yargılama - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yargılama



"yargılama" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yargılama trial i.
General
yargılama assize i.
yargılama proceeding i.
yargılama judgment i.
yargılama argumentation i.
yargılama judging i.
yargılama hearing i.
yargılama argument i.
yargılama judicial s.
Colloquial
yargılama don't knock it expr.
Trade/Economic
yargılama judgement i.
Law
yargılama adjudgment i.
yargılama adjudicature i.
yargılama trial i.
yargılama adjudication i.
yargılama trial i.
yargılama judication i.
yargılama size [dialect] [uk] i.
Religious
yargılama justification i.
yargılama justification by faith i.
Latin
yargılama examen i.

"yargılama" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 200 sonuç

Türkçe İngilizce
General
adil yargılama fair trial i.
yeniden yargılama retrial i.
yargılama hakkı judicature i.
yargılama gücü jurisdiction i.
yargılama yöntemi procedure i.
hata yüzünden hükümsüz kalan yargılama mistrial i.
medeni yargılama civil procedure i.
hızlı yargılama speedy trials i.
idari yargılama administrative procedure i.
gıyapta yargılama judgments by default i.
çifte yargılama double jeopardy i.
adil yargılama fairness i.
eleştirisel yargılama discrimination i.
kendini yargılama self-conviction i.
yargılama sistemi system i.
yargılama yetkisinin alanında olmak handle f.
(yargılama, karar için) masaya yatırmak put f.
yargılama yöntemine ait procedural s.
yargılama ile ilgili judiciary s.
yargılama gücünden judicative s.
öznel yargılama içermeyen nonevaluative s.
yargılama yetkisine sahip judicative s.
yargılama anlamı veren son ek -gnomy snk.
Proverb
kimseyi dış görünüşüne göre yargılama you can't tell a book by its cover
kimseyi dış görünüşüne göre yargılama don't judge a book by its cover
(başkaları tarafından) yargılanmak istemiyorsan sen de başklarını yargılama judge not that ye be not judged
(başkaları tarafından) yargılanmak istemiyorsan sen de başkalarını yargılama judge not lest ye be judged
insanları dış görünüşleriyle yargılama never judge a book by its cover
yaşamadan yargılama don't judge a man until you've walked in his boots
yaşamadan yargılama don't judge a man until you have walked (a mile) in his shoes
birini anlayıp dinlemeden yargılama don't judge a man until you have walked (a mile) in his shoes
kendini birinin yerine koymadan yargılama don't judge a man until you have walked (a mile) in his shoes
anlamadan dinlemeden insanları yargılama judge not, that ye not be judged
yaşamadığın/deneyimlemediğin bir konuda başkasını yargılama judge not, that ye not be judged
anlamadan dinlemeden insanları yargılama judge not, that ye be not judged
yaşamadığın/deneyimlemediğin bir konuda başkasını yargılama judge not, that ye be not judged
anlamadan dinlemeden insanları yargılama judge not, lest ye be judged
yaşamadığın/deneyimlemediğin bir konuda başkasını yargılama judge not, lest ye be judged
herkesin yanlışları/günahları olduğu için kimse kimseyi yargılama hakkına sahip değil let he that is without sin cast the first stone
herkesin yanlışları/günahları olduğu için kimse kimseyi yargılama hakkına sahip değil let he who is without sin cast the first stone
herkesin yanlışları/günahları olduğu için kimse kimseyi yargılama hakkına sahip değil let him that is without sin cast the first stone
herkesin yanlışları/günahları olduğu için kimse kimseyi yargılama hakkına sahip değil let him who is without sin cast the first stone
Colloquial
denemeden yargılama/karar verme don't knock it till you try it expr.
bilmeden yargılama/karar verme don't knock it till you try it expr.
denemeden yargılama/karar verme don't knock it till you've try it expr.
bilmeden yargılama/karar verme don't knock it till you've try it expr.
Idioms
haksız yargılama bad rap i.
haksız yargılama a bad rap i.
yakarak yargılama ordeal by fire i.
adil yargılama a fair hearing i.
Speaking
beni yargılama don't judge me expr.
Trade/Economic
adli yargılama legal jurisdiction i.
yargılama yetkisi jurisdiction i.
yargılama hakkı jurisdiction i.
Law
birinci derece ceza yargılama yetkisi olan yargıç recorder i.
jüri olmadan yapılan yargılama nonjury i.
tutuklu yargılama emri remand i.
davanın hakimin bireysel gözlemlerine dayanarak görüldüğü yargılama şekli trial by inspection i.
mahkeme kayıtlarının incelenmesine dayalı yargılama şekli trial by record i.
bölgeden seçilen bir jüri huzurunda yapılan yargılama trial by the country i.
açık yargılama open trial i.
adil yargılama fairness i.
adil yargılama ilkesi fair trial principle i.
adil yargılama fair trial i.
adil yargılama fair trial i.
açık yargılama public trial i.
açık yargılama public hearing i.
acele yargılama speedy trial i.
basit usul yargılama mahkemesi petty sessional court i.
bir davada davalının yargılama neticesinde mahkum olması halinde mahkeme masraflarını ve mahkum olduğu ücreti ödeyeceğini aksi takdirde onun yerine ödemede bulunacağına dair kefalette bulunan kimse bail above i.
cezai yargılama usulü criminal procedure i.
çekişmeli yargılama adversarial proceedings i.
çekişmeli yargılama usulü adversarial procedure i.
ciddi olayları yargılama yetisi sense of proportion i.
çekişmesiz yargılama non-contentious jurisdiction i.
çekişmeli yargılama adversarial proceedings i.
duruşmasız yargılama summary judgment i.
duruşmasız yargılama summary trial i.
esasa ilişkin yargılama yetkisi substantive jurisdiction i.
geçerli hukuk ve yargılama yeri governing law and venue i.
gizli yargılama trial in camera i.
gıyabi yargılama trial in absentia i.
gizli yargılama secret trial i.
hatalı yargılama mistrial i.
hükümsüz yargılama mistrial i.
hükümsüz yargılama void process i.
hükümsüz yargılama inconclusive trial i.
hatalı yargılama erroneous trial i.
jürisiz yargılama summary trial i.
idari yargılama usulü kanunu code of administrative procedure i.
idari yargılama usulü kanunu administrative jurisdiction procedures law i.
ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi adversary system i.
jüri heyeti olmadan yapılan yargılama non-jury trial i.
ihtilafsız yargılama voluntary jurisdiction i.
ivedi yargılama usulü summary procedure i.
jürisiz yargılama bench trial i.
ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi adversarial system i.
idari yargılama hukuku administrative jurisdiction i.
idari yargılama administrative procedure i.
idare ve yargılama hukuku administrative and procedural law i.
ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi adversary trial process i.
jürili yargılama jury trial i.
jüri tarafından yargılama trial per pais i.
idari yargılama usulü administrative trial procedure i.
jürisiz yargılama sonucunda verilen mahkumiyet kararı summary conviction i.
kısıtlı yargılama hakkı limited jurisdiction i.
konu bakımından yargılama yetkisi subject-matter jurisdiction i.
konu bakımından yargılama yetkisi jurisdiction ratione materiae i.
medeni yargılama hukuku law of civil procedure i.
mahkeme yargılama giderleri court costs i.
mahkeme yargılama gideri law-costs i.
mahkeme yargılama gideri court costs i.
medeni yargılama civil procedure i.
mahkeme tarafından yapılan yargılama trial by the court i.
mahkeme yargılama giderleri law-costs i.
ön yargılama dairesi pre-trial chamber i.
sanığın onbir komşusunun yeminli beyanıyla suçlamaları reddetmesine dayanan bir yargılama usulü trial by wager of law i.
sanığın suya atılması şeklinde yargılama usulü water ordeal i.
sözlü yargılama oral proceeding i.
sözlü yargılama oral argument i.
suçluya işkence ederek uygulanan eski bir yargılama usulü trial by ordeal i.
tali yargılama collateral proceedings i.
yargılama usulleri rules of procedure i.
yeniden yargılama rehearing i.
yargılama giderleri court expenses i.
yargılama esnasında hakimin jüriye verdiği uyulması zorunlu olan talimat peremptory instruction i.
yargılama yetkisi cognisance i.
yeni yargılama yöntemi new procedure i.
yargılama yetkisi jurisdiction i.
yargılama giderleri legal expenses i.
yargılama usulleri adjudicatory procedures i.
yargılama gideri litigation cost i.
yargılama giderleri litigation costs i.
yargılama öncesi çözüm organı pre-court settlement body i.
yargılama masrafı litigation costs i.
yargılama gideri court cost i.
yargılama gideri litigation expense i.
yargılama giderleri litigation expenses i.
yargılama gideri court expense i.
yargılama yapma yetkisi competency i.
yanlış yargılama mistrial i.
yargılama giderleri legal costs i.
yanlış yargılama erroneous trial i.
yeniden yargılama retrial i.
yargılama yetkisine sahip adliye memuru magistrate i.
yargılama yeri place of trial i.
yargılama süreci prosecution process i.
yargılama masrafları litigation costs i.
yargılama yetkisine sahip kimsenin uygulamak zorunda olduğu kural ve usuller natural justice i.
yargılama usulü proceeding i.
yargılama usulü querela i.
yargılama süreci judgement process i.
yeniden yargılama re-trial i.
yargılama yetkisi cognizance i.
yeniden yargılama talebi motion for new trial i.
yargılama sonrası karar düzeltme/tashihi karar post-judgment relief i.
yargılama veya karar sonrası ortaya çıkan haksızlığın giderilmesi relief from judgment or order i.
yeniden yargılama retrying i.
yargılama harcı litigation fee i.
yargılama yeri place of jurisdiction i.
yargılama usulleri proceedings i.
yargılama sona ermeden önce tarafların haklarının zarar görmesine sebep olabilecek ara kararların temyize-istinafa tabi tutulabilmesine olanak veren hukuki yol/çare collateral order doctrine i.
yargılama yetkisi criminal jurisdiction i.
idari yargılama usulü kanunu administrative judicial procedure act i.
eski ingiltere'de yargılama yetkisine sahip yüksek kademeli memur bailiff i.
yargılama gücü jurdiccion i.
abd anayasası'nın 6. maddesiyle tanınan hızlı ve açık yargılama hakkı right to speedy and public trial by jury i.
mahkemenin yargılama yetkisini reddeden savunma declinatory plea i.
mahkemenin yargılama yetkisini reddeden savunma declinature [scotland] i.
praetoran yargılama kararı decree i.
(bazı tımar sahibi lordlara verilen) hırsız yargılama yetkisi infangthef i.
(bazı tımar sahibi lordlara verilen) hırsız yargılama yetkisi infangthief i.
sanığa kutsanmış ekmek parçası yedirilerek yapılan yargılama şekli corsned [obsolete] i.
adil yargılama süreci due process of law i.
yargılama yetkisine sahip adliye memuru makamından almak unmagistrate f.
yargılama yetkisine sahip adliye memuru yetkisini elinden almak unmagistrate f.
yargılama yöntemine ait procedural s.
yargılama yetkileri eşit olan concurrent s.
sürekli yargılama yetkisine sahip olan (hakim) ordinary s.
yargılama öncesi ön soruşturmayı oluşturan presentence s.
mahkemenin yargılama sırasındaki acil konularda derhal karar verme hakkı summary jurisdiction s.
yargılama vazifesini yapamaz unable to perform judicial duty expr.
jürili yargılama jt (jury trial) kısalt.
Politics
avrupa insan hakları mahkemesi önündeki yargılama sürecine katılan kişilere ilişkin avrupa sözleşmesi european agreement relating to persons participating in proceedings of the european court of human rights i.
askerli yargılama yetkisi military jurisdiction i.
yargılama yeri venue i.
yargılama öncesi pre-hearing i.
Construction
ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi adversary process i.
Psychology
eleştirisel yargılama critical judgement i.
kendiliğinden yargılama automatic judgement i.
History
ingiltere'de I. edward tarafından kurulan, çeşitli suç ve ihlalleri cezalandıran yargılama komisyonu trailbaston i.
suçlanan bireyin sıcak demiri kullanma becerisine dayalı eski bir yargılama yöntemi fire ordeal i.
Religious
insanbiçimci olmayan ve ahlaki yargılama yapmayan sadece yaratıcı nitelikli tanrı tasavvuru depadotheism i.
(musevilikte) yargılama ve yönetim görevi gören konsül sanhedrin i.
(musevilikte) yargılama ve yönetim görevi gören bir konsülün üyesi sanhedrist i.
Military
askeri yargılama yetkisi military jurisdiction i.
karşılıklı yargılama yetkisi reciprocal jurisdiction i.
Latin
üst mahkemeden alt mahkemeye verilen yargılama emri procedendo i.
Archaic
suçlananla sanığın düello yaptırılmasından ibaret bir yargılama usulü wager of battel i.
yargılama süreci doom i.