yardımcı olmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yardımcı olmak



"yardımcı olmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yardımcı olmak lend assistance f.
yardımcı olmak aid f.
yardımcı olmak bridge over f.
yardımcı olmak help f.
yardımcı olmak assist f.
yardımcı olmak gather round f.
yardımcı olmak recruit f.
yardımcı olmak servant [obsolete] f.
Phrasals
yardımcı olmak stand by f.
yardımcı olmak back up f.
Idioms
yardımcı olmak give someone a back f.
yardımcı olmak come up trumps f.
yardımcı olmak turn up trumps f.
Technical
yardımcı olmak serve f.

"yardımcı olmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç

Türkçe İngilizce
General
büyük mağazalarda işi idare eden ve müşterilere yardımcı olmak üzere dolaşan görevli floorwalker i.
yol ve caddelerde sürücü ve yayalara yardımcı olmak üzere bulunan çeşitli işaret ve düzenekler street furniture i.
inşaat işlerine yardımcı olmak için iskeleye tırmanan kimse climber i.
lehinde konuşarak yardımcı olmak boost f.
şoföre yardımcı olmak ride shotgun f.
maddi açıdan yardımcı olmak support financially f.
maddi açıdan yardımcı olmak help financially f.
polise yardımcı olmak assist the police f.
doğuma yardımcı olmak midwife f.
oluşmasında (yapımında) yardımcı olmak midwife f.
bir çıkmazdan çıkmaya yardımcı olmak bail f.
inşa etmeye yardımcı olmak mould [obsolete] f.
yardımcı bir etken olmak go f.
bilgi ve danışmanlık vererek yardımcı olmak direct f.
davasında yardımcı olmak follow f.
(birine) yardımcı olmak serve f.
birine yardımcı olmak help someone out f.
Phrasals
ilerlemesine yardımcı olmak help forward f.
tasarımın tamamlanmasında yardımcı olmak help out f.
birine bir alanda/konuda yardımcı olmak help someone out with something f.
birinin bir yere inmesine yardımcı olmak/rehberlik etmek lead someone down to something f.
birinin bir yerden kalkmasına (sandalye/koltuk) yardımcı olmak help someone up f.
birinin bir yerden (merdiven/sandalye) inmesine yardımcı olmak lead someone down something f.
birinin bir yere dönmesine yardımcı olmak help someone back to something f.
birine bir alanda/konuda yardımcı olmak help someone with something f.
birinin ilerlemesine/hareket etmesine yardımcı olmak help someone along f.
zor zamanlarında birine yardımcı olmak sustain someone in something f.
-de yardımcı olmak aid in f.
-i yapmakta yardımcı olmak aid in doing f.
-de yardımcı olmak aid in f.
-i yapmakta yardımcı olmak aid in doing f.
bir şeyde yardımcı olmak assist in something f.
birine biriyle/bir şeyle ilgili yardımcı olmak assist someone with someone or something f.
(birine/bir şeye) yardımcı olmak back (someone or something) up f.
ilerlemesine/hareket etmesine yardımcı olmak help along f.
'-e inmesine yardımcı olmak/rehberlik etmek lead down to f.
Colloquial
çocuklara bakmak için birine yardımcı olmak help someone out with the kids f.
(birine) yardımcı olabilecek kişi olmak be (one's) man/woman f.
(birine) yardımcı olmak be of use (to somebody) f.
Idioms
(birine) daha çok yardımcı olmak do all right by (one) f.
bir iki konuda yardımcı olmak can/could teach/tell somebody a thing or two (about somebody/something) f.
anlamasına yardımcı olmak get through to f.
birinin bir yere yetişmesine yardımcı olmak hurry one on one's way f.
birinin iş kurmasına yardımcı olmak set someone up in business f.
birine yardımcı olmak come to someone's assistance f.
birine yardımcı olmak come to someone's aid f.
çekingenliğini yenmesine yardımcı olmak bring out of one's shell f.
çok yardımcı olmak go a long way to something f.
çok yardımcı olmak go a long way toward something f.
zor bir dönemden geçmesinde birine yardımcı olmak help someone through a difficult period f.
yardımcı olmak için elinden geleni yapmak lean over backwards f.
zor zamanlarında yardımcı olmak come through for somebody f.
yardımcı olmak için elinden geleni yapmak bend over backwards f.
zor bir dönemden geçerken birine yardımcı olmak help someone through a difficult period f.
(birine sorunlarını çözmede) yardımcı olmak run interference f.
tanıtmaya yardımcı olmak get behind f.
yükselmesine yardımcı olmak get behind f.
birine yardımcı olabilecek kişi olmak be somebody's man/woman f.
çok yardımcı olmak be a peach f.
(birine/bir şeye) yardımcı olmak be of service (to someone or something) f.
birine bir iki konuda yardımcı olmak can/could teach/tell somebody a thing or two f.
(birine) yardımcı olmak come to (one's) assistance f.
(birine) yardımcı olmak give (one) a leg up f.
'-e çok yardımcı olmak go a long way toward f.
yapmaya çok yardımcı olmak go a long way toward doing f.
bir şey yapmaya çok yardımcı olmak go a long way towards doing something f.
bir şey yapmaya biraz yardımcı olmak go some way towards doing something f.
birinin bir yere yetişmesine yardımcı olmak hurry one on way f.
Speaking
size daha fazla yardımcı olmak isterdim I wish I could be of more help to you expr.
Trade/Economic
şirketlerin müşterilerine yardımcı olmak ve sorunlarına çözüm getirmek için verdikleri hizmet customer service i.
(yeni çalışana) işinde başarılı olması için gerekli beceri ve bilgi konusunda yardımcı olmak onboard f.
(yeni çalışana) işinde başarılı olması için gerekli beceri ve bilgi konusunda yardımcı olmak on-board f.
Law
lordlar kamarası'na başvuruları değerlendirmesinde yardımcı olmak için atanmış yargıç lord of appeal [uk] i.
Technical
sinterleme sırasında metal partiküllerinin yapışmasına yardımcı olmak için metal tozuna eklenen madde binder i.
Medical
şiddetli uykusuzluğu tedavi etmek ve anesteziye yardımcı olmak için kullanılan bir benzodiazepin flunitrazepan i.
Physiology
vücudun metabolik faaliyetlerini kontrol etmeye yardımcı olmak için iç salgılar üreten endokrin bezlerinin oluşturduğu sistem endocrine system i.
(sindirime yardımcı olmak için) yavaş ve ölçülü tüketim fletcherism i.
Pharmaceutics
şiddetli uykusuzluğu tedavi etmek ve anesteziye yardımcı olmak için kullanılan bir benzodiazepin rohypnol® i.
Veterinary
yumurtaların civcive dönüşmesine yardımcı olmak için sıcaklık veren bir çeşit alet eccaleobion i.
Breeding
eğimli noktadan yük çekmeye yardımcı olmak için takıma eklenmiş at tracer i.
eğimli noktadan yük çekmeye yardımcı olmak için takıma eklenmiş at trace horse i.
Environment
dünya doğa ve doğal kaynakları koruma birliği ve dünya doğayı koruma vakfı tarafından ülkelerin ekosistemlerini korumalarına yardımcı olmak için başlatılmış bir strateji world conservation strategy i.
(kanalizasyonu) ayrışmaya yardımcı olmak için havalandırmak activate f.
(kanalizasyon) ayrışmaya yardımcı olmak için havalandırılmış activated s.
Photography
görüntülemeye yardımcı olmak için kullanılan bir optik cihaz viewer i.
Slang
birine yardımcı olmak give someone a leg up f.
birine yardımcı olmak do someone a solid f.
Modern Slang
alkolik yakını olan 12–19 yaş arası ergenlere karşılaştıkları güçlüklerde yardımcı olmak için kurulmuş bir sosyal dayanışma grubu alateen i.