|
- Tom nervously opened the door.
- Tom gergin bir şekilde kapıyı açtı.
- I didn't open the door.
- Ben kapıyı açmadım.
- Tom heard a gunshot just as he was opening the door.
- Tom tam kapıyı açarken bir el silah sesi duydu.
- Can someone open the door, please?
- Birisi kapıyı açabilir mi lütfen?
- I had trouble opening the door.
- Kapıyı açmakta zorlandım.
- I opened the door and held it open for Mary.
- Kapıyı açtım ve Mary için açık tuttum.
- Want me to open the door for you?
- Senin için kapıyı açmamı ister misin?
- You were opening the door.
- Kapıyı açıyordunuz.
- She opens the door.
- O kapıyı açar.
- No matter who comes, don't open the door.
- Kim gelirse gelsin kapıyı açmayın.
- Tom used the key Mary had given him to open the door.
- Tom kapıyı açmak için Mary'nin verdiği anahtarı kullandı.
- He opened the door, even though I asked him not to.
- Ben istemememe rağmen kapıyı açtı.
- Tom rushed to open the door.
- Tom kapıyı açmak için acele etti.
- Why did Tom open the door?
- Tom neden kapıyı açtı?
- I asked him to open the door.
- Ondan kapıyı açmasını istedim.
- Can you open the door?
- Kapıyı açar mısın?
- Tom opened the door and looked out.
- Tom kapıyı açtı ve dışarı baktı.
- Tom wouldn't open the door.
- Tom kapıyı açmaz.
- Sami didn't open the door for Layla.
- Sami Layla için kapıyı açmadı.
- Open the door, please, will you?
- Kapıyı açar mısın lütfen?
- Tom opened the door and went out.
- Tom kapıyı açtı ve dışarı çıktı.
- Tom tried to prevent Mary from opening the door.
- Tom, Mary'nin kapıyı açmasını engellemeye çalıştı.
- When Tom opened the door, he saw Mary standing there with a six-pack and a pizza.
- Tom kapıyı açtığında Mary'nin elinde altılı paket bira ve bir pizzayla orada dikildiğini gördü.
- He opens the door.
- O kapıyı açar.
- Sami didn't open the door.
- Sami kapıyı açmadı.
- Tom opened the door before Mary had a chance to knock.
- Mary'nin çalma fırsatı olmadan Tom kapıyı açtı.
- Tom opened the door for Mary.
- Tom Mary için kapıyı açtı.
- Tom slowly pushed open the door.
- Tom kapıyı açmak için yavaşça itti.
- The instant he opened the door, he smelt something burning.
- O, kapıyı açar açmaz yanan bir şeyin kokusunu aldı.
- As soon as she opened the door, a white dog ran out of the house.
- Kapıyı açar açmaz, beyaz bir köpek evden dışarı koştu.
- At this moment someone opened the door to my prison cell.
- Şu anda biri hapishane hücremdeki kapıyı açtı.
- Someone opened the door.
- Biri kapıyı açtı.
- Tom wouldn't open the door.
- Tom kapıyı açmadı.
- I opened the door and saw two boys standing side by side.
- Kapıyı açtım ve iki çocuğun yan yana durduğunu gördüm.
- When I opened the door, I found him asleep.
- Kapıyı açtığımda onu uyurken buldum.
- She opened the door and invited the young farmer in.
- Kapıyı açtı ve genç çiftçiyi içeri davet etti.
- Do you mind opening the door?
- Kapıyı açabilir misiniz?
- Tom may not open the door.
- Tom kapıyı açmayabilir.
- Tom is trying to open the door.
- Tom kapıyı açmayı deniyor.
- Would you please open the door?
- Lütfen kapıyı açar mısınız?
- Tom opened the door, expecting to see Mary.
- Tom kapıyı açtı, Mary'yi görmeyi bekliyordu.
- Would you mind my opening the door?
- Kapıyı açabilir miyim?
- Tom opened the door and entered the office.
- Tom kapıyı açtı ve ofise girdi.
- I will open the door.
- Kapıyı açacağım.
- Tom opened the door and walked inside.
- Tom kapıyı açtı ve içeri girdi.
- Mum opens the door.
- Annesi kapıyı açar.
- Jim opens the door.
- Jim, kapıyı açar.
- Tom opened the door and let the dog out.
- Tom kapıyı açtı ve köpeği dışarı çıkardı.
- The butler opened the door.
- Uşak kapıyı açtı.
- Tom opened the door and turned on the light.
- Tom kapıyı açtı ve ışığı yaktı.
- Can somebody open the door please?
- Biri kapıyı açabilir mi lütfen?
- With her heart pounding, she opened the door.
- Kalbi hızla çarparak kapıyı açtı.
- The policeman observed the man open the door.
- Polis, adamın kapıyı açtığını gözlemledi.
- Can someone open the door, please?
- Biri kapıyı açabilir mi, lütfen?
- Tom quietly opened the door and looked into the room.
- Tom sessizce kapıyı açtı ve odaya baktı.
- Can one of you open the door for me?
- Sizden biri benim için kapıyı açabilir mi?
- Tom asked me to open the door.
- Tom kapıyı açmamı istedi.
- Tom opened the door for me.
- Tom benim için kapıyı açtı.
- Tom used the key Mary had given him to open the door.
- Tom kapıyı açmak için Mary'nin ona verdiği anahtarı kullandı.
- Father asked me to open the door.
- Babam kapıyı açmamı istedi.
- Tom opened the door and left.
- Tom kapıyı açıp gitti.
- You need a keycard to open the door.
- Kapıyı açmak için anahtar karta ihtiyacın var.
- As soon as she opened the door, a cat ran out.
- Kapıyı açar açmaz, bir kedi dışarı koştu.
- Tom opened the door and the dog ran out.
- Tom kapıyı açtı ve köpek dışarı koştu.
- His wife opened the door for him.
- Karısı onun için kapıyı açtı.
- She opens the door.
- O, kapıyı açar.
- I made him open the door.
- Ona kapıyı açtırdım.
- Tom was wearing his pajamas when he opened the door.
- Tom kapıyı açtığında üzerinde pijamaları vardı.
- Tom opened the door and stepped outside.
- Tom kapıyı açtı ve dışarıya çıktı.
- They opened the door.
- Kapıyı açtılar.
- He opened the door.
- O, kapıyı açtı.
- He found his key and opened the door.
- Anahtarını buldu ve kapıyı açtı.
- Tom opened the door and listened before he decided to walk in.
- Tom kapıyı açtı ve içeri girmeye karar vermeden önce dinledi.
- Don't let him open the door.
- Onun kapıyı açmasına izin vermeyin.
- I tried to open the door, but it was stuck.
- Kapıyı açmaya çalıştım, ama sıkışmıştı.
- A crying girl opened the door.
- Ağlayan bir kız kapıyı açtı.
- Tom couldn't have opened the door without your help.
- Tom senin yardımın olmadan kapıyı açamazdı.
- I will open the door.
- Ben kapıyı açacağım.
- I'm opening the door.
- Kapıyı açıyorum.
- I told Tom not to open the door.
- Tom'a kapıyı açmamasını söyledim.
- Tom tentatively opened the door.
- Tom çekingen bir tavırla kapıyı açtı.
- I need you to open the door.
- Kapıyı açmana ihtiyacım var.
- Tom quickly opened the door.
- Tom hızla kapıyı açtı.
- Tom didn't open the door for Mary.
- Tom, Mary için kapıyı açmadı.
- Tom waited for several seconds and then opened the door.
- Tom birkaç saniye bekledi ve sonra kapıyı açtı.
- Why didn't you open the door?
- Neden kapıyı açmadın?
- Tom is trying to open the door.
- Tom kapıyı açmaya çalışıyor.
- I went to open the door.
- Ben kapıyı açmak için gittim.
- When he opened the door he had nothing on but the TV.
- Kapıyı açtığında televizyondan başka bir şey yoktu.
