|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
birini yakarak öldürmek için boynuna dolanan ve benzin döküp ateşe verilen lastik |
necklace [south african] i.
|
|
2 |
Genel |
bit ve uyuzböceği öldürmek için kullanılan bir ilaç markası |
kwell® i.
|
|
3 |
Genel |
hepsini öldürmek |
kill off f.
|
|
4 |
Genel |
asarak öldürmek |
scrag f.
|
|
5 |
Genel |
rastgele ateş edip öldürmek |
pot f.
|
|
6 |
Genel |
boynunu burarak öldürmek |
wring f.
|
|
7 |
Genel |
vakit öldürmek |
frig f.
|
|
8 |
Genel |
birini öldürmek |
cut someone down f.
|
|
9 |
Genel |
baskınla öldürmek |
scupper f.
|
|
10 |
Genel |
zaman öldürmek |
idle away time f.
|
|
11 |
Genel |
boğarak öldürmek |
choke f.
|
|
12 |
Genel |
insanları öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak |
run amok f.
|
|
13 |
Genel |
birini öldürmek |
strike someone down f.
|
|
14 |
Genel |
hasta hayvanları seçip öldürmek |
cull f.
|
|
15 |
Genel |
birine ateş edip öldürmek |
shoot someone down f.
|
|
16 |
Genel |
vakit öldürmek |
dally f.
|
|
17 |
Genel |
karısını öldürmek |
mariticide f.
|
|
18 |
Genel |
vakit öldürmek |
hang out f.
|
|
19 |
Genel |
biçip öldürmek |
mow down f.
|
|
20 |
Genel |
kazığa sokarak öldürmek |
empale f.
|
|
21 |
Genel |
boğarak öldürmek |
scrag f.
|
|
22 |
Genel |
mikrop öldürmek amacıyla yıkama |
douche f.
|
|
23 |
Genel |
vakit öldürmek |
kill time f.
|
|
24 |
Genel |
vahşice öldürmek |
slay f.
|
|
25 |
Genel |
birini öldürmek |
send someone to his/her glory f.
|
|
26 |
Genel |
açlıktan öldürmek |
starve someone to death f.
|
|
27 |
Genel |
bir hayvanı merhametten dolayı öldürmek |
put an animal away f.
|
|
28 |
Genel |
karısını öldürmek |
uxoricide f.
|
|
29 |
Genel |
araba ile adam öldürmek |
vehicular man slaughter f.
|
|
30 |
Genel |
adam öldürmek |
murder someone f.
|
|
31 |
Genel |
her onuncu adamı öldürmek |
decimate f.
|
|
32 |
Genel |
açlıktan öldürmek |
starve f.
|
|
33 |
Genel |
vakit öldürmek |
diddle f.
|
|
34 |
Genel |
hayvanı iğneyle verilen ilaçla öldürmek |
put an animal to sleep f.
|
|
35 |
Genel |
boğarak öldürmek |
strangle f.
|
|
36 |
Genel |
iple boğarak öldürmek |
bowstring f.
|
|
37 |
Genel |
boğarak öldürmek |
smother f.
|
|
38 |
Genel |
boğazını sıkarak öldürmek |
garrote f.
|
|
39 |
Genel |
yorgunluktan öldürmek |
do somebody in f.
|
|
40 |
Genel |
toptan öldürmek (top/tüfek ateşiyle) |
mow down f.
|
|
41 |
Genel |
ayak altında çiğneyerek birini öldürmek |
trample someone to death f.
|
|
42 |
Genel |
vakit öldürmek |
frivol f.
|
|
43 |
Genel |
süngüyle öldürmek |
spit f.
|
|
44 |
Genel |
çoğunu öldürmek |
decimate f.
|
|
45 |
Genel |
açlıktan öldürmek |
starve to death f.
|
|
46 |
Genel |
kocasını öldürmek |
mariticide f.
|
|
47 |
Genel |
vakit öldürmek |
dally away f.
|
|
48 |
Genel |
elektrikle öldürmek |
electrocute f.
|
|
49 |
Genel |
kasten öldürmek |
murder f.
|
|
50 |
Genel |
taşlayarak öldürmek |
stone someone to death f.
|
|
51 |
Genel |
boğarak öldürmek (duman/havasızlık) |
smother f.
|
|
52 |
Genel |
vakit öldürmek |
horse around f.
|
|
53 |
Genel |
zaman öldürmek |
kill time f.
|
|
54 |
Genel |
elektrik akımı vererek öldürmek |
electrocute f.
|
|
55 |
Genel |
vakit öldürmek |
fiddle away f.
|
|
56 |
Genel |
iğne ile öldürmek |
put to sleep f.
|
|
57 |
Genel |
öldürmek (yaşlı/hasta bir hayvanı) |
put away f.
|
|
58 |
Genel |
uyutarak öldürmek |
put to sleep f.
|
|
59 |
Genel |
birini öldürmek |
put someone out of one's misery f.
|
|
60 |
Genel |
beynini dağıtarak öldürmek |
brain f.
|
|
61 |
Genel |
vakit öldürmek |
trifle with f.
|
|
62 |
Genel |
vakit öldürmek |
dilly dally f.
|
|
63 |
Genel |
zaman öldürmek |
spend time on inconsequential things f.
|
|
64 |
Genel |
bıçaklayarak öldürmek |
stab somebody to death f.
|
|
65 |
Genel |
döverek öldürmek |
beat somebody to death f.
|
|
66 |
Genel |
döve döve öldürmek |
beat somebody to death f.
|
|
67 |
Genel |
ateş ederek öldürmek |
shoot somebody dead f.
|
|
68 |
Genel |
vurarak öldürmek |
shoot to kill f.
|
|
69 |
Genel |
vurarak öldürmek |
shoot somebody dead f.
|
|
70 |
Genel |
ateş ederek öldürmek |
shoot to kill f.
|
|
71 |
Genel |
silahla öldürmek |
shoot somebody dead f.
|
|
72 |
Genel |
kasten adam öldürmek |
voluntary manslaughter f.
|
|
73 |
Genel |
kasten adam öldürmek |
kill intentionally f.
|
|
74 |
Genel |
kasten adam öldürmek |
intend to kill f.
|
|
75 |
Genel |
işkence ederek öldürmek |
torture somebody to death f.
|
|
76 |
Genel |
(hayvan) kesmek/öldürmek |
butcher f.
|
|
77 |
Genel |
zaman öldürmek |
idle f.
|
|
78 |
Genel |
zaman öldürmek |
twiddle one's thumbs f.
|
|
79 |
Genel |
vakit öldürmek |
dilly-dally f.
|
|
80 |
Genel |
vakit öldürmek |
shilly-shally f.
|
|
81 |
Genel |
topluca öldürmek |
massacre f.
|
|
82 |
Genel |
çarmıha gererek öldürmek |
crucify f.
|
|
83 |
Genel |
şişle öldürmek |
spit f.
|
|
84 |
Genel |
trafikte adam öldürmek |
vehicular man slaughter f.
|
|
85 |
Genel |
vakit öldürmek |
loaf f.
|
|
86 |
Genel |
bir hastalığı ilerlemeden öldürmek |
abort f.
|
|
87 |
Genel |
yavaş yavaş öldürmek |
kill slowly f.
|
|
88 |
Genel |
döverek öldürmek |
beat to death f.
|
|
89 |
Genel |
kırbaçlayarak öldürmek |
flog someone to death f.
|
|
90 |
Genel |
silahla vurarak öldürmek |
shoot to death f.
|
|
91 |
Genel |
taşlayarak öldürmek |
stone to death f.
|
|
92 |
Genel |
silahla vurarak öldürmek |
shoot f.
|
|
93 |
Genel |
hiç acımadan öldürmek |
kill someone compunction f.
|
|
94 |
Genel |
ateşli bir silahla öldürmek |
kill with a pistol f.
|
|
95 |
Genel |
ateşli bir silahla öldürmek |
kill with a firearm f.
|
|
96 |
Genel |
tabanca ile öldürmek |
kill with a gun f.
|
|
97 |
Genel |
tabanca ile öldürmek |
kill with a pistol f.
|
|
98 |
Genel |
tabanca ile öldürmek |
kill with a firearm f.
|
|
99 |
Genel |
ateşli bir silahla öldürmek |
kill with a gun f.
|
|
100 |
Genel |
kendi kız kardeşini öldürmek |
murder one's own sister f.
|
|
101 |
Genel |
(hasta olan) bir hayvanı uyutmak (öldürmek) |
put an animal down f.
|
|
102 |
Genel |
hayvanları öldürmek |
kill animals f.
|
|
103 |
Genel |
binlerce kişiyi öldürmek |
kill thousands of people f.
|
|
104 |
Genel |
binlerce insanı öldürmek |
kill thousands of people f.
|
|
105 |
Genel |
yan komşuyu öldürmek |
kill the next-door neighbor f.
|
|
106 |
Genel |
bıçakla öldürmek |
kill with a knife f.
|
|
107 |
Genel |
bıçaklayarak öldürmek |
kill with a knife f.
|
|
108 |
Genel |
yakarak öldürmek |
immolate f.
|
|
109 |
Genel |
masum bir adamı öldürmek |
kill an innocent man f.
|
|
110 |
Genel |
kendini öldürmek |
kill oneself f.
|
|
111 |
Genel |
birbirlerini ırk uğruna/yüzünden öldürmek |
kill each other over race f.
|
|
112 |
Genel |
hunharca öldürmek |
brutally murder f.
|
|
113 |
Genel |
birini öldürmek için birini yollamak |
send someone to kill someone f.
|
|
114 |
Genel |
kendini arabasında öldürmek |
kill himself in one's car f.
|
|
115 |
Genel |
içeride üç mahkumu öldürmek |
kill three prisoners inside f.
|
|
116 |
Genel |
vur deyince öldürmek |
be literal with something f.
|
|
117 |
Genel |
kendini öldürmek |
commit suicide f.
|
|
118 |
Genel |
zaman öldürmek |
dally away f.
|
|
119 |
Genel |
zaman öldürmek |
dally f.
|
|
120 |
Genel |
bilerek veya kazayla takım arkadaşını vurmak/öldürmek |
team-kill f.
|
|
121 |
Genel |
yaşamak için öldürmek |
kill to live f.
|
|
122 |
Genel |
zararlı böcek veya bakterileri öldürmek için kimyasal madde, duman yada gaz kullanmak |
fumigate f.
|
|
123 |
Genel |
vakit öldürmek |
niffnaff [dialect] f.
|
|
124 |
Genel |
boynunu kırarak öldürmek |
neck f.
|
|
125 |
Genel |
(birini) boynuna lastik geçirip lastiği ateşe vererek öldürmek |
necklace [south african] f.
|
|
126 |
Genel |
öldürmek için aramak |
seek the life of f.
|
|
127 |
Genel |
balta ile öldürmek |
tomahawk f.
|
|
128 |
Genel |
öldürmek amacıyla saldırmak |
meat–ax f.
|
|
129 |
Genel |
taşlayarak öldürmek |
lapidate f.
|
|
130 |
Genel |
zehirleyerek öldürmek |
bane [obsolete] f.
|
|
131 |
Genel |
kendini öldürmek |
kill oneself f.
|
|
132 |
Genel |
boğazını keserek öldürmek |
jugulate f.
|
|
133 |
Genel |
pala ile öldürmek |
machete f.
