cool - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

cool

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"cool" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 76 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
cool i. serinlik
cool f. soğutmak
cool s. serin
cool s. havalı (tip)
General
cool i. soğukkanlılık
cool i. serin yer
cool i. baskı altında soğukkanlılık
cool f. serinletmek
cool f. küllenmek
cool f. sönmek (öfke/arzu vb)
cool f. serinlemek
cool f. serinleşmek
cool f. sakinleşmek
cool f. söndürmek (öfke/arzu vb'ni)
cool f. yatıştırmak
cool f. sakinleştirmek
cool f. yatışmak
cool f. soğutmak
cool f. soğumak
cool f. hevesi kaçmak
cool f. gönlü geçmek
cool f. (bir işten, hedeften) soğumak
cool f. güçsüzleştirmek
cool f. etkisiz hale getirmek
cool f. durdurmak
cool f. öldürmek
cool f. nakavt etmek
cool s. klas
cool s. serinkanlı
cool s. tamı tamına
cool s. insanı serin tutan (giysi)
cool s. soğuk
cool s. ilgisiz
cool s. küstah
cool s. mayhoş
cool s. kayıtsız
cool s. soğukkanlı
cool s. abartısız
cool s. iyi
cool s. sakin
cool s. sade
cool s. serin
cool s. çok iyi
cool s. uygun
cool s. havalı
cool s. soğutma tesisi olan
cool s. soğutulan
cool s. deneyimli
cool s. tecrübeli
cool s. komplike
cool s. sofistike
cool s. zayıf (koku)
cool s. kasti
cool s. kasıtlı
cool s. planlı
cool s. tasarlanmış
cool ünl. harika
cool ünl. mükemmel
Colloquial
cool i. havalı tip
cool s. janti
cool zf. soğukkanlılıkla
cool zf. serinkanlı bir şekilde
Technical
cool f. soğumak
cool f. soğutmak
Dyeing
cool s. soğuk etkisi veren (renk)
cool s. mor-maviden yeşile kadar olan aralıktaki (renk tonu)
Geography
cool i. teksas eyaletinde şehir
Music
cool s. tınısız (ses)
cool s. rezonanssız (ses)
cool s. cool caz türüne özgü
Slang
cool s. cillop gibi
cool s. efso
cool ünl. hayhay
cool ünl. pekala
cool ünl. iyi bakalım
cool ünl. iyiymiş

"cool" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 366 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
cool-headed s. serinkanlı
cool! ünl. harika!
General
cool headedness i. serinkanlılık
the cool i. serinlik
cool aegean summer sea-breeze i. imbat
cool place i. serin yer
cool-headed driver i. soğukkanlı sürücü
cool driver i. soğukkanlı sürücü
cool box i. buz kutusu
cool box i. portatif soğutucu
cool weather i. serin hava
the cool i. serin vakit
the cool i. serin yer
cool-off i. soğuma süresi
cool-off i. yatışma dönemi
cool down f. yatışmak
cool down f. sakinleştirmek
cool something f. serinlik vermek
keep cool f. soğukkanlılığını korumak
become cool f. serinlemek
be cool towards something f. soğuk bakmak (bir şeye)
cool down f. sakinleşmek
cool somebody down f. sakinleştirmek
cool off f. serinlemek
lose one's cool f. tepesinin tası atmak
get cool f. serinleşmek
cool one's heels f. ağaç olmak
cool down f. gevşemek
keep cool f. sakin kalmak
be cool towards something f. bir şeye soğuk bakmak
cool down f. yatıştırmak
(anger) cool off f. öfkesi yatışmak
(anger) cool down f. öfkesi dinmek
(anger) cool off f. öfkesi dinmek
(anger) cool down f. öfkesi yatışmak
apply a cool compress f. soğuk kompres uygulamak
cool down f. soğumak
as cool as cucumber s. kıl
as cool as a cucumber s. serin kanlı
as cool as cucumber s. antipatik
as cool as a cucumber s. soğuk kanlı
cool and dry s. serin ve kuru
cool-headed s. soğukkanlı
Phrasals
cool someone off f. birini sakinleştirmek
cool someone off f. birini yatıştırmak
cool someone out f. birisini sakinleştirmek
cool someone down f. birini yatıştırmak