- Tom opened the door and stepped inside.
- Tom kapıyı açtı ve içeriye adım attı.
- May I open the door?
- Kapıyı açabilir miyim?
- I want you to hold this while I open the door.
- Ben kapıyı açarken bunu tutmanı istiyorum.
- She hadn't noticed the cold until she opened the door.
- Kapıyı açana kadar soğuğu fark etmemişti.
- Tom opened the door and let the dog out.
- Tom kapıyı açıp, köpeği dışarı saldı.
- Tom tried to open the door, but he couldn't.
- Tom kapıyı açmaya çalıştı ama açamadı.
- Tom opened the door and I went in.
- Tom kapıyı açtı ve ben de içeri girdim.
- Tom opened the door for the dog.
- Tom köpek için kapıyı açtı.
- Tom opened the door and looked outside.
- Tom kapıyı açtı ve dışarı baktı.
- Tom pulled open the door.
- Tom kapıyı açtı.
- Try to open the door.
- Kapıyı açmaya çalış.
- Tom opened the door to let his dog out.
- Tom, köpeğini dışarı çıkarmak için kapıyı açtı.
- I knocked, but no one opened the door.
- Kapıyı çaldım ama hiç kimse kapıyı açmadı.
- Tom wouldn't open the door, so I left.
- Tom kapıyı açmadı, ben de ayrıldım.
- Did you open the door for Tom?
- Tom için kapıyı açtın mı?
- I couldn't open the door.
- Kapıyı açamadım.
- Could somebody please open the door?
- Biri kapıyı açabilir mi lütfen?
- Tom opened the door and stepped inside.
- Tom kapıyı açtı ve içeri girdi.
- As soon as she opened the door, a cat ran out.
- O kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı kaçtı.
- He tried opening the door.
- Kapıyı açmayı denedi.
- I need you to open the door.
- Kapıyı açmanı istiyorum.
- Tom looked through the peephole before opening the door.
- Tom kapıyı açmadan önce gözetleme deliğinden baktı.
- Tom tried to open the door.
- Tom kapıyı açmaya çalıştı.
- He opened the door for her.
- Onun için kapıyı açtı.
- I opened the door.
- Kapıyı açtım.
- Tom opened the door and held it open for Mary.
- Tom kapıyı açtı ve onu Mary için açık tuttu.
- I tried to open the door with all my force.
- Tüm gücümle kapıyı açmayı denedim.
- Will you open the door?
- Kapıyı açar mısınız?
- Tom opened the door to let the cat in.
- Tom kediyi içeri almak için kapıyı açtı.
- I opened the door and saw two boys standing side by side.
- Kapıyı açtım ve yan yana duran iki erkek çocuk gördüm.
- Tom quietly opened the door and looked into the room.
- Tom sessizce kapıyı açtı ve odayı inceledi.
- Tom stopped talking when Mary opened the door.
- Mary kapıyı açtığında Tom konuşmayı kesti.
- Do you mind opening the door?
- Kapıyı açar mısın?
- Sami didn't open the door for Layla.
- Sami, Leyla için kapıyı açmadı.
- She opened the door and invited the young farmer in.
- Kapıyı açtı ve genç çiftçiyi içeriye davet etti.
- Tom took out his key and opened the door.
- Tom anahtarını çıkarıp kapıyı açtı.
- Tom couldn't open the door.
- Tom kapıyı açamadı.
- I'll open the door for you.
- Senin için kapıyı açacağım.
- Tom got the key from its secret hiding spot and opened the door.
- Tom anahtarı saklandığı yerden çıkardı ve kapıyı açtı.
- Tom quietly opened the door and tiptoed into the room.
- Tom sessizce kapıyı açtı ve parmak uçlarına basarak odaya gitti.
- I opened the door and got out of the van.
- Kapıyı açtım ve minibüsten indim.
- Tom was wearing his pajamas when he opened the door.
- Tom kapıyı açtığında pijamasını giyiyordu.
- I tried to open the door, but it was stuck.