|
|
134 |
Genel |
ateş ederek öldürmek |
blast (down) f.
|
|
135 |
Genel |
bombalayarak öldürmek |
blast (down) f.
|
|
136 |
Genel |
bolo bıçağıyla öldürmek |
bolo f.
|
|
137 |
Genel |
(aborjin kültüründe) bir kimseyi hasta edip öldürmek amacıyla ritüel yapmak |
bone [obsolete] [australia] f.
|
|
138 |
Genel |
yakalamak veya öldürmek için kovalamak |
hont f.
|
|
139 |
Genel |
biçerek öldürmek |
mow f.
|
|
140 |
Genel |
kadavra elde etmek için boğarak öldürmek |
burke f.
|
|
141 |
Genel |
taşlayarak öldürmek |
clach f.
|
|
142 |
Genel |
vakit öldürmek |
daff [scotland] f.
|
|
143 |
Genel |
(hayvanı) ininde öldürmek |
den f.
|
|
144 |
Genel |
intikam amaçlı öldürmek |
get f.
|
|
145 |
Genel |
bir yerde vakit öldürmek |
loiter f.
|
|
146 |
Genel |
aşırı güç kullanarak öldürmek |
overkill f.
|
|
147 |
Genel |
(hayvan popülasyonunun) çok büyük kısmını öldürmek |
overkill f.
|
|
148 |
Genel |
açlıktan öldürmek |
enfamish f.
|
|
149 |
Genel |
vakit öldürmek |
dilly f.
|
|
150 |
Genel |
gereksiz yere vakit öldürmek |
doodle f.
|
|
151 |
Genel |
açlıktan öldürmek |
famish f.
|
|
152 |
Genel |
vakit öldürmek |
fangle [obsolete] f.
|
|
153 |
Genel |
mızrakla delmek, yaralamak veya öldürmek |
pike f.
|
|
154 |
Genel |
kazığa oturtarak öldürmek |
gansh f.
|
|
155 |
Genel |
vakit öldürmek |
peddle f.
|
|
156 |
Genel |
(av hayvanını) öldürmek |
pot f.
|
|
157 |
Genel |
(ağacı) dış kabuğunu halka şeklinde keserek öldürmek |
deaden f.
|
|
158 |
Genel |
vakit öldürmek |
fiddle-faddle f.
|
|
159 |
Genel |
daha çok öldürmek |
outkill f.
|
|
160 |
Genel |
vakit öldürmek |
pettle [scotland] f.
|
|
161 |
Genel |
(zamanı) tembellikle öldürmek |
slumber f.
|
|
162 |
Genel |
sivri bir alet ile öldürmek |
stick f.
|
|
163 |
Genel |
(domuzu) boğazına bıçak vurarak öldürmek |
stick f.
|
|
164 |
Genel |
suya daldırarak öldürmek |
stifle [obsolete] f.
|
|
165 |
Genel |
(organizmayı) öldürmek |
strangle f.
|
|
Phrasals |
|
166 |
Öbek Fiiller |
yok etmek öldürmek |
pluck up f.
|
|
167 |
Öbek Fiiller |
vakit geçirmek/öldürmek |
mooch around (somewhere) f.
|
|
168 |
Öbek Fiiller |
vakit öldürmek |
fiddle around f.
|
|
169 |
Öbek Fiiller |
çevredeki/etraftaki fareleri öldürmek |
rat around f.
|
|
170 |
Öbek Fiiller |
(bir yerde) vakit öldürmek |
mooch about (somewhere) f.
|
|
171 |
Öbek Fiiller |
birisini suda boğarak öldürmek |
drown someone in something f.
|
|
172 |
Öbek Fiiller |
birisiyle vakit öldürmek |
dally with someone f.
|
|
173 |
Öbek Fiiller |
hayallere dalıp zaman öldürmek |
dream something away f.
|
|
174 |
Öbek Fiiller |
temizlemek (öldürmek) |
take someone out f.
|
|
175 |
Öbek Fiiller |
zaman öldürmek |
fart around f.
|
|
176 |
Öbek Fiiller |
zaman öldürmek |
fart about f.
|
|
177 |
Öbek Fiiller |
(tabancayla) öldürmek |
blow someone out f.
|
|
178 |
Öbek Fiiller |
yok etmek ya da öldürmek |
account for f.
|
|
179 |
Öbek Fiiller |
zaman öldürmek |
dally over something f.
|
|
180 |
Öbek Fiiller |
birini ezerek öldürmek |
crush someone or something to something f.
|
|
181 |
Öbek Fiiller |
birini öldürmek |
curl up f.
|
|
182 |
Öbek Fiiller |
biçip öldürmek |
mow down f.
|
|
183 |
Öbek Fiiller |
toptan öldürmek (top/tüfek ateşiyle) |
mow down f.
|
|
184 |
Öbek Fiiller |
toplu halde öldürmek |
mow down f.
|
|
185 |
Öbek Fiiller |
biçip öldürmek |
mow down f.
|
|
186 |
Öbek Fiiller |
indirmek (öldürmek) |
put down f.
|
|
187 |
Öbek Fiiller |
birini silahla vurmak/öldürmek/indirmek |
shoot down f.
|
|
188 |
Öbek Fiiller |
ölmek üzere olan birini/bir şeyi öldürmek |
finish off f.
|
|
189 |
Öbek Fiiller |
ölmek üzere olan birini/bir hayvanı öldürmek |
finish (someone or an animal) off f.
|
|
190 |
Öbek Fiiller |
yaralı birini/bir hayvanı öldürmek |
finish (someone or an animal) off f.
|
|
191 |
Öbek Fiiller |
birini ayak altında ezerek öldürmek |
trample someone to something f.
|
|
192 |
Öbek Fiiller |
zaman öldürmek |
kick about f.
|
|
193 |
Öbek Fiiller |
bir kurmaca hikayede bir karakteri öldürmek |
kill off f.
|
|
194 |
Öbek Fiiller |
dizide, filmde, kitapta bir karakteri öldürmek |
kill off f.
|
|
195 |
Öbek Fiiller |
boş işlerle zaman öldürmek/geçirmek |
pootle along [uk] f.
|
|
196 |
Öbek Fiiller |
vakit öldürmek |
hang about f.
|
|
197 |
Öbek Fiiller |
vakit öldürmek |
hang around f.
|
|
198 |
Öbek Fiiller |
birini öldürmek |
cancel someone out of something f.
|
|
199 |
Öbek Fiiller |
ezerek öldürmek |
crush to f.
|
|
200 |
Öbek Fiiller |
birini öldürmek |
cut someone down f.
|
|
201 |
Öbek Fiiller |
birini vurup öldürmek |
cut someone down f.
|
|
202 |
Öbek Fiiller |
birini bıçaklayıp öldürmek |
cut someone down f.
|
|
203 |
Öbek Fiiller |
bir silahla öldürmek |
cut someone down f.
|
|
204 |
Öbek Fiiller |
(bitkiyi) fazla su vererek öldürmek/çürütmek/soldurmak |
dampen off f.
|
|
205 |
Öbek Fiiller |
(kendini, birini, bir şeyi) öldürmek |
do away with (someone, something, or oneself) f.
|
|
206 |
Öbek Fiiller |
hayallere dalıp zaman öldürmek |
dream away f.
|
|
207 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle) öldürmek |
finish with (something) f.
|
|
208 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) zaman harcamak/öldürmek |
fool around with (someone or something) f.
|
|
209 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) zaman harcamak/öldürmek |
fool with (someone or something) f.
|
|
210 |
Öbek Fiiller |
birini öldürmek/temizlemek/ortadan kaldırmak |
hush up f.
|
|
211 |
Öbek Fiiller |
vakit öldürmek |
louse around f.
|
|
212 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) vakit öldürmek |
mess about with (someone or something) f.
|
|
213 |
Öbek Fiiller |
(bir yerde) canı sıkkın bir şekilde vakit öldürmek |
mope about (somewhere) [uk] f.
|
|
214 |
Öbek Fiiller |
(bir hayvanın) acısını/ıstırabını dindirmek için onu öldürmek |
put down (an animal) f.
|
|
215 |
Öbek Fiiller |
ile vakit öldürmek |
screw around with f.
|
|
216 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) vakit geçirmek/öldürmek |
screw around with (someone or something) f.
|
|
Colloquial |
|
217 |
Konuşma Dili |
vakit öldürmek |
dilly-dally (around) with (someone or something) f.
|
|
218 |
Konuşma Dili |
vakit öldürmek |
dilly-dally (around) with someone or something f.
|
|
219 |
Konuşma Dili |
(birini) öldürmek |
chill f.
|
|
220 |
Konuşma Dili |
birini öldürmek |
clip f.
|
|
221 |
Konuşma Dili |
bütün ekibini öldürmek |
murder one’s entire team f.
|
|
222 |
Konuşma Dili |
korkudan öldürmek |
scare the pants off f.
|
|
223 |
Konuşma Dili |
kafasından tabancayla vurup öldürmek |
blow someone's brains out f.
|
|
224 |
Konuşma Dili |
korkudan öldürmek |
frighten the pants off f.
|
|
225 |
Konuşma Dili |
vakit öldürmek |
shilly-shally f.
|
|
226 |
Konuşma Dili |
birini öldürmek |
dust f.
|
|
227 |
Konuşma Dili |
indirmek (öldürmek) |
dust f.
|
|
228 |
Konuşma Dili |
birini öldürmek |
deep six f.
|
|
229 |
Konuşma Dili |
(birini) öldürmek (mecazi) |
be the end of (one) f.
|
|
230 |
Konuşma Dili |
niye baktın diye adam öldürmek |
would (just) as soon (do something) as look at (one) f.
|
|
231 |
Konuşma Dili |
zaman öldürmek |
dog it f.
|
|
232 |
Konuşma Dili |
vakit öldürmek |
good off f.
|
|
233 |
Konuşma Dili |
piyasayı öldürmek |
kill the market f.
|
|
234 |
Konuşma Dili |
silahla vurup öldürmek |
blow out f.
|
|
235 |
Konuşma Dili |
(biriyle/bir şeyle) vakit öldürmek |
mess around with (someone or something) f.
|
|
236 |
Konuşma Dili |
(biriyle) vakit öldürmek |
mess around (with someone) f.
|
|
237 |
Konuşma Dili |
(biriyle) vakit öldürmek |
mess about (with someone) f.
|
|
238 |
Konuşma Dili |
(biriyle) vakit öldürmek |
monkey around (with someone) f.
|
|
239 |
Konuşma Dili |
(biriyle/bir şeyle) vakit öldürmek |
monkey around with (someone or something) f.
|
|
240 |
Konuşma Dili |
(biriyle/bir şeyle) vakit öldürmek |
monkey with (someone or something) f.
|
|
241 |
Konuşma Dili |
zaman öldürmek |
screw around f.
|
|
242 |
Konuşma Dili |
hemen öldürmek |
kill outright f.
|
|
243 |
Konuşma Dili |
oracıkta öldürmek |
kill outright f.
|
|
244 |
Konuşma Dili |
anında öldürmek |
kill outright f.
|
|
245 |
Konuşma Dili |
temizlemek (öldürmek) |
off f.
|
|
246 |
Konuşma Dili |
öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak |
go amok [datyed] f.
|
|
247 |
Konuşma Dili |
öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak |
go amuck [dated] f.