cool someone down f. birini sakinleştirmek
cool off f. soğutmak
cool someone down f. serinletmek
cool someone off f. serinletmek
cool down f. soğutmak
cool out f. sakinleştirmek
cool out f. yatıştırmak
cool off f. yatışmak
cool off f. yoğunluğunu kaybetmek
cool off f. yoğunluğu azalmak
cool off f. şiddeti azalmak
cool out f. (atı) yoğun antrenmandan sonra teri soğuyup dinlenene kadar yavaşça sürmek
cool out f. (atı) dinlendirerek yürütmek
Phrases
pretty cool expr. oldukça iyi
pretty cool expr. son derece iyi
keep in a cool and dry place expr. soğuk ve kuru bir yerde muhafaza edin
keep cool expr. serin yerde tutunuz
Colloquial
cool stuff i. güzel şeyler
cool girl i. havalı kız
cool customer i. kontrollü kimse
a cool-sounding name i. kulağa çok hoş gelen isim
cool customer i. sakin
cool customer i. soğukkanlı
the cool thing about i. (bir şeyin) güzel yanı
cool hunter i. (pazarlamada, ticarette) gelecek trendleri tespit eden kimse
play it cool f. duygularını belli etmemek
cool out f. gözünü yıldırmak
cool out f. gözünü korkutmak
stay cool f. istifini bozmamak
play it cool f. soğukkanlılığını korumak
cool out f. yıldırmak
cool off f. sakinleşmek
cool off f. siniri/öfkesi yatışmak
cool off f. durulmak
cool off f. öfkesi dinmek
cool off f. sakinleştirmek
cool off f. yatıştırmak
cool off f. öfkesini dindirmek
cool off f. tutkuyu kaybetmek
cool off f. tutkusu azalmak
cool off f. başarısı düşmek
blow cool f. çileden çıkmak
blow cool f. sakinliğini bozmak
blow cool f. soğukkanlılığını yitirmek
blow cool f. kendine hakim olamamak
way-cool s. harika
way-cool s. müthiş
cool beans ünl. yaşa
cool beans ünl. yaşasın
cool beans ünl. oley
cool beans ünl. muhteşem
cool beans ünl. harika
cool beans ünl. mükemmel
cool beans ünl. oooo
cool beans ünl. vay canına
cool beans ünl. vay be
cool beans! ünl. yaşa
cool beans! ünl. yaşasın
cool beans! ünl. oley
cool beans! ünl. muhteşem
cool beans! ünl. harika
cool beans! ünl. mükemmel
cool beans! ünl. oooo
cool beans! ünl. vay canına
cool beans! ünl. vay be
cool bananas! ünl. yaşa
cool bananas! ünl. yaşasın
cool bananas! ünl. oley
cool bananas! ünl. muhteşem
cool bananas! ünl. harika
cool bananas! ünl. mükemmel
cool bananas! ünl. oooo
cool bananas! ünl. vay canına
cool bananas! ünl. vay be
something really cool happened today expr. bugün müthiş bir şey oldu
everybody be cool! expr. herkes olduğu yerde kalsın!
everybody's cool with everybody expr. herkes herkesle iyi geçiniyor
everybody be cool! expr. herkes sakin olsun
way-cool expr. olağanüstü
(I've been) keeping cool expr. sıcaklarla aram fena değil
(I've been) keeping cool expr. serinlemeye çalışıyorum
(I've been) keeping cool expr. serin kalmaya çalışıyorum
(I've been) keeping cool expr. pek sıcakta kalmıyorum
been keeping cool? expr. sıcaklarla aran nasıl?
I'm cool with that/it expr. bana uyar
I'm cool with that/it expr. benim için hava hoş
cool bananas exclam. vay
cool bananas exclam. vay be
cool bananas exclam. vay canına
cool bananas exclam. hadi be
cool bananas exclam. inanmıyorum
cool bananas exclam. harika
cool bananas exclam. süper
cool beans exclam. vay
cool beans exclam. vay be
cool beans exclam. vay canına
cool beans exclam. hadi be
cool beans exclam. inanmıyorum
cool beans exclam. harika
cool beans exclam. süper
cool bananas exclam. harika
cool bananas exclam. süper
cool bananas exclam. müthiş
cool bananas exclam. on numara
not cool! exclam. hoş değil!
not cool! exclam. hiç uygun bir davranış değil!
