tutulmuş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tutulmuş



"tutulmuş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tutulmuş reserved s.
tutulmuş full s.
tutulmuş kept s.
tutulmuş withheld s.
tutulmuş smitten with s.
tutulmuş engaged s.
tutulmuş restrained s.
tutulmuş stiff s.
tutulmuş stricken s.
tutulmuş afflicted s.
tutulmuş hired s.
tutulmuş occupied s.
Idioms
tutulmuş in someone's good graces expr.
tutulmuş in good graces expr.
Trade/Economic
tutulmuş booked s.
Technical
tutulmuş trapped s.
tutulmuş entrapped s.
Physiology
tutulmuş depot s.

"tutulmuş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 142 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tutulmuş boyun stiff neck i.
incelemeye tabi tutulmuş examinee i.
piyasada tutulmuş staple i.
para ile tutulmuş adam hireling i.
kira ile tutulmuş arazi holding i.
sınava tabi tutulmuş examinee i.
denetime tabi tutulmuş devletin tarafı inspected state party i.
tutulmuş su (baraj vb ile) impoundment i.
incelemeye tabi tutulmuş kimse examinant i.
para ile tutulmuş adam mercenary i.
basit işleri yaptırmak için tutulmuş kimse hackney i.
para ile tutulmuş ağıtçı saulie [scotland] i.
hariç tutulmuş excluded f.
birine tutulmuş olmak have a crush on someone f.
yakında tutulmuş held close s.
dili tutulmuş dumb s.
öğrenmeye tabi tutulmuş taught s.
güçlü tutulmuş sustained s.
çetelesi tutulmuş tallied s.
gizli tutulmuş runaway s.
ayrı tutulmuş exempted s.
şaşkınlıktan dili tutulmuş dumfounded s.
nutku tutulmuş speechless s.
dili tutulmuş speechless s.
kaydı tutulmuş journalised s.
sınırlı tutulmuş cramped s.
belli şartlar karşılanıncaya kadar üçüncü bir şahsın kontrolü altında tutulmuş escrowed s.
dili tutulmuş tongue tied s.
mecbur tutulmuş exacted s.
çapraz sorgulamaya tabi tutulmuş cross-examined s.
şaşkınlıktan dili tutulmuş tongue-tied s.
dili tutulmuş tongue-tied s.
nutku tutulmuş tongue-tied s.
boynu tutulmuş stiff-necked s.
dili tutulmuş (utanç/heyecan/korku vb'nden) tongue-tied s.
heyecandan dili tutulmuş tongue-tied s.
hariç tutulmuş foreclosed s.
kaydı tutulmuş journalized s.
(hastalğıa) tutulmuş affected s.
hatırda tutulmuş remembered s.
akılda tutulmuş remembered s.
geçici süreliğine tutulmuş ticca s.
nutku tutulmuş tonguetacked [scottish] s.
(utanç/heyecan/korkudan) dili tutulmuş tonguetacked [scottish] s.
dili tutulmuş elinguid s.
(sanatçı, sergici) yarıştan muaf tutulmuş hors concours s.
hariç tutulmuş hors concours s.
ayrı tutulmuş destinate s.
vebaya tutulmuş plaguey s.
vebaya tutulmuş plaguy s.
ayrı tutulmuş divided s.
özel işleme tabi tutulmuş prepared s.
dili tutulmuş schtoom s.
el üstünde tutulmuş spoon-fed s.
baskı altında tutulmuş stifled s.
adeta dili tutulmuş inarticulate s.
tutulmuş olarak engagedly zf.
hariç tutulmuş excl (excluded) kısalt.
Phrasals
(birine/bir şeye) tutulmuş taken with (someone or something) f.
Colloquial
bir şeye yardım etmesi için parayla tutulmuş kimse hired girl i.
parayla tutulmuş kimse hired girl i.
tutulmuş silahlı adam gun i.
birini öldürmesi için tutulmuş kimse hired gun i.
birini öldürmesi için tutulmuş profesyonel katil hired gun i.
birine fiziksel güç kullanarak bir şey yaptırması için tutulmuş adam strong-arm man i.
(aşka) tutulmuş lovestruck s.
kurşun yağmuruna tutulmuş shot away s.
nutku tutulmuş verklempt s.
-e tutulmuş enamored of s.
(birine) tutulmuş enamored of (someone) s.
(birine/bir şeye) tutulmuş hung up (on someone or something) s.
-e tutulmuş sweet on s.
(birine) tutulmuş sweet on (one) s.