|
|
248 |
Konuşma Dili |
kafasından vurup öldürmek |
blow brains out f.
|
|
249 |
Konuşma Dili |
ile vakit öldürmek |
dilly-dally with f.
|
|
250 |
Konuşma Dili |
ile (sağda solda) zaman öldürmek |
dilly-dally with f.
|
|
251 |
Konuşma Dili |
(kendini) öldürmek |
do (oneself) in f.
|
|
252 |
Konuşma Dili |
(birini) öldürmek |
do (someone) in f.
|
|
253 |
Konuşma Dili |
birini öldürmek |
do someone in f.
|
|
254 |
Konuşma Dili |
kendini öldürmek |
end it f.
|
|
255 |
Konuşma Dili |
(silahla) vurup öldürmek |
gun down f.
|
|
256 |
Konuşma Dili |
silahla öldürmek |
gun down f.
|
|
257 |
Konuşma Dili |
(bir süre) öldürmek |
kill (an amount of time) f.
|
|
258 |
Konuşma Dili |
(belirli bir) zamanı öldürmek |
kill (an amount of time) f.
|
|
259 |
Konuşma Dili |
heyecanı öldürmek |
kill the hype f.
|
|
260 |
Konuşma Dili |
düşmanları öldürmek üzerine kurulu oyun |
shoot 'em up expr.
|
|
Idioms |
|
261 |
Deyim |
öldürmek (icabına bakmak) |
take care of f.
|
|
262 |
Deyim |
zaman öldürmek |
bum around with (one) f.
|
|
263 |
Deyim |
mafyaya kabul edilmek için birini öldürmek |
make (one's) bones f.
|
|
264 |
Deyim |
aylak aylak zaman öldürmek |
hack around f.
|
|
265 |
Deyim |
birini öldürmek |
take someone's life f.
|
|
266 |
Deyim |
birini asarak öldürmek |
hang someone by the neck f.
|
|
267 |
Deyim |
birisini öldürmek |
blow somebody away f.
|
|
268 |
Deyim |
birisini öldürmek |
blow away somebody f.
|
|
269 |
Deyim |
birini öldürmek için kiralık katil tutmak |
put out a contract on somebody f.
|
|
270 |
Deyim |
birisini öldürmek |
bump off somebody f.
|
|
271 |
Deyim |
birini temizlemek/öldürmek |
put someone out of the way f.
|
|
272 |
Deyim |
birisini öldürmek |
bump somebody off f.
|
|
273 |
Deyim |
birini öldürmek |
have someone's blood on one's hands f.
|
|
274 |
Deyim |
birini temizlemek/öldürmek |
hose someone down f.
|
|
275 |
Deyim |
birin kaçırıp öldürmek |
take someone for a ride f.
|
|
276 |
Deyim |
havaya uçurarak öldürmek |
blow somebody to kingdom come f.
|
|
277 |
Deyim |
havaya uçurarak öldürmek |
blast somebody to kingdom come f.
|
|
278 |
Deyim |
ezerek öldürmek |
crush to death f.
|
|
279 |
Deyim |
kendini öldürmek |
take one's own life f.
|
|
280 |
Deyim |
kendisini öldürmek |
end it all f.
|
|
281 |
Deyim |
öldürmek/cezalandırmak/intikam için peşine düşmek |
be after somebody's blood f.
|
|
282 |
Deyim |
kendini öldürmek |
take the coward's way out f.
|
|
283 |
Deyim |
kendini öldürmek |
die by one's own hand f.
|
|
284 |
Deyim |
(birisini) öldürmek |
knock off f.
|
|
285 |
Deyim |
vakit öldürmek |
dillydally f.
|
|
286 |
Deyim |
vakit öldürmek |
fiddle about f.
|
|
287 |
Deyim |
(şaka yollu) birisini öldürmek |
cancel someone's christmas f.
|
|
288 |
Deyim |
vakit öldürmek |
fiddle around f.
|
|
289 |
Deyim |
vakit öldürmek |
horse around f.
|
|
290 |
Deyim |
vakit öldürmek |
kill time f.
|
|
291 |
Deyim |
yakarak öldürmek |
burn someone to death f.
|
|
292 |
Deyim |
zaman öldürmek |
dally over f.
|
|
293 |
Deyim |
zaman öldürmek |
pass the time of day f.
|
|
294 |
Deyim |
yakarak öldürmek |
burn someone at the stake f.
|
|
295 |
Deyim |
zaman öldürmek |
kill time f.
|
|
296 |
Deyim |
(birini) öldürmek |
send (one) to glory f.
|
|
297 |
Deyim |
(birini) gülmekten öldürmek |
have (one) in fits f.
|
|
298 |
Deyim |
biriyle/bir şeyle (sağda solda) zaman öldürmek |
dilly-dally (around) with someone or something f.
|
|
299 |
Deyim |
biriyle/bir şeyle vakit öldürmek |
dilly-dally (around) with someone or something f.
|
|
300 |
Deyim |
kendini suda boğarak öldürmek |
make a hole in the water f.
|
|
301 |
Deyim |
(birini) öldürmek |
lay (one) out in lavender [obsolete] f.
|
|
302 |
Deyim |
uyutarak öldürmek |
knock out f.
|
|
303 |
Deyim |
bir iki saat zaman öldürmek |
kill time a couple of hours f.
|
|
304 |
Deyim |
herkesi öldürmek |
take no prisoners f.
|
|
305 |
Deyim |
tüm düşmanları öldürmek |
take no prisoners f.
|
|
306 |
Deyim |
esir almak yerine düşmanların hepsini öldürmek |
take no prisoners f.
|
|
307 |
Deyim |
(birine) acıyıp/merhamet edip onu öldürmek |
put (one) out of (one's) misery f.
