanan su
115
Teknik
spill valve
i.
spil valf
116
Teknik
spill deflector
i.
spil deflektör
117
Teknik
spill-over valve
i.
taşma valfi
118
Teknik
spill-over
i.
taşma
119
Teknik
spill-over valve
i.
taşma vanası
Computer
120
Bilgisayar
word spill
i.
sözcük kaydırma
Telecom
121
Telekom
spill-over
i.
dağılma
122
Telekom
spill-forward feature
i.
ileriye gönderme özelliği
123
Telekom
oil spill
i.
petrol yayıntısı
124
Telekom
spill-over
i.
taşma
Construction
125
İnşaat
spill-through abutment
i.
iki tarafa taşmalı köprü ayağı
Lighting
126
Aydınlatma
spill shield
i.
örtücü
Automotive
127
Otomotiv
spill ring
i.
ölçüm bileziği
Marine
128
Denizcilik
oil spill
i.
petrol dökülmesi
129
Denizcilik
spill tray
i.
taşıntı tavası
130
Denizcilik
spill the sail
f.
yelkeni boşaltmak
Mining
131
Maden
spill pocket
i.
dökülme cebi
132
Maden
oil spill
i.
petrol döküntüsü
133
Maden
oil spill
i.
petrol yayılması
Pathology
134
Patoloji
spill over
f.
(bulaşıcı hastalık) bir hayvan türünden başka bir türe, özellikle de insanlara geçmek
Chemistry
135
Kimya
spill tray
i.
taşkan kabı
Biology
136
Biyoloji
biological oil spill control
i.
biyolojik yağ döküntü denetimi
Marine Biology
137
Deniz Biyolojisi
spill-over
i.
taşmış
Environment
138
Çevre
oil spill response
i.
petrol kirliliğine müdahale
139
Çevre
oil spill
i.
petrol sızıntısı
140
Çevre
oil spill response
i.
petrol sızıntısına müdahale
Geology
141
Jeoloji
biological oil spill control
i.
biyolojik yağdöküntü denetimi
Military
142
Askeri
substance spill
i.
maddenin dökülmesi
143
Askeri
substance spill
i.
maddenin boşaltılması
Slang
144
Argo
spill guts
f.
açılmak
145
Argo
spill guts
f.
derdini dökmek
146
Argo
take a spill
f.
düşmek
147
Argo
spill guts
f.
her şeyi açıklamak
148
Argo
spill one's guts
f.
içini dökmek
149
Argo
spill guts
f.
içini dökmek
150
Argo
spill guts
f.
itiraf etmek
151
Argo
spill guts
f.
sırlarını dökmek
152
Argo
spill (one's) seed
f.
boşalmak
153
Argo
spill (one's) seed
f.
attırmak
154
Argo
spill (one's) guts on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine kusmak
155
Argo
spill (one's) guts on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kusmak
156
Argo
spill (one's) guts on (someone or something)
f.
(biri/bir şey) hakkında dökülmek
157
Argo
spill (one's) guts on (someone or something)
f.
(biri/bir şey) hakkında bildiklerini sayıp dökmek/anlatmak
158
Argo
spill (one's) guts on (someone or something)
f.
(biri/bir şey) hakkındaki gerçek hislerini anlatmak
159
Argo
spill (one's) guts on (something)
f.
(birine) içini dökmek
160
Argo
spill (one's) guts to (someone)
f.
(birine) içini dökmek
161
Argo
spill (one's) guts to (someone)
f.
(birine) açılmak
162
Argo
spill (one's) guts to (someone)
f.
(birine) sırlarını dökmek
163
Argo
spill your guts
f.
içini dökmek
164
Argo
spill your guts
f.
sırlarını dökmek
165
Argo
spill your guts
f.
açılmak
British Slang
166
İngiliz Argosu
spill one's guts
f.
için dökmek
167
İngiliz Argosu
spill one's guts
f.
kusmak
Star Wars
168
Star Wars
harugi spill
i.
harugi dökülüşü
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of spill
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy