|
- My son came down with a fever last night.
- Dün gece oğlumun ateşi çıktı.
- You cannot bring down a fever by breaking the thermometer.
- Termometreyi kırarak ateşi düşüremezsiniz.
- Swine fever, yes, but as a cause of foot and mouth disease it is new to me.
- Domuz ateşi, evet, ama şap hastalığının bir nedeni olarak bu benim için yeni bir şey.
- The so-called December fever must be avoided in this respect.
- Aralık ateşi olarak adlandırılan durumdan bu açıdan kaçınılmalıdır.
- It wasn't a bad cold, not even a fever.
- Kötü bir nezle değildi, ateşi bile yoktu.
- It wasn't a bad cold, not even a fever.
- Kötü bir soğuk algınlığı değildi, ateş bile değildi.
- It wasn't a bad cold, not even a fever.
- Ağır bir soğuk algınlığı değildi, ateş bile yoktu.
- You've got a fever.
- Senin ateşin var.
- Tom has a very high fever.
- Tom'un ateşi çok yüksek.
- You've got a fever.
- Ateşin var.
- I don't feel so good, I think I might have a fever.
- Kendimi pek iyi hissetmiyorum, sanırım ateşim var.
- You're running a fever.
- Ateşin var.
- An hour later, his fever got worse.
- Bir saat sonra ateşi daha da yükseldi.
- Fever is one of the body's defence mechanisms.
- Ateş, vücudun savunma mekanizmalarından biridir.
- I think I'm coming down with a fever.
- Sanırım ateşim çıkıyor.
- Tom's fever is getting worse.
- Tom'un ateşi giderek kötüleşiyor.
- Apparently, I have a fever.
- Görünüşe göre ateşim var.
- Do you have a fever?
- Ateşin var mı?
- I have a bit of a fever.
- Biraz ateşim var.
- I have a slight fever.
- Benim, hafif bir ateşim var.
- I have a cough and a little fever.
- Benim öksürüğüm ve biraz ateşim var.
- Tom is running a fever.
- Tom'un ateşi var.
- I think I am burning with fever.
- Sanırım ateşten yanıyorum.
- The initial symptoms of the disease are fever and sore throat.
- Hastalığın ilk belirtileri, ateş ve boğaz ağrısı.
- I have a fever and I keep coughing.
- Ateşim var ve sürekli öksürüyorum.
- Her fever subsided.
- Ateşi düştü.
- Tom had a fever last night.
- Tom'un dün gece ateşi vardı.
- I seem to have a fever.
- Ateşim var gibi görünüyor.
- If you have a fever that won't go down, coughing and respiratory problems, wear a mask and visit a health care provider.
- Düşmeyen ateşiniz, öksürüğünüz ve solunum problemleriniz varsa maske takın ve bir sağlık kuruluşuna gidin.
- Does Tom still have a fever?
- Tom'un hâlâ ateşi var mı?
- Do you ever have a fever?
- Hiç ateşin var mı?
- Tom didn't have a fever.
- Tom'un ateşi yoktu.
- If you have a fever, you should go to the hospital right away.
- Eğer ateşiniz varsa, hemen hastaneye gitmelisiniz.
- I think I have a fever.
- Sanırım ateşim var.
- Tom's fever has broken.
- Tom'un ateşi düştü.
- I don't feel so good, I think I might have a fever.
- Kendimi iyi hissetmiyorum, sanırım ateşim olabilir.
- I have a slight fever today.
- Bugün hafif ateşim var.
- Has the fever gone down?
- Ateşin düştü mü?
- I think you have a fever.
- Bence ateşin var.
- He's had a fever for the past few days.
- Son birkaç gündür ateşi var.
- Your fever has broken.
- Ateşin düşmüş.
- I have a sore throat and a fever.
- Benim boğaz ağrısı ve ateşim var.
- They took him to the hospital for his fever.
- Ateşi için onu hastaneye götürdüler.
- With the fever that you have you cannot go out of the house.
- Sahip olduğunuz ateşten dolayı, evden dışarı çıkamazsın.
- I've got a 38.9 degree fever.
- 38.9 derece ateşim var.
- Tom has a bit of a fever.
- Tom'un biraz ateşi var.
- Seems I have fever.
- Görünüşe göre ateşim var.
- Do you still have a fever?
- Hâlâ ateşin var mı?
- Does Tom have a fever?
- Tom'un ateşi mi var?
- Tom has a slight fever.
- Tom'un hafif bir ateşi var.
- My fever won't go away.
- Ateşim düşmüyor.
- It seems I have fever.
- Görünüşe göre ateşim var.
- Mom has a fever.
- Annemin ateşi var.
- The guy has a fever.
- Adamın ateşi var.
- Fever and constant coughing weakened the old lady.
- Ateş ve sürekli öksürük yaşlı kadını zayıf düşürdü.
- He seems to have a touch of fever.
- Biraz ateşi var gibi görünüyor.
- The patient didn't have a fever.
- Hastanın ateşi yoktu.
- Her fever came down to normal.
- Ateşi normale düştü.
- I seem to have a fever.
- Benim ateşim var gibi.
- My fever has broken.
- Ateşim düştü.
- The initial symptoms of the disease are fever and sore throat.
- Hastalığın ilk belirtileri, ateş ve boğaz ağrısıdır.
- Since I had a slight fever, I stayed in bed.
- Hafif ateşim olduğu için yataktan çıkmadım.
- Have you any fever?
- Ateşin var mı?
- He was burning with fever.
- Ateşten yanıyordu.
- I have a sore throat and a fever.
- Boğazım ağrıyor ve ateşim var.
- Tom didn't have a fever this morning.
- Tom'un bu sabah ateşi yoktu.
- Do you have a fever?
- Ateşiniz var mı?
- Her fever is getting worse.
- Ateşi yükseliyor.
- I think you have a fever.
- Sanırım ateşin var.
- The woman has a fever.
- Kadının ateşi var.
- You may have a slight fever.
- Hafif ateşiniz olabilir.
- He was burning with fever.
- O ateşle yanıyordu.
- Do I have a fever?
- Ateşim var mı?
- Tom has a slight fever.
- Tom'un hafif ateşi var.
- The fever has abated.
- Ateşim düştü.
- I have a fever and I keep coughing.
- Ateşim var ve öksürüyorum.
- He has a fever of 102 degrees.
- Ateşi 39 sanrigrat derece.
- She is in bed with a fever.
- O, ateşten dolayı yatakta.
- The doctor told you to stay in bed until your fever goes down, didn't he?
- Doktor ateşiniz düşene kadar yatakta kalmanızı söyledi, değil mi?
- I have a sore throat and a slight fever.
- Boğazım ağrıyor ve hafif bir ateşim var.
- Have you any fever?
- Ateşiniz var mı?
- Do you feel like you have a fever?
- Ateşiniz var gibi mi hissediyorsunuz?
- Has the fever gone down?
- Ateş düştü mü?
- Her fever is getting worse.
- Ateşi gittikçe kötüleşiyor.
- Do you feel like you have a fever?
- Ateşinizin yükseldiğini hissediyor musunuz?
- I have a sore throat and a slight fever.
- Boğazım ağrıyor ve hafif ateşim var.
- If you have a fever, it would be a good idea to go to the hospital right away.
- Ateşiniz varsa, hemen hastaneye gitmek iyi bir fikir olacaktır.
- I have a little fever.
- Biraz ateşim var.
- He seems to have a touch of fever.
- Hafiften ateşi var gibi.
- You don't have a fever.
- Senin ateşin yok.
- You have no fever.
- Ateşin yok.
- I had a little fever this morning.
- Bu sabah biraz ateşim vardı.
- I have a cough and a little fever.
- Öksürüğüm ve az da ateşim var.
- Do I have a fever?
- Ateşim mi var?
- If you have a fever that won't go down, coughing and respiratory problems, wear a mask and visit a health care provider.
- Düşmeyen ateş, öksürük ve nefes darlığınız varsa, maske takarak bir sağlık kuruluşuna başvurun.
- Since I had a slight fever, I stayed in bed.
- Hafif ateşim olduğu için, yatakta kaldım.
