penny - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
penny kuruş n.
  • In addition, not all effects of noise nuisance can be expressed in money terms down to the last penny.
  • Buna ek olarak, gürültü rahatsızlığının tüm etkileri son kuruşuna kadar para cinsinden ifade edilemez.
  • As for private investors, they are reluctant to pay a single penny.
  • Özel yatırımcılar içinse tek bir kuruş bile ödemeye yanaşmıyorlar.
  • She has to count every penny.
  • O her kuruşu saymak zorundadır.
Show More (26)
penny peni n.
  • Jacob Durham read the newspapers and charged one penny for it.
  • Jacob Durham gazeteleri okudu ve bunun için bir peni aldı.
  • A penny saved is a penny earned.
  • Tasarruf edilen bir peni kazanılan bir penidir.
  • In for a penny, in for a pound.
  • Bir peni için gir, bir pound için gir.
Show More (2)
penny para n.
  • They do it in their spare time and do not get paid a penny more.
  • Bunu boş zamanlarında yapıyorlar ve bir kuruş fazla para almıyorlar.
  • What is the worth of a jar full of pennies?
  • Bir kavanoz dolusu bozuk paranın değeri nedir?
  • Tom keeps his pennies in a big jar.
  • Tom bozuk paralarını büyük bir kavanozda saklıyor.
Show More (0)