oak - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
oak meşe ağacı n.
  • There are oak trees in this forest.
  • Bu ormanda meşe ağaçları var.
  • The oak tree remained standing after the storm.
  • Meşe ağacı fırtınadan sonra ayakta kaldı.
  • Tom carved his initials on the large oak tree in front of the school.
  • Tom okulun önündeki büyük meşe ağacına adının baş harflerini kazıdı.
Show More (24)
oak meşe n.
  • We used to play games under that old oak tree.
  • O yaşlı meşe ağacının altında oyunlar oynardık.
  • The thunderbolt split the oak.
  • Yıldırım meşeyi ikiye böldü.
  • The old fellow is as healthy and as strong as an oak.
  • Yaşlı adam bir meşe kadar sağlıklı ve güçlüdür.
Show More (6)