- Kapıyı açmaya çalıştım ama sıkışmıştı.
- Tom opened the door and looked in.
- Tom kapıyı açtı ve içeri baktı.
- She hadn't noticed the cold until she opened the door.
- O, kapıyı açıncaya kadar soğuğun farkına varmadı.
- Tom opened the door for Mary.
- Tom, Mary için kapıyı açtı.
- Can someone open the door please?
- Lütfen biri kapıyı açabilir mi?
- We hired a locksmith to open the door.
- Kapıyı açmak için çilingir çağırdık.
- Did you open the door for Tom?
- Tom'a kapıyı açtın mı?
- Peter opened the door.
- Peter kapıyı açtı.
- He tried opening the door.
- O, kapıyı açmaya çalıştı.
- Did you open the door for Tom?
- Kapıyı açtın mı Tom'a?
- She opened the door.
- O, kapıyı açtı.
- She handed him his jacket then opened the door and asked him to leave.
- Ona ceketini verdi, sonra kapıyı açtı ve gitmesini istedi.
- Let me open the door for you.
- Kapıyı açmama izin verin.
- Tom opened the door and was surprised to see Mary.
- Tom kapıyı açtı ve Mary'yi görünce şaşırdı.
- Tom opened the door and let Mary in.
- Tom kapıyı açtı ve Mary'nin girmesine izin verdi.
- I opened the door and got out of the car.
- Kapıyı açtım ve arabadan indim.
- I opened the door and got out of the van.
- Kapıyı açtım ve kamyonetten çıktım.
- Tom got out his key and opened the door.
- Tom anahtarını çıkardı ve kapıyı açtı.
- We hired a locksmith to open the door.
- Kapıyı açması için bir çilingir tuttuk.
- Tom tried to prevent Mary from opening the door.
- Tom Mary'nin kapıyı açmasını engellemeye çalıştı.
- No matter what happens, don't open the door.
- Ne olursa olsun, kapıyı açma.
- You open the door.
- Sen kapıyı açarsın.
- Will you open the door?
- Kapıyı açar mısın?
- In opening the door, I broke the lock.
- Kapıyı açarken kilidi kırdım.
- Tom opened the door and let Mary in.
- Tom kapıyı açtı ve Mary'yi içeri aldı.
- Despite me telling Tom not to open the door, he opened it.
- Tom'a kapıyı açmamasını söylememe rağmen o, kapıyı açtı.
- No sooner had she opened the door than a cat ran out.
- O, kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı kaçtı.
- Tom tried to open the door, but he was not able to.
- Tom kapıyı açmaya çalıştı ama açamadı.
- He opened the door and the dog ran out.
- Kapıyı açtı ve köpek dışarı koştu.
- As soon as she opened the door, a cat ran out.
- Kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı koştu.
- Tom opened the door to see what the weather was like.
- Tom havanın nasıl olduğunu görmek için kapıyı açtı.
- Tom didn't open the door.
- Tom kapıyı açmadı.
- Tom tried opening the door.
- Tom kapıyı açmaya çalıştı.
- Tom flung open the door.
- Tom kapıyı açtı.
- You were opening the door.
- Kapıyı açıyordun.
- I can't open the door.
- Kapıyı açamam.
- When I opened the door, I found her naked, stretched on the sofa.
- Kapıyı açtığımda onu çıplak bir şekilde kanepeye uzanmış buldum.
- Why did you open the door?
- Neden kapıyı açtın?
- Tom opened the door before Mary had a chance to knock.
- Mary kapıyı çalmaya fırsat bulamadan Tom kapıyı açtı.
- Nobody can open the door.
- Kimse kapıyı açamaz.
- Tom won't open the door.
- Tom kapıyı açmayacak.
- Tom seemed to be having trouble opening the door.
- Tom kapıyı açmakta zorlanıyor gibiydi.
- I'm not opening the door for Tom.
- Tom için kapıyı açmayacağım.
- Tom opened the door for her.
- Tom onun için kapıyı açtı.
