ulaştırmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ulaştırmak



"ulaştırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ulaştırmak transmit f.
ulaştırmak convey f.
ulaştırmak communicate f.
ulaştırmak let one have f.
ulaştırmak carry f.
ulaştırmak lead f.
ulaştırmak convoy [obsolete] f.
Trade/Economic
ulaştırmak transport f.
Automotive
ulaştırmak transport f.
Archaic
ulaştırmak yield f.
ulaştırmak derive f.

"ulaştırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 79 sonuç

Türkçe İngilizce
General
başka birini yükseltmek veya başarıya ulaştırmak için boyun eğdirilen kimse scalp i.
doruğa ulaştırmak climax f.
bir şeyi bulup (müşteriye) ulaştırmak supply f.
başarıya ulaştırmak make f.
bir şey birini başarılı bir sonuca ulaştırmak carry one through f.
çözüme ulaştırmak find a solution f.
doruğa ulaştırmak crown f.
çözüme ulaştırmak come up with a solution f.
yerine ulaştırmak deliver f.
bir anlaşmazlığı çözüme ulaştırmak have it out f.
çözüme ulaştırmak resolve f.
çözüme ulaştırmak solve f.
(bir yere) ulaştırmak get somewhere f.
tam doyuma ulaştırmak satiate f.
kitlelere ulaştırmak reach the masses f.
geniş kitlelere ulaştırmak reach the large masses f.
doygunluğa ulaştırmak saturate f.
mesajı halka ulaştırmak/taşımak get the message to the public f.
başarıya ulaştırmak make sb/sth successful f.
çözüme ulaştırmak achieve a solution f.
(gemiyi, uçağı, füzeyi) güderek menziline ulaştırmak navigate f.
istenen sona ulaştırmak tickle it [obsolete] f.
vagon ile ulaştırmak dolly f.
iyi bir sonuca ulaştırmak crown f.
dolgu kullanarak istenen yüksekliğe veya yüzeye ulaştırmak shim f.
Phrasals
başarıya ulaştırmak carry out f.
(müsabakayı) son etaba ulaştırmak run off f.
sonuca ulaştırmak carry out f.
bir şeyi birine ulaştırmak get something to someone f.
(birine bir şeyi) ulaştırmak get to (someone) f.
sonuca ulaştırmak go through f.
kayıkla (bir şeye/yere) ulaştırmak row out to (something or some place) f.
(birine/bir şeye) ulaştırmak run over to (someone or something) f.
bir şeyi birine/bir şeye ulaştırmak run something over to someone or something f.
(mahkeme celbi) bir resmi evrak ulaştırmak/iletmek serve someone with something f.
birini/bir şeyi birine/bir şeye ulaştırmak için uğraşmak work someone or something to someone or something f.
birini/bir şeyi kademe kademe bir seviyeye ulaştırmak work to f.
büyük sayılara ulaştırmak/ulaşmak number in f.
hızla (bir şeye) ulaştırmak sweep into (something) f.
-e ulaştırmak sweep into f.
bir bilgiyi (bir şeyin/yerin) her tarafına ulaştırmak/yaymak spread all over (something or some place) f.
bir şeyi birine/bir şeye ulaştırmak take something back to someone or something f.
(bir şeyi) ulaştırmak pass on (something) f.
'-e ulaştırmak bring (something) to f.
bir şeyin kavgasını verip sonuca ulaştırmak battle something out f.
bir şeyin mücadelesini verip çözmek/sonuca ulaştırmak battle something out f.
(tutarı/toplamı)'-e ulaştırmak bring (something) to f.
(bir şeyi) ulaştırmak come through (with something) f.
bir şeyi birine ulaştırmak deliver something up to someone f.
(bir şeyi birine) ulaştırmak deliver (something) up to (one) f.
-e ulaştırmak deliver up to f.
tartışıp çözmek/çözüme ulaştırmak fight out f.
bir şeyi tartışıp çözmek/çözüme ulaştırmak fight something out f.
bir şeyi (birine/bir şeye) götürmek/ulaştırmak get something through (to someone or something) f.
(bir sonraki aşamaya) geçirmek/ulaştırmak/yükseltmek get through to (something) f.
(bir şeye) ulaştırmak get up to (something) f.
kayıkla (bir şeye/yere) ulaştırmak row out to f.
(bir şeyden/bir yerden bir şeye/bir yere) ulaştırmak shuttle from (something or some place) to (something or some place) f.
(birine) el altından (bir şey) uzatmak/ulaştırmak slip (something) to (one) f.
Colloquial
başarıya ulaştırmak make a hit f.
patlatmak (başarıya ulaştırmak) make a hit f.
biriyle bir anlaşmazlığı çözüme ulaştırmak have it out with someone f.
(gönderiyi vb.) ulaştırmak pack f.
Idioms
çözüme ulaştırmak put/set the seal on something f.
haberi/mesajı yaymak/ulaştırmak get the word out f.
ortalama rakama/sayıya ulaştırmak average out at something f.
ortalama rakama/sayıya ulaştırmak average out to something f.
haber ulaştırmak dish something out f.
(bir şeyi) amacına ulaştırmak bring (something) to fruition f.
(bir şeyi) sonuca ulaştırmak bring (something) to fruition f.
bir şeyi başarıya ulaştırmak bring something to fruition f.
(birini/bir şeyi) hedefine/başarıya ulaştırmak push (someone or something) over the top f.
(birini/bir şeyi) hedefine/başarıya ulaştırmak put (someone or something) over the top f.
Computer
daha geniş bir kitleye ulaştırmak için bir haberi internette paylaşmak signal boost f.
Aeronautic
helikopterle ulaştırmak helicopt f.
Medical
tecrit edilmiş bir topluluktaki ölümcül hasta veya yaralıları hastaneye ulaştırmak için hava aracı ile yapılan sefer mercy flight i.
Archaic
atlı yolcu arabası ile ulaştırmak fly f.
Slang
çözüme ulaştırmak iron out f.
birini orgazma ulaştırmak get off f.