Idioms
komplo teorisyenlerine göre bir olayda, devlet ya da gizli örgütler tarafından tutulmuş kişi crisis actor i.
devlet ya da gizli örgütler tarafından tutulmuş paralı oyuncu crisis actor i.
hoş olmayan/rahatsız edici bir emri veya işi yerine getirmesi için tutulmuş kişi hatchet man i.
ahlaka aykırı bir emri/işi yerine getirmesi için tutulmuş kişi hatchet man i.
birine çamur atması için tutulmuş kişi (gazeteci, muhabir) hatchet man i.
birinin gözünü korkutmak için tutulmuş kimse hired muscle i.
birini tehdit etmek için tutulmuş kimse hired muscle i.
birinin pis işlerini yerine getirmesi için tutulmuş adamı long knife i.
gözüne ışık/far tutulmuş tavşana dönen kimse a deer in (the) headlights i.
çalışanları işten atması için tutulmuş/atma yetkisi verilmiş kimse a hatchet man i.
pis/kimsenin yapmak istemeyeceği işleri yapması için tutulmuş kimse a hatchet man i.
nutku tutulmuş choked by emotion s.
dili tutulmuş choked by emotion s.
(bir hastalığa) tutulmuş struck down with (an illness) s.
nutku tutulmuş lost for words s.
dili tutulmuş lost for words s.
birine/bir şeye tutulmuş stuck on someone or something s.
hariç tutulmuş on the outside looking in expr.
(bir şey) söylenmemiş/gizli tutulmuş in the dark about (something) expr.
gözüne ışık tutulmuş tavşana dönmüş like a deer in (the) headlights expr.
gözüne ışık tutulmuş tavşana dönmüş like a rabbit (caught) in (the) headlights expr.
gözüne ışık tutulmuş tavşana dönmüş like a rabbit caught in the headlights expr.
gözüne ışık tutulmuş tavşana dönmüş like a deer caught in the headlights expr.
hariç tutulmuş on the cutting room floor expr.
nutku tutulmuş words stick in (one's) throat expr.
Speaking
dizlerim tutulmuş my hammies locked up expr.
Trade/Economic
kirayla tutulmuş arazi holding i.
muaf tutulmuş released s.
para ile tutulmuş gainfully employed s.
Law
incelemeye tabi tutulmuş kimse examinate i.
kirayla tutulmuş arazi occupation [uk] i.
arazinin tüm mirasçılara eşit pay edilmesinden muaf tutulmuş disgavelled s.
Politics
harfi harfine tutulmuş kayıt verbatim record i.
devriye gezerek halka açık bir parkı koruyup denetlemesi için yerel idare tarafından tutulmuş görevli park keeper i.
Technical
hidrolik bağlayıcı ile işleme tabi tutulmuş zemin soil treated by hydraulic binder i.
ısıl işleme tabi tutulmuş karbonlu çelik dökümler heat-treated cast carbon steels i.
kireç ile işleme tabi tutulmuş zemin soil treated by lime i.
mum ile işleme tabi tutulmuş oluklu mukavva wax treated corrugated paperboard i.
tutulmuş su trapped water i.
tutulmuş hava entrapped air i.
tutulmuş nem entrapped moisture i.
yandan tutulmuş basınç deneyi oedometer test i.
önceden işleme tabi tutulmuş pretreated s.
ön kaplamaya tabi tutulmuş precoated s.
önceden işleme tabi tutulmuş pre-treated s.
yüksek ısıya tabi tutulmuş ultra heat-treated s.
Textile
ön emprenyeleme işlemine tabi tutulmuş iplikler pre-impregnated yarns i.
yıkama işlemine tabi tutulmuş tekstiller laundry processed textiles i.
kimyasal ön işleme tabi tutulmuş chemically-pretreated s.
Woodworking
işleme tabi tutulmuş odun treated timber i.
Aeronautic
küre tabi tutulmuş cured s.
Medical
tutulmuş numune retained sample i.
tutulmuş ürün retained product i.
tutulmuş ürün reserve product i.
Printing
alfa selüloz içeriğini arttırmak için işleme tabi tutulmuş kimyasal selüloz alpha pulp i.
Food Engineering
uht işlemine tabi tutulmuş uht-treated s.
Tobacco
threshing işlemine tabi tutulmuş tütün yaprakları strip i.
Fishery
(oltayla tutulmuş balık) tekneye çekmek boat f.
Literature
izlenimlerin, düşüncelerin edebi formda tutulmuş kayıtları notes i.
Environment
tutulmuş su retention water i.
Military
elde tutulmuş kuvvet withheld force i.
parayla tutulmuş asker hired soldier i.
parayla tutulmuş asker mercenary i.
eleştiri yağmuruna tutulmuş embattled s.
Football
tutulmuş (ileri pas) completed s.
Volleyball
tutulmuş top held ball i.
Archaic
kira ile tutulmuş arsa, mülk tenancy i.
Slang
bilgi sızıntılarını tespit edip önlemek için tutulmuş casus plumber i.
(birine) tutulmuş olmak crush on (someone) f.