- Why doesn't Tom open the door?
- Tom neden kapıyı açmıyor?
- You must not open the door.
- Kapıyı açmamalısın.
- I tried to open the door, but I couldn't.
- Kapıyı açmaya çalıştım ama açamadım.
- Somebody opened the door.
- Birisi kapıyı açtı.
- He opened the door, even though I asked him not to.
- Açmamasını söylememe rağmen kapıyı açtı.
- We couldn't open the door because it was locked from the inside.
- İçeriden kilitli olduğu için kapıyı açamadık.
- Despite me telling Tom not to open the door, he opened it.
- Tom'a kapıyı açmamasını söylememe rağmen onu açtı.
- Would you please open the door for me?
- Benim için kapıyı açar mısınız, lütfen?
- Tom opened the door and looked outside.
- Tom kapıyı açtı ve dışarıya baktı.
- I heard someone opening the door.
- Birinin kapıyı açtığını duydum.
- My father begged me to open the door.
- Babam kapıyı açmam için bana yalvardı.
- Would you like me to open the door for you?
- Senin için kapıyı açmamı ister misin?
- I asked her to open the door.
- Ben ondan kapıyı açmasını istedim.
- When I opened the door, I broke the lock.
- Kapıyı açtığımda kilidi kırdım.
- Tom opened the door and stepped outside.
- Tom kapıyı açtı ve dışarı çıktı.
- Tom opened the door to see who it was.
- Tom kim olduğunu görmek için kapıyı açtı.
- Tom slid open the door.
- Tom kapıyı açmak için kaydırdı.
- I asked Tom to open the door.
- Tom'dan kapıyı açmasını istedim.
- The instant he opened the door, he smelt something burning.
- Kapıyı açar açmaz yanık kokusu aldı.
- No wonder you could not open the door.
- Kapıyı açamamana şaşmamalı.
- He pulled open the door.
- Kapıyı açtı.
- Don't open the door.
- Kapıyı açmayın.
- Did Tom open the door?
- Tom kapıyı açtı mı?
- I open the door.
- Kapıyı açıyorum.
- No matter who may call, you must not open the door.
- Kim ararsa arasın, kapıyı açmamalısın.
- Somebody opened the door.
- Biri kapıyı açtı.
- I open the door.
- Kapıyı açtım.
- Tom heard a gunshot just as he was opening the door.
- Tom tam kapıyı açarken bir silah sesi duydu.
- Can someone please open the door?
- Lütfen biri kapıyı açabilir mi?
- Would you mind my opening the door?
- Kapıyı açmamın bir sakıncası var mı?
- Would you open the door?
- Kapıyı açar mısınız?
- Tom tried to open the door, but couldn't.
- Tom kapıyı açmaya çalıştı ama açamadı.
- His wife opened the door for him.
- Karısı ona kapıyı açtı.
- When he opened the door he had nothing on but the TV.
- Kapıyı açtığında TV dan başka açık bir şeyi yoktu.
- Tom slowly opened the door.
- Tom yavaşça kapıyı açtı.
- He found his key and opened the door.
- Anahtarı buldu ve kapıyı açtı.
- He asked me to open the door.
- Benden kapıyı açmamı istedi.
- Tom heard Mary open the door.
- Tom, Mary'nin kapıyı açtığını duydu.
- As soon as she opened the door, a cat ran out.
- Kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı fırladı.
- He tried to open the door.
- O, kapıyı açmaya çalıştı.
- I opened the door for Tom.
- Tom için kapıyı açtım.
- I asked Tom to open the door.
- Tom'un kapıyı açmasını istedim.
- Tom won't open the door.
- Tom kapıyı açmıyor.
- Would you please open the door for me?
- Lütfen benim için kapıyı açar mısın?
- I tried to open the door, but I couldn't since it was locked.
- Kapıyı açmaya çalıştım ama kilitli olduğu için açılmadı.
- Thanks for opening the door.
- Kapıyı açtığın için teşekkürler.
- I tried to open the door, but I couldn't because it was locked.