- The fever has abated.
- Ateş azaldı.
- You don't have a fever.
- Ateşin yok.
- Tom has a high fever.
- Tom'un ateşi yüksekti.
- Since you have a sore throat and a fever, you should probably stay in bed.
- Boğaz ağrın ve ateşin olduğu için yatakta kalsan iyi olur.
- I have a fever of 102 degrees.
- Ateşim 102 derece.
- You may have a slight fever.
- Hafif bir ateşin olabilir.
- You have a fever and should not go out.
- Ateşin var ve dışarı çıkmamalısın.
- His fever subsided.
- Ateşi düştü.
- Her fever came down to normal.
- Onun ateşi normale indi.
- I've got a fever.
- Ateşim var.
- Tom's fever is getting worse.
- Tom'un ateşi kötüleşiyor.
- Tom doesn't have a fever this morning.
- Tom'un bu sabah ateşi yok.
- Seems I have fever.
- Ateşim var gibi görünüyor.
- Fever indicates sickness.
- Ateş hastalık gösterir.
- He's had a fever for the past few days.
- Onun son birkaç gündür ateşi vardı.
- I've got a 38.9 degree fever.
- Benim 38.9 derece ateşim var.
- The boy has a high fever.
- Çocuğun ateşi yüksek.
- Tom put his hand on Mary's forehead to see if she had a fever.
- Tom ateşi var mı diye bakmak için elini Mary'nin alnına koydu.
- If you have a fever, you should go to the hospital right away.
- Ateşiniz varsa derhal hastaneye gitmelisiniz.
- I have a fever and I ache all over.
- Ateşim var ve her yerim ağrıyor.
- I have a fever.
- Ateşim var.
- I've had a slight fever since this morning.
- Bu sabahtan beri hafif bir ateşim var.
- Her fever was still higher an hour later.
- Bir saat sonra ateşi hala yüksekti.
- I caught a cold, and I have a fever.
- Üşüttüm ve ateşim var.
- You have no fever.
- Senin ateşin yok.
- I have a slight fever.
- Hafif ateşim var.
- You have a fever and should not go out.
- Senin ateşin var ve dışarı çıkmaman gerekir.
- Tom is running a high fever.
- Tom'un ateşi çok yükseliyor.
- With the fever that you have you cannot go out of the house.
- Bu ateşle evden dışarı çıkamazsın.
- I have no fever.
- Ateşim yok.
- I've had a slight fever since this morning.
- Bu sabahtan beri hafif ateşim var.
- Tom is running a high fever.
- Tom'un ateşi yüksek.
- Tom has had a fever for the past three days.
- Tom'un son üç gündür ateşi var.
- I don't have a fever.
- Ateşim yok.
- Fever indicates sickness.
- Ateş hastalığı gösterir.
- I have a slight fever today.
- Bugün hafif bir ateşim var.
- I have a small fever.
- Biraz ateşim var.
- Neither Tom nor Mary has a fever.
- Ne Tom'un ne de Mary'nin ateşi var.
- Do you still have a fever?
- Hala ateşin var mı?
- He has a high fever.
- Ateşi var.
- Does Tom still have a fever?
- Tom'un hala ateşi var mı?
- I have a cough and a little fever.
- Öksürüyorum ve biraz ateşim var.
- Her fever was still higher an hour later.
- Onun ateşi bir saat sonra hâlâ yüksekti.
- As soon as he took the medicine, his fever went down.
- İlacı alır almaz ateşi düştü.
- Tom has a fever.
- Tom'un ateşi var.
- I have cabin fever.
- Kabin ateşim var.
- Does Tom have a fever?
- Tom'un ateşi var mı?
- It seems I have fever.
- Benim ateşim var gibi görünüyor.
- Tom has a fever and should stay in bed.
- Tom'un ateşi var ve yatakta kalmalı.
- You have a little fever today, don't you?
- Senin bugün biraz ateşin var, değil mi?
- Neither Tom nor Mary has a fever.
- Ne Tom ne de Mary'nin ateşi var.
- Tom doesn't have a fever.
- Tom'un ateşi yok.
Show More (145)
|