|
|
308 |
Deyim |
dondurarak öldürmek |
freeze to death f.
|
|
309 |
Deyim |
bir mahkumun her bir uzvunu bir ata bağlayıp atları ayrı yönlere göndererek onu öldürmek |
draw and quarter f.
|
|
310 |
Deyim |
öldürmek için ateş etmek |
fire in anger f.
|
|
311 |
Deyim |
(birini/bir canlıyı) öldürmek |
put (someone or some creature) to death f.
|
|
312 |
Deyim |
(birini) öldürmek (çok endişelendirmek, korkutmak) |
be the death of (one) f.
|
|
313 |
Deyim |
birini öldürmek (çok endişelendirmek, korkutmak) |
be the death of somebody f.
|
|
314 |
Deyim |
(birini) vurarak/havaya uçurarak öldürmek |
blast (someone) to kingdom come f.
|
|
315 |
Deyim |
(birini) silahla vurarak öldürmek |
blast (someone) to kingdom come f.
|
|
316 |
Deyim |
birini öldürmek |
blow someone away f.
|
|
317 |
Deyim |
birini vurup öldürmek |
blow someone away f.
|
|
318 |
Deyim |
havaya uçurup öldürmek |
blow, send, somebody to kingdom come f.
|
|
319 |
Deyim |
silahla vurup öldürmek |
blow, send, somebody to kingdom come f.
|
|
320 |
Deyim |
vahşice öldürmek |
blow, send, somebody to kingdom come f.
|
|
321 |
Deyim |
(birini) can sıkıntısından öldürmek |
bore (one) to death f.
|
|
322 |
Deyim |
(birini) can sıkıntısından öldürmek |
bore (one) to tears f.
|
|
323 |
Deyim |
(birini) can sıkıntısından öldürmek |
bore the pants off (of) (one) f.
|
|
324 |
Deyim |
can sıkıntısından öldürmek |
bore the pants off of f.
|
|
325 |
Deyim |
can sıkıntısından öldürmek |
bore to death f.
|
|
326 |
Deyim |
can sıkıntısından öldürmek |
bore to death/tears f.
|
|
327 |
Deyim |
(birini) vahşice öldürmek |
cut (someone) to pieces f.
|
|
328 |
Deyim |
kendini öldürmek |
die by own hand f.
|
|
329 |
Deyim |
birini/bir şeyi dondurarak öldürmek |
freeze someone or something to death f.
|
|
330 |
Deyim |
(birini) korkudan öldürmek |
frighten (one) to death f.
|
|
331 |
Deyim |
(birini/bir hayvanı) korkudan öldürmek |
frighten (someone or an animal) to death f.
|
|
332 |
Deyim |
(birini/bir hayvanı) korkudan öldürmek |
scare someone or an animal to death f.
|
|
333 |
Deyim |
öldürmek için yaklaşmak |
go (in) for the kill f.
|
|
334 |
Deyim |
öldürmek niyetiyle yaklaşmak |
go (in) for the kill f.
|
|
335 |
Deyim |
öldürmek için yaklaşmak |
go for the kill f.
|
|
336 |
Deyim |
öldürmek niyetiyle yaklaşmak |
go for the kill f.
|
|
337 |
Deyim |
(birini/kendini) asarak öldürmek |
hang (someone or oneself) by the neck f.
|
|
338 |
Deyim |
asarak öldürmek |
hang by the neck f.
|
|
339 |
Deyim |
(birini) gülmekten öldürmek |
have (one) in stitches f.
|
|
340 |
Deyim |
(birini) gülmekten öldürmek |
have (one) rolling in the aisles f.
|
|
341 |
Deyim |
birini öldürmek |
have blood on hands f.
|
|
342 |
Deyim |
birini öldürmek |
have blood on your hands f.
|
|
343 |
Deyim |
birini öldürmek |
have someone's blood on your hands f.
|
|
344 |
Deyim |
ibretialem olsun diye birini öldürmek/kurban etmek |
kill one to warn a hundred f.
|
|
345 |
Deyim |
ibretlik olarak birini öldürmek/kurban etmek |
kill one to warn a hundred f.
|
|
346 |
Deyim |
diğerlerinin gözünü korkutmak için birini öldürmek/kurban etmek |
kill one to warn a hundred f.
|
|
347 |
Deyim |
diğerlerini yola getirmek için bir kişiyi kurban etmek/öldürmek |
kill one to warn a hundred f.
|
|
348 |
Deyim |
(birini) öldürmek |
put (one) in the ground f.
|
|
349 |
Deyim |
(birini) öldürmek |
put (one) to bed with a shovel f.
|
|
350 |
Deyim |
bir hayvanı acısını dindirmek/acısına son vermek için öldürmek |
put something out of its misery f.
|
|
351 |
Deyim |
(bir hayvanı) acısını dindirmek/ıstırabına son vermek için öldürmek |
put (something) to sleep f.
|
|
352 |
Deyim |
bir hayvanı acısına son vermek için öldürmek |
put some creature out of its misery f.
|
|
353 |
Deyim |
bir hayvanı acısını/ıstırabını dindirmek için öldürmek |
put some creature out of its misery f.
|
|
354 |
Deyim |
birini öldürmek |
send someone to glory f.
|
|
355 |
Deyim |
(birini) öldürmek |
take care of (someone) f.
|
|
356 |
Deyim |
kendini öldürmek |
take own life f.
|
|
357 |
Deyim |
kendini öldürmek |
take your own life f.
|
|
358 |
Deyim |
(birini) acımasızca/tereddüt etmeden/gözünü kırpmadan öldürmek |
terminate (someone) with extreme prejudice f.
|
|
359 |
Deyim |
(birini) merhametsizce öldürmek |
terminate (someone) with extreme prejudice f.
