|
- His regime uses its secret services to oppress his own people with violence, murder and terror.
- Rejim kendi halkını şiddet, cinayet ve terörle bastırmak için gizli servislerini kullanıyor.
- I condemn without reservation terrorism and murder.
- Terörü ve cinayetleri tereddütsüz kınıyorum.
- So let us moderate our great speeches on dictatorships, and murders, and dying children.
- Diktatörlükler, cinayetler ve ölen çocuklar hakkındaki büyük konuşmalarımızı yumuşatalım.
- The most significant torture is actually that perpetrated by ETA terrorists as they murder, blackmail and kidnap.
- En büyük işkence aslında ETA teröristlerinin cinayet, şantaj ve adam kaçırma sırasında yaptıklarıdır.
- At least 90 percent of the political murders are carried out by the paramilitaries or the military.
- Siyasi cinayetlerin en az yüzde 90'ı paramiliter güçler ya da ordu tarafından gerçekleştirilmektedir.
- So let us moderate our great speeches on dictatorships, and murders, and dying children.
- O halde, diktatörlükler, cinayetler ve ölen çocuklar hakkındaki muhteşem konuşmalarımızı ölçülü hale getirelim.
- The murderer of my daughter has been let down, because his act of murder and of suicide achieved nothing.
- Kızımın katili hayal kırıklığına uğratıldı, çünkü cinayet ve intihar eylemi hiçbir işe yaramadı.
- Persecution and murders must be brought to an immediate end.
- Zulüm ve cinayetlere derhal son verilmelidir.
- Sarah, your quirky missing person's case has turned into cold blooded murder.
- Sarah, senin ilginç kayıp vakan soğukkanlı bir cinayete dönüştü.
- Ladies and gentlemen, you are all under arrest for murder.
- Hanımlar, beyler hepiniz cinayetten tutuklusunuz.
- Arrested, young kid, lookin' at murder one.
- Tutuklanmış, genç bir oğlan, ilk cinayete bakıyor.
- Sarah, your quirky missing person's case has turned into cold blooded murder.
- Sarah, ilginç kayıp şahıs davan soğukkanlı bir cinayete dönüştü.
- With any murder case, we look for means, motive and opportunity.
- Her cinayet dosyasında biz; araç, gerekçe ve imkan nedir diye bakarız.
- If there are no objections, we'll begin our stakeouts of the murder sites tonight.
- Herhangi bir itirazı olan yoksa cinayet mahallindeki gözetimimize bu gece başlayacağız.
- You don't always solve murders by finding out why.
- Cinayetleri her zaman nedenini bularak çözemezsiniz.
- You don't always solve murders by finding out why.
- Cinayetleri her zaman nedenini öğrenerek çözemezsiniz.
- If there are no objections, we'll begin our stakeouts of the murder sites tonight.
- İtirazı olan yoksa bu gece cinayet yerlerini gözetlemeye başlayacağız.
- Ladies and gentlemen, you are all under arrest for murder.
- Bayanlar ve baylar, hepiniz cinayetten tutuklusunuz.
- With any murder case, we look for means, motive and opportunity.
- Herhangi bir cinayet vakasında araç, sebep ve olanağa bakarız.
- Sarah, your quirky missing person's case has turned into cold blooded murder.
- Sarah, tuhaf "kayıp şahıs" vakanız soğukkanlı bir cinayete dönüştü.
- If there are no objections, we'll begin our stakeouts of the murder sites tonight.
- Eğer itirazı olan yoksa, bu akşamdan itibaren cinayet yerlerini gözlemeye başlayacağız.
- Arrested, young kid, lookin' at murder one.
- Tutuklanmış, genç bir çocuk, bir numaralı cinayete bakıyor.
- They control drugs, arms smuggling, black market diamonds, human trafficking, and even murder and extortion.
- Uyuşturucu, silah kaçakçılığı, karaborsa elmas, insan kaçakçılığı ve hatta cinayet ve gasp kontroleri altında.
- The police accused him of murder.
- Polis onu cinayetle suçladı.
- Sami had knowledge about the murder.
- Sami'nin cinayet hakkında bilgisi vardı.
- Tom was arrested and charged with the murder.
- Tom tutuklandı ve cinayetle suçlandı.
- It wasn't until long after they got married that Tom found out that Mary was wanted for murder.
- Evlendikten kısa bir süre sonra, Tom Mary'nin cinayetten arandığını öğrendi.
- Layla's murder remains unsolved.
- Layla'nın cinayeti hâlâ çözülememiştir.
- Sami believes Layla's death was a brutal act of murder.
- Sami, Layla'nın ölümünün vahşi bir cinayet olduğuna inanıyor.
- To Layla, murder was the solution.
- Leyla için cinayet çözümdü.
- I'm sure he is guilty of the murder.
- Onun cinayetten suçlu olduğuna eminim.
- He copped to the murder.
- O, cinayeti itiraf etti.
- It wasn't until long after they got married that Tom found out that Mary was wanted for murder.
- Evlendikten sonra çok geçmeden Tom, Mary'nin cinayetten arandığını öğrendi.
- Nobody seemed to have a motive for the murder.
- Hiç kimsenin cinayet için bir nedeni var gibi görünmüyordu.
- Tom was suspected of murder.
- Tom cinayetten şüpheliydi.
- He was arrested for murder.
- Cinayetten tutuklandı.
- The murder remains a mystery.
- Cinayet gizemini koruyor.
- I have a murder to solve.
- Çözmem gereken bir cinayet var.
- The scene of the murder was too terrible to describe.
- Cinayet mahalli, tarif edilemeyecek kadar korkunçtu.
- Tom's murder has remained unsolved.
- Tom'un cinayeti çözülemedi.
- He was accused of murder.
- O cinayetle suçlandı.
- He copped to the murder.
- Cinayeti itiraf etti.
- I'm sure he is guilty of the murder.
- Cinayetten suçlu olduğuna eminim.
- I'm working with the police to solve his murder.
- Cinayeti çözmek için polisle birlikte çalışıyorum.
- He is guilty of murder.
- O bir cinayet suçlusu.
- Sami was actually the mastermind behind the murder.
- Aslında cinayetin arkasındaki beyin Sami'ydi.
- Police believe that Tom was somehow involved in the murder.
- Polis Tom'un bir şekilde cinayete karıştığına inanıyor.
- I was surprised that Tom was among the suspects in the murder.
- Tom'un cinayetin şüphelileri arasında olduğuna şaşırmıştım.
- Dan told Detective Linda Smith about the murder.
- Dan, Dedektif Linda Smith'e cinayeti anlattı.
- Murder is a wicked crime.
- Cinayet kötü bir suçtur.