- Kapıyı açmaya çalıştım ama kilitli olduğu için açamadım.
- He opened the door.
- Kapıyı açtı.
- Tom took out his key and opened the door.
- Tom anahtarını çıkardı ve kapıyı açtı.
- Don't open the door no matter who comes.
- Kim gelirse gelsin kapıyı açmayın.
- Can someone open the door please?
- Biri kapıyı açabilir mi lütfen?
- We couldn't open the door because it was locked from the inside.
- Kapıyı açamadık çünkü içeriden kilitliydi.
- I opened the door and held it open for Mary.
- Kapıyı açtım ve onu Mary için açık tuttum.
- When Tom opened the door, he saw Mary standing there with a six-pack and a pizza.
- Tom kapıyı açtığında Mary'nin elinde bir altılı paket ve bir pizzayla orada durduğunu gördü.
- Would you open the door?
- Kapıyı açar mısın?
- Little Tom locked himself in the bathroom and couldn't open the door.
- Küçük Tom kendini banyoya kilitledi ve kapıyı açamadı.
- I asked her to open the door.
- Ondan kapıyı açmasını istedim.
- Will you please open the door for me?
- Lütfen benim için kapıyı açar mısın?
- Tom tried to open the door, but he was not able to.
- Tom kapıyı açmaya çalıştı ama başaramadı.
- Layla opened the door.
- Leyla kapıyı açtı.
- Tom handed the key to Mary and she opened the door.
- Tom anahtarı Mary'ye verdi, o da kapıyı açtı.
- Open the door, please, will you?
- Lütfen kapıyı açar mısınız?
- Tom tried to open the door, but couldn't get it open.
- Tom kapıyı açmaya çalıştı ama açamadı.
- Tom opened the door and asked Mary if she was busy.
- Tom kapıyı açtı ve Mary'ye meşgul olup olmadığını sordu.
- Can you open the door for me?
- Benim için kapıyı açabilir misin?
- Can someone open the door, please?
- Birisi kapıyı açabilir mi, lütfen?
- I asked him to open the door.
- Onun kapıyı açmasını istedim.
- I tried to open the door, but I couldn't since it was locked.
- Kapıyı açmaya çalıştım ama kilitli olduğu için açamadım.
- What a fright I got when I opened the door!
- Kapıyı açtığımda ne kadar korktum!
- Don't let him open the door.
- Kapıyı açmasına izin verme.
- They opened the door.
- Onlar kapıyı açtı.
- Tom opened the door to let his dog out.
- Tom köpeğini dışarı çıkarmak için kapıyı açtı.
- I broke the lock opening the door.
- Kapıyı açarken kilidi kırdım.
- No matter who comes, don't open the door.
- Kim gelirse gelsin, kapıyı açma.
- Tom got out his key and opened the door.
- Tom anahtarını çıkarıp kapıyı açtı.
- Would you please open the door?
- Lütfen kapıyı açar mısın?
- Tom opened the door.
- Tom kapıyı açtı.
- Can you open the door for me?
- Benim için kapıyı açar mısın?
- Tom couldn't have opened the door without your help.
- Tom yardımın olmadan kapıyı açamazdı.
- Tom wasn't able to open the door.
- Tom kapıyı açamadı.
- He opened the door and the dog ran out.
- Kapıyı açtığında köpek dışarı fırladı.
- When I opened the door, Tom was standing there wearing a suit.
- Kapıyı açtığımda, Tom takım elbisesiyle orada duruyordu.
- Sami can't open the door.
- Sami kapıyı açamaz.
- He tried to open the door.
- Kapıyı açmaya çalıştı.
- Tom heard Mary open the door.
- Tom Mary'nin kapıyı açtığını duydu.
- Tom managed to open the door.
- Tom kapıyı açmayı başardı.
- Can you open the door?
- Kapıyı açabilir misin?
- Jim opens the door.
- Jim, kapıyı açtı.
- In 1853, Perry asked Japan to open the door to America.
- 1853'te Perry, Japonya'nın Amerika'ya kapıyı açmasını istedi.