|
|
360 |
Deyim |
zaman öldürmek |
twiddle thumbs f.
|
|
Speaking |
|
361 |
Konuşma |
öldürmek için yaşa |
live to kill expr.
|
|
362 |
Konuşma |
seni öldürmek istiyorum |
I want to kill you expr.
|
|
363 |
Konuşma |
seni öldürmek istemiyorum |
I don't wanna kill you expr.
|
|
Law |
|
364 |
Hukuk |
dava olmadan şüpheliyi öldürmek isteyen sinirli kalabalık |
lynch mob i.
|
|
365 |
Hukuk |
adam öldürmek |
commit murder f.
|
|
366 |
Hukuk |
adam öldürmek |
commit homicide f.
|
|
367 |
Hukuk |
boğarak öldürmek |
garotte f.
|
|
368 |
Hukuk |
elektrik ile öldürmek |
kill by electric shock f.
|
|
369 |
Hukuk |
elektrik ile öldürmek |
electrocute f.
|
|
370 |
Hukuk |
kasten öldürmek |
murder f.
|
|
371 |
Hukuk |
(soygun amacıyla vb.) boğma teliyle öldürmek |
garrotte f.
|
|
Politics |
|
372 |
Siyasal |
kralı öldürmek isteyen |
regicidal s.
|
|
Technical |
|
373 |
Teknik |
koyun parazitlerini öldürmek için hazırlanan sıvı |
sheep-dip i.
|
|
374 |
Teknik |
kloroform ile öldürmek |
chloroform f.
|
|
Computer |
|
375 |
Bilgisayar |
(video oyunlarında) tek vuruşta öldürmek |
one shot f.
|
|
376 |
Bilgisayar |
(video oyunlarında) tek vuruşta öldürmek |
one-shot f.
|
|
377 |
Bilgisayar |
vuruş oyunlarında keskin nişancının dürbününe bakmadan rakipleri öldürmek |
no-scope f.
|
|
Medical |
|
378 |
Medikal |
tümör hücrelerini enfekte edip öldürmek için genetiği değiştirilmiş virüslerin kullanılması |
virotherapy i.
|
|
Chemistry |
|
379 |
Kimya |
(organizma, taze doku) öldürmek |
fix f.
|
|
Biology |
|
380 |
Biyoloji |
sperm hücrelerini öldürmek için kullanılan |
spermatocidal s.
|
|
381 |
Biyoloji |
sperm hücrelerini öldürmek için kullanılan |
spermicidal s.
|
|
Zoology |
|
382 |
Zooloji |
ısırarak, sallayarak öldürmek |
worry f.
|
|
383 |
Zooloji |
omuriliklerini keserek (hayvanları) öldürmek |
pith f.
|
|
Botanic |
|
384 |
Botanik |
(bitkileri) kışın aşırı soğuk hava koşullarına maruz bırakarak öldürmek |
winterkill f.
|
|
385 |
Botanik |
dış kabuğunu halka şeklinde keserek (ağaçları) öldürmek |
deaden f.
|
|
Agriculture |
|
386 |
Tarım |
zararlıları öldürmek için zehirli yemi etrafa koymak |
bait f.
|
|
Breeding |
|
387 |
Hayvancılık |
(buzağıyı) doğumda öldürmek |
deacon f.
|
|
Apiculture |
|
388 |
Arıcılık |
ana arıyı boğup öldürmek |
ball f.
|
|
Forestry |
|
389 |
Ormancılık |
öldürmek için ağacın dış kabuğunu halka şeklinde kesmek |
girdle f.
|
|
Religious |
|
390 |
Dini |
kral hirodes'in isa'yı öldürmek için verdiği emir üzerine bethlehem'deki tüm erkek çocuklarının katledilmesi olayı |
massacre of the innocents i.
|
|
Hunting |
|
391 |
Silah/Atıcılık |
ateş ederek vurup öldürmek |
shot down f.
|
|
392 |
Silah/Atıcılık |
(tilki veya yavrusunun) yuvasından ayrılmasını önleyerek öldürmek |
hold up f.
|
|
393 |
Silah/Atıcılık |
namlu çıkış hızı yüksek olup büyük avı öldürmek için yeterince ağır mermi içeren (tüfek) |
high-power s.
|
|
Sport |
|
394 |
Spor |
boğa güreşinde boğayı öldürmek için kullanılan mızrak |
rejon i.
|
|
Archaic |
|
395 |
Eski Kullanım |
öldürmek için elini uzatmak |
turn one's hand (upon) f.
|
|
396 |
Eski Kullanım |
zalim yöntemlerle öldürmek |
martyr f.
|
|
397 |
Eski Kullanım |
kıtlıktan öldürmek |
famish f.
|
|
398 |
Eski Kullanım |
aç bırakarak öldürmek |
famish f.
|
|
399 |
Eski Kullanım |
soğuktan öldürmek |
starve f.
|
|
400 |
Eski Kullanım |
donarak öldürmek |
starve f.
|
|
401 |
Eski Kullanım |
hançer ile öldürmek |
stiletto f.
|
|
Slang |
|
402 |
Argo |
kurgu hikayelerde erkek karakteri harekete geçirmek için kadın karakteri öldürmek veya ağır yaralama |
fridging i.
|
|
403 |
Argo |
düşmanları öldürmek üzerine kurulu oyun |
shmup i.
|
|
404 |
Argo |
(birini) temizlemek (öldürmek) |
cancel out f.
|
|
405 |
Argo |
(birinden) kurtulmak (öldürmek) |
cancel out f.
|
|
406 |
Argo |
vakit öldürmek |
futz around f.
|
|
407 |
Argo |
vakit öldürmek |
phutz around f.
|
|
408 |
Argo |
tabancayla/silahla vurmak/öldürmek |
bust a cap in (someone's) ass f.
