yüreklendirmek

"yüreklendirmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage

1	Yaygın Kullanım	yüreklendirmek	encourage f.
General

2	Genel	yüreklendirmek	exhort f.
3	Genel	yüreklendirmek	hearten f.
4	Genel	yüreklendirmek	embolden f.
5	Genel	yüreklendirmek	cheer on f.
6	Genel	yüreklendirmek	favour f.
7	Genel	yüreklendirmek	favor f.
8	Genel	yüreklendirmek	accorage [obsolete] f.
9	Genel	yüreklendirmek	accourage [obsolete] f.
10	Genel	yüreklendirmek	adhort f.
11	Genel	yüreklendirmek	reman f.
12	Genel	yüreklendirmek	nerve f.
13	Genel	yüreklendirmek	zest f.
14	Genel	yüreklendirmek	enharden f.
15	Genel	yüreklendirmek	enhearten f.
16	Genel	yüreklendirmek	enhort f.
17	Genel	yüreklendirmek	harten [obsolete] f.
18	Genel	yüreklendirmek	yerk [dialect] f.
19	Genel	yüreklendirmek	buoy f.
20	Genel	yüreklendirmek	ignite f.

21	Genel	yüreklendirmek	innerve f.
22	Genel	yüreklendirmek	firm (up) f.
23	Genel	yüreklendirmek	serve [obsolete] f.
24	Genel	yüreklendirmek	fortify f.
25	Genel	yüreklendirmek	strength [obsolete] f.
26	Genel	yüreklendirmek	strengthen f.
27	Genel	yüreklendirmek	subscribe f.
Phrasals

28	Öbek Fiiller	yüreklendirmek	fire up f.
29	Öbek Fiiller	yüreklendirmek	gun for f.
30	Öbek Fiiller	yüreklendirmek	bear someone up f.
Idioms

31	Deyim	yüreklendirmek	strengthen someone's resolve f.
Archaic

32	Eski Kullanım	yüreklendirmek	heart f.
33	Eski Kullanım	yüreklendirmek	embrave f.
34	Eski Kullanım	yüreklendirmek	imbolden f.

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General

1	Genel	göstericileri yüreklendirmek için atılan slogan	ralling cry i.
2	Genel	bağırarak yüreklendirmek	cheer f.
3	Genel	yeniden yüreklendirmek	reencourage f.
4	Genel	(izcilikte) hadi göreyim seni diye yüreklendirmek	dyb f.
5	Genel	(izcilikte) hadi göreyim seni diye yüreklendirmek	dib f.
6	Genel	coşkuyla yüreklendirmek	romp (down) [us] f.

Phrasals

7	Öbek Fiiller	(birini) devam etmek için cesaretlendirmek/yüreklendirmek	goad (someone) on f.
8	Öbek Fiiller	(birini) tatlı sözlerle teşvik etmek/yüreklendirmek	jolly (one) along f.
9	Öbek Fiiller	(birini) tatlı sözlerle (bir şey yapmaya) teşvik etmek/yüreklendirmek/ikna etmek	jolly (someone) into (doing) (something) f.
10	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) yüreklendirmek	pull for (someone or something) f.
11	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) cesaretlendirmek/yüreklendirmek	root for (someone or something) f.
Idioms

12	Deyim	birisini yüreklendirmek	root for someone f.
13	Deyim	(birini) nazikçe cesaretlendirmek/yüreklendirmek	give (someone) a nudge f.