Idioms
cool cat i. havalı tip (genelde erkek)
cool cat i. janti
cool reception i. soğuk karşılama
cool reception i. ilgi göstermeme
cool reception i. yüz vermeme
cool reception i. aldırış etmeme
cool cat i. havalı adam
cool cat i. sıkı adam
a cool head i. sakin kafa
a cool head i. soğunkanlılık
cool head i. sakinlik
cool head i. soğukkanlılık
cool head i. sakin kafa
cool the heels f. bir dediğini iki etmemek
cool the heels f. etrafında dört dönerek müsaade beklemek
cool (one's) jets f. sakin olmak
cool (one's) jets f. kendine gelmek
cool (one's) jets f. kendine mukayyet olmak
cool (one's) jets f. kendine hakim olmak
cool (one's) jets f. soğukkanlı olmak
cool (one's) jets f. rahatlamak
cool (one's) jets f. gevşemek
cool (one's) jets f. acele etmemek
cool (one's) jets f. telaşa mahal vermek
cool (one's) jets f. dizginlemek
cool (one's) jets f. soluklanmak
cool one's heels f. ağaç olmak
lose one's cool f. balatayı yakmak
grow cool towards someone f. birine karşı soğumaya başlamak
be cool towards someone f. birine karşı soğuk davranmak
cool one's heels f. beklemek
lose one's cool f. balatayı sıyırmak
grow cool towards someone f. birine karşı mesafeli/soğuk davranmaya başlamak
cool one's heels f. bekletilmek
lose one's cool f. dinden imandan çıkmak
blow one's cool f. çileden çıkmak
keep one's cool f. kendine hakim olmak
keep a cool head f. kontrolünü kaybetmemek
lose one's cool f. kendine hakim olamamak
blow one's cool f. kendine hakim olamamak
keep a cool head f. sakin olmak
keep one's cool f. soğukkanlılığını korumak
play it cool f. soğukkanlılığını yitirmemek
lose one's cool f. soğukkanlılığını yitirmek
lose one's cool f. şalteri atmak
cool one's heels f. soluklanmak
blow one's cool f. soğukkanlılığını yitirmek
keep a cool head f. panik yapmamak
keep a cool head f. sakin kalmak
lose one's cool f. tepesi atmak
take a cool look at something f. dikkatli ve etraflıca düşünmek/incelemek
take a cool look at something f. sakin ve dikkatlice düşünmek/incelemek
take a cool look at something f. enine boyuna düşünmek
take a cool look at something f. uzun uzun/dikkatlice ölçüp tartmak
been keeping cool f. serin kalmaya çalışmak
been keeping cool f. serinlemeye çalışmak
blow your cool f. çileden çıkmak
blow your cool f. soğukkanlılığını yitirmek
blow your cool f. kendini kaybetmek
blow your cool f. kendine hakim olamamak
blow your cool f. sakinliğini yitirmek
cool your heels f. ağaç olmak
cool your heels f. çok beklemek
cool your heels f. bekletilmek
keep your cool f. sakinliğini korumak
keep your cool f. kendine hakim olmak
keep your cool f. soğukkanlılığını korumak
lose your cool f. sakinliğini koruyamamak
lose your cool f. kendini kaybetmek
lose your cool f. soğukkanlılığını kaybetmek
lose cool f. tepesinin tası atmak
lose cool f. balatayı yakmak
lose cool f. balatayı sıyırmak
lose cool f. dinden imandan çıkmak
lose cool f. kendine hakim olamamak
lose cool f. soğukkanlılığını yitirmek
lose cool f. şalteri atmak
lose cool f. tepesi atmak
lose your cool f. tepesinin tası atmak
lose your cool f. balatayı sıyırmak
lose your cool f. balatayı yakmak
lose your cool f. dinden imandan çıkmak
lose your cool f. kendine hakim olamamak
lose your cool f. soğukkanlılığını yitirmek
lose your cool f. şalteri atmak
lose your cool f. tepesi atmak
cool calm and collected s. tümüyle kendine hakim
cool and collected s. telaşlı olmayan
cool as a cucumber s. sakin
(as) cool as a cucumber s. aladağ'dan serin
cool heels s. ağaç olmuş (kimse)
ice-cool s. soğukkanlı
ice-cool s. kontrollü
ice-cool s. sakin
keep your breath to cool your porridge expr. başkalarıyla değil kendinle ilgilen
keep your breath to cool your porridge expr. başkalarının hayatına karışma
keep your breath to cool your porridge expr. başkasının işine karışma
keep your breath to cool your porridge expr. başkasının işine burnunu sokma
keep your breath to cool your porridge expr. her şeye maydanoz olma
keep your breath to cool your porridge expr. kendi işine bak
keep your breath to cool your porridge expr. kendi hayatına bak
keep your breath to cool your porridge expr. başkalarına değil kendine odaklan
cool and collected expr. aklı başında
as cool as a cucumber expr. buz gibi (insan)
cool calm and collected expr. duygularını belli etmez
cool calm and collected expr. heyecan nedir bilmez
cool and collected expr. heyecanlı olmayan
as cool as a cucumber expr. kılı kıpırdamaz
as cool as a cucumber expr. kayış gibi
as cool as a cucumber expr. soğuk
as cool as a tree expr. sepserin/ağaç gibi serin
(have you) been keeping cool? expr. sıcaklarla aran nasıl?