|
|
409 |
Argo |
tabancayla/silahla vurmak/öldürmek |
pop a cap in (someone's) ass f.
|
|
410 |
Argo |
(birisini) öldürmek |
blot out f.
|
|
411 |
Argo |
(birisini) öldürmek |
blot someone out f.
|
|
412 |
Argo |
birisini öldürmek |
bump off somebody f.
|
|
413 |
Argo |
birini öldürmek |
rub out somebody f.
|
|
414 |
Argo |
birisini öldürmek |
bump somebody off f.
|
|
415 |
Argo |
birini öldürmek |
rub someone out f.
|
|
416 |
Argo |
birisini öldürmek |
bump someone off f.
|
|
417 |
Argo |
birisini öldürmek |
knock someone off f.
|
|
418 |
Argo |
birini temizlemek/öldürmek |
snuff someone out f.
|
|
419 |
Argo |
birini öldürmek |
waste someone f.
|
|
420 |
Argo |
birini öldürmek |
put someone away f.
|
|
421 |
Argo |
birini öldürmek/temizlemek |
knock someone off f.
|
|
422 |
Argo |
birini öldürmek/temizlemek |
bump someone off f.
|
|
423 |
Argo |
birini öldürmek |
kiss someone off f.
|
|
424 |
Argo |
zaman öldürmek |
screw off f.
|
|
425 |
Argo |
vakit öldürmek |
fuck around f.
|
|
426 |
Argo |
(öldürmek anlamında) birini temizlemek |
rub out somebody f.
|
|
427 |
Argo |
zaman öldürmek |
dork off f.
|
|
428 |
Argo |
(öldürmek anlamında) birini temizlemek |
rub someone out f.
|
|
429 |
Argo |
vakit öldürmek |
fuck about f.
|
|
430 |
Argo |
(ekseriyetle silahla) öldürmek |
smoke f.
|
|
431 |
Argo |
birini öldürmek |
drop f.
|
|
432 |
Argo |
birini öldürmek |
drop f.
|
|
433 |
Argo |
kurgu hikayelerde erkek karakteri harekete geçirmek için kadın karakteri öldürmek veya ağır yaralamak |
fridge f.
|
|
434 |
Argo |
birini öldürmek |
dispose of someone f.
|
|
435 |
Argo |
(önemsiz işlerle/bir şeyle) zaman öldürmek/kaybetmek |
futz with (something) f.
|
|
436 |
Argo |
vakit öldürmek/geçirmek |
phutz f.
|
|
437 |
Argo |
vakit öldürmek/geçirmek |
putz around f.
|
|
438 |
Argo |
kendini öldürmek |
take the gas pipe f.
|
|
439 |
Argo |
birini öldürmek |
ghost f.
|
|
440 |
Argo |
birini öldürmek |
ghost someone f.
|
|
441 |
Argo |
birini öldürmek |
erase f.
|
|
442 |
Argo |
birini öldürmek |
wash someone away f.
|
|
443 |
Argo |
birini temizlemek (öldürmek) |
eliminate f.
|
|
444 |
Argo |
adam öldürmek |
make a hit f.
|
|
445 |
Argo |
birini öldürmek |
cool off f.
|
|
446 |
Argo |
birini öldürmek |
wipe someone out f.
|
|
447 |
Argo |
birini öldürmek |
take someone off f.
|
|
448 |
Argo |
vakit öldürmek |
whank off f.
|
|
449 |
Argo |
(birini) öldürmek |
put (someone) on ice f.
|
|
450 |
Argo |
(birini) tabancayla/silahla vurmak/öldürmek |
put a cap in (one's) ass f.
|
|
451 |
Argo |
vakit öldürmek/geçirmek |
putz (around) f.
|
|
452 |
Argo |
boş boş zaman öldürmek |
balls about f.
|
|
453 |
Argo |
boş boş zaman öldürmek |
balls around f.
|
|
454 |
Argo |
(birini) can sıkıntısından öldürmek |
bore the arse off (one) f.
|
|
455 |
Argo |
(birini) can sıkıntısından öldürmek |
bore the ass off (one) f.
|
|
456 |
Argo |
(birini) öldürmek |
cancel (one's) christmas f.
|
|
457 |
Argo |
(genellikle ateşli silah ile) birini öldürmek |
hose f.
|
|
458 |
Argo |
birini öldürmek |
deal with someone f.
|
|
459 |
Argo |
zaman öldürmek |
eff off f.
|
|
460 |
Argo |
birini öldürmek |
kiss someone f.
|
|
461 |
Argo |
vurup öldürmek |
knock dead f.
|
|
462 |
Argo |
döverek/döve döve öldürmek |
knock dead f.
|
|
463 |
Argo |
-i öldürmek için kiralık katil tutmak |
put a contract out on f.
|
|
464 |
Argo |
vakit öldürmek |
goof (off) f.
|
|
465 |
Argo |
birini öldürmek |
skrag f.
|
|
466 |
Argo |
(birini) öldürmek/temizlemek |
snuff (one) f.
|
|
467 |
Argo |
birini temizlemek/öldürmek |
snuff someone f.
|
|
468 |
Argo |
kendini öldürmek |
take the pipe f.
|
|
469 |
Argo |
(birini) öldürmek |
whack (one) f.
|
|
470 |
Argo |
birini öldürmek |
whack someone (out) f.
|
|
471 |
Argo |
birini öldürmek |
wack someone (out) f.
|
|
British Slang |
|
472 |
İngiliz Argosu |
gülmekten öldürmek |
piss oneself laughing f.
|
|
473 |
İngiliz Argosu |
zaman öldürmek |
prat around f.
|
|
474 |
İngiliz Argosu |
zaman öldürmek |
prat about f.
|
|