- Layla couldn't have carried this murder alone.
- Layla bu cinayeti yalnız başına işleyemezdi.
- Tom has been charged with Mary's murder.
- Tom, Mary'nin cinayetiyle suçlandı.
- Dan claimed responsibility for Linda's murder.
- Dan, Linda'nın cinayetinin sorumluluğunu üstlendi.
- Tom's murder has remained unsolved.
- Tom'un cinayeti çözülmemiş kaldı.
- Ambition drove him to murder.
- Hırs onu cinayete sürükledi.
- There has been an increase in the number of murders.
- Cinayetlerin sayısında bir artış olmuştur.
- We're charging you with the murder of Tom Jackson.
- Seni Tom Jackson cinayetiyle suçluyoruz.
- Sami was soon caught and confessed to the murder.
- Sami kısa süre sonra yakalandı ve cinayeti itiraf etti.
- Murders are very common in big cities.
- Cinayetler büyük şehirlerde çok yaygındır.
- Tom claims that he wasn't anywhere near the murder scene at the time of the murder.
- Tom cinayet anında cinayet mahalline yakın bir yerde olmadığını iddia ediyor.
- Sami was plotting murder.
- Sami cinayet planlıyordu.
- Fadil didn't want to be an accomplice to the murder.
- Fadıl, cinayet için bir suç ortağı olmak istemedi.
- Tom has been arrested for Mary's murder.
- Tom Mary'nin cinayeti için tutuklandı.
- Tom served 30 years for second degree murder.
- Tom ikinci derece cinayetten 30 yıl hapis yattı.
- Murders are very common in big cities.
- Büyük şehirlerde cinayetler çok yaygın.
- Every month, there were two cases of murder.
- Her ay iki cinayet vakası vardı.
- The jury found the man guilty of murder.
- Jüri adamı cinayetten suçlu buldu.
- Can you account for your whereabouts on the night of the murder?
- Cinayet gecesi nerede olduğunu açıklayabilir misin?
- Murder and robbery are criminal acts.
- Cinayet ve hırsızlık suçtur.
- Nobody else was involved in the murder.
- Cinayete karışan başka kimse yok.
- Mary was arrested following charges of murder.
- Mary cinayet suçlamalarından sonra tutuklanmıştı.
- Sami provided an alibi for the time of the murder.
- Sami cinayet zamanı için bir mazeret sundu.
- It wasn't until long after they got married that Tom found out that Mary was wanted for murder.
- Evlenmelerinin üzerinden çok geçmeden Tom, Mary'nin cinayetten arandığını öğrendi.
- Sami was the victim of a murder.
- Sami bir cinayetin kurbanıydı.
- There were two cases of murder per month.
- Ayda iki cinayet vakası oluyordu.
- I was surprised that Tom was among the suspects in the murder.
- Tom'un cinayet şüphelileri arasında olmasına şaşırdım.
- Sami was convicted of murder and sentenced to death.
- Sami cinayetten hüküm giydi ve ölüm cezasına çarptırıldı.
- Jealousy and greed are two of the most common motivators of murder.
- Kıskançlık ve açgözlülük cinayetlerin en yaygın iki nedenidir.
- Where were you at the time of the murder?
- Cinayet saatinde neredeydin?
- Murder is against the law.
- Cinayet yasalara aykırıdır.
- The true killer responsible for her murder is you!
- Onun cinayetinden sorumlu olan gerçek katil sensin!
- Murder is punishable by death.
- Cinayetin cezası ölümdür.
- He was hanged for murder.
- O, cinayetten idam edildi.
- Was it murder or suicide?
- Cinayet mi yoksa intihar mıydı?
- Tom has no alibi for the night of the murder.
- Tom'un cinayet gecesi için bir mazereti yok.
- Fadil was involved in those rapes and murders.
- Fadıl bu tecavüz ve cinayetlere karıştı.
- The police are investigating my brother for the murder, but they're barking up the wrong tree.
- Polis kardeşimi cinayetten soruşturuyor ama yanlış ağaca havlıyorlar.
- He is not guilty of murder.
- Cinayetten suçlu değil.
- Sami's murder has gone unsolved.
- Sami'nin cinayeti faili meçhul kaldı.
- He was arrested and charged with the murder.
- Tutuklandı ve cinayetle suçlandı.
- Sami witnessed his mother's murder.
- Sami annesinin cinayetine tanık oldu.
- The man is wanted for murder.
- Adam, cinayetten aranıyor.
- He was found guilty of murder.
- Cinayetten suçlu bulundu.
- Lieutenant Dan Anderson was called to a second murder scene.
- Teğmen Dan Anderson ikinci bir cinayet mahalline çağrıldı.
- Sami confessed to Layla's murder.
- Sami, Layla'nın cinayetini itiraf etti.
- Tom asked Mary if she enjoyed reading murder mysteries.
- Tom, Mary'ye cinayet romanları okumaktan hoşlanıp hoşlanmadığını sordu.
- Tom was sent to jail for murder.
- Tom cinayetten hapse gönderildi.
- He is guilty of murder.
- O cinayetten suçludur.
- Tom asked Mary if she enjoyed reading murder mysteries.
- Tom Mary'ye cinayet hikayelerini okumayı sevip sevmediğini sordu.
- Police believe that Tom was somehow involved in the murder.
- Polis, Tom'un cinayete bir şekilde karıştığına inanıyor.
- We're investigating a series of murders.
- Biz bir dizi cinayeti araştırıyoruz.
- Could it have been murder?
- Bu bir cinayet olabilir mi?
- There's a price on my head for a murder I didn't do.
- Yapmadığım bir cinayet için başımda bir ödül var.
- I want her arrested for murder.
- Cinayetten tutuklanmasını istiyorum.
- He was framed for murder.
- Cinayetle suçlandı.
- Could it have been a murder?
- Bu bir cinayet olabilir mi?
- The police believe Tom was involved in the murder.
- Polis Tom'un cinayete karıştığına inanıyor.
- I'm working with the police to solve his murder.
- Onun cinayetini çözmek için polis ile birlikte çalışıyorum.
- Can you tell me where you were at the time of the murder?
- Cinayet sırasında nerede olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
- I want him arrested for murder.
- Cinayetten tutuklanmasını istiyorum.
- We're investigating the murder of Tom Jackson.
- Tom Jackson cinayetini araştırıyoruz.
- Dan went on trial for the murder of his wife, Linda.
- Dan karısı Linda'nın cinayeti için mahkemeye gitti.
- The murder case was reopened.
- Cinayet dosyası tekrar açıldı.
- Dan told Detective Linda Smith about the murder.