(have you been) keeping cool? expr. sıcaklarla aran nasıl?
you been keeping cool? expr. sıcaklarla aran nasıl?
as cool as a cucumber expr. soğukkanlı
as cool as a cucumber expr. sakin
cool your jets! exclam. sakin ol
cool your jets! exclam. kendine gel
cool your jets! exclam. kendine mukayyet ol
cool your jets! exclam. kendine hakim ol
cool your jets! exclam. soğukkanlı ol
cool your jets! exclam. rahatla
cool your jets! exclam. gevşe
Speaking
one's parents be cool with it f. ailesi bir şey dememek
be cool with it f. hoş karşılamak
cool-looking s. ağır görünen
cool-looking s. havalı görünen
cool-looking s. kendini ağırdan satan
I'm cool with it expr. benim için hava hoş
I'm cool with it expr. bana uyar
this is not cool at all expr. bu hiç hoş değil
cool-looking expr. cool takılan/görünen
that's cool expr. çok iyi
you guys seem pretty cool expr. çok kafa heriflere benziyorsunuz
cool! expr. eyvallah! (tamamdır)
that's cool expr. harika
I'm cool expr. iyiyim
there's just so many cool things expr. o kadar çok süper şey var ki
cool it expr. sakin olun
cool it expr. sakin ol
cool out! expr. sakin ol!
just cool it expr. sakin ol
are you cool? expr. sakin misin?
keep your cool expr. sakinliğini koru
be cool expr. sakin ol
just be cool expr. sakin ol yeter
cool it! expr. sakin ol!
be cool expr. rahat ol
just be cool expr. sadece sakin ol
be cool with it expr. tepki göstermemek
Law
cool blood i. soğukkanlılık ve sakinlik
Media
cool media i. soğuk iletişim aracı
Technical
cool flame i. soğuk alev
cool bag i. soğuk torba
magic cool zone i. sihirli soğutma bölgesi
cool storage i. soğuk depo
freshwater cool kit i. tatlı su soğutma kiti
air cool f. hava ile soğutmak
air-cool f. havayla soğutmak
water-cool f. su ile soğutmak
keep cool expr. serin yerde tutunuz
Computer
modern cool i. modern görünüş
cool-down time i. bekleme süresi
cool down i. (bilgisayar oyunlarında) kullanılan bir yetenek, eşyanın tekrar kullanılabilmesi için beklenecek minimum süre
modern cool s. modern şık
Textile
protection against cool environments i. soğuk ortamlara karşı koruma
Dyeing
cool-white s. maviye çalan beyaz
Automotive
cool pack i. klima paketi
cool running i. serin dönüş
cool section i. soğuk taraf
Medical
cool-pack i. buz aküsü
Gastronomy
cool bag i. soğutucu çanta
cool bag i. pikniklerde yiyecekleri serin tutan yalıtımlı kap
cool drink [south africa] i. alkolsüz içecek
cool drink [south africa] i. meşrubat
Marine Biology
cool-water i. serinsu
cool-water fish i. serinsu balığı
Astronomy
ultra-cool dwarf i. aşırı soğuk cüce
Agriculture
cool-season crops i. serin mevsim mahsulleri
Education
cool school [new zealand] i. öğrencilerin sorunlarını öğretmenleri dahil etmeden çözdüğü okul
Geography
cool valley i. missouri eyaletinde şehir
Sport
cool down i. yoğun egzersizden sonra kademeli olarak yavaşlayıp soğuma
cool-down i. yoğun egzersiz sonrası dinlenip soğuma evresi
Music
cool jazz i. ölçülü ve akıcı armonilerle karakterize olan bir tür caz
Slang
too school for cool i. aklını fikrini eğitime veren kişi
totally cool i. süper ötesi
cool out f. sakinleşmek
cool off f. birini öldürmek
be (as) cool as a cucumber f. serinkanlı olmak
be (as) cool as a cucumber f. soğukkanlı olmak
be (as) cool as a cucumber f. sakin olmak
be (as) cool as a cucumber f. kılı kıpırdamamak
totally cool s. harika
are we cool? expr. barıştık mı?
on the cool expr. cidden
cool it expr. hoop
on the cool expr. harbiden
on the cool expr. harbi
cool it expr. hop dedik
it's cool expr. sorun değil
cool it expr. tamam kendine gel
cool it expr. yavaş ol
cool story, bro [us] expr. külahıma anlat, dostum
cool story, bro [us] expr. külahıma anlat, kardeşim
cool story, bro [us] expr. tabii tabii öyledir, dostum
cool story, bro [us] expr. tabii tabii öyledir, kardeşim
cool story, bro [us] expr. ben de yedim/inandım
super cool exclam. çok iyi
super cool exclam. müthiş
super cool exclam. harika
British Slang
play it cool i. panik yapma
play it cool expr. rahat ol
play it cool expr. sakin ol