falter - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
falter bocalamak v.
  • If the powerful dark elves falter, the world below is open for insurrection.
  • Güçlü kara elfler bocalarsa aşağıdaki dünya ayaklanmaya açık demektir.
  • If the powerful dark elves falter, the world below is open for insurrection.
  • Eğer kudretli kara elfler bocalarsa, aşağıdaki dünya ayaklanmaya açık durumda olur.
Show More (-1)
falter duraklamak v.
  • If Germany, the engine of growth, falters, the whole of the European Union will be affected.
  • Büyümenin motoru olan Almanya'nın duraklaması halinde tüm Avrupa Birliği bundan etkilenecektir.
Show More (-2)
falter sarsılmak v.
  • Let us ensure that our resolve does not falter and thereby weaken theirs.
  • Kararlılığımızın sarsılmamasını ve böylece onların kararlılıklarının zayıflamamasını sağlayalım.
Show More (-2)
falter tereddüt etmek v.
  • If the powerful dark elves falter, the world below is open for insurrection.
  • Eğer kudretli kara elfler tereddüt edecek olursa, aşağıdaki dünya ayaklanmaya hazır demektir.
Show More (-2)