- Dan cinayet hakkında Dedektif Linda Smith'le konuştu.
- He had fled the theater after the murder.
- Cinayetten sonra tiyatrodan kaçmıştı.
- Nobody else was involved in the murder.
- Cinayete başka kimse karışmadı.
- Tom had a very strong alibi for the night of the murder.
- Tom'un cinayet gecesi için çok güçlü bir mazereti vardı.
- The police are investigating my brother for the murder, but they're barking up the wrong tree.
- Polis cinayet için kardeşimi araştırıyor ama onlar yanılıyorlar.
- Most people consider murder wrong.
- Çoğu insan cinayetin yanlış olduğunu düşünür.
- Tom has been convicted of first degree murder.
- Tom birinci derece cinayetten hüküm giymiş.
- Sami was found guilty of murder in the first degree.
- Sami birinci derece cinayetten suçlu bulundu.
- Dan pleaded guilty to second degree murder.
- Dan ikinci derece cinayetten suçlu bulundu.
- The FBI was brought in to investigate the murder.
- FBI, cinayeti araştırmak üzere getirildi.
- Now you're accusing me of murder.
- Şimdi beni cinayetle suçluyorsun.
- Tom has been charged with Mary's murder.
- Tom, Mary'nin cinayetiyle suçlanıyor.
- He was guilty of murder.
- O cinayetten suçluydu.
- Layla wanted to cover up the murder.
- Leyla cinayeti örtbas etmek istedi.
- You're under arrest for murder.
- Cinayetten tutuklusunuz.
- Sami was convicted of murder.
- Sami cinayetten suçlu bulundu.
- Abortion is murder.
- Kürtaj cinayettir.
- We're investigating a series of murders.
- Bir dizi cinayeti araştırıyoruz.
- Sami was falsely convicted for Layla's murder.
- Sami, Layla'nın cinayetinden haksız yere hüküm giydi.
- Fadil confessed to the murder to his mother.
- Fadıl cinayeti annesine itiraf etti.
- The problem is that Tom has no alibi for the night of the murder.
- Sorun cinayet gecesi için Tom'un mazeretinin olmamasıdır.
- Where were you at the time of the murder?
- Cinayet sırasında neredeydin?
- This was a murder for money.
- Bu para için işlenmiş bir cinayetti.
- Fadil was in his house during the murder.
- Fadıl cinayet sırasında evindeydi.
- Sami was facing murder charges.
- Sami cinayet suçlamasıyla karşı karşıyaydı.
- We're investigating a possible murder.
- Biz olası bir cinayeti araştırıyoruz.
- Tell me where you were at the time of the murder.
- Cinayet sırasında nerede olduğunu söyle.
- Murder is against the law.
- Cinayet yasalara aykırı.
- Jealousy was the motive for the murder.
- Cinayetin nedeni kıskançlıktı.
- Tom is being charged with murder.
- Tom cinayet ile suçlanıyor.
- Layla was involved in the murder.
- Leyla cinayete karıştı.
- I don't condone murder.
- Cinayete göz yummam.
- There were a lot of murders last year.
- Geçen yıl çok sayıda cinayet vardı.
- Sami didn't think that would end up in murder.
- Sami bunun cinayetle sonuçlanacağını düşünmemişti.
- Dan thinks that Linda was the mastermind of the murder.
- Dan, Linda'nın cinayetin beyni olduğunu düşünüyor.
- Fadil was addicted to murder.
- Fadıl cinayet bağımlısıydı.
- Jealousy was the motive for the murder.
- Cinayetin sebebi kıskançlıktı.
- Tom was convicted of arranging the murder of his wife.
- Tom karısının cinayetini ayarlamaktan suçlu bulundu.
- He has spent ten years in jail for murder.
- Cinayetten on yıl hapis yattı.
- The man was imprisoned for murder.
- Adam, cinayetten hapse girdi.
- It wasn't until long after they got married that Tom found out that Mary was wanted for murder.
- Tom, Mary'nin cinayetten arandığını evlendikten çok sonra öğrendi.
- Tom was under suspicion for murder.
- Tom cinayet şüphesi altındaydı.
- The murder remained a mystery for 24 years.
- Cinayet 24 yıl boyunca gizemini korudu.
- Tom has been arrested and charged with Mary's murder.
- Tom tutuklandı ve ve Mary'nin cinayetiyle suçlandı.
- When Tom was accused of the murder, he broke out in a cold sweat.
- Tom cinayetle suçlandığında soğuk terler döktü.
- Sami insisted that he was innocent of murder.
- Sami cinayetten masum olduğu konusunda ısrar etti.
- He was tried for murder.
- O, cinayet için yargılandı.
- Apparently, the murder happened in a locked room.
- Görünüşe göre, cinayet kilitli bir odada işlenmiş.
- Apparently, the murder happened in a locked room.
- Görünüşe göre cinayet kilitli bir odada gerçekleşti.
- Fadil was convicted of first degree murder.
- Fadıl birinci derece cinayetten suçlu bulundu.
- Tom was found guilty of murder.
- Tom cinayetten suçlu bulundu.
- Yes, I said that murder is a sin, but I never said that sins are wrong.
- Evet, cinayetin bir günah olduğunu söyledim ama günahların yanlış olduğunu asla söylemedim.
- Dan denied he was involved in the murder.
- Dan cinayete karıştığını yalanladı.
- The man is wanted for murder.
- Adam, cinayetten dolayı aranıyor.
- What happened the night of the murder?
- Cinayet gecesi ne oldu?
- He was convicted of murder.
- Cinayetten hüküm giydi.
- I want her arrested for murder.
- Onun cinayetten tutuklanmasını istiyorum.
- Layla couldn't have carried this murder alone.
- Layla bu cinayeti tek başına işlemiş olamaz.
- Unless a nation's existence is in peril, war is murder.
- Bir ulusun varlığı tehlikede olmadıkça, savaş cinayettir.
- Do you remember the mysterious murder?
- Gizemli cinayeti hatırlıyor musunuz?
- He is guilty of murder.
- Cinayetten suçlu.
- Can you tell me where you were at the time of the murder?
- Cinayet sırasında nerede olduğunuzu bana söyleyebilir misiniz?
- He was tried for murder.
- Cinayetten yargılandı.
- Tom claims that he wasn't anywhere near the murder scene at the time of the murder.
- Tom cinayet sırasında cinayet mahallinin yakınında olmadığını iddia ediyor.
- The man was imprisoned for murder.
- Adam, cinayetten dolayı hapse atıldı.
- The police are investigating the murder.
- Polis cinayeti araştırıyor.
- Tom isn't guilty of murder.
- Tom cinayet suçlusu değildir.
