ideal - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
ideal ideal adj., n.
  • Some people say that there is a tension between these two ideals.
  • Bazıları ise bu iki ideal arasında bir gerilim olduğunu söylüyor.
  • Some of you believe that monopoly is the ideal situation.
  • Bazılarınız tekelin ideal durum olduğuna inanıyor.
  • I doubt whether history will regard the present institutional structures as ideal.
  • Tarihin mevcut kurumsal yapıları ideal olarak görüp görmeyeceğinden şüpheliyim.
Show More (126)
ideal ideal adj.
  • An ideal basketball weighs 43 grams.
  • İdeal bir basketbol topu 43 gram ağırlığındadır.
  • In an ideal world, every dream would come true.
  • İdeal bir dünyada her rüya gerçek olur.
Show More (-1)
ideal ideal n.
  • The ideals of society will never be achieved.
  • Toplumun ideallerine asla ulaşılamayacak.
Show More (-2)
ideal kusursuza ilişkin algı n.
  • Society's ideal of beauty has changed drastically in the last decade.
  • Toplumun kusursuz güzellik algısı son on yılda büyük ölçüde değişmiştir.
Show More (-2)
Englisch Türkisch
ideal ideal adj., n.
  • Without cohesion, the European ideal will be lost and will fail.
  • Uyum olmadan Avrupa ideali kaybolacak ve başarısız olacaktır.
  • Some of you believe that monopoly is the ideal situation.
  • Bazılarınız tekelin ideal durum olduğuna inanıyor.
  • I doubt whether history will regard the present institutional structures as ideal.
  • Tarihin mevcut kurumsal yapıları ideal olarak görüp görmeyeceğinden şüpheliyim.
Show More (126)
optimum ideal adj.
  • Natural cotton fibers create the optimum sleeping climate for you to enjoy a comfortable and healthy sleep.
  • Doğal pamuk lifleri, size rahat ve sağlıklı bir uykunun keyfini çıkarmanız için ideal bir ortam sağlar.
  • The data suggest that the optimum length of a lecture may be 30 instead of 60 minutes.
  • Veri bir dersin ideal uzunluğunun 60 dakika yerine 30 olabileceğini öneriyor.
  • The data suggest that the optimum length of a lecture may be 30 instead of 60 minutes.
  • Veriler, bir dersin ideal uzunluğunun 60 dakika yerine 30 olabileceğini öneriyor.
Show More (0)
ideal ideal adj.
  • An ideal basketball weighs 43 grams.
  • İdeal bir basketbol topu 43 gram ağırlığındadır.
  • In an ideal world, every dream would come true.
  • İdeal bir dünyada her rüya gerçek olur.
Show More (-1)
perfect ideal adj.
  • Sami considered Layla as the perfect Muslim wife.
  • Sami Leyla'yı ideal Müslüman bir eş olarak görüyordu.
  • You're the perfect woman for me.
  • Benim için ideal kadınsın.
Show More (-1)
ideal ideal n.
  • The ideals of society will never be achieved.
  • Toplumun ideallerine asla ulaşılamayacak.
Show More (-2)
idea ideal n.
  • I don't know anything about the idea of communism.
  • Komünizm ideali hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Show More (-2)
dream ideal n.
  • She is my dream girl.
  • O benim idealimdeki kız.
Show More (-2)