- Mum opens the door.
- Anne kapıyı açar.
- Can one of you open the door for me?
- Biriniz benim için kapıyı açabilir mi?
- No matter who may call, you must not open the door.
- Kim uğrarsa uğrasın, kapıyı açmamalısın.
- Don't open the door no matter who comes.
- Kim gelirse gelsin kapıyı açma.
- I can't open the door.
- Kapıyı açamıyorum.
- Tom stopped talking when Mary opened the door.
- Tom, Mary kapıyı açtığında konuşmayı kesti.
- Sami can't open the door.
- Sami kapıyı açamıyor.
- Try to open the door.
- Kapıyı açmayı dene.
- Please don't open the door.
- Lütfen kapıyı açma.
- Tom refused to open the door.
- Tom kapıyı açmayı reddetti.
- I tried to open the door, but I couldn't because it was locked.
- Kapıyı açmaya çalıştım ama açamadım çünkü kilitliydi.
- Tom quietly opened the door and tiptoed into the room.
- Tom sessizce kapıyı açtı ve parmak uçlarında odaya girdi.
- He opens the door.
- Kapıyı açar.
- Knock before you open the door.
- Kapıyı açmadan önce kapıyı çal.
- Tom opened the door and I went in.
- Tom kapıyı açtı ve ben içeri girdim.
- Tom helped Mary pry open the door.
- Tom, Mary'nin kapıyı açmasına yardım etti.
- Tom opened the door a crack to let in some fresh air.
- Tom biraz temiz hava almak için kapıyı açtı.
- Could somebody please open the door?
- Birisi kapıyı açabilir mi, lütfen?
- Tom handed the key to Mary and she opened the door.
- Tom anahtarı Mary'ye uzattı ve o kapıyı açtı.
- Tom opened the door and walked in.
- Tom kapıyı açtı ve içeri girdi.
- Knock before you open the door.
- Kapıyı açmadan önce çal.
- The policeman observed the man open the door.
- Polis, adamı kapıyı açarken gördü.
- My father asked me to open the door.
- Babam kapıyı açmamı istedi.
- We open the door.
- Biz kapıyı açarız.
- Layla opened the door.
- Layla kapıyı açtı.
- I went to open the door.
- Kapıyı açmaya gittim.
- Can somebody open the door please?
- Lütfen biri kapıyı açabilir mi?
- Tom tried opening the door.
- Tom kapıyı açmayı denedi.
- They open the door.
- Onlar kapıyı açar.
- I tried to open the door with all my force.
- Bütün gücümle kapıyı açmaya çalıştım.
- Tom tried to open the door, but couldn't get it open.
- Tom kapıyı açmaya çalıştı ama onu açamadı.
- Tom opened the door and held it open for Mary.
- Tom kapıyı açtı ve Mary için açık tuttu.
- Don't open the door for anybody.
- Kimseye kapıyı açma.
- The chauffeur opened the door.
- Şoför kapıyı açtı.
- Tom opened the door and went inside.
- Tom kapıyı açtı ve içeri girdi.
- I tried to open the door with all my force.
- Tüm gücümle kapıyı açmaya çalıştım.
- No sooner had she opened the door than a cat ran out.
- Kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı fırladı.
- Tom twisted the knob and opened the door.
- Tom kapı kolunu çevirdi ve kapıyı açtı.
- Tom opened the door and walked out.
- Tom kapıyı açtı ve dışarı çıktı.
- Can someone please open the door?
- Biri lütfen kapıyı açabilir mi?
- Tom opened the door and left.
- Tom kapıyı açtı ve gitti.
- Tom opened the door and was surprised to see Mary.
- Tom kapıyı açtı ve Mary'yi gördüğüne şaşırdı.
- Someone opened the door.
- Birisi kapıyı açtı.
- I refuse to open the door.
- Kapıyı açmayı reddediyorum.
- Can you open the door from your side?
- Sizin taraftan kapıyı açabilir misiniz?
Show More (306)
|