- I was face to face with my parents' murder.
- Ailemin cinayetiyle yüz yüze geldim.
- Can you account for your whereabouts on the night of the murder?
- Cinayet gecesi nerede olduğunuzu açıklayabilir misiniz?
- Sami was convicted of double murder.
- Sami çifte cinayetten hüküm giydi.
- He is accused of murder.
- Cinayetle suçlanıyor.
- Now you're accusing me of murder.
- Şimdi de beni cinayetle suçluyorsunuz.
- You are guilty of murder.
- Sen cinayetten suçlusun.
- Fadil confessed to the murder to his mother.
- Fadıl annesine cinayeti itiraf etti.
- There's a price on my head for a murder I didn't do.
- Başımda işlemediğim bir cinayet için bir para ödülü var.
- Do you want me to confess to the murder?
- Cinayeti itiraf etmemi mi istiyorsun?
- Detective Dan Anderson has finally pieced together the whole murder story.
- Dedektif Dan Anderson nihayet bütün cinayet hikayesini bir araya getirdi.
- Tom has been arrested for murder.
- Tom cinayetten tutuklandı.
- Murder and robbery are criminal acts.
- Cinayet ve soygun suç eylemleridir.
- Yes, I said that murder is a sin, but I never said that sins are wrong.
- Evet, cinayetin günah olduğunu söyledim ama asla günahların yanlış olduğunu söylemedim.
- Tom was convicted of second degree murder and sentenced to ten years in jail.
- Tom ikinci derece cinayetten suçlu bulundu ve on yıl hapse mahkum edildi.
- Tom was hanged for a murder he didn't commit.
- Tom işlemediği bir cinayet yüzünden asıldı.
- On the night of the murder, when was the last time that you saw Tom?
- Cinayet gecesi Tom'u en son ne zaman gördünüz?
- Talking about murder before a body is found is quite weird.
- Ceset bulunmadan cinayetten bahsetmek oldukça garip.
- Tom has been accused of murder.
- Tom cinayetle suçlandı.
- There must be a connection between these murders.
- Bu cinayetler arasında bir bağlantı olmalı.
- Sami used antifreeze for murder.
- Sami antifrizi cinayet için kullandı.
- The number of murders is increasing even in a country like Japan.
- Japonya gibi bir ülkede bile cinayetlerin sayısı artıyor.
- The family loves to watch murder mysteries together.
- Aile birlikte cinayet gizemlerini izlemeyi seviyor.
- Police have failed to turn up any new evidence about the murder.
- Polis cinayetle ilgili yeni bir kanıt bulamadı.
- Dan denied he was involved in the murder.
- Dan cinayete karıştığını reddetti.
- Every month, there were two cases of murder.
- Her ay iki cinayet vakası oluyordu.
- Without sufficient evidence, it was difficult to charge Dan with murder.
- Yeterli delil olmadan, Dan'ı cinayetle suçlamak zordu.
- Tom is in prison for murder.
- Tom cinayetten hapiste.
- Lucy witnessed a murder in the main square of Florence.
- Lucy, Floransa'nın ana meydanında bir cinayete tanık oldu.
- Layla was charged with capital murder.
- Layla cinayetle suçlandı.
- We're investigating a possible murder.
- Muhtemel bir cinayeti soruşturuyoruz.
- Even if you're married to a monster, murder is not the way to go.
- Bir canavarla evli olsanız bile, cinayet doğru bir yol değildir.
- Dan thinks that Linda was the mastermind of the murder.
- Dan, cinayetin planlayıcısının Linda olduğunu düşünüyordu.
- Did Tom get away with murder?
- Tom cinayetten paçayı sıyırdı mı?
- Sami was facing charges of first degree murder.
- Sami birinci derece cinayetle suçlanıyordu.
- We believe that he committed the murder.
- Cinayeti onun işlediğine inanıyoruz.
- He was sent to jail for murder.
- O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- Sami went to jail for a murder he did not commit.
- Sami işlemediği bir cinayet yüzünden hapse girdi.
- Tom didn't leave a suicide note, so the police suspect murder.
- Tom intihar notu bırakmadı, bu yüzden polis cinayetten şüpheleniyor.
- Am I being accused of murder?
- Cinayetle mi suçlanıyorum?
- The police can't find a single person who remembers seeing you where you said you were on the night of the murder.
- Polis, cinayet gecesi olduğunu söylediğin yerde seni gördüğünü hatırlayan tek bir kişi bile bulamıyor.
- Tom's murder remains unsolved.
- Tom'un cinayeti çözülmedi.
- Sami funded Layla's murder.
- Sami, Layla'nın cinayetini finanse etti.
- Sami was soon caught and confessed to the murder.
- Sami hemen yakalandı ve cinayeti itiraf etti.
- Fadil was sentenced to death for the murder of Dania.
- Fadıl, Dania cinayeti nedeniyle ölüme mahkûm edildi.
- The grand jury indicted Tom for murder.
- Büyük jüri Tom'u cinayetle suçladı.
- Even if you're married to a monster, murder is not the way to go.
- Evlendiğiniz kişi bir canavar bile olsa cinayet çözüm değil.
- Fadil was involved in those rapes and murders.
- Fadıl o tecavüz ve cinayetlere karıştı.
- Two men have been arrested in connection with Tom's murder.
- Tom'un cinayetiyle ilgili iki adam tutuklandı.
- Sami pled guilty to both murders.
- Sami iki cinayet için de suçunu kabul etti.
- Tom pled guilty to all three murders.
- Tom üç cinayet için de suçunu kabul etti.
- We're investigating a murder.
- Bir cinayeti araştırıyoruz.
- We're here to investigate a murder.
- Biz bir cinayeti araştırmak için buradayız.
- Murder is punished by death.
- Cinayet ölümle cezalandırılır.
- He confessed to the murder.
- O, cinayeti itiraf etti.
- There were two cases of murder per month.
- Her ay iki cinayet vakası vardı.
- Sami was charged with six counts of murder.
- Sami altı tane cinayetle suçlandı.
- Sami was the perpetrator of the murder.
- Cinayetin faili Sami'ydi.
- An anonymous caller contacted the police to report a murder.
- İsimsiz biri polisi arayarak bir cinayet ihbarında bulunmuş.
- Sami was found guilty of murder.
- Sami cinayetten suçlu bulundu.
- Sami was convicted of murder and sentenced to death.
- Sami cinayetten suçlu bulundu ve idama mahkum edildi.
- You're under arrest for murder.
- Cinayet nedeniyle tutuklusun.
- In Texas, murder is a crime punishable by death.
- Teksas'ta cinayet ölümle cezalandırılan bir suçtur.
