equity - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
equity eşitlik n.
  • They are an anti-racist, equity-centered organization.
  • Onlar ırkçılık karşıtı, eşitlik merkezli bir örgüt.
  • The decision was made on the basis of equity.
  • Karar eşitlik temelinde alındı.
  • Please tell me which agreement or conclusion speaks of equity or redistribution.
  • Lütfen bana hangi anlaşma veya sonucun eşitlik veya yeniden dağıtımdan bahsettiğini söyleyin.
Show More (2)
equity öz sermaye n.
  • The equity in his building increased by about 700 thousand dollars.
  • Binasındaki öz sermaye yaklaşık 700 bin dolar arttı.
Show More (-2)
equity hisse senedi n.
  • The establishment of a pan-European equity listing would also be aberrant.
  • Pan-Avrupa hisse senedi listesinin oluşturulması da sapkınlık olacaktır.
Show More (-2)
equity özkaynak n.
  • Should convertible bonds be treated as equity securities?
  • Dönüştürülebilir tahviller özkaynak menkul kıymetleri olarak mı değerlendirilmelidir?
Show More (-2)