- You don't have an alibi for the day of the murder.
- Cinayet günü için bir mazeretin yok.
- He had fled the theater after the murder.
- Cinayetten sonra tiyatrodan kaçtı.
- Sami was charged with arson and murder.
- Sami kundakçılık ve cinayetle suçlandı.
- Sami didn't think that would end up in murder.
- Sami bunun cinayetle sonuçlanacağını düşünmedi.
- He was arrested for murder.
- O cinayetten tutuklandı.
- Tom had no alibi the night of the murder.
- Cinayet gecesi Tom'un mazereti yoktu.
- On the night of the murder, when was the last time that you saw Tom?
- Cinayet gecesinde Tom'u en son ne zaman gördün?
- The police believed that Layla was somehow involved in the murder.
- Polis, Leyla'nın cinayete bir şekilde karıştığına inanıyordu.
- Sami was the perpetrator of the murder.
- Sami cinayetin failiydi.
- Tanaka has been arrested on suspicion of murder.
- Tanaka cinayet şüphesiyle tutuklandı.
- Murder is a monstrous act.
- Cinayet korkunç bir eylemdir.
- Fadil was addicted to murder.
- Fadıl cinayete bağımlıydı.
- Sami was plotting murder.
- Sami cinayet planları yapıyordu.
- Layla wanted to cover up the murder.
- Layla cinayeti örtbas etmek istedi.
- Is it true that Tom witnessed a murder?
- Tom'un bir cinayete tanık olduğu doğru mu?
- Tom is currently serving two life sentences for a series of murders.
- Tom bir dizi cinayetten dolayı iki ömür boyu hapis cezası çekiyor.
- Sami was found guilty of murder in the first degree.
- Sami birinci dereceden cinayetten suçlu bulundu.
- Tom denied he was involved in the murder.
- Tom cinayete karıştığını reddetti.
- The police believed that Layla was somehow involved in the murder.
- Polis Layla'nın bir şekilde cinayete karıştığına inanıyordu.
- Sami was arrested and charged with first degree murder.
- Sami tutuklandı ve birinci derece cinayetle suçlandı.
- The graphic description of the victim's murder was too much for his mother, who ran out of the court in tears.
- Kurbanın cinayetinin grafik tasviri annesi için çok fazlaydı ve gözyaşları içinde mahkemeden kaçtı.
- Sami was acquitted of murder.
- Sami cinayetten aklandı.
- Tom heard about the murder from Mary.
- Tom cinayeti Mary'den duymuş.
- Layla's murder remains unsolved.
- Leyla'nın cinayeti çözülmemiş olarak kalmaya devam ediyor.
- Mary was arrested following charges of murder.
- Mary cinayet suçlamasıyla tutuklandı.
- The motive for the murder is not yet known.
- Cinayetin nedeni henüz bilinmiyor.
- Sami was convicted of murder.
- Sami cinayetten hüküm giydi.
- Tom was arrested for murder.
- Tom cinayetten tutuklandı.
- Tom has been charged with all three murders.
- Tom üç cinayetle suçlanıyor.
- The problem is that Tom has no alibi for the night of the murder.
- Sorun şu ki Tom'un cinayet gecesi için mazereti yok.
- Dan knew nothing about the murders.
- Dan cinayetler hakkında hiçbir şey bilmiyordu.
- Sami was the victim of a murder.
- Sami bir cinayete kurban gitti.
- Sami was charged with six counts of murder.
- Sami altı cinayetle suçlandı.
- The court acquitted him of the charge of murder.
- Mahkeme onu cinayet suçlamasından beraat ettirmiştir.
- Tom has been accused of murder.
- Tom cinayetle suçlanıyor.
- Fadil was soon caught and confessed to the murder.
- Fadıl kısa süre sonra yakalandı ve cinayeti itiraf etti.
- Sami pled guilty to murder.
- Sami cinayetten suçlu bulundu.
- The number of murders is increasing even in a country like Japan.
- Cinayetlerin sayısı Japonya gibi bir ülkede bile artmaktadır.
- I don't condone murder.
- Cinayete göz yummuyorum.
- I want him arrested for murder.
- Onun cinayetten tutuklanmasını istiyorum.
- We're investigating Tom's murder.
- Tom'un cinayetini araştırıyoruz.
- Sami's murder has gone unsolved.
- Sami'nin cinayeti çözülmemiş kaldı.
- Tom went to prison for murder.
- Tom cinayetten hapse girdi.
- The man was imprisoned for murder.
- Adam, cinayetten hapse atıldı.
- We're here to investigate a murder.
- Bir cinayeti araştırmak için buradayız.
- Tom could be tried for murder.
- Tom cinayetten yargılanabilir.
- Tell me where you were last night at the time of the murder.
- Dün gece cinayet sırasında nerede olduğunu söyle.
- The family loves to watch murder mysteries together.
- Aile birlikte cinayet gizemleri izlemeyi sever.
- Tom was tried for murder.
- Tom cinayetten yargılandı.
- Sami was involved in Layla's murder.
- Sami, Layla'nın cinayetine karıştı.
- Tom has been charged with all three murders.
- Tom üç cinayetle de suçlanıyor.
- Jealousy and greed are two of the most common motivators of murder.
- Kıskançlık ve açgözlülük, cinayetin en yaygın etkenlerinden ikisidir.
- The man was imprisoned for murder.
- Adam, cinayetten ötürü içeri atıldı.
- Sami pled guilty to both murders.
- Sami her iki cinayet için de suçunu kabul etti.
- Tom has been convicted of first degree murder.
- Tom birinci derece cinayetten hüküm giydi.
- Fadil was soon caught and confessed to the murder.
- Fadıl çok geçmeden yakalandı ve cinayeti itiraf etti.
- When Tom was accused of the murder, he broke out in a cold sweat.
- Tom cinayetle suçlandığında soğuk ter döktü.
- Tom's murder remains unsolved.
- Tom'un cinayeti hala çözülemedi.
- He was accused of murder.
- Cinayetle suçlandı.
- Sami was cleared of murder.
- Sami cinayetten aklandı.
- Tom gave his account of the murder to police.
- Tom polise cinayeti anlattı.
- He was convicted of murder.
- O, cinayetten mahkûm edildi.
- He confessed to the murder on the phone.
- Telefonda cinayeti itiraf etti.
- Tom is being tried for murder.
- Tom cinayet için yargılanıyor.
- Sami's murder has gone unsolved.
- Sami'nin cinayeti çözülemedi.
- Unless a nation's existence is in peril, war is murder.
- Bir ulusun hayatı tehlikede değilse, savaş cinayettir.
- Layla was charged with capital murder.
- Leyla cinayetle suçlandı.
- Lieutenant Dan Anderson was called to a second murder scene.
- Teğmen Dan Anderson, ikinci bir cinayet mahalline çağrıldı.
- The police believe Tom was involved in the murder.
- Polis, Tom'un cinayete karıştığına inanıyor.
- Tom is being tried for murder.
- Tom cinayetten yargılanıyor.
- Sami was convicted of double murder.
- Sami çifte cinayetten suçlu bulundu.
- Sami will be convicted of murder.
- Sami cinayetten hüküm giyecek.
- He is guilty of murder.
- O cinayetten suçlu.
- Tom was framed for murder.
- Tom cinayetle suçlandı.
- Dan stood trial for the first degree murder of Linda Smith.
- Dan, Lind Smith hakkında birinci derecede cinayetten yargılandı.
- The murder scene was a grisly sight.
- Cinayet mahalli tüyler ürpertici bir manzaraydı.
- Tom has been arrested for Mary's murder.
- Tom, Mary'nin cinayetinden tutuklandı.
- Tom wanted us to investigate the murder of his wife.
- Tom karısının cinayetini araştırmamızı istedi.
- Tom was under suspicion for murder.
- Tom cinayet şüphesi altında idi.
- I want Tom arrested for murder.
- Tom'un cinayetten tutuklanmasını istiyorum.
- Detective Dan Anderson has finally pieced together the whole murder story.
- Dedektif Dan Anderson sonunda tüm cinayet hikayesini bir araya getirdi.
- Sami was facing murder charges.
- Sami cinayet suçlamalarıyla karşı karşıyaydı.
- We, the jury, find the defendant guilty of murder.
- Biz jüri olarak sanığı cinayetten suçlu buluyoruz.
- Do you want me to confess to the murder?
- Cinayeti kabul etmemi mi istiyorsunuz?
- He is not guilty of murder.
- O, cinayetten suçlu değildir.
- I've been charged with a murder.
- Bir cinayetle suçlanıyorum.
- Tom denied he was involved in the murder.
- Tom cinayetle ilgisi olduğunu inkar etti.
- Sami was facing charges of first degree murder.
- Sami birinci dereceden cinayet suçlamasıyla karşı karşıyaydı.
- Sami wanted the murder to look like a robbery.
- Sami cinayetin bir soygun gibi görünmesini istedi.
- Tom confessed to the murder.
- Tom cinayeti itiraf etti.
- He was sent to jail for murder.
- Cinayetten hapse gönderildi.
- Tom is wanted for murder.
- Tom cinayetten aranıyor.
- He was involved in a murder case.
- O, bir cinayet olayına karıştı.
- He was guilty of murder.
- Cinayetten suçluydu.
- He has a morbid fondness for murder mysteries.
- Cinayet gizemlerine karşı hastalıklı bir düşkünlüğü var.
- The police didn't book Tom for murder.
- Polis Tom'u cinayetten tutuklamadı.
- Dan was arrested and charged with Linda's murder.
- Dan tutuklandı ve Linda'nın cinayetiyle suçlandı.
- Tom is on trial for murder.
- Tom cinayetten yargılanıyor.
- There were a lot of murders last year.
- Geçen sene çok sayıda cinayet oldu.
- Layla was the only suspect in Sami's brutal murder.
- Layla, Sami'nin vahşi cinayetinin tek şüphelisiydi.
- Dan pleaded guilty to second degree murder.
- Dan ikinci derece cinayetten suçunu kabul etti.
- Was it murder or suicide?
- Cinayet miydi yoksa intihar mı?
- Sami went on trial for murder.
- Sami cinayetten yargılanmaya başladı.
- Could it have been murder?
- Bu cinayet olabilir mi?
- Fadil didn't want to be an accomplice to the murder.
- Fadıl cinayete ortak olmak istemedi.
- He confessed to the murder.
- Cinayeti itiraf etti.
- The man assured us that she didn't commit the murder.
- Adam cinayeti onun işlemediğine dair bize güvence verdi.
- Every religion prohibits murder.
- Her din cinayeti yasaklar.
- Tom said he was at home on the night of the murder.
- Tom cinayet gecesi evde olduğunu söyledi.
- I've been accused of murder.
- Cinayetle suçlandım.
- Tell me where you were last night at the time of the murder.
- Dün gece cinayet zamanında nerede olduğunu bana anlat.
- He will do anything but murder.
- Cinayet dışında her şeyi yapar.
- Nobody seemed to have a motive for the murder.
- Kimsenin cinayet için bir nedeni yok gibiydi.
- Sami was at the scene of the murder.
- Sami cinayet mahallindeydi.
- Who committed this murder?
- Bu cinayeti kim işledi?
- He was hanged for murder.
- Cinayetten asıldı.
- This is the most violent murder I've ever seen in my career.
- Bu, kariyerim boyunca gördüğüm en vahşi cinayet.
- Detectives considered different motives for the murder.
- Dedektifler cinayet için farklı nedenler düşündüler.
- He is accused of murder.
- O cinayetle suçlanıyor.
- Sami was happy to talk about the murder.
- Sami cinayet hakkında konuşmaktan mutluydu.
- Talking about murder before a body is found is quite weird.
- Bir ceset bulunmadan cinayet hakkında konuşmak oldukça garip.
- Sami committed these murders.
- Bu cinayetleri Sami işledi.
- The police are looking into the murder case.
- Polisler, cinayet vakasını soruşturuyor.
- The court acquitted him of the charge of murder.
- Mahkeme onu cinayet suçlamasından beraat ettirdi.
- Sami used antifreeze for murder.
- Sami cinayet için antifriz kullandı.
- Tom has been arrested and charged with Mary's murder.
- Tom tutuklandı ve Mary'nin cinayetiyle suçlanıyor.
- Layla finally faced trial for the murder of Sami Fadil.
- Layla sonunda Sami Fadıl cinayetinden mahkemeye çıktı.
- Murder, rape, and torture are atrocities associated with times of war.
- Cinayet, tecavüz ve işkence savaş zamanlarında görülen vahşetlerdir.
- Layla was involved in the murder.
- Layla cinayete karışmıştı.
- Tom isn't guilty of murder.
- Tom cinayetten suçlu değil.
- This appeared to be an intentional murder.
- Bu, kasıtlı bir cinayet gibi görünüyordu.
- Sami was acquitted of murder.
- Sami cinayetten beraat etti.
- Tom claimed that he had witnessed a murder.
- Tom bir cinayete tanık olduğunu iddia etti.
- Sami blamed Layla for the murders.
- Sami cinayetler için Layla'yı suçladı.
- He was arrested and charged with the murder.
- Cinayet suçlamasıyla tutuklandı.
- Sami went to jail for a murder he did not commit.
- Sami işlemediği bir cinayet için hapse girdi.
- This appeared to be an intentional murder.
- Bu kasıtlı bir cinayet gibi görünüyor.
- Murder is a crime against humanity.
- Cinayet insanlığa karşı bir suçtur.
- Detectives considered different motives for the murder.
- Dedektifler cinayet için farklı sebepler düşündüler.
- Police have failed to turn up any new evidence about the murder.
- Polis, cinayetle ilgili herhangi bir yeni kanıt bulmakta başarısız oldu.
- Without sufficient evidence, it was difficult to charge Dan with murder.
- Yeterli kanıt olmadığı için Dan'i cinayetle suçlamak zordu.
- Sami planned Layla's murder.
- Sami, Leyla'nın cinayetini planladı.
- Sami confessed to the murder.
- Sami cinayeti itiraf etti.
- I want Tom arrested for murder.
- Tom'un cinayet için tutuklanmasını istiyorum.
- To Layla, murder was the solution.
- Layla için çözüm cinayetti.
- The author described the murder case vividly.
- Yazar cinayet olayını dramatik bir şekilde anlattı.
- The police are looking into the murder case.
- Polis cinayet olayını araştırıyor.
- Tom was convicted of murder.
- Tom cinayetten hüküm giydi.
- Sami was convicted of double murder.
- Sami çifte cinayetten mahkum edildi.
- Sami and Layla discussed Farid's murder.
- Sami ve Layla, Farid'in cinayetini tartıştılar.
- The police charged Sachiyo with the murder.
- Polis Sachiyo'yu cinayetle suçladı.
- The soldiers were tried in court for murder.
- Askerler mahkemede cinayetten yargılandı.
- Sami went on trial for murder.
- Sami cinayetten mahkemeye çıktı.
- I'm investigating a murder.
- Bir cinayeti araştırıyorum.
- Sami arranged Layla's murder.
- Sami, Layla'nın cinayetini ayarladı.
- Tom reported the murder to the police.
- Tom cinayeti polise bildirdi.
- Murder is a monstrous act.
- Cinayet korkunç bir eylem.
- Tom didn't leave a suicide note, so the police suspect murder.
- Tom bir intihar notu bırakmadı, bu yüzden polis cinayetten şüpheleniyor.
- Tom is currently serving two life sentences for a series of murders.
- Tom şu anda bir dizi cinayetten dolayı iki müebbet hapis cezasını çekmektedir.
- We believe that Tom committed the murder.
- Cinayeti Tom'un işlediğine inanıyoruz.
Show More (399)
|
|
- Let us not allow the law of profit to pollute and murder again.
- Kâr yasasının yeniden kirletmesine ve öldürmesine izin vermeyelim.
- You live in anarchy, murdering one another.
- Anarşi içinde yaşıyorsunuz, birbirinizi öldürüyorsunuz.
- I often wonder what it would be like to murder someone.
- Genellikle birini öldürmenin nasıl bir şey olduğunu merak ederdi.
- Sami murdered many people.
- Sami birçok kişiyi öldürdü.
- Sami murdered his pregnant mother.
- Sami hamile annesini öldürdü.
- Layla has just murdered her husband.
- Leyla az önce kocasını öldürdü.
- Dan had one of his henchmen murder Linda.
- Dan adamlarından birine Linda'yı öldürttü.
- Dan was wrongfully convicted of murdering his wife.
- Dan karısını öldürmekten haksız yere suçlu bulunmuştu.
- Tom and Mary attempted to murder John.
- Tom ve Mary John'u öldürmeye teşebbüs ettiler.
- Dan was wrongfully convicted of murdering his wife.
- Dan karısını öldürmekten haksız yere hüküm giymişti.
- Tom murdered his own father.
- Tom kendi babasını öldürdü.
- Tom tried to murder Mary.
- Tom, Mary'yi öldürmeye çalıştı.
- We murdered them.
- Onları biz öldürdük.
- Tom confessed to murdering Mary.
- Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.
- The police arrested the man who had murdered the girl.
- Polis, kızı öldüren adamı tutukladı.
- Mary confessed to murdering Tom and Jerry.
- Mary, Tom ve Jerry'yi öldürdüğünü itiraf etti.
- Layla has just murdered her wife.
- Layla az önce karısını öldürdü.
- I never murdered anybody.
- Ben kimseyi öldürmedim.
- Sami was there that night and murdered Layla.
- Sami o gece oradaydı ve Layla'yı öldürdü.
- Layla murdered her own child.
- Leyla kendi çocuğunu öldürdü.
- Tom murdered his son-in-law.
- Tom damadını öldürdü.
- They murdered him.
- Onu öldürdüler.
- Tom tried to murder Mary.
- Tom Mary'yi öldürmeye çalıştı.
- Layla was tried for murdering her brother.
- Layla kardeşini öldürmekten yargılandı.
- Did you murder them?
- Onları siz mi öldürdünüz?
- Did you murder Tom?
- Tom'u öldürdün mü?
- Tom murdered two police officers.
- Tom iki polis memurunu öldürdü.
- She allegedly murdered him.
- İddiaya göre onu öldürdü.
- Layla murdered her own child.
- Layla öz çocuğunu öldürdü.
- He planned to murder his boss, but did not carry it out.
- Patronunu öldürmeyi planladı ama bunu gerçekleştirmedi.
- Tom couldn't possibly have murdered Mary.
- Tom'un Mary'yi öldürmüş olması mümkün değil.
- Did you murder him?
- Onu öldürdün mü?
- Sami was put on trial for the murder of Layla Bakir.
- Sami, Layla Bakir'i öldürmek suçundan yargılandı.
- Sami sadistically murdered Layla.
- Sami, Leyla'yı sadistçe öldürdü.
- We murdered Tom.
- Tom'u öldürdük.
- Dan went on trial for the murder of his wife, Linda.
- Dan, karısı Linda'yı öldürmek suçundan yargılanıyordu.
- Sami murdered an innocent man.
- Sami masum bir adamı öldürdü.
- It's hard to believe that Tom could murder someone.
- Tom'un birini öldürebileceğine inanmak zor.
- Did you murder him?
- Onu siz mi öldürdünüz?
- Tom wouldn't murder anybody.
- Tom kimseyi öldürmedi.
- Layla has just murdered her husband.
- Layla az önce kocasını öldürdü.
- Fadil tried to murder his father-in-law.
- Fadıl kayınpederini öldürmeye çalıştı.
- Sami was charged of attempted murder of his own daughter.
- Sami öz kızını öldürmeye teşebbüsle suçlandı.
- Did you murder them?
- Onları öldürdün mü?
- Tom is said to have murdered his commanding officer.
- Tom'un komutanını öldürdüğü söylenmektedir.
- Layla has just murdered her wife.
- Leyla az önce eşini öldürdü.
- The man suspected of murdering Tom has been arrested by the police.
- Tom'u öldürdüğünden şüphelenilen adam polis tarafından tutuklandı.
- Sami hatched the perfect plan to murder Layla, or so he thought.
- Sami Layla'yı öldürmek için mükemmel bir plan yaptı, ya da o öyle sanıyordu.
- Fadil murdered Layla for profit.
- Fadıl çıkar için Leyla'yı öldürdü.
- She murdered her husband.
- O, kocasını öldürdü.
- Sami was arrested for the murder of Layla Bakir.
- Sami, Layla Bakir'i öldürmek suçundan tutuklandı.
- Fadil and Layla conspired to murder Rami.
- Fadıl ve Leyla, Rami'yi öldürmek için komplo kurdular.
- The police arrested the man who had murdered the girl.
- Kızı öldüren adamı polis tutukladı.
- Tom wouldn't murder anyone.
- Tom kimseyi öldürmezdi.
- Tom admitted that he murdered Mary.
- Tom, Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.
- Tom has murdered three people.
- Tom üç kişiyi öldürdü.
- They murdered Tom.
- Tom'u öldürdüler.
- Tom and Mary attempted to murder John.
- Tom ve Mary, John'u öldürmeye teşebbüs ettiler.
- Sami could have murdered Layla.
- Sami, Layla'yı öldürebilirdi.
- Sami murdered Layla and cut her baby from her womb.
- Sami, Layla'yı öldürdü ve karnındaki bebeği kesti.
- Why would someone want to murder me?
- Neden biri beni öldürmek istesin?
- Did you murder her?
- Onu öldürdün mü?
- We murdered them.
- Biz onları öldürdük.
- Tom admitted that he murdered Mary.
- Tom Mary'yi öldürdüğünü kabul etti.
- Sami murdered his pregnant fiancee.
- Sami hamile nişanlısını öldürdü.
- He planned to murder his boss, but did not carry it out.
- O, patronunu öldürmeyi planladı ama yerine getiremedi.
- Kenny Gorelick murdered the soprano saxophone.
- Kenny Gorelick soprano saksafonu öldürdü.
- Sami hatched the perfect plan to murder Layla, or so he thought.
- Sami, Leyla'yı öldürmek için mükemmel bir plan hazırladı ya da öyle düşündü.
- They'll murder us in our sleep.
- Bizi uykudayken öldürürler.
- Layla could actually murder her own children for money.
- Layla aslında para için kendi çocuklarını bile öldürebilirdi.
- Tom wanted Mary dead because she had murdered his kids.
- Tom Mary'nin ölmesini istiyordu çünkü çocuklarını öldürmüştü.
- The police think Tom murdered his parents.
- Polis Tom'un ailesini öldürdüğünü düşünüyor.
- He brutally murdered his wife.
- O, karısını vahşice öldürdü.
- Tom wouldn't murder anyone.
- Tom kimseyi öldürmedi.
- Dan didn't intentionally murder Linda.
- Dan, Linda'yı kasıtlı olarak öldürmedi.
- Tom, there are people who think that you murdered these women.
- Tom, bu kadınları öldürdüğünü düşünen insanlar var.
- Sami wanted Layla murdered.
- Sami, Layla'nın öldürülmesini istedi.
- The police no longer believe that Tom murdered Mary.
- Polis artık Tom'un Mary'yi öldürdüğüne inanmıyor.
- Betty murdered him.
- Betty onu öldürdü.
- Sami hired people to murder Layla.
- Sami, Layla'yı öldürmek için adam tuttu.
- Sami murdered two young teenagers.
- Sami iki genci öldürdü.
- Sami sadistically murdered Layla.
- Sami sadistçe Layla'yı öldürdü.
- Sami considered various plans to murder Layla.
- Sami, Layla'yı öldürmek için çeşitli planlar düşündü.
- Sami used his bare hands to murder Layla.
- Sami, Layla'yı öldürmek için çıplak ellerini kullandı.
- Tom murdered the jeweller.
- Tom kuyumcuyu öldürdü.
- Layla was tried for murdering her brother.
- Leyla erkek kardeşini öldürmekten yargılandı.
- We suspect that someone murdered Tom and just made it look like suicide.
- Birinin Tom'u öldürdüğünden ve intihar süsü verdiğinden şüpheleniyoruz.
- I didn't murder anyone.
- Kimseyi öldürmedim.
- They'll murder us in our sleep.
- Bizi uykumuzda öldürecekler.
- Did you murder her?
- Onu siz mi öldürdünüz?
- Fadil murdered Layla for profit.
- Fadıl Leyla'yı çıkar için öldürdü.
- Layla could actually murder her own children for money.
- Leyla aslında kendi çocuklarını para için öldürebilir.
- They murdered Tom.
- Onlar Tom'u öldürdüler.
- Sami denied he murdered Layla.
- Sami, Layla'yı öldürdüğünü inkar etti.
- One of them is an actor, who is going to pretend to murder someone.
- İçlerinden biri, birini öldürüyormuş gibi yapacak olan bir aktör.
- Sami murdered many people.
- Sami birçok insanı öldürdü.
- Why would someone want to murder me?
- Neden biri beni öldürmek istesin ki?
- Tom wouldn't murder anybody.
- Tom kimseyi öldürmezdi.
- Find Tom before he murders someone.
- Birini öldürmeden önce Tom'u bul.
- Dan was a serial killer who had murdered at least six people.
- Dan en az altı kişiyi öldürmüş bir seri katildi.
- Dan had one of his henchmen murder Linda.
- Dan, yandaşlarından birine Linda'yı öldürttü.
- Find Tom before he murders someone.
- Birini öldürmeden önce Tom'u bulun.
- I didn't murder anyone.
- Hiç kimseyi öldürmedim.
- We suspect that someone murdered Tom and just made it look like suicide.
- Birinin Tom'u öldürüp intihar süsü verdiğinden şüpheleniyoruz.
- Tom didn't want Mary murdered.
- Tom, Mary'nin öldürmesini istemedi.
- Tom didn't want Mary murdered.
- Tom, Mary'nin öldürülmesini istemedi.
- They murdered her.
- Onu öldürdüler.
- He brutally murdered his wife.
- Karısını vahşice öldürdü.
- Tom, there are people who think that you murdered these women.
- Tom, bu kadınları senin öldürdüğünü düşünen insanlar var.
